31 Temmuz 2021 - Cumartesi

Bu hafta

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 16 dk.
1452 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News
  KÖY VE MAHALLE  MUHTARLARI DERNEĞİ  
YENİ BAŞKANI  HASAN HÜSEYİN KAYAN ‘A
  YENİ GÖREVİNDE BAŞARILAR DİLİYORUM
 
        Halen Ovacık Köyü Muhtarı,sayın Hasan Hüseyin Kayan bu kez Tavşanlı  Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği’nin başkanlığına getirilmiş.  Ben özellikle Ovacık Köyü’nü yılların efsane muhtarıydı; rahmetli Emin  Çavuş(Atay)  sayesinde tanıdım. Cumhuriyetimizin kurucusu,büyük önder Atatürk’ün sııhiye çavuşlarından olan Emin Çavuş,rahmetli hakim-avukat babam Hüsamettin Alpagut’un samimi dostu ve müvekkiliydi.  Haftanın en az bir gününde bizim misafirimiz olurdu.Bize ne zaman gelse  Ovacık Köyü’nün küçük ama kokulu,bal gibi kavunlarından,keçi peynirinden,birkaç topak tereyağından mutlaka getirirdi. Rahmetli, evimizin  neşesi,muhabbetleriyle vazgeçilmeziydi.. Hoş sohbetti. Huylu olduğu için kendisini  zaman zaman kızdırırdık.O da  tepki olarak bize “ Cumhuriyetin acı meyvaları”  derdi. Biz de çok hakkı vardır.  İnşallah helal etmiştir .Ayda en az iki Pazar gününü ailecek Ovacık Köyü’nde geçirirdik.Adresimiz belliydi; Emin Çavuş’un eviydi.  Ailesi bizleri kendi aile bireyleri gibi karşılardı.Biz de onları  akrabamız,hısımımız kadar severdik. . Ovacık Köyü’ne her gittiğimizde,Emin Çavuş bizi yüksekçe bir tepeye çıkarır, Tavşanlı’yı uzaktan seyrettirirdi.   Tavşanlı ‘nın her  zaman üzerinde  bir buluttan yorgan eksik olmazdı.  Tavşanlı çukurda,Ovacık Köyü yüksekteydi. Rahmetli   Emin Çavuş bu buluttan  örtüyü  yorgana benzetirdi. Hiç unutmam bir keresinde bana ,” Yeğenim, Şu beyaz örtüyü  görüyor musun? İşte bu beyaz örtü Tavşanlı’nın üzerinden hiç  eksik olmuyor. Bu nedenle  Tavşanlılı yıllardır hep   geç uyanır.. Biz köyden kalkıp Tavşanlı’ya geldiğimizde ki bazen 8-9 sıralarında  geliriz;Tavşanlılı’yı hep uykuda yakalarız” derdi. Tavşanlı’nın denizden yüksekliği(rakımı) 835m.dir. Ovacık köyü ise Tavşanlı’dan  175m. daha yüksektedir. Ovacık Köyü  sakinleri temiz havalarda,  Bursa’nın  simgelerinden  Uludağ’ı bile görür. Evliya Çelebi gibi söylersem; Domaniç sırtlarındaki koyun sürülerini dahi fark eder. 
        Bu yazımı sayın Hasan Hüseyin Kayan mutlaka okur.  Kendisine “hoş geldin”babında bir de küçük bir  anımı anlatmak istedim. Bir ara  rahmetli, Ovacık Köyü halkından, cami imamı,İbrahim Hoca(Atay) halen  Tavşanlı Belediyesi’nin 19 mahallesinden biri olan eski Çardaklı Köyü Camii’nin  imamıydı. İbrahim Hoca, Çardaklı’da imamlık yapmıştı.Ben de O’nun görev yaptığı yıllarda(1962-1972 tarihleri arasında) Derecik Köyü  İlkokulu’nda  müdür yetkili öğretmendim.Hemen hemen her gün Çardaklı Köyü’ne bisikletimle gelir,bu köydeki ilkokul müdür yetkili öğretmeni rahmetli arkadaşım M. Ali Özel’i alır Tavşanlı’ya dönerdik. Rahmetli, Ovacıklı  İbrahim Hoca,Çardaklı7da imam evinin bahçesinde kümes hayvanları yetiştirirdi. Bunların arasında 15-16 kg ağırlığında bir de babaç hindisi vardı. O zaman Çardaklı Köyü’nda birçok kişinin bu hindide gözü varmış.  Bir punduna getirip yemek bizlere nasip olmuştu. Allah mutlaka bunun hesabını bizlere öte dünyada soracaktır.  Rahmetli hocanın her sabah namazından sonra bu hindiye eliyle  bir bütün ceviz yutturduğunu  da duymuştum.  Maşallah hindi değil,yağ topacıydı. 
         Ben şahsen sevgili  Ovacıklı  kardeşim Hasan Hüseyin Kayan’ın Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği başkanı  olduğuna sevindim. İnşallah bir gün bir kahve veya kıraathane köşesinde bir bardak çay yudumlar ve anılarımızı tazeleriz. 
 
  BAZEN  BİR  PLAKET  VE  TEŞEKKÜR  BELGESİ  
 BİLE  ÇALIŞANLARA  MORAL  VERİR 
 
                  Bu yazımı  yerel basında okuduğum bir haber e borçluyum. Kütahya’nın Aslanapa İlçesi’ndeki   Köy ve Mahalle Muhtarlarına    ilçe kaymakamı sayın Özgür Pelvan tarafından teşekkür belgesi verilmiş.Gerekçesi de:” Köy ve  mahallelerde  yürütülen iş ve işlemlerdeki başarılar”. Sayın kaymakamlar,  hangi köy ve mahalle muhtarının nasıl  çalıştığını iyi bilirler. Çok ta iyi etmiş. Ben fotoğrafa baktım;11 muhtar gördüm. Belki daha fazla  muhtardır. 
                  Sayın kaymakamın söyledikleri doğrudur;Özellikle Pandemi döneminde ki halen bu dönem devam etmektedir, İçişleri Bakanlığı’nın genelgeleri doğrultusunda muhtarlarımız gerçekten büyük mesai verdiler.Koordine edilen izolasyon ve  filyasyon  faaliyetleri ortadadır. 112 Vefa İletişim Programı  kapsamında muhtarlarımız  üzerlerine düşenin fazlasını vermişlerdir. İnanıyorum ki sayın kaymakamın bizzat muhtarlara sunduğu bu teşekkür belgeleri sevgili muhtarlarımız tarafından  saklanacak,çoluğuna çocuğuna  manevi değeri yüksek birer anı olarak kalacaktır. 
                  Kütahya’nın merkez ilçe dışında 12 ilçesi,bu ilçelerde de değerli 12 kaymakamı(mülki idare amiri) bulunuyor. Yüzlerce köy ve mahalle muhtarımız inşallah  sayın  Aslanapa Kaymakamı gibi ,diğer kaymakamlarımızca ,  çalışan,koşan,çırpınan köy ve mahalle muhtarlarımızı  plaket veya teşekkür veya taktir belgeleriyle onore etmeyi unutmazlar.  Taktirname ve teşekkür belgesi aslında bir kağıt parçasıdır. Kese kağıdı,ambalaj kağıdı da kağıttandır. İşi bittiğinde kıvırıp atarsınız. Ama bir taktirname ve teşekkür belgesi böyle değildir. Onlar da kağıttır ama  manevi değerleri vardır. Plaketler de netice itibariyle bir metal parça üzerine işlenmiş  cümlelerle zenginleştirilerek ,cafcaflı  muhafaza kutularında hak edenlere sunuluyor. Onlar da zaman içinde  paslanıyor,hatta okunmaz olabiliyorlar. Saklanamıyorsa fotoğrafını da mı çekemeyiz? 
                  Bakın size basit bir örnek; Plaket,taktirname ve teşekkür belgesi sunulanların yürüyüşüne bir bakar mısınız? Allah inandırsın,yürüyüşleri bile değişik oluyor. Çalışanlara,çaba gösterenlere,çevresine faydalı olanlara   mutlaka bir şekilde   bu yolla bir ödüllendirme şarttır. Ben,Tavşanlı’da  özellikle kurban bayramlarında  en çok deri toplayan çok sayıda köy muhtarına plaket dağıtımı töreninde bizzat bulunmuştum. Sevgili muhtar kardeşlerimin gözlerinin içinin güldüğünü fark etmiştim. Plaket te öyle; yesen yenilmez,satsan kimse almaz.Ama  evlerin iş yerlerinin,ofislerin en mutena köşelerini  yıllarca süslerler. Sahiplerini  eskilere götürürler,mutlu ederler.  
 
    TAVŞANLI’YI İLGİLENDİREN BİR KONU  
 
                 Leblebinin 43 buçuk çeşitini(buçuk leblebi,kırık leblebi) üreten Tavşanlılı leblebi ustalarını ilgilendiren bir haberi  Kütahya Ekspres verdi. “ Leblebi  Saray Helvası”nın   tescillendiğini duyan oldu mu?Yoncalı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi mezunlarından Mehmet Emin Aksoy adlı bir kardeşimiz,” Leblebi Saray Helvası” üretmiş. Üstelik ürettiği bu ürün tescillenmiş. Ben  yıllardır Tavşanlı’dayım böyle bir ürün duymadım. Şimdi merak ettim;Acaba Tavşanlı’da böyle bir ürün üretiliyor mu?
                   Tavşanlı nohutun efendisidir. Nohutu şekilden şekle sokan, her gün nohuta yeni bir giysi giydiren Tavşanlılı leblebi ustaları için bu yeni ürün sürpriz olmuştur. Bu evladımız, okulda geliştirdiği  ARGE Çalışmaları çerçevesinde  ürettiği ürünle, girdiği ulusal ve uluslar arası yarışmalarda defalarca  bu ürünüyle üstelik ödüller almış bir hemşehrimiz. 
                    Şimdi “ Leblebi Saray Helvası” nı da tescillendirmiş. Ürünün bundan sonra endüstriyel hale gelmesi için çalışacakmış.  Bakın ne diyor?” Leblebi  tanelerinin toz haline getirilmesiyle oluşturulan tatlı; Antep fıstığı ve tereyağı ile  enfes bir tatlıya dönüşüyor. Tatlı hazır olduğunda yöresel manda  kaymağı ve dondurmasıyla da  tüketilebilecek”
                    Okul yönetimi öğrencilerinden memnun.  Bir okul yetkilisi  aynen şöyle demiş:”Bu tatlının önümüzdeki dönemde, Kütahya’ya has bir ürün olarak tüm marketlerde,tatlı üreten iş yerlerinde,mekanlarda  yerini alacağı günler yakın. Bunu sabırsızlıkla bekliyoruz.  Yoncalı Turizm  Otelcilik  ailesi olarak  sabırsısız. Öğrencimizi gönülden kutluyoruz.  Bundan sonraki meslek hayatında kendisine nice başarılar diliyoruz. “ 
                     Tavşanlı Leblebiciler ve Kuruyemişçiler Odası başkanı dostum, Mustafa  Sarı ‘nın ve Tavşanlı’da   önemli bir iş insanımız Zeynel Korkmaz kardeşimin ve İmam Bin Mehmet’in torunlarından Mehmet Harmancıklıoğlu’nun  bu evladımızın ürünüyle ilgileneceğini ümit ediyorum. Dahası bu ürünü ben de sabırsızlıkla  bekliyorum. 
                     Hani Karadenizli hamsi balığının baklavasını da yapmış  ya. Kütahya da sanırım nohuttan kimbilir daha neler neler üretecek?
 
SAYIN TOBB  BAŞKANI  TAVŞANLI’YA
       KEŞKE DAHA   ÖNCE   GELSEYDİ 
 
            Sayın TOBB Başkanı  M. Rifat Hisarcıklıoğlu  gibi konuklar,Anadolu insanının tabiriyle ağır konuklar,misafirlerdir.Sayın Hisarcıklıoğlu’nun,kısa süreliğine de olsa  Tavşanlı ziyareti değerlidir. En azından,  sayın kaymakam Erdoğan Kanyılmaz’ı makamında,sayın TTO başkanı  Davut Efe’yi  ve meclis üyelerini  Ticaret ve Sanayi Odasında ,  ,sayın Belediye Başkanı Mustafa Güler’i belediyede makamında  ziyaret etmesi dahi  Tavşanlı açısından yararlı olmuştur. Sayın Hisarcıklıoğlu’nun:”Bir taraftan kaplıca,bir taraftan linyit kömürü,bir taraftan leblebi” şeklindeki ifadeleri  de  anlamlıdır. Bu kısa ifadesiyle sayın TOBB Başkanı,Tavşanlı’nın üç önemli  markasına değinmiştir.Tavşanlı’nın Kütahya’nın en büyük ilçesi olduğunu söylemesi  anlamlıdır.Allah’ın Tavşanlı’ya müthiş bir coğrafya verdiğini ifadesi  manidardır. HeleTavşanlı Leblebisi için” İnşallah bundan sonrakihedefimiz leblebiyi Avrupa’da(AB Ülkelerinde) tescil etmek daha daha önemli” şeklinde açıklama yapması Tavşanlı için güzel   sözlerdir.
            Sayın Hisarcıkoğlu’nun bir başka  açıklaması daha olmuş. Sanayiciyi  buralara getirmek,çekmek için nitelikli elemanlara ihtiyaç olduğunu  ısrarla vurgulamış. Düz adamın,yani  hiçbir işe yatkın olmayan,iş bilmezler yerine  ,mühendisler,kariyer sahibi,kendini kabul ettirmiş,yetenekli  elemanlara ihtiyaç olduğunu belirtmiş. Asıl önemli olanın bunları  bulup getirmek olduğunu anlatmış. Kısacası  meslek liselerine sahip çıkılması gerektiğini ifade etmiş. Pandemi süresince asıl sıkıntıyı,küçük ticaret erbabının  çektiğine işaret etmiş.
            Sayın Hisarcıklıoğlu’nun üzerinde hassasiyetle durduğu bir diğer husus;tarım başta olmak üzere,hizmet sektöründekilerin, küçük ölçekli tüccarların büyük zararlar gördüğü.Sayın TOBB Başkanına göre Devlet Baba,zarar görenlere kesinlikle kredi değil,hibe desteği vermelidir. Böylelikle en azından bu insanlar kredilerini ödeyebilir duruma gelebilirler.  Ancak bu şekilde Zarar görenler Bİ bir nebze nefes alabilir. Durumu iyi olanlara ise söyleyeceği bir şeyin olmadığını belirtmiş.TOBB Başkanı, devletin müsaade ettiği sürece  nefes kredisi  vermeyi sürdüreceğini sözlerine eklemiş. 
             Ben sayın başkanın  olumsuz koşulların hüküm sürdüğü bir ortamda  kısa süre de olsa  Tavşanlı’ya  gelmesini  memnunlukla karşıladım. Ama bu sayılmaz. Bir kez daha ama daha çok kalmak üzere kendisini Tavşanlı’ya beklediğimizi ifade etmek istiyorum.  Kendisini  en güzel şekilde karşılamak,ağırlamak,Tavşanlı’nın sorunlarını daha açık bir şekilde anlatmak ancak böyle  mümkün olacaktır. Kendisini  önümüzdeki günlerinde tekrar Tavşanlı’da görmek istiyoruz. Tavşanlı Güveci’nden tatmış mı? Tavşanlı’da leblebi üretimini izlemiş mi? Tunçbilek’te linyit kömürü galerilerinden birine inmiş mi?  Tavşanlı’nın ünlü haşhaşlı lokumunu yemiş mi? Leblebi kurabiyesi’ni tatmış mı? 
            Ben olsaydım kendisinden Tavşanlı Leblebisi’nin 43 buçuk çeşitinin THY Menüleri arasına alınması hususunda üzerine düşeni yapmasını  rica ederdim.  Tavşanlı Organize Sanayi Bölgesi için  TOBB ‘un  yeni yatırımlar için yardımcı olmasını  isterdim. Nohut Borsasının Tavşanlı’da açılması hususunda  tavassutlarını istirham ederdim. TOBB’un  Tavşanlı Küçük Sanayi Sitesi’ne bir karakol binası   kazandırmasını. TOBB’un Göbel Kaplıcaları’nda bir Astım Merkezi  kurmasını, Abdurrahman  Şirin’in ilçemize kazandırmak için çaba harcadığı,sorunlar yüzünden bir türlü hizmet veremeyen entegre tesise  gerekeni yapmasını söylerdim. Tavşanlı Organize Sanayi Bölgesi’ne   bir sosyal tesis  kazandırmalarını  rica ederdim. Size göre bu ricalarımızı kırar mıydı? Kırmazdı.         
 
       EMET –HİSARCIK-TAVŞANLI  DEMİRYOLU 
  ÖZELLİKLE  BOR   MADENİ AÇISINDAN 
BÜYÜK ÖNEM ARZEDİYOR 
 
 
            Rahmetli,Kütahya’nın Tavşanlılı milletvekili  Ahmet Derin  uzağı gören bir evladımızdı. Hayalinde  hep Emet ve Tavşanlı arasında bir demiryolu vardı.  Bu demiryolunun  özellikle Bor Madeni  açısından büyük önem arzettiğini  belirtirdi. Mekanı cennet olsun. O,Emet ile  Tavşanlı’nın demiryoluyla  bağlanmasının Kütahya- Balıkesir   demiryolu açısından  hayati bir   bağlantı olacağına  inanıyordu.
             Kim bilir belki bir gün rahmetlinin  hayali gerçekleşir .Çok ta güzel olur.Büyüklerimiz buna ne der bilmiyorum ama, Kütahyalı  böyle bir demiryolunun gerçekleşmesine  sıcak bakıyor.En azından Tavşanlı’nın Emirler İstasyonu ile Emet arasında  böyle bir tren yolunun  mali portresi  ortaya çıkarılmalıdır. 
 
    VATANDAŞ    OTOBÜS  UÇAK    TREN    VAPUR  
 ÜCRETLERİNİN    GÜNCELLENMESİ GEREKTİĞİNİ   SÖYLÜYOR 
 
 
               Pandemi  döneminde bir tedbir olarak getirilen   şehirlerarası  otobüs   fiyatlarında hala bir güncellenme  yapılmaması  sıkıntı yaratıyor. Artık otobüslerde örneğin 40 yolcu alınabiliyor. Bu düne kadar yarı yarıya yani 20 yolcuydu. 20 yolcuya göre  hazırlanan tarifeler normale dönelmesine rağmen aynen uygulanıyor. Bunun sıkıntısını da şehirlerarası yolculuk yapanları  çekiyor.
             Bu arada   uçak,vapur, tren ücretlerinin de yeniden değerlendirilmesi,yüksek fiyatların geri çekilmesi isteniliyor. 
 
        EMET  BENİM  GÖZÜMDE” KAHRAMAN EMET”TİR
       
         Bir sayın milletvekili çıkıp ta  TBMM Başkanlığı’na  bir yazılı önerge verip te Kütahya’nın Emet İlçesi’nin başına “ Kahraman” sözcüğü konulmasını teklif etmedi. Peki öyleyse ben teklif edeyim; Gelin Emet ilçemiz’in adının başına 2 Kahraman2 sözcüğünü ekleyerek bundan böyle Emet’i,” Kahramanemet” olarak analım.Emet ilçemiz Kurtuluş Savaşı’nda önemli karelerimizden birisidir. Eğer  Emet’i  işgal eden Yunan Güçleri’ne büyük kayıplar verdirilmişse  ,bunda  Emetli kahramanların  büyük payı bulunmaktadır. Kurtuluş Savaşı yılları’nda Emet, tek başına bir orduydu. Emet’i  yakayaka  bitiremeyen Yunanlılar bunun faturasını çok ağır ödemişlerdir. Emetli  hemşehrilerimi uyarıyorum, Tez elden Emet’in önüne “ kahraman” sözcüğünü ekletsinler.  
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları