03 Nisan 2020 - Cuma

TAVŞANLI’DAKİ SİYASİYUN

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 7 dk.
1410 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

TAVŞANLI’DAKİ   SİYASİYUN 
                   Siyasiyun(Siyaset adamları ,politikacılar) demektir. Tavşanlı’da da  bugüne kadar birçok yerde olduğu gibi nevi şahsına münhasır nice  siyaset adamları,politikacılar yetişmiştir. Bunlardan  çoğunu tanırım. Ama bunlar da  aralarında  onbaşıdan başlayarak general,amirale kadar  rütbelidir. Onbaşı ve çavuş rütbesinde olan siyasetçiler  zaman içinde bir görülmüş bir kaybolmuşlardır. Ne kendilerine ne de sempati duydukları siyasi partiye bir faydaları olmamıştır.Teğmen,üsteğmen ve Yüzbaşı olanları bugün en azından hatırlanır. Binbaşı,yarbay ve albay olanları  unutulmamıştır. Hele hele  siyasette Tuğgeneral-Tuğamiral,tümgeneral-Tümamiral,Korgeneral-Koramiral,Orgeneral-Oramiral  olanlarını   gelecek kuşaklar da anacaktır. . Bir de siyasette Mareşal rütbesine erişenler  vardır. Ama bir elin beş parmağı kadardırlar.  Örneğin Tavşanlı’da rahmetli ,23 Mart 1987 tarihinde  kaybettiğimiz İş adamı Mustafa Ayaşlı’nın siyasetteki rütbesi Mareşaldı. Mustafa Ayaşlı  bu rütbeye  kolay kolay gelmemiştir.   1931 Tavşanlı doğumlu olan Ayaşlı,gençlik çağından itibaren siyasetin içinde büyümüştür. Hani çantadan yetişmiş derler ya çantadan yetişmiştir.  Siyasette önce  çıraklık ,sonra kalfalık dönemlerini yaşamış,ustalık dönemine ulaşması yıllar sonra olmuştur. . Ham iken , siyasetin  kızgın fırınında  yıllar sonra pişmiştir.  
                      196O’dan önceki  Demokrat Parti İktidarlarında Gençlik Kolları’nın aktif bir mensubu,genç bir üyesidir. Dört dörtlük bir Demokrattır. Adalet Partisi  doğunca bu yeni siyasi partiye  sampati duymuş,bu partiye hizmet vermeye başlamıştır.Ayaşlı adı bu siyasi partide  ünlenmiştir.Daha sonra  kendisini,  Doğru Yol Partisi’nde  görüyoruz. Bu  siyasi partinin M K K Üyeliğine  getirilmiş,ölümüne kadar da bu görevini  sürdürmüştür. 
                       Mustafa Ayaşlı , rahmetli 9.ncu Cumhurbaşkanımız  Süleyman Demirel’in sayılı dostlarından biriydi. .Bu öyle bir dostluktu ki  birbirlerine   cenaze törenlerinde  bulunma    sözü bile  vermişlerdi.Ama Ayaşlı Süleyman Bey’den önce vefat etti.  Rahmetli Mustafa Ayaşlı’da  şu ünlü “Kırmızı Telefon”gibi bir telefon da vardı.  Tavşanlı’dan ne zaman iş yerinden telefon edip Ankara’yı arasa   karşısında  rahmetli Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i   bulurdu.Buna bizzat tanığım. 
                       Siyaset,hakim olmak, işi  uhuletle ve suhuletle idare etmek, düzene koymaktır. Siyaset,amacına ulaşmak için  şartların  gerektirdiği  gibi davranma, karşısındakinin hoşuna gidecek tarzda davranarak işini yürütmedir. Siyasetçi ise, siyasetle uğraşan kimse,politikacıdır.İşini yürütmek için karşısındakinin hoşuna  gidecek tarzda  davranan,yüzüne gülen kimsedir. Rahmetli Mustafa Ayaşlı’da bunlar vardı. Amacına ulaşmak için  şartlar neyi gerektiriyorsa onu yapardı. O sanıyor musunuz ki sadece mensup olduğu siyasi partinin ilçe başkanıydı? Diğer siyasi parti sempatizanlarının da konularına eğilirdi. Yeri geldiğinde .” Ben Tavşanlı Partisi’nin İlçe Başkanıyım”derdi. Fanatik birçok CHP’li,MHP’li,diğer partiliden kendi mensup olduğu siyasi partiye oy bile istediği olmuştur. Cebinde sürekli   bir mini  not defteri taşırdı. Sanki Tavşanlı küçülmüş bu defterin içine girmişti. Tayın isteyenler, ilçeye atananlar.okul değiştirmek isteyenler, sağlık sorunu yaşayanlar, evlilik hazırlığı yapanlar, borç para isteyenler,senet imzalatanlar,yardım isteyenler, onlarca köyden gelen istekler, dairelerde sıkıntı çekenlerin ricaları,,iş yeri açacak olanların , sünnet olacakların,evleneceklerin,askere gidecek olanların   adları hep  bu defterdeydi. Bu defterlerden  kaç tane vardı bilmiyorum. Ama, bugün de bunlardan  acaba  hiç olmazsa biri bir  yerlerde var mıdır bilmiyorum.Bilse bilse oğlu ,o da siyasetçi İbrahim Ayaşlı bilir.  Hiçbir açılışı.etkinliği boş geçmezdi. İş yerinin  önünden geçen kimi görse koltuğunun altına en azından bir viyol yumurta sıkıştırırdı.Garip gurabayı iş yerinden boş göndermezdi. Çıkanın  elinde ya bir parça kumaş,bez veya giysi olurdu.Selamlaşmayı severdi.    Herkesin selamını alır,onlara selam verirdi. Hep  Saygı gördü. Sapına kadar siyasetçiydi. Mensup olduğu,sempati duyduğu siyasi partileri arkasından hançerlememiştir. Milletvekili olabilirdi. Ama her yapılan teklifi  elinin tersiyle itmiştir.   Bir sohbetimizde bu konuda.” Oğlumuz,milletvekili olursam Tavşanlı’yı  kaybederim.Tavşanlı da beni kaybeder” demişti.  Ne demek istediğini o zamanlar  anlayamamıştım. Ama şimdi anlıyorum. Siyasi konuşmalarına da  tanık oldum. .Bunu yaparken karşısındakileri asla kırmamıştır.Ağzından tek bir kötü söz çıktığını da görmedik.  Tavşanlı’nın her karış toprağında ayak izi vardır.. Siyasi ambargolara,  yani, bir ülkeyi  cezalandırmak için siyasi alanda  caydırma  amaçlı  yasak ve  yaptırımlara  hep karşı çıkmıştır. Zamanın Tavşanlı Kaymakamı rahmetli Ahmet Ülkü Onursal’a  bir   konuda ters düştüğü için kırgındı. Ama bunu hiç belli etmezdi.  Rahmetli Ayaşlı’nın , oğlunun düğününe  kendisini özellikle davet ettiğini biliyorum.   Düğün davetiyesini   sayın kaymakamın  makam odasında,masasının üzerinde  görmüştüm. . Ben de o sırada sayın kaymakamla sohbetteyim. Bir ara söz dolaşıp  düğüne gelmişti.  Bana  , Ayaşlı’nın düğününe davet aldığını söylediğinde hemen atılmış.”Sayın kaymakamım  sayın Ayaşlı hoşgörülüdür.Aranızda ne gelip geçmiştir bilemem ama o onu unutmuştur. O kızdı mı  beş dakika sonra her şeyi unutur.O, Kimseyle küs değildir.  Size de sanmıyorum ki kırgın değildir” dediğimde bana .”Öyle mi diyorsun?” der gibi yüzüme bakmıştı.  Ne mi oldu? Günlerden pazardı. Bugünkü Mülayim Camii karşısındaki düğün evine birlikte gitmiştik. Baktık. Merdivenlerde  bize doğru kollarını açmış gelen “Aman sayın valim gelmiş. Şerefler getirmiş” diyen rahmetli  Ayaşlı yok mu? Yavaşcacık rahmetli kaymakamın kulağına eğilip.” Gördünüz mü sayın kaymakamım” demiş sonra da hep birlikte düğün evine  girmiştik. 
                        Siyaset Meydanları nice siyasetçileri görmüştür. Tavşanlı Siyaset Meydanı da Mustafa Ayaşlı gibi bir dev siyasetçiyi görmüştür. Kimsenin kimseyi  sevme zorunluluğu yoktur.Ama Ayaşlı gerçekten sevilmiş bir Tavşanlılı siyasetçiydi. Uzun yıllar siyaset yapmıştır. Hatta ölünceye kadar da diyebiliriz. Zamanında rahmetli Ayaşlı’nın gözünden ne uçan ne kaçan kurtulmuştur. . Her şeyden haberdardı. Mekanı Cennet olsun. Aramızdan ayrılalı  33 yıl olmuş.Daha dün gibi. 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları