06 Kasım 2016 - Pazar

NAMUSLU İNSANLARIN ÖLÜMÜ BİR BAŞKADIR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 5 dk.
4073 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

     NAMUSLU İNSANLARIN ÖLÜMÜ BİR BAŞKADIR

 

        Helal ekmek yiyenler ve çoluğuna çocuğuna helal ekmek yedirenler mübarek insanlardır. Namuslu insan cesur insandır. Gece-gündüz en ücra köşelerde korkmadan yürür. Allah’a verilecek hesabı olduğunu bildiğinden tedbirlidir. Hukuka saygılıdır. Namuslu insanlar iyi bilirler ki  hukuk,gerçek kanıt, sağlam belge, defosuz tanık, tarafsiz bilirkişi, adalet amaçlı iddianame arar.
   Namuslu insanlar ölümlerini bile gözlerden uzak tutarlar. Tıpkı filler gibi. Filler ölümü htiğinde sessiz sedasız ecdadının öldüğü ,insanoğlunun kolay kolay bulamayacağı filler  mezarlığına gider ve yavaşcacık bir kenara çöküp ölümü beklerler. Ben ölen her namuslu insana acırım. İçim yanar. Çünkü namuslu insan kolay kolay yetişmiyor. İnsanoğlu bebeklikten erginliğe kadar geçen süre içinde iç ve dış etkilerden olumsuz etkilenebiliyor. Aile mükemmeldir. Öğretmen de öyle. Ama bunların dışında esen sert rüzgarlar nice fidanları eğip bükebiliyor. İşte bu sert rüzgarlara direnebilirsen seni hiçbir olumsuzluk etkileyemez.
   Tavşanlı’da da tanıdığım kadarıyla namuslu insanlar var. Bir çoğu çekip gitti. Bir kısmı yatağında .Bazılarının kapısını çalan bile yok. Zaten bazıları da evlerinin kapısına bir kağıt parçası iliştirerek:” Bu evde hasta var. Ziyaretçi kabul edilmemektedir” dahi yazmış. Namuslu insanların ölümleri yukarıda ifade ettiğim gibi fillere benzer. Sessiz sedasız kaybolurlar. Ardından verilen anonslarla öldüklerini duyabilirsiniz.
   Sevgili avukat Ethem Sözen benden küçüktü. Ama avukat babamın arkadaşıydı. Onu her gördüğümde babamın arkadaşı olduğu için davranmışımdır. Ben I96O Askeri Darbesi ardından Kayseri’de Yedek Subay Öğretmendim. Görev yaptığım sırada  gençtim. Köyde yaşlı kişilerle ahbaplık kurduğum için köyün gençleri yanıma gelmezlerdi. Çünkü onlara göre babalarının, dedelerinin, amıcalarının, dayılarının arkadaşıydım. Bu nedenle  olmalıydı.İşte ben de sevgili Ethem’i gördüğümde ona sarıldığımda babamı anımsardım. Ethem bugün yok.Ama namuslu bir avukat olarak anılacaktır. Bu fani insanların bırakabileceği en yüce mirastır. Bu insanların tabutları musalla taşına konduğunda, cenaze namazı sırasında muhterem hoca efendilerin:” Nasıl bilirsiniz?” sorusunu sormalarını bile gereksiz görürüm.Allah’ı her an yanında, şah damarından daha yakın hissederek göçüp gidenlere  rahmet olsun,selam olsun. Ethem de sürekli okuduğum Yasin-i Şerif’ten her gün nasibini benden alacaktır.
      Aile  dostumuz maden mühendisi Dursun Türe Türkiye’nin gelmiş geçmiş, bilgi birikimi olan, namuslu  bir  bireyiydi.. Ailenin büyükleriyle de uzun süre beraber olmuştuk.Büyükler gidince geride sevgili avukat öğrencim Ali Osman Türe ve Murat ile muhterem anneleri kaldı. Ailenin diğer bireyleri de  bundan böyle dostlarımızdır. Nereye geleceğim? Dursun Türe  bu defa Tavşanlı’dan ayrılırken hayattaydı.Hatta Türe Akaryakıt İstasyonu’nda aracımıza benzin alırken sevgili A. Osman Türe ve sevgili Murat ile de sarılıp helalaşmıştık. Biz İzmir’e döndük. Acı haberi aldım. Dev maden mühendisi Dursun Türe ‘yi kaybetmişiz. Sevgili A. Osman ve Murat ile muhterem annelerine başsağlığı diliyorum. Ama Dursun Türe giderken arkasında  güzel şeyler bıraktı. Önce dürüst, efendi çocuklar, aile bireyleri ve muhterem bir eş. Sonra da dostlar, arkadaşlar Sevgili çocuklarının anne ve babalarına gösterdiği şefkatı, ilgiyi yakinen biliyorum. Allah her aileye böyle çocuklar nasip etsin. Rahmetli Türe ölürken   namuslu bir insan da  hatırlattı. Görevini hakkıyla ifa eden, kazancını ülkemizin yüce menfaatları için harcayan, Tavşanlı’nın sosyal, ekonomik, kültürel zenginliklerine zenginlikler katarak aramızdan ayrılan aziz büyüğümüz Dursun Türe’ye Allah’tan rahmet diliyorum. Geride yerini dolduracağına inandığım insanlar bıraktı.” Kuş, saklanacağı ağacı,insan sığınacağı insanı bilir” derler. Dursun Türe kendisine sığınanlara kucak açmıştır.Dağılan yuvaların tütmeyen bacalarını tüttürmüştür.Örs gibi  sabırlı, çekiç gibi kuvvetli olmuştur. Hani derler ya:”İki kişi birbirini sever ve bir araya gelirlerse mutluluk, biri koşar, biri kovalarsa aşk, ama kavuşamazlarsa  efsane olur”. Artık sevgili DursunTüre’ye kavuşamayacağız. O zaman efsaneden söz edebiliriz. Evet Dursun Türe bir efsane olmuştur. Yolun açık olsun aziz dost.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları