26 Kasım 2023 - Pazar

ÇALIŞAN EMEKLİ OLAN ÖĞRETMENLER

ÇALIŞAN EMEKLİ OLAN ÖĞRETMENLER

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 19 dk.
468 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  ÇALIŞAN  EMEKLİ  OLAN  ÖĞRETMENLER  CUMHURİYET’İN 100.YILI MÜNASEBETİYLE 
 24  KASIM  GÜNÜ  İKRAMİYE      BEKLİYORLARDI
           Devlet; Belli bir toprakta bir hükümet idaresi altında teşkilatlanmış bulunan bağımsız  siyasi topluluk, milletin hukuki şahsiyet kazanmış şeklidir. Böyle bir topluluğu yöneten organ,hükümettir. Ululuk,büyüklük,büyük rütbe,büyük mevki ve makamdır. Ayrıca devlet; mutluluktur.Saadettir. Talihtir.bahttır. Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi.” Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/Olmaya devlet cihanda  bir nefes  sıhhat gibi”  muteber bir nesnedir. Devlet adamı; Devlet İdaresinin  inceliklerini  bilen ve ülke  yönetiminde  söz sahibi olan  kimsedir. Devlet baba; Koruyucu sıfatından  dolayı  devlet için kullanılan  bir söyleyiştir. Devlet çarkı, devlet düzeni devlet idaresidir.
      Bizler, T.C. Devleti’nin birer ferdiyiz,bireyiyiz. Kimimiz  memur,kimimiz işçi,kimimiz esnaf,kimimiz zanaatkar, kimimiz  sanatkar, kimimiz asker( Yüksek rütbeli  subay,subay,astsubay,er,erbaşız) Kimimiz özel bir kuruluşun mensubuyuz. Kimimiz sporcu,kimimiz bankacı,kimimiz  işvereniz.  Bunu daha da örnekleyebiliriz. 
      Ama bir de Öğretmenler var;  Bu bütün saydıklarımı yetiştirenler.  Yetiştirdiklerinin yerine göre babası,annesi,ağabeyi,ablası olanlar.  Bugün herkes öğretmen olamaz.  Koca Türkiye’de topu topu bir milyonu aşkın öğretmenden söz ediyoruz.  Bunların üzerine   birkaç yüz bin emeklisini de katın.  Haydi diyelim ki  aktif-pasif bir buçuk milyon  öğretmenimiz var. 
      Her meslek mensubunun bir günü var. Doktorların,eczacıların,veterinerlerin,mali müşavirlerin,hemşirelerin,Basın mensuplarının, avukatların. Ayrıca spor kuruluşlarının da kuruluş tarihleri ,annelerin ve babaların da günleri var. Birçok etkinlik de söz konusu; Haftalar mevcut.  Ama her halükarda  bunların en önemlisi “ Öğretmenler Günü”dür.  Cumhuriyet’imizin kurucusu ATATÜRK’ün, bakanlarımızın,milletvekillerimizin, daire başkanlarımızın,genel müdürlerimizin,komutanlarımızın, iş insanlarımızın,çeşitli meslek mensuplarının, hemen hemen herkesin öğretmenleri var. Bu arada Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın,siyasi partilerimizin genel başkanlarının da öğretmenleri var. 
      İşte bir emekli öğretmen olarak devletimizin en büyüğü,sorumlusu,Cumhurbaşkanımızın da  öğretmenleri vardı. Halen TBMM Çatısı altında  600 Milletvekilimizin de vardı.  Acaba Cumhuriyet’imizin 100.yılı onuruna  önümüzdeki günlerde milletçe kutlayacağımız” Öğretmenler Günü” için  öğretmene bir maaş ikramiye gündemde midir? Ama ayırım yapmadan çalışan ve çalışmayan(emekli) öğretmene  bir maaş ikramiye  vermek hiç akla geldi mi? Haüydi geçtik birer maaştan  her öğretmene aynı miktarda örneğin  birkaç bin lira  bu gün  onuruna verilemez mi?  Türkiye Cumhuriyeti Devleti güçlüdür.  Bu kadarcık öğretmenine  bir ikramiyeyi  vermek için   bir oturumda karar verebilir diye düşünüyorum. 
      Böyle bir jest Türk Öğretmeni’ni gururlandıracaktır. Hiç olmazsa  bir yerde hatırlandığı için mutluluk duyacaktır. TÜRK- EĞİTİM SEN de  bu konuda bir  öneride bulunmuş. Sayın Milli Eğitim Bakanımızın bu konuda bilgilendirildiğini düşünüyorum.   Türk- Eğitim Sen  Eskişehir Şube Başkanı sayın Kamuran Arıkan da aynı    konuda Basına açıklamada bulunmuş; Eğitim çalışanlarının  acil çözüm bekleyen  sorunlarının yanı sıra  devlet Baba’nın  Türk Öğretmeni’ne 24 Kasım münasebetiyle,Cumhuriyet’imizin 100.yılı onuruna bir maaş ikramiye ile ödüllendirilmesini istemiş.  Yukarıda ifade ettiğim gibi ben bir maaş demiyorum; En azından çalışan ve emekli öğretmenlerimize bir defalığına  örneğin 5000 Türk Lirası verilebilir.  Buna karar verecek olan merciler biliniyor. Devletimizin başı,değerli Cumhurbaşkanımız, sayın Milli Eğitim Bakanımız,sayın  İktidar ve muhalefet partisi milletvekillerimiz. 
     Bugüne kadar böyle bir şey olmadı. Ben 33 yılı aşkın bir süre hem sınıf öğretmeni hem branş öğretmeni olarak çalıştım.  İkramiye diye bir şey hatırlamıyorum.  Sadece halen çalışmakta olan öğretmenler için değil emekli öğretmenler de  düşünülerek bu ikramiye 100.yıla yakışır şekilde  verilmelidir. 24 Kasım Günü verilmese de  gecikmiş olarak ta verilebilir. En azından Cumhuriyet’in 100.yılı onuruna  yakışır. Taktir siyasi iradenindir.  Güçlü devletimizin  bir buçuk milyonluk bir camia için  tereddüt etmeyeceğine inanıyorum.  Ben geldim gidiyorum. Hiç olmazsa böyle bir ikramiyeyi görmek isterim.  87 yaşına basmış bir emekli öğretmenin ikramiye konusundaki  dileğine yanıt verilir mi verilmez mi?  Ama olmadı verilmedi; Verilmeyebilir de.Ama,  Allah Devletimize ve  milletimize  zeval vermesin diyor,  en kalbi selam ve sevgilerimi sunuyorum. 

         TAVŞANLILI ÖĞRETMENLERİN MEZARLARI VAR AMA  BİR 
                  SÜREDİR MAALESEF  ÖĞRETMENEVLERİ YOK                 

   Bir 24   Kasım’ı daha yaşayacağız. 24 Kasım tarihi alelade bir tarih değildir.  Bu günü, ülkemizdeki yaklaşık bir milyonu aşkın öğretmen(lise,ortaokul,ilkokul,anaokulu,dersane,hazırlık kursu vb ) emeklisi,  aileleri  dost ve arkadaşlarıyla   birlikte kutluyor.Bu gelenek sürüyor ve kıyamete kadar sürecektir. Bildiğim kadarıyle  okutan.yazdıran,eğiten, bu toplumun temeltaşları olan öğretmenlerimiz   günlerini belli  bir süredir çeşitli etkinliklerle  kutluyorlar.Bu günde  neler mi oluyor? Bu günde; yaşadığım kadarıyle biliyorum,okullarımızda çeşitli etkinlikler yapılıyor.Ülkemizin dört bir yanında,   Cumhuriyet Meydanları’nda  protokola mensup zevatın,halkın,kurum ve kuruluş temsilcilerinin  katılmalarıyle “ En büyük öğretmen ATATÜRK) anıtları(heykelleri,büstleri) önünde törenler  yapılıyor.Ata’nın manevi huzurunda, saygıyle,minnetle,gururla,heyecanla eğilen kalabalıklar,  Milli Marşımız’ı  söylüyorlar. Bazı yerlerde sayın Valiler,Kaymakamlar,bazı yerlerde ilçe Milli Eğitim Müdürleri ,görevlendirilenler konuşmalar Yapıyorlar. Öğrenciler,şiirler okuyorlar.Bazı  yerlerde  başarılı öğrencilere ödüller de veriliyor.Bazı yerlerde geçit törenleri de yapıldığına tanık oluyoruz.  Eğer iyi bir organizasyon yapılmış ise  ilin ve ilçenin en büyük yönetim görevlisi,sayın  valilerimiz ve kaymakamlarımızca ,Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından  özelliklere  emekli öğretmenlere, emekli, cama mensuplarına yemek te verildiği  oluyor. Bu törenleri yıllar içinde yönetmiş, bir protokol amiri,bir tören komutanı ve sunucu olarak şunu görmüşümdür; bu günde hep öğretmenlerin sırtı sıvanmış,yanaklarından  ve ellerinden öpülmüştür.Öğretmenler övülmüştür. Bunların hepsi de manevi  birer ödüldür.Ama  Hepsi o kadar….  Tavşanlı’da yıllar içinde  bu törenleri hep  istisnalar dışında  hep  ben yönetmişimdir.Her etkinlikte olduğu gibi,en  güzel  giysilerimi bu gün için hazırlamışımdır.  Tavşanlı’da en çok kravatı olan merhum Belediye Başkanlarımızdan Enver Girgin,en değerli ağabeylerimden Azmi Sirel  bu gün gelmeden önce  en sevdikleri ,gözalıcı  ,kendi kullandıkları kravatlarından birisini hep bana bu günde takmam için hediye ederlerdi.Bu  nedenle ,yani dostlarım tarafından hediye edilen kravatlar gün  gelmiş,sığdıracak yer buladığım için ben de başka dostlarıma hediye etmişimdir.  Birçok etkinlikten sonra eve döndüğümde beni tebessüm ettiren bir olay da ceketimin iç ceplerinde birçok not etmek için  kullandığım kalemler,kullandığım mikrofonların çıkmasıdır.   Kalemleri değil ama mikrofonları hemen ilgililere geri vermiş olmamdır. Kutlanan   en güzel,en renkli ,unutamadığım  Öğretmenler Günü etkinliklerinin en güzel karesi ünlü Tavşanlı Garp Linyitleri Müessesesi Bandosu’dur. Sağ olsun  gelmiş geçmiş tüm GLİ Müessesesi Müdürleri bu günde müessese bandosunu öğretmene sunmuşlardır.  Bugün artık  ne bu müessese ,ne bu bando var. Çünkü , TKİ’nin Amiral Gemisi Tavşanlı GLİ Müessesesi bugün  işletme statüsündedir.Ama ahdim var! bu işletmenin tekrar müesseseye dönüştürülmesi için elimden geleni yapacağım.  Sayın yeni genel müdür Abdullah Çiftçi’nin dikkatlerine sunacağım. Her   24 Kasım arefesinde,  ayakkabılarımı(zaten bir çift ayakkabım olurdu) Cumhuriyet Meydanı’nın bir köşesini kendilerine mesken edinmiş,çoğu Roman kardeşlerimizden oluşan boyacılara bir güzel boyatırdım.Günün şerefine  benden para almazlardı. Çünkü ben yıllarca Roman çocuklarını da okutan öğretmenlerdenim. Bazı boyacı çocukları da öğrencilerimdi.  Öğretmenler Günü traşımı bir gün öncesinde ya sevgili Ergun Ekiz  ya merhum  Orhan Şentürk yapardı.  Yine  cebimden para çıkmazdı. Halen hayattadır; sevgili eski kaymakamlarımızdan Hasan Hüseyin Yazlık(halen Mersin’de ikamet ediyor) bana bir Öğretmenler günü:” Bülent Bey,hep bu takımı giyiyorsun,başka takımın yok mu?” dediklerinde ,kendisine:” Sayın kaymakamım, bir takım ele güne karşı bu elbisem var. O’nu da Almanya’dan yeğenim getirdi. Bir garip öğretmenin beş kat elbisesi olacak değil ya!” der kendisini güldürürdüm. Ben her etkinlik sonrasında sırtı sıvazlanan,eli sıkılan,yanağından öpülen en başta gelen  öğretmenim. Allah bana zenginlik vermedi ama sayısız dost verdi. Onların varlığı benim en büyük zenginliğimdir.   Zaman içinde Tavşanlılı Öğretmenler  özellikle öğle yemeklerini bu günde okullarında yemeğe başlamışlardır. Yani etkinliklerin son halkası okullarda  noktalanmıştır.   Günün menüsü de genelde  hep  ünlü Tavşanlı Güveci ve yanında okulda bayan öğretmenlerce pişirilen pilav ve salata olmuştur. Birkaç kez,zamanın sayın kaymakamları emekli öğretmenleri bir lokantada ağırlamışlardır.  Öğretmenlerin bu önemli günde  toplu olarak ağırlandıklarına tanık olmadım.  Yani bir atla deve midir ki  bu yapılmamıştır?   Ama şu bir gerçektir; Öğretmenler Günü’nde sevgili öğretmenler  hep kendileri çalmış,kendileri  oynamışlardır. Etkinlikleri genelde   kendi  hazırladıkları programlar çerçevesinde  kutlamışlardır.  Cumhuriyet’in 100.yılında her öğretmen  Devlet Baba’dan en azından bir ikramiye  bekliyordu.   Olur  muydu  dersiniz? Neden olmasın ki? Ama şu ana kadar olmadı. Gündeme dahi gelmedi.  Çok sayıda ikramiye alan yetişkinleri yetiştiren öğretmenler  ikramiye alamadılar. “ Yarım elma gönül alma” misali  önümüzdeki günlerde,haftalarda böyle bir durum gündeme gelebilir mi bilmiyorum. Ama gönlüm en azından Kütahya Milletvekillerinin toplu olarak bunu gündeme getirmeleridir.  En azından bizi mutlu etmiş olurlar. Yani gürleyip yağmur yağdırmasalar bile….
        Tavşanlılı Öğretmen,Cumhuriyet’in 100.yılına Öğretmenevsiz  giriyor.  Yıllar öncesinde kendi harçlıklarıyle bir öğretmenevi inşa ettiren,bir Askeri Darbe sonrasında  kendi evi kamulaştırılan, sonra (Allah kendisinden razı olsun,halen emekli,Türk Maden-İş  Tavşanlı-Tunçbilek Batı Anadolu Şubesi Başkanı)  Doğan Şahin ve yönetiminin  ilçeye kazandırdığı  işçilere  eğitim  amacıyle inşa edilen (sayın kaymakamımızın lojmanına komşu)  binaya taşınan,daha sonra da  Tavşanlı Öğretmeni’ne  tahsis edildi. Daha sonra Kütahya İl Özel İdaresi’nce satın alınan bu binaya taşınan Tavşanlılı Öğretmen bu binanın da elinden alınmasıyle  bugün yine dımdızlak ortadadır. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde   öğretmenevsizdir.   15 Temmuz günü ülke genelinde yaşanan bir kalkışın(darbe teşebbüsünün) sonrasında birçok yerde kamulaştırılan binalardan birisi bu kez Tavşanlı’da ,Tavşanlı Öğretmeni’ne sunuldu. Bugün Kanal Caddesi( Haşim Benli Bulvarı) üzerindeki bu öğretmene tahsis  edilen  dersane binasının kapısında aylardır:” Tadilat var” levhası  asılı olarak yürekleri sızlatmaktadır.   Bu binayı bizzat gören zamanın Milli Eğitim Bakanlığı  Müsteşarı  Tavşanlı’ya binanın  ihtiyaç duyduğu ödeneğin  (bir milyon lira) gönderilmesini sağlamıştı.  Bu paranın 500 bin lirası harcanmış, gerisi tekrar Ankara’ya geri gönderilmişti.  Keşke gönderilmeseymiş. Çünkü bugün için ihtiyaç duyulan para da 500 bin lira civarında.  Geçtiğimiz günlerde Tavşanlılının da sevdiği sayın milletvekillerimizden  Ahmet Erbaş Bey bana bir mesaj çekmişler; Mesajında aynen:” Bülent Bey,Bakan Bey ile Tavşanlı Öğretmenevi  konusunda bire bir  konuşacağım.Ama bu yıl bütün yatırımları  deprem  bölgesine kaydırmışlar” şeklinde bir açıklaması vardı.  4-5 yüzbin  lira  Ankara’dandan temin edilemiyorsa  Kütahya’dan da mı temin edilemez?Bu öğretmenevini istese sevgili   Nafi Güral bile  tamamlatabilir.   Bu natamam Tavşanlı Öğretmeni’ne sunulan eski dersane binasının hizmete girebilmesi için gerçekten cüzi miktarda bir ödeneğe  ihtiyaç  var. Bunun teminini , sayın valim,sayın kaymakamımden hassaten  rica ediyorum.İki üniversitesi,onlarca ilk ve orta dereceli özel-devlet  okulu ,bunlarda yüzlerce öğretmeni, öğretim görevlisi,akademisyeni vb olan Kütahya için de bu öğretmenevinin ne denli bir önem arzettiğini ifade etmeme gerek var mı? Gelin Tavşanlı Öğretmenevi’ni Cumhuriyeti’mizin 100.yılında törenle hizmete açalım.  Ama ne acıdır ki Tavşanlı Öğretmenevi bu Öğretmenler Günü’ne  de yetiştirilememiştir. Tavşanlılı Öğretmen bu Öğretmenler Günü de yine evsizdir. 
       Yazımın başlığında ifade ettiğim gibi,Tavşanlı ve havalisinde onlarca öğretmen mezarı var  Bugün hiçbir Tavşanlılı  bu kadar çok öğretmen mezarı olduğunu  istisnalar dışında bilmez. Veya bu konuda bilgi sahibi değildir. Bugün bu mezarı olan öğretmenlerimizin sadece  Tavşanlı’da binlerce öğrencisi var. Hatırlatmak istedim. Tavşanlılı,binlerce  bu öğretmenlerin okuttuğu,yetiştirdiği,bugünün yetişkinleri en azından  aşağıda  isimlerini vereceğim öğretmenlerini  24 Kasım günü ,en azından bir Fatiha okuyarak,gerekirse  ruhlarına bir Yasin hediye ederek ansınlar. Sevgili merhum öğretmenlerimiz;  Alaattin Gürleyen,Ahmet Körhasan,Abdurrahman Balkan,Abdurrahman Kaçar, Müf. Ali Doğansoy, Ali Merdun, Azize Şahin,Abdülkadir Kurt, Ahmet Sertel, Ahmet Özdoğru( Esmer HAFIZ),Ahmet İleri, Ali İhsan Yıldız, Aldoğan Ekmekçi, Ali Piri Süzen, Ali Ayhan, Azmi Akyol, Ali Değirmenci, Ali Özay, Adem Başbey, Ahmet Benli, Ayşe Yavuz, Ahmet Gürsoy, Abdullah Toyran, Abdullah Avcı, Aysun Dosdoğru, Aziz Eryalaz, Ahmet Ertuğrul,  Ahmet Ceyhun, Aysel Akcan, Ali Çakıroğlu, Ayşe Yalçın, Ayşe Talay, Bekir Ersoy,Burhan Başarır,  Bilal Nizamoğlu, Bahire Ardıç,Bedii Erdem, Celal Karaca, Cemal Eker, Cevdet Altay, Celal Türkyılmaz,  Doğan Atabay, Doğan Arslanbaba, Elvan Candemir, Emin Ersoy,Erol Sönmez, Enver Nail Altın, Emin Emrem, Emin Toy, Elvan Özdemir, Erdoğan Paçal, Emin Biral, Emin Uluğ, Elvan Kamacı, Ferudun Kapar,Faruk İşbilir, Fethi Akuz, Fevzi Coşgun, Güven Çelikten, Gülseren Doğan, Gülşen Palabıyık, Hamza Özay, Halil İbrahim Sertel, Hüseyin Avni Konuş, Hilmi Özayhan, Hilmi Altay, Hasan Tahsin Tuğrul, Hafize Çağlayan, Hacı Kılıç, Hatice Gülsen Güre, Huriye Arna Soncer, Hasan Kayhan, Hasan Kılıçarslan, Hüseyin Yılmaz, Hüseyin Tarhan, Halil Demir,  Hüseyin Kavuş, Halil Şahin, Halil Mutlu, Huriye Yazıcı, Hasan Atlı, Hasan Tüzün, Hasan Hüseyin Dönmez, Halil Suudi Yarar,HHilmi Ünsal, Hasan Özkan, Hüsnü Ünlü, Hatice Yüksel, Hatice Sayın, Hüseyin Sönmezışık, Haldun Dengiz, Hüseyin Çetin, Hüsamettin Gümüşlü, Himmet Güner, Hasan Altınkaynak, Hakkı Aşkaroğlu, İbrahim Zeyrek, İsmail Kutlu, İbrahim Koç, İbrahim Özcan, İbrahim Sümer, İbrahim Balioğlu, İrfan Ergenekon, İsmail Yakut, İsmail Kartal, İbrahim Durmuş,Kemal Öztürk, Kamil Çil,Kübra Öğretmen, Kazım Girgin, Kadir Güner, Kerim Sarıkaya, Libas Öğretmen,  Mustafa Kudu, Mutahhar Temel, Mustafa Bozkuş,  Mustafa Bayramoğlu, Mustafa Akgün, Mustafa Aygün, Mustafa Yılmaz, Mihriye Öğretmen, Mehmet Ali Çetin, Mevlüt Ayrık, Mehmet Memiş, Müzeyyen Karaduman,  Mehmet Ali Özel, Mehmet Ali Alışkan, Mehmet Ali Pamir, Mehmet Ali Oral, Mustafa Özyaşar, Mehmet Gedik, Mustafa Atabay, Mukaddes Güner, Mustafa Şahin, Mustafa Çağlar,  Mustafa Fazıl Baş,  Muammer Tartaroğlu,  Muammer Baştan, Mustafa Salçan, Mustafa Atay, Mehmet Ali Uygun, Mehmet Günyüz, Mehmet Ali Çetin, Mehmet Yiğit, Mustafa Öğretmen( Gevrekler Köylü),Murtaza  Tolun, Mustafa Hızlıer, Mehmet Ali Kahraman, Mustafa Topal,  Nuran Bülbül,  Necmiye Keçim, Necmettin Ünay, Necla Toker,  Nurettin Karabey, Nejat Öner, Necat Aksoy,  Nazif Kuzucu, NNebi Dindaroğlu, Nermin Aktakka, Nuriye Apaydın, Orhan Keskin, Osman Akay, Rıza Kaynak, Ramazan   Canıaz,  Recep Dönmez, Refik Arıkan, Rukiye Taşlıca, Recep Atilla, Rabia Çağlıdere,  Raşit Sezgin,  Reyhan Kaçar, Salim Akcanlı, Sırrı Demirel, Sami Akarsu,  Sacide Atlı Eker, Sadık Baş, Semiha Erkaya, Sevgi Morçiçek,  Sema Akşar, Şehnaz Baştürk, Şükrü Er,Şevket Süreyya Sayın, Safiye Öğretmen,Selahattin Özsavaş,  Saim Talay, Sıtkı Aktakka, Süleyman Sırrı Süleyman Eroğlu,  Sabri Çeneli, Sibel Uzun, Serra Akça, Samiye Akuz, Sefer Kapıcı, Vehbi  Kızılgün( Ediboğlu),Veli Korkmaz, Vasfiye Toyran, Vahit Canbek, Veli Özenli, Veli Tanhan, Yüksel Kavuncu, Yasin Çetin, Yücel Uğurlu, Zişan Erdem Zahide  Hüseyinbaşoğlu,  Zeki  Yıldız
         Allah’a her zaman şükrederim;” Rabbim hafızamı  sağlıklı kıl,aklımı başımdan alma” derim. Eğer hafızanız  yerindeyse, iyi-kötü kendi işlerinizi görebiliyorsanız,uyuyabiliyor,bir şeylerden zevk alabiliyorsanız,dostlarınızı hatırlayabiliyorsanız,onları zaman zaman da olsa arayabiliyorsanız sizden zengini yok. Değerli öğretmenlerim,gününüz hayırlı olsun. Allah ayağınıza taş değdirmesin, elleriniz nurdan olsun……Gününüz hayırlı ve uğurlu olsun diyor her birinizin gözlerinizden  öpüyorum. Benden yaşlı hayatta olan öğretmen kardeşlerimin ellerinden öpüyorum.Aramızdan ayrılan sevgili meslektaşlarımı da hayırla,yadediyorum. 
         Öğretmenin Allah’ın en sevgili kulu olduğu bilinmelidir.  Herkes bir şekilde bir meslek sahibi olur,bir yerlere gelebilir. Ama  öğretmen olamaz.  Öğretmene gösterilen saygı  en büyük  öğretmen,eğitmen,öğretici  Yüce Allah’a  saygıdır.  Bizim başöğretmenimiz   Atatürk’tür. Kendisinde emeği olan   öğretmenini anmayanın işi rast gider mi? Öğretmeninden helallik istemeyenin  işi rast gider mi?Öğretmeninin hayır duasını almayanın  işi rast gider mi? Öğretmen yerinde babadır,annedir,ağabeydir,abladır. Öğretmen  candır,canandır. Bana her vesileyle “Sevgili öğretmenim”diye hitabeden sevgili Ali Manak’ı,sevgili   Yasin  Karaaslan’ı,sevgili Ahmet Karabuda’yı,sevgili eski Ticaret ve Sanayi Odası genel sekreteri  Celal Yücel’i, eski genel sekreter merhum Mustafa Ünal’ı anmadan geçemem.  24 Kasım Öğretmenler Günü hepimize kutlu bizi bu günde anmayanlar da mutlu olsun.        

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları