YAŞA BE MEHMET HARMANCIKLIOĞLU
Bülent Alpagut
- 05062218413YAŞA BE MEHMET HARMANCIKLIOĞLU
Tavşanlı’da İmam Bin Mehmet’in torunlarından,leblebimizi ülke sathında üne kavuşturanlardan Mehmet Harmancıklıoğlu’nu zaman zaman ararım.Birkaç gün öncesiydi. Sesi İstanbul’dan geldi.Beni aramak istemiş.:” Hayrola İstanbul’da ne işin var?” dediğimde:” Hocam ben 7 yıldır Ramazan Aylarında hep İstanbul’dayım” demez mi? Aklıma kötü şeyler gelmedi desem yalan olmaz. Acaba rahatsız mıydı? Veya aile bireylerinden birisinde sıkıntı mı vardı diye düşünmeden edemedim. Düşündüğüm gibi değilmiş.
Uzun süre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Topbaş ile tanışmış. O da kendisine Sultanahmet’te bir stand açmasında yardımcı olmuş.Yani işin ucu 7 yıl öncesine gidiyor. Bu da yedi yıldır Mehmet Harmancıklıoğlu’nun İstanbul’da leblebi standı açtığını gösteriyor..
Meseleye bir çok yönden bakmakta yarar görüyorum. Evet,Harmancıklıoğlu iyi bir iş yapmış. Hem İstanbul’da sayın Topbaş ve ilgililerle tanışmış,hem Tavşanlı Leblebisi’nin reklamı için fırsat yaratmış.Bugün Sultanahmet’te Alman Çeşmesi yakınlarındaki standda Tavşanlı’nın 43.5 çeşit leblebisi İstanbullulara sunuluyormuş Hem de taze taze. Her taraf mis gibi Tavşanlı Leblebisi kokuyormuş. Hani kahve kokusu uzaklardan nasıl duyulur ve insanı kahve içmeye yönlendirirse ,Kayseri Pastırması kokusu etrafa yayılır da insanları pastırmaya özendirirse Tavşanlı Leblebisi de aynı etkiyi yapıyor olmalı.
Sevgili Harmancıklıoğlu’nu muhterem eşi,kardeşim de yalnız bırakmıyormuş. Mehmet nerede o da oradaymış. Mehmet Harmancıklıoğlu’na teşekkürün en alasını sunuyorum. O bizim reklamımızı yapıyorsa ben de kendisine böyle güzel bir yazıyı yazarım.
Öyleyse Mehmet Harmancıklıoğlu Tavşanlı’nın İstanbul’daki elçilerindendir. Elçiye zeval olmaz. Harmancıklıoğlu belki sıkıntı çekiyordur. Öyle ya bizler Ramazan Ayını en güzel şekilde yaşarken O hem çalışıyor,hem ibadetini yapıyor hem de para kazanıyor. Vallahi boşuna dememişler.” İş bilenin kılıç kuşananın” diye.Tavşanlı Ticaret ve Sanayi Odası bu değerli hemşehrimizin hizmetini bir plaketle mutlaka ödüllendirmelidir Bunu değerli Tavşanlı Leblebiciler ve Kuruyemişçiler Odası başkanımız Mustafa Sarı ve TTO Başkanımız Davut Efe’den özellikle istirham ediyorum.Diyeceksiniz plaket te ne ki? Evet plaketler maddedir. Değersiz olabilirler. Ama O’nun manevi gücünü bilmek gerekir.Bir olimpiyat,dünya,Avrupa Şampiyonu olanlara da sadece bir madalya takılıyor. O madalyanın manevi değeri var.
Mehmet Harmancıklıoğlu da Tavşanlı’da leblebi üretenlerimizden.O da Şeyh Murat Gazi’nin yani pirimizin el verdiklerinden,sırtını sıvazladıklarından.Ama çok önemli bir iş yapıyor. Tavşanlı’nın reklama ihtiyacı var. TSE Belgemiz var. Pirimizin anıtı var. Leblebimizin ünü biliniyor. Ama birileri çıkıp yok bilmem nerenin leblebisi ,yok filan yerin leblebisi diye üretilen leblebileri satıyor.Ama şu gerçek artık iyi bilinmelidir. Leblebinin vatanı Tavşanlı’dır. Tavşanlı Leblebisi markadır. Mehmet Harmancıklıoğlu’nun gösterdiği performansı diğer üreticilerimiz de Ankara’da İzmir’de ve diğer bir çok kentte yapmalıdır. Bakın bir Linyitspor,linyit kömürüne yapamadığımız reklamı yapıp Tavşanlı’yı bir çok insana hatırlatmadı mı?Bugün bir çok vatandaşımız Tavşanlı denilince Linyitspor’u hatırlıyor. İstanbullu da Mehmet Harmancıklıoğlu sayesinde Tavşanlı’yı telaffuz ediyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne gösterdiği bu jestten ötürü tüm hemşehrilerimin selam ve sevgilerini gönderiyorum. Tavşanlı’nın trafik işareti “ 43” tür. Biz kırık leblebimizle bu rakamı yarım puan artırmış bulunuyoruz. Ama inanıyorum ki yakın bir gelecekte başta Harmancıklıoğlu olmak üzere leblebi üreticilerimiz leblebinin 5O-6O çeşitini de üreterek Türk İnsanına sunacaktır.Çorumlu kardeşlerim alınmasınlar. “ Çorum Leblebisi” aslında Tavşanlı Giysisi giymiş leblebidir.Hiç kimse çıkarak Leblebi konusunda Tavşanlı ile aşık atamaz.
TAVŞANLI’DA UCUBE BİR MERDİVEN
Merdiven olmazsa olmazlarımız arasındadır. Çünkü bir yere çıkabilmek,tırmanabilmek için mutlaka merdivene ihtiyacımız vardır.Bir boyacı,bir tamirci bile zaman içinde merdiven kullanır.Evlerimiz tek katlıysa mesele yok.Ama iki katlıysa mutlaka ikinci kata merdiven gereklidir.Hem kendimizi üst kata taşıyacağız hem de elimizdekileri,sırtındakilerimizi.
Son yıllarda çok katlı binalarda asansör tercih ediliyor. Ama asansör var denilerek merdivenden vaz geçilmiyor. Farzedin asansör bozuldu. O zaman merdivenleri kullanmak zorundasınız.Tavşanlı’da Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarlarının hizmetleri arasında henüz tüm birimlerin taşınmadığı bir Yeni Hükümet Binası var.Bu görkemli hizmeti bizzat görenlerdenim. Sayın Nüfus Müdürümüz Ali Bey’e yaptığım bir nezaket ziyareti sırasında binanın tam ortalık yerindeki ucube merdiveni görenlerdenim.Bu merdivenlerden zar zor çıkarak ilgili daireye ulaşabilmiştim.Gerçi binada üç büyük asansör var ama bina tam hizmete alınmadığı için bu asansörlerden sadece birisi hizmet veriyormuş.
Bu görkemli binaya gölge düşüren bu ucube merdiveni hangi aklı evvel,hangi yetkili yaptırdıysa hiç vakit geçirmeden ve bina tam faaliyete geçmeden kaldırmalıdır. Yeni bir proje mi geliştirilir yoksa üst katlara yanlardaki merdivenlerden mi çıkılır bilemem ama her halükarda bu merdiven mutlaka ortadan kaldırılmalı ve estetik açıdan görüntü kirliliğine neden olan bu merdivenden kurtulunmalıdır.
Bu konudaki sıkıntımı sayın kaymakamımıza ve sayın milletvekilimize bizzat mesajla duyurdum. Sayın valimizin bile bu merdiveni görmesi halinde gerekeni yapacağına inanıyorum. Bu merdiven önce ofislerde olduğu gibi yaptırılmıştı. Ama ne oldu? Merdivenlerden çıkanların belden aşağıları aşağıdakiler tarafından göründüğü için alel acele açıklıklar bir şekilde kapatılıverdi.Ama yine olmadı. Bu birkaç ton ağırlığındaki demir yığını inilip çıkılırken hem sallanıyor,hem merdiven basamakları yüksek hem de insana sıkıntı veriyor.Gürültü kirliliği de yaratıyor. Bizim bireylerimizin hepsi sağlıklı değil ki.İnsanlarımızın bir kısmı rahatsız. Sağlıksız. Ben bile yan taraftaki merdivenden çıkabildim.Ama bu konuda sürekli hatırlatacağım. Hep yazacağım. Ne zaman ki bu merdiven buradan kaldırılır işte o ana kadar….Hem bu konuda tek şikayetçi de ben değilim. Sorun hemşehrilerimize bu merdiveni beğenmişler mi?Bir atla deve de değildir. Bir operasyonla bu merdiven bulunduğu yerden alınır. Yan merdivenlerden inilir ve çıkılır.Tekrar istirham ediyorum beyler,kimler yetkiliyse bu merdivene bir çözüm getirsinler.
Bakın yeni Hükümet Konağında bir de park sorunu var. Bu binada görevliler,hizmet için gelenler araçlarını nereye park edecekler? Bu neden binanın temeli atılmadan düşünülmedi? Şimdi ne olacak?Şimdi yeni Hükümet Konağının uygun bir yerinin altını oyup ta yeraltında bir otopark mi yaptıralım?
Maalesef olmuyor beyler. Bir işi tam anlamıyla dört dörtlük yapamıyoruz. Evet Ak Parti Tavşanlı’ya ak bir hizmeti sunmuş. Teşekkür ederiz. Ama bu işle ilgilenenlerin getirilen hizmeti enine boyuna düşünüp,dört dörtlük sunması gerekmez miydi? N’olcak gali şimdi?
ARTIK TAVŞANLISPOR’UN KURULMA ZAMANI
GELMİŞTİR
Bakınız Kütahya Futbolu an be an kan kaybediyor. Alt yapı olmadığı için eleman ihtiyacını il dışından temin eder hale geldik.Kütahya’nın merkez ve ilçelerinde,beldelerinde,köylerinde yetenekli çocuklarımıza ne oldu?Artık tarihi bir karar verilmeli ve Tavşanlı’da da kulüpler birleşmeli, geleceğin Büyük Tavşanlıspor’u doğmalıdır.
Hiç unutmam bir zamanların Halkevi Binası’nın bir bölümünde yer alan Emmi’nin Sineması olarak bilinen sinemanın salonunda bir genel kurul yapılıyordu .Tavşanlıspor gündemdeydi.. Rahmetli CHP’ li Milletvekilimiz Eczacı Haşim Benli bu genel kurulda konuşmuştu. İlk kez Tavşanlıspor telafuz edildiği için izleyenler heyecanlıydı.Ama ilk etapta sıçrayan kıvılcım ateşin yakılmasında etkili olamamıştı. Özetle her konuşmacı “ Artık Tavşanlıspor’un kurulma zamanı gelip te geçmektedir “ diyebilmişti. İşte yıllar öncesindeki o ilk kıvılcım bugün istenildiği taktirde arzulanan ateşi yakabilir. Çok haklıymış.Mekanı Cennet olsun. O da bir Tavşanlı evladı,bir Tavşanlı sevdalısıydı.Ben kafasındaki duygu ve düşüncelerin gerçekleştiğini göremeden bu fani alemden göçenlere üzülürüm.Tıpkı Fransa’da idama götürülürken konuşan Fransız Albay gibi. İdama götürülüyordu. Giyotinle başı bedeninden ayırılacaktı. Ağlıyordu. İnfazı gerçekleştirecek Fransız asker istemeden konuşmuştu.” Albayım siz bizlere asker ağlamaz” derdiniz. Albay ise yanıtlamıştı.” Asker , ben giyotinle idam edileceğime ağlamıyorum. Korkmuyorum da. Ama kafamda Fransa için öyle güzel duygu ve düşünceler vardı ki. Şimdi kafam bedenimden ayrılacak. Duygu ve düşüncelerim de yok olacak. Onun için ağlıyorum” diyebilmişti.
Samimiyetle ifade etmekte yarar görüyorum. Bakınız ilçemizde gurur duyduğumuz Gençlikspor, Moymulspor ve Akıncılarspor’umuz var. Bir de gururumuz Linyitspor’umuz. Linyitspor bir dönem albaydı. Bugün çavuştur.Tenzili rütbe olmuştur.Çünkü TFF Ligleri her yıl bir çok futbol takımını bir silindir gibi ezip geçmektedir. Ayakta durmaya mecali olmayanlar birer ikişer :” Harç bitti yapı paydos “derken,milyarlarla lira zarar içindeyken bu defa yenileri bu maceraya sürüklenmektedir.Bir futbol takımını bir yerden alıp bir yere getirmenin faturası ağır olmaktadır. Siz bunu damdan düşenler misali bu futbol takımlarını ayakta tutmaya çalışanlara sorun.Sorun bakalım Moymulspor başkanı v e yönetim kurulu üyelerine,Akıncılarspor Kulübü başkan ve yönetim kurulu üylerine,Linyitspor Kulübü başkan ve üyelerine bir ara sahnedeydi Gençlikspor Kulübü Başkan ve yönetim kurulu üyelerine sizlere neler anlatacaklardır?
Bugün güzide spor kuruluşlarımızdan Linyitspor’un Kulüp Başkanı Akın Şirin Bey,Gençlikspor Kulübü Başkanı Hasan Ordu, Moymulspor Kulübü Başkanı İbrahim Sarızeybek ve Akıncılarspor Kulübü Başkanı Ahmet Göktürk ‘e ne kadar ağır bir görev verdiğimizi düşünüyor muyuz?Bu hemşehrilerimiz mesai arkadaşlarıyla,yönetimdeki üyelerle ellerini ve yüreklerini taşın altına sokacaklar.Bir kulübü yönetmek kolay mı? :” Bir elin nesi var? İki elin sesi var” diyen Atalarımız haklıymış. Bir elin nesi var ki? Onun içindir ki yıllar yılı odaklandığımız hedeflere maalesef ulaşamıyoruz.Yarış atı jokeyiysek attan düşüyoruz.Kayak kayarken düşüp ayağımızı kırıyoruz. Avcıysak elimizdeki tüfek geri tepiyor yaralanıyoruz.,Motor yarışlarında motorumuz,bisiklet yarışında bisikletimiz parçalanıyor.Vahdet( Birlik” zamanı deyip artık Tavşanlı’da Tavşanlıspor’u kurmak zamanı gelmiştir diyorum.futbolda tekrar tanımak fırsatı bulsun. Olmuyor beyler. Bakın geçtiğimiz yıl gurur duyduğumuz Moymulspor’umuz çıtayı göğüslerken nelere maruz bırakıldı? Akıncılarsporumuz geçtiğimiz yıllarda adımızı duyururken ne sıkıntılar çekti unuttuk mu? Linyitspor bir müessese takımıdır ve diğer spor elçilerimize nazaran daha şanslıdır. İmkanları vardır. En azından bir yerlerden karınca kararınca destek almaktadır. Gelin güçlerimizi birleştirelim.Güçlü olalım,diri olalım.
İlk etapta bu güzide spor kuruluşlarımızın sevdalıları,sempatizanları bu birleşme kararına tepki verebilirler. Ama iddia ediyorum Tavşanlıspor sahneye çıktığında herkes gücümüzü yakından test edebilecektir.Benim acizane bir teklifimdir bu. İster olumlu karşılanır ister olumsuz karşılanır. Kesinlikle gücenmem. Ama her teklifin helal ve ısrarın da haram olduğunu bilenlerdenim.
Kütahya’nın Kütahyaspor ile büyüdüğü gibi Tavşanlı da Tavşanlıspor ile büyüyecektir.Onlarca amatör futbol takımımızda ne muhteşem,geleceği olan çocuklarımız,evlatlarımız olduğunu kimse unutmamalıdırKütahya ile özdeşleşen sevgili ağabeyim Kütahyalı Asım Alkış ki benim gözümde Kütahya’da amatör sporun babasıdır o da öyle söylerdi. Kütahya’nın alt yapıya gitmeden toplama oyuncularla hiçbir yere varamayacağını ısrarla ifade ederdi. Mekanı Cennet olsun..Alt yapıya önem vermediğimiz sürece futbolumuzun kesinlikle ileriye gideceğini kimse ne hayal etmeli ne de düşünmelidir.Altınordu Spor Kulübü tüm Türkiye’ye örnek kabul edildiğinde bu kısa sürede anlaşılacaktır.Kimse spor kulüplerimizin başındakilere,yönetimlerine kesinlikle eleştiri yapmasın..Çünkü bir spor kulübünü yönetenleri eleştirenler kanımca hamamda türkü söyleyenlerdir,.