29 Mart 2018 - Perşembe

CEMRELER SIRAYA GİRDİ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 10 dk.
2608 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

  CEMRELER   SIRAYA  GİRDİ 

                İlki 2O Şubat 2O18 Salı günü havaya düştü. İkincisi  27 Şubat 2o18 günü Suya,sonuncusu da O6 Mart 2O18  tarihinde  toprağa  düşecek. Çoğumuz   “Cemre” nin ne olduğu hakkında yeterli fikre  sahip değiliz.

                “ Cemre” sözcüğü Arapça bir sözcük olup “ Ateş halindeki kömür,kor”dan gelmiştir.Her yıl şubat ayının son ve mart ayının ilk çeyreğinde  birer hafta ara ile havaya,suya ve toprağa düşerek sıcaklığın yükselmesine  sebep olduğu kabul edilen ısıtıcı kuvvettir.Şairler ve yazarlar bu konuda çok güzel sözler  söylemişlerdir Örneğin Safiye Erol” Cemreler düşer,mevsim taze bahara erişir” demiştir.Örneğin bir tekerlemede ki  Ekrem H. Ayverdi’ye aittir “ Cemre” için :”Üç kevayip-zadeler biri maildir havaya,biri ab-ı şifaya ,biri yüz sürer  hak-i paye” der.

                   Dini açıdan açıklaması da  vardır.Hac sırasında hacıların Mina’da  şeytanı taşlamaları da “ Cemre” olarak ifade edilir.Aynı zamanda  bu maksatla atılan çakıl taşıdır.Cemrelere , halk arasında “ Üç kevakip-zadeler”de denilir.Anadolu’da bu sözcük,çok iltihaplı bir çıban,kara kabarcık için de kullanılır.

                   Cemre-i salis:Suya düşen  üçüncü  cemrenin adıdır.Cemre-i sani: Suya düşen ikinci cemre ve Cemre-i ula ise Havaya düşen  birinci cemredir.

                   Benim çocukluğumda  cemrelerde ayrı bir heyecan yaşanırdı.Cemrenin havaya düştüğünde havaların ısındığını,suya düştüğünde  su birikintilerinde,gölet ve barajlarla göllerde gözle görünür bir buharlaşma olduğunu,toprağa düştüğünde de topraktan havaya bir buharın yükseldiğini fark ederdik.Eskiler Cemreler için” Tabiatın uyanması “ yorumunu yaparlardı. Tabiat bir hamile kadındır. Sonbaharda  ölen yavrusuna yeniden  kavuşmak  üzeredir.Bu da kolay olmayacaktır. Çeşitli hava olayları kapıdadır..

                

                                                  

                                                            “ GARP LİNYİTLERİ  İŞLETMESİ  YENİDEN

                                                                      MÜESSESE   OLMALIDIR” DİYEN

                                                                      TAVŞANLILI  HALA ÜMİTVAR

                                                           

 

                  Tavşanlı’da   Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi  bugün olduğu gibi  bir ara   yine  işletmeye dönüştürülmüştü Sonra görüldü ki yanlış yapılmıştır. Hatadan  geri dönülmüştü. Yani  GLİ yeniden müessese yapılmıştı.Yanlış anlaşılmasın:” Hatadan dönmek fazilettir” sözü boşuna söylenmemiştir.Ama asıl önemlisi bu hatayı kimlerin fark edecek oluşudur.. Aslında koskoca Garp Linyitleri  İşletmesi Müessesesi’nin  işletmeye dönüştürülmesi bana göre de  başından beri yanlış bir  karardır. Bir çok müessesenin işletmeye dönüşmesini  doğal kabul edebilirim ama Garp Linyitleri İşletmesi  Müessesesi’nin  işletmeye dönüştürülmesini  kabul edemiyorum ve bugüne kadar da  asla etmedim.

                  Peki Tavşanlı,yılların müessesesinin işletmeye dönüştürülmesinde gereken tepkiyi vermiş midir? Maalesef vermemiştir Rahmetli arkadaşım bir zamanların belediye başkanı,Halk Eğitim Merkezi  Müdürü ,öğretmeni,,TEMA Tavşanlı  Gönüllü  Temsilcisi,Dünya Dendroloji Derneği’nin Türkiyeli Üyelerinden Fevzi Coşgun hep derdi:” Bir gün altımızdaki halıyı çekip alacaklar ama haberimiz olmayacak”  Vallahi doğru söylemiş. Tavşanlılı GLİ Müessesesi’nin işletmeye dönüştüğünü öğrendiğinde iş işten çoktan geçmişti. Tavşanlılı olarak, bireysel olarak, STK’ları olarak,kurum ve kuruluşlar olarak hepimiz alınan karara tepki veremediğimiz için gelecek kuşaklarca maalesef eleştirileceğiz. Şimdi “ Suçlu ayağa kalk” desem ortada bir tek suçlu bulamıyorum..Tavşanlı bu konuda Bergama Köylüleri kadar bile  olsun bir tepki verseydi bugün koca müessese işletmeye dönüştürülemezdi. Sayın milletvekillerimizin de bu konuda maalesef bir çabasının olduğuna inanmıyorum Emir demiri kesmiştir. . Her zaman demişimdir GLİ Müessesesi  TKİ’nin Amiral Gemisi’ydi.TKİ’ye değerli mühendisler kazandıran,. Ankara’ya ,TKİ’nin üst kademelerine  zaman içinde  deneyimli,birikimli elemanlarını  Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı,Daire Başkanı, müfetiş, danışman olarak gönderen  bir kuruluştu..Ne oldu da koskoca müessese bir oldu bittiye getirilerek işletme yapıldı? Bakın buna tek başıma da   kalsam itiraz ediyorum ve  itirazımı sürdüreceğim.

                  Öncelikle Tunçbilek,ekonomik ve kültürel açılardan sadece  Tavşanlı’nın değil, çevre ilçelerin de  ekonomik  bakımdan bir cazibe ve çekim merkezidir. Tavşanlı  için çok önemlidir. Önemli bir iş merkezi ve potansiyele sahiptir.Farklı kültürlerin yaşamasına ev sahipliği yapmıştır.Rezervi yapılmış 25O milyon tonluk bir linyite sahiptir.Özellikle AK PARTİ  İKTİDARLARI son yıllarda Linyitin son zerresine kadar ülkenin ekonomisine kazandırılmasında ısrarlı olmuştur.   Sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Berat Albayrak bile zaman zaman yaptığı açıklamalarında  yeraltının derinliklerindeki kömürlerimizin mutlaka değerlendirilmesi gerektiğine  konuşmalarında vurgu yapmıştır. Üstelik sayın bakan,sayın Başbakanımız Binali Yıldırım ve halen İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu ile Tunçbilek’i ziyaretlerinde  yüz güldüren açıklamalar yapmışlardı.Kendilerine  Tunçbilek’te, Tunçbilek hakkında bir brifing bile verilmişti.

                  Bir ara ANAP Döneminde  ilçe dahi yapılması gündeme gelen  Tunçbilek’te  gün oldu 7OOO maden işçisi  çalıştı.Rekor bir linyit üretimi sağlandı ve ekonomiye katkı sağlandı.. Sahip olduğu potansiyeliyle  bugün Tunçbilek   en azından 5-6 bin maden işçisini rahatça  barındırabilecek verimliliğe sahiptir. Kulakları çınlasın Anap Döneminde  sayın Kalemli’nin ne edip edip Tunçbilek’e 3OOO işçi aldığını biliyorum. Bugün aynı alımı sayın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız da yapabilir. Bu gerçekleşirse . Kütahya’nın kömür ve enerji bölgesinin  yeniden ayağa kaldırılması,istihdam sağlanarak Kütahya’ya işsizliği bir nebze aşağıya çekmesi açısından yararlı olacaktır.Böyle bir alımın müsbet yanları da olacak en azından işletmenin müesseseye dönüşmesinde  fayda sağlayacaktır.. GLİ’nin yeniden müessese konumuna getirilmesi  şarttır.Bunu da iktidardaki,Kütahyalının sevgilisi  Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı yapabilir. Sorarım,.bunları bir öğretmen olarak benim mi söylemem ,yoksa bu konuda birikimi olanların mı  söylemesi  yakışık alırdı.? Haddimi aştıysam  beni bir fakir Orhan Veli  gibi kabul  edin. GLİ,.194O  yılından beri faaliyettedir.Bünyesinde bir ara 347 memuru ve 7OOO’e  yakın işçisi vardı.Yılda 5 milyon ton satılabilir Linyit üretiyordu.Devlet eliyle yapılan Linyit işletmeciliği ilk defa.16 Şubat 1938 tarihinde Etibank’a bağlı olarak Değirmisaz İşletmesi’nin kurulmasıyla başlamıştır.Daha sonra 18 Mayıs 1938 tarihinde  Tunçbilek ve 23 Eylül 1939 tarihinde  Soma İşletmeleri Yunus Nadi  Şirketi’nce  devir alınarak faaliyete geçmiştir.

    

                 Bu üç işletme O1Ocak 194O tarihinde  birleştirilerek Etibank’a bağlı” Mahdut Mes’uliyetli Garp Linyitleri  İşletmesi Müessesesi” kurulmuş ve 15 Eylül 1957 tarihinden itibaren 6974 Sayılı kanunla kurulan “ Türkiye Kömür İşletmeleri( TKİ) Kurumu “ içinde yer almıştır.

                 Tunçbilek’teki  4364 nolu imtiyaz sahası,Tavşanlı-Domaniç Karayolu üzerinde yer almakta olup,Tavşanlı’ya 13 Km,Kütahya’ya 63 Km uzaklıktadır.4364 ruhsat no’lu Tunçbilek Üretim Sahası  13477.28 hektar olup sınırları içinde toplam 13  köy,mahalle barındırmaktadır. Tunçbilek’teki linyit üretiminin 85’i açık ocak sahalarından yapılırken,. son birkaç yıldır derin sahalara inilmiştir.Tunçbilek’te kömür damar kalınlığı tektonizmaya bağlı olarak 5.O-12.O metre  arasında değişiyor.Ortalama kömür damar kalınlığı 8 metredir.Kömürün 3 metrelik taban bölümü kesici-yükleyici makine ile kesilmekte,üstte kalan 5 metrelik bölüm ise   göçeltilerek şilt tahkimatlarının penceresinden alınmaktadır.Beke ve Ömerler tesislerinde tuvönan siloya dökülen ve ayıklama bantlarında taşı ayıklanan kömür,3O mm’lik eleklerde  elenerek tasnif edilmekte ve O-3Omm toz +3Omm,parça özellikte satışa sunulmaktadır. Tunçbilek’te 7OO ton/saat kapasitesinde  bir Lavvar vardır. Ömerler Lavvarının kapasitesi de aynıdır. İki tesiste de ağır ortam yıkama sistemi vardır.Lavvar tumbasına dökülen tuvönan kömür sabit eleklerde elenerek 15O mm’den küçük parçalar kırıcılarda kırılır. Elek altı  olan 15O mm’den küçük parçalar ise yıkama ünitelerine verilerek satışa hazırlanmaktadır..

                  GLİ , üretim alanlarında bozulan arazilerin irtifak bedellerini ödemekte ve buraların yeniden doğaya kazandırılması için Orman Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapmaktadır.

                  1998 yılında GLİ    Müessesesi’nde 355ç memur,4238 işçi çalışıyordu..1999 yılında memur sayısı 373 olurken işçi sayısı da 46O1 ‘e  ulaşmıştı. 2OOO yılına gelirsek memur sayısının 4O7 ve işçi sayısının  bir önceki yıla oranla biraz daha azalarak  ve 4245’ e düştüğünü görüyoruz..

 

                   Bu bilgileri araştırarak elde ettim.Asıl önemlisi bu bilgileri neden verdiğimdir.Amacım,GLİ ‘nin ne denli önemli bir kuruluş olduğunu ifade etmektir.. Önümüzde genel ve yerel seçimler var. Tavşanlılı  her iki seçimde de ağırlığını  koymalıdır. Ağlamayan bebeğe süt verilmez.Siyasette  de  kibarca ve nazik  biçimde hak aramanın yolları vardır. Fransız Atasözü ne der?” İstemekten ziyade isteme tarzı önemlidir”.Tavşanlılı nazik bir şekilde istemelidir.İsterken kabalığa,saygısızlığa çirkinliğe gerek yok.Tavşanlılı yapamıyorsa kendisini temsil edenler  var.Onları devreye soksun. Ben 8O yaşıma geldim. Lafa karnım tok.Lafla peynir gemisinin yürümediğini de bilenlerdenim Bir Brezilya Atasözü var.” Taşı delen,suyun kuvveti değil,damlaların sürekliliğidir”  Bana göre  her Tavşanlılı bir damladır. Son verilere göre ilçe olarak 1O2.O71  kişiysek bu kadar damla ederiz.Ne dersiniz? Damlamaya başlasak mı ?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları