21 Aralık 2014 - Pazar

CIZLAVET

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 6 dk.
4067 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

                                                        

CIZLAVET        

  Kimse aslını inkar edemez.Çünkü inkar ederse haramzadedir.Hele hele bizler yani Tavşanlılılar olarak kırk kişiysek birbirimizi iyi tanırız ve tanımamız gerekir.Aile fotoğrafları en güzel tanıktır.Bakın yıllarca önceki çekilen fotoğraflara her şeyi en güzel ayrıntılarıyla görebilirsiniz.Kimlerin melon şapka,kasket,kimlerin çarık,aba pırpıt giysiler giydiğini görürsünüz.Benim bile Acıpayam İlçesi hakimi Hüsamettin Alpagut’un 3-4 yaşındaki oğlu olarak ayağıma giydiğim pabuçları görseniz gözlerinize inanamazsınız.

            CIZLAVET,CİZLAVİT,CISLAVAT  sözcükleri gerçek sözcük GİSLAVET’in halkımız arasındaki söyleniş şekilleridir.Bana Kayseri’nin Erkilet Bucağı Emmiler Köyü’nde bazı köylü yurttaşlar BİLANT,BİLAL,BÜLO derlerdi.İbrahim diyenler de vardı.İşte onun gibi GİSLAVET  te öyledir.Bu sözcük İsveçlilere aittir.Hurda lastikten üretilmiş,yekpare kalıp halinde tabanıyla birlikte preslenen,bağcığı olmamasına karşın kabartı verilerek bağcıklıymış görüntüsü verdirilen bir çeşit ayakkabıdır.1900’lü yılların başında İsveçliler,1930 yılı başlarında da Türk Halkı giymeye başlamıştır.Nüfusumuz da 10 milyonun biraz üzerinde.Kurtuluş Savaşı’nda henüz ülkemize girmemişti.Cumhuriyet’in ilanından  yaklaşık 7-8 yıl sonra halkımız tarafından giyilmeye başlamıştır.İsveçli iki kardeşin hurda lastikleri atma yerine değerlendirme düşüncesinin eseridir.Bu iki kardeş o zamanlarda bir otomobil lastiği fabrikasına sahiplermiş.Hurda lastikleri toplamışlar,preslemişler,işlemişler Gislaveti insanların hizmetine sunmuşlar.Allah hepsinden mutlaka razı olmuştur.Mutlaka Müslüman değillerdi ama Onları da Allah yaratmadı mı?

              Bu ayakkabının bir çeşit ilkeli sayılabilecek Gislavet ülkemizde de taklit edilerek üretilmiştir.İsveçlilerin  bir asır önce giydikleri bu ilkel ayakkabıyı halkımız bugün de giymektedir.Tavşanlı’da yok mudur? Olmaz mı? Lütfedip mevcut köylerimizi ziyaret edin göreceksiniz bugün de vardır.Hatta geçen gün maden kazasında oğlunu yitiren Recep Amca’nın da ayağında yok muydu? Sayın valinin emriyle kendisine bir yenisi tedarik edilerek gönderilmemiş miydi?

               1960-1962 yılları arasında Emmiler Köyü İlkokulu’nun Yedek Subay öğretmeniydim. Emmiler Köyü’nde de vardı.1962-1972 yılları arasında Derecik Köyü’nün müdür yetkili öğretmeniydim burada da vardı.Gazetecilik hastalığı bulaştıktan sonra yerel ve ulusal basında muhabirlik yaptığım yaklaşık 65 yıllık süre içinde özellikle sayın kaymakamlarla,tören için gelen devlet büyükleriyle,sayın valilerle ziyaret ettiğimiz tüm köylerde karşıma hep çıkmıştır. Keşke bir çift alıp evimin bir köşesinde bir anı olarak saklayabilseydim.Amıcam rahmetlinin Kore Savaşları sırasında giydiği çizmeler evimde duruyor.Ama bu çizmeler Gislavetin ağa babası olduğu için onlara kıyasla daha görkemli.

                 Halkımız Gislaveti sevmişti.Ayağından hiç çıkarmamıştır.Kadınıyla erkeğiyle,çoluk çocuğuyla sürekli giymiştir.Ben olsam bir çift Gislaveti alır bir köşede saklar gelecek kuşaklara gösterirdimbBakın sergi açacağız.Kulakları çınlasın zamanın kaymakamı Bekir Sıtkı Hanlıoğlu ile birlikte köy köy tarım ve ziraat araçları,gereçleri arıyoruz.Rahmetli makam şoförü,rahmetli Selahattin’in babası Ahmet Uzun ‘u az mi yormuştuk?Kağnı bile bulamamıştık.Bir buğday ve arpa sandığı bile.Öküz arabası tekerleği bile bulamamıştık.

                  Derecik Köyü’ne odada sohbetteyiz.Ortada sürekli Amcaların Kadir,Deli Kadir’den söz ediliyordu.Kim bu Kadir? Dediğimde birisi :” Hocam hepsi aynı Kadir” demiş ve gülmüştük.İşte yukarıda yazımın başlığındaki Cızlavet te,Cizlavit te,Cıslavet te aynı şeydir yani Gislavet’tir.Çamurun kol gezdiği köylerimizde ayakkabı giyilemezdi.Tavşanlı merkezi’nde bile gün gelirdi çamur olmasın diye ayakkabı giyemezdik.Çizme giydiğimiz,mesimizin üzerine lastik geçirdiğimiz günler az mı olmuştur?Vatandaş ahıra girecek.Tarlada iş görecek,Bahçesinde dolaşacak,koyun otlatacak,oduna gidecek ne giyiyordu.Gislavet.Ovacıklı Emin Çavuş, Kuruçaylı Ahmet Çavuş,Derecikli  Koca Mehmet,Kayıköylü muhtar Koca Ahmet,Çobanköylü Hidayet,Ariflerli Bayram,Kızılçukurlu muhtar Ali Saruhan,Seliköylü Ali Uçar,Karaköylü  Orhan Karaduman’ın babası Mehmet Efendi,Çardaklılı muhtar İsmail Efendi,Ayvalılı Abdullah Vurmaz,Kadıköylü  Halil  Kamil Efendi,Çıvgalarlı değirmenci Süleyman  Gislavet giymiştir.Hatta babam rahmetli Hüsamettin Alpagut av arkadaşları  Tepecikli Çolak,Dolmacı Süleyman,Kuruçaylı Hakkı,Kürt Bedri  bile bu Gislavet diye bildiğimiz ilkel ayakkabıyı giymişlerdir.

             Yıllar yılı bisiklete binerim.Arazide oraya buraya atılmış,yırtık Gislavetler görmüşümdür.Bunları toplayıp benzinin içine atarak eritenleri de.Rahmetli Muharrem Usta ve oğlu  arkadaşım Fethi Demirat 30-35 yıl öncesinde bu Gislavetleri sülüsyon ile onarırlardı.Keza terzi Abdullah ve Öğretmen Selahattin ile Kemal’in babaları Ahmet ve Ali Uygur Kardeşlerin mütevazı küçük işyerlerinde bu Gislavetlerden çok görmüşümdür.Rahmetli babamın  da ayakkabısının üzerine geçirdiği bir Gislavet vardı.Keşkekçi Camisi’ne giderken  giyerdi.Bir gün ayağına geçirdiği bir nalınla gelmişti.Gislavet kaybolmuş.Yerlere yatmıştık gülmekten.

               Rahmetli Ekmekçi İbrahim Efendi Moymul Ovası’ndan Derecik Köyü’ne gidip gelirken  zaman zaman önüme çıkardı.Bir gün benden hoşlanmamış olmalı beni kovalamıştı.Yol yok,her taraf çamur.Bisikletle hızla kaçarken ayakkabımın üzerine geçirdiğim Gislavetler ovada düşmüş.Dönerken bir aksilik olmasın diye demiryolu kenarından ilçe merkezine dönmüştüm.Asıl işin ilginç yönü Gislavetin basit bir şekilde bir lastik üzerine sürülen sülüsyonla yamanabilmesiydi.Bu nedenle Gislavet’ten ekmek yiyen ayakkabı ve lastik tamircilerinin sayısı bir elin beş parmağı kadar olmuştur.Rahmetli Macar İsmail Gislavet getirenlere kibarca ayakkabıcılar arastasını adres gösterirdi.      

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları