17 Ocak 2021 - Pazar

Ocak ayı ikinci haftası gazete yazılarım

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 21 dk.
1495 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News
  DEĞERLİ  HEMŞEHRİMİZ, KÜTAHYA  SAĞLIK BİLİMLERİ ÜNİVERSİTESİ
          REKTÖRÜMÜZ,ESKİ KÜTAHYA MİLLETVEKİLİMİZ PROF.DR  VURAL     KAVUNCU’YA GEÇMİŞ OLSUN 
DİLEKLERİMİ SUNUYORUM
 
   Ben sevgili Prof.Dr. Vural KAVUNCU’yu  sık arayanlardanım. Dostluğumuz ta milletvekili olduğu dönemlere uzanır. Daha ötesine giderseniz rahmetli babası iş insanı Salih Kavuncu aziz dostumdu. Beni TBMM’deyken  haber bombardımanına  uğratırdı.  Haberlerim için en ciddi kaynaktı. Ta İzmir’de yazlığımıza kadar da  uzun süre   kaynak olarak bana   çok değerli haberler ulaştırmıştı. Kütahya,çok şanslı,bir hemşehrisi rektör oldu. Bilgi birimlerini artık Kütahya’ya harcayacak. 
   Koronavirüs’ten  nasibini alanlardan biri oldu. Allah’a şükür kazasız belasız atlattı. Allah kendisini bizlere  yeniden  kavuşturdu. Sağlık çalışanları için” Benim Kahramanlarım” ifadesini kullanmış. Çok doğru,aslında sağlık çalışanları pek çok kişinin  gözünden kaçmıştır, Onlar,gerçek kahramanlardır. Bunu  damdan düşenler anlar.Çünkü, damdan düşenin halinden de yine damdan düşenler anlıyor da onun için böyle söylüyorum.
     Sevgili Kavuncu rahatsızlığının ardından sağlığına kavuşunca  ilk kez Kütahya Ekspres’e konuşmuş     “ Mutasyona uğrayan virüs çok daha bulaşıcı bir hale geldi. Bütün dikkatimize rağmen bu virüsü kapmışım.En hafifinden en ağırına kadar çok değişik tablolar izlenebiliyor.Vücüdumda büyük bir bağışıklık fırınası meydana geldi ve zatürre oluştu. Nefessiz kalma hissi hem çok rahatsız edici hem de çok endişe vericiydi. Kütahya olarak Türkiye’nin en alt yapısına sahip olan merkezimiz var. Bu kadar ağır yüke rağmen; KÜTAHYA  olarak biz bu süreci yönetiyoruz. Tabiri caizse direkten dönmek gibi  ben bunları yaşadım. Gevşemeyelim,çok ciddi önlemler alalım ve harfiyen uyalım.Şehir hastanemiz Kütahya’yı  sağlıkta bir üst lige taşıyacak olan bir alt yapıdır.  Bunca ağır yükü şu anda bu hastanemiz  kaldırıyor. Böyle bir vizyon veböyle bir imkan. Hiçbir ayırıma tabi tutulmadan ne gerekiyorsa  en üst tedaviler gözü kapalı veriliyor ,hiçbir esirgeme yok.Bu dönemin gerçek kahramanları  sağlık çalışanlarıdır”başlıkları altında veciz  açıklamalarda bulunmuş. Bunları Kütahya Ekspres’te sevgili genç kardeşim Tuba DUMAN   gazete  sayfalarına taşımış. 
      Aman kimse hasta olmasın.  Hele hele  bir avuç değerimizi Allah korusun. Sevgili Kavuncu’ya Allah’tan sıhhat ve afiyet diliyorum. Yeni yılı hayırlı olsun. Ben Prof. Dr. Vural Kavuncu’nun iyi bir yere getirildiğini,iyi bir atamanın gerçekleştiğine inanıyorum. Kütahya’nın kendi çocuklarının ,hele hele Kütahya’da hizmet vermesi  taktirlerin üzerindedir. Ülkemiz sürekli beyin göçü veriyor. Ama isterim ki Kütahyalı Kütahya’da kalsın, Kütahya’ya hizmet versin. Birikimlerini Kütahya için harcasın .Kütahyalı beyinler göç etmesinler.             
        KÜTAHYA’NIN GÜÇLÜ BELEDİYELERİNDEN
      TAVŞANLI  BELEDİYESİ YENİ YIL JESTİ YAPTI  
       Güçlü ,borçsuz,güzel projelere imza atmış bir belediye her yerleşim birimindeki  insanlara hizmet götüren  belediyelere nasip olsun. Tavşanlı Belediyesi,Kütahya İli’ndeki belediyeler içinde  büyük projelere imza atan,borçsuz,bütçesi dengeli,açık vermeyen belki tek belediye Tavşanlı Belediyesidir. Bunu görüyoruz. Halep oradaysa arşın buradadır. 
        Tavşanlı’nın değerli evladı,belediye başkanı Mustafa Güler  güzel şeyler söylüyor. İnsanın içini ısıtıyor.Son verdiği mesaj da hepimizi sevindirdi.”Belediye tarifelerine zam yok” demiş. O da ülkemizin içinde yaşadığı zorlu süreçte karınca kararınca bir şeyler yapmak,bir ölçüde katkıda bulunmak istemiş olmalı ki bu açıklamayı yapmış. Tavşanlı Belediyesi başından beri Tavşanlılıların yanında durmayı bilen bir belediye. Bunu özellikle ilçe içindekiler değil,ilçe dışından Tavşanlı’ya gelenler fark ediyor. Tavşanlı Belediyesi kendi  inisiyatifi çerçevesinde  aldığı kararlarla  24 bin su abonesini de sevindirdi. Neden? Suya 2021 yılı için zam yapmayacağını açıkladı. Sadece katı atık  bedelinde   bir lira-iki  lira gibi  cüzi bir  fark gelecek.Atık  Su arıtma bedeli,devletin belirlediği  sınıran alınacak.  Belediye dükkanlarında oturan,ticaret yapan esnaftan yeni yılda yeni bir para talep edilmeyecek. Yani zam yapılmayacak,.Belediyenin bir ricası var, Bu  jesti tüm dükkan sahipleri de yapsın ki  herkes mutlu olsun. Göbel Kaplıcaları’ndaki 2020 yılı tarifeleri aynen korunuyor. Yayımlanan genelgeyle  havuzlar bir süre kapalı tutulacak. Lüks villaların havuzları  hizmete devam edecek. Aileler banyolarını   apartlarda  yapabilecekler. Hem de ücretsiz olarak. Dışarıdan gelen konuklar da randevu çerçevesinde  bundan yararlanabilecekler.  Tavşanlı Belediyesi’nde vatandaşın kamuya olan borçları da  yeniden yapılandırıldı. Bu çerçevede Tavşanlı Belediyesi’ne borcu olanlar 31 Aralık gününe kadar başvurusunu yaptı. 
        Ben Tavşanlı Belediyesi’nin yıllar öncesinde çalışanına maaşını,ücretini ödeyemediği için taşınmazlarını sattığını bilirim. Nereden nereye gelinmiş? Güçlü belediye olmak,bugünün ifadesiyle bütçesi milyonlarla ifade edilen belediyeleri görmek insanı mutlu ediyor. Tavşanlı’da hoparlör sistemi yokken sadece iki kişi o da tellaldı  halkı sokak sokak dolaşarak haberdar ederdi. Vay be! O günler de bugün tatlı bir anı olarak kaldı.
       Ben sevgili başkan Güler’in,başkan vekili ve yardımcılarının, belediye meclisi üyelerinin,çalışanlarının yeni yılını kutluyor,2021 yılının yeni vizyon projelerle taçlandırılmasını  diliyorum. 
 
      SOKAK  HAYVANLAR İÇİN MAKAM ARACINI SATAN
                                                   BELEDİYE  BAŞKANI DA VAR 
          Sözcü Gazetesi’nde gördüm; “ Sokak Hayvanları İçin  Makam Aracını Sattı” diye bir başlık altında çok görmeye alışık olmadığımız  bir haber geçilmiş. TUNCELİ’nin 3 bin nüfuslu    Ovacık İlçesi  Belediye Başkanı   CHP’li Mustafa Sarıgül( bu isim geçtiğimiz günlerde parti kuran Sarıgül değil) sokak hayvanları için örnek bir projeyi hayata geçirmiş. Ne yapmış? Belediyeye ait bir  yurtta bulunan atıl durumdaki bütün ranzaları geri dönüşüme kazandırmış. Yani bunlardan sokak köpekleri için tahta kulübeler yaptırmış. Bu kulübeleri ilçenin  çeşitli noktalarına  dağıtmış. Sokak hayvanlarını yuvaya kavuşturmuş. 
         Bununla da yetinmemiş; belediyenin kendisine tahsis ettiği makam aracını  170 bin liraya satmış, elde edilen gelirin tamamını  sokak hayvanlarını beslemek için  kuru mama ve yeni barınaklara ayırmış. Evren Demirtaş adlı bir gazeteci kardeşimin haberi. Ben böyle bir belediye başkanının benden ne kadar küçük te olsa ellerinden öpmez miyim?Kendisine gurbette yaşayan ,bir Tavşanlılı olarak İzmir’den selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Allah kendisinden razı olsun.
        Gelelim  Tavşanlı’da yaşanan drama.Tavşanlı,Kütahya’nın nüfusu ilçe bazında  100 bini aşkın en büyük  tek ilçesi .Sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda ilin  gururu.Gelin görün ki  Tavşanlı’da sokak hayvanları için elini ve yüreğini taşın altına sokan Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler’den başkası yok.O da  gücü oranında belediyeye ait barınakta birkaç yüz sokak köpeğiyle  sınırlı bir çalışma  içinde.Köpek barınağında  görevli veterinerler kısırlaştrma yapıyor. Oradan buradan sağlanan yemek artıkları,kuru ekmek ve kuru mama   değerlendiriliyor. Sokak hayvanları aşılanıyor,kulaklarına küpe takılıyor ve  doğaya salıveriliyor. Hayırsever Tavşanlı Halkı’nın  ilgi ve ihtimamına terk ediliyor. Ondan sonra yeni yeni gruplar için aynı işlem sürüp gidiyor.Keşke bu kadarla olabilse….
        Tavşanlı İlçesi sınırları içinde hayal edilemeyecek boyutta,miktarda sokak hayvanı var. Bunların nerelerde  yaşadığını,hayatta kalmak için nasıl bir mücadele  verdiklerini bilen de  hayvansever tek  bir Tavşanlılı .Necdet Demirat’ı bugün dünya üzerinde bilmeyen hayvansever kuruluş yok gibi. Bu Tavşanlılının  tespit ettiği fotoğraflar bugün dünyanın her yerinde,hayvanseverlerin gündeminde.ilgilenen ülke basınında yer almaya devam ediyor.  Özellikle kimin,kimlerin,ne zaman doğaya bıraktıkları sokak hayvanları Tavşanlı açısından artık önemli  bir sorun olmuştur.Çünkü bu sokak hayvanlarının çoğu Kocaçay  boyunca,Tepecik Beldesi ile Çardaklı Mahallesi arasındaki geniş alanda, Tepecik Beldesi ile yakınındaki Derecik, Karaköy, Emirler, Merkezgölcük,Göbel  Köyleri  yakınlarında  yaşam savaşı veriyor. Ben  bir tavuk kafasını yemeğe çalışırken aç köpeklerin saldırısına uğrayan,parçalanarak hemcinslerince  yenilen yavru köpekleri gördüğümden bu yana doğru dürüst yemek yiyemiyor,uyuyamıyorum. 
         Eğer birileri,özellikle yetkililer bu  manzaraları gördüklerinde rahat uyuyabiliyorlarsa buna pes derim. Üstelik bu yaşanan dram sayın valimize  de intikal ettirilmiş olmalı.Bunu da nereden biliyorum? Bir hayvansever Kütahyalı Saadet Aybak Hanımefendi bu fotoğrafları sayın valimize ulaştıracağını söylemişti. Mesele vahimdir. Yarın bir gün Kütahya’ya kar düşecek.Binlerce sokak hayvanı yerleşim merkezlerine sokulacak. İnsanımızı korkutacak,gezme  tozma hürriyetini engelleyecek,belki de aç olduğu için insanlarımızın üzerine atlayacak,ısırmak için değil aç olduğu için bunu yapacak.  
          Tavşanlı Halkı piknik yapmayı  sever. Yarın bir gün ormanlık alanlara,kırlara,akarsu boylarına,mesire yerlerine gitmek isteyecektir. İddia ediyorum;  sofra bile kurmaya fırsat bulamayacaklar, yüzlerce aç sokak hayvanının hedefi olacaklardır. Peki öldürelim de kurtulalım mı?Sokak hayvanını içinde yaşadığımız çağda  katletmek bizlere yakışır mı? Üstelik artık sokak hayvanlarına karşı az da olsa bir ilgi de oluşmuştur. Hayvan hakları savunucuları her yerde var. Öyle eskilerde olduğu  gibi bir ekmek arasına zehirli et,sucuk koyacaksınız, yiyecek ve içeceklere zehir bulaştırıp sokak hayvanlarının önüne bırakacaksınız. Geçin bunları… Bunları yapmak artık Sıkıyorsa yapın.
          Tavşanlı’nın 65’i ormanlık. Odun da ,tahta da,kereste de bol. Bunlardan kulübe yapabilecek kurum ve kuruluşlar da mevcut. Önce sokak hayvanları için kulübeler yapalım. Sonra en azından bir dernek kuralım. Halktan,kurum ve kuruluşlardan kuru mama ,yemek artığı ve diğerlerini temin edelim.Halkımız en azından hane başına bir sokak hayvanı kulübesi  hediye edebilir. Nerelere neler veriyoruz? Kullandığımız elektrikten  TRT bile para alırken,bir avuç sokak hayvanı için kaynak mı bulunamaz? Sokak hayvanları için fedakarlıkta bulunan başta Kütahya Belediye Başkan Prof. Dr. Alim Işık,Tavşanlı Belediye Başkanı Mustafa Güler olmak üzere yurtiçindeki  hayvansever belediye başkanlarını saygıyla selamlıyorum. Tavşanlılı Necdet Demirat ,Tavşanlı Ekspres sahibi gazeteci Tuna İşleyen gibi   gerçek  sokak hayvanı dostlarını da keza öyle….Ben yaşadığım,Allah’ın bana verdiği izin süresince sık sık bu konuya değineceğim ve asla da vazgeçmeyeceğim. Çünkü Hz. Peygamberin Hadis-i şeriflerinden utanıyor, Allah’tan da korkuyorum.Başımıza gelen birçok musibetten herkesin ders alması dileğiyle….        
                                                 YILBAŞI 
          Yer yuvarlağının,Güneş çevresinde tam bir dolanım yapması için geçen  365 gün 5 saat  49 dakikalık zamana yıl diyoruz. Miladi takvime göre, Ocak  ayının birinde başlayıp aralık ayının  otuz birinde  sona eren  on iki aylık dönem de yıldır.
      Yılbaşı ise, Ocak ayının birinci günüdür. Ama bir gün öncesinde  yani yılın 12.ayının son günü gecesini yeni yılın ilk gününe bağlayan gecede dünya üzerinde yıllardır kutlanmaktadır. Bu geceyi, camide namaz kılan Müslüman,Kilise’de ibadet eden Hıristiyan,Havra’da ibadet eden Musevi,,Tapınak’ta ibadet eden Budist, herhangi bir şeye tapan Şamanist,,doğadaki Ateist ve Allah önünde farklılık gösteren Deist te kutluyor.   Ama biz Müslümanlar bu geceyi nasıl kutluyoruz? Önemli olan budur. Müslümanların bazılarına göre  böyle bir kutlamaya gerek yoktur. Bu gece de  aslında  diğer günler gibi bir gündür. Bazılarına göre  dozunu kaçırmamak kaydiyle   kutlanabilir. Nasıl? Örneğin Televizyon izleyerek,radyo dinleyerek,kaset dinleyerek,plak dinleyerek,geleneksel  bazı oyunlar oynanarak. Sohbet ederek.
       Bazılarına göre  şöyle  bol menülü,çeşitli  yiyecek ve içeceklerin bulunduğu bir sofra neden olmasın?Bazılarına göre Allah rızası için birkaç rekat namaz kılmak,Allah’a yeni yılın hayırlı olması için dua etmek güzel olur. Bazılarına göre  uyku geldiğinde gidip  yatmalıdır.
      Yılbaşı  gecelerinin  vazgeçilmezi, hindi,sofralarımıza yıllar öncesinde girmiş bir kümes hayvanıdır. Neden horoz,tavuk,tavşan,oğlak ve kuzu  ve bir diğeri değil de hindi? Hindi  adeti bize  Batı’dan gelmiş bir adettir.  Bu  Yılbaşı öncesinde de ülkemizin muhtelif kesimlerinde hindi pazarları kuruldu. Hatta bir hindi 250 TL’sına alıcı buldu. Alan aldı. Alamayan  seyretti. Kimisi  marketlere gidip özel hazırlanmış hindi paketleri aldı.  Ben de Tavşanlı’da Yılbaşı  geldiğinde  bu pazarların yıllar içinde  kurulduğunu iyi bilirim.  Eskilerde bir hindi 8-10 kg gelirdi. Bunun neti  7-8 kg’dı. 15-20 lira verdin mi alasını alırdık. Tavşanlı’nın belediye sınırları içinde hemen hemen en  kritik noktada bir hindi sürüsü olurdu. Her taraf hindi sesleriyle çınlardı.  Bazen evimize iki hindinin geldiğini bilirim. Hindiyi temizlemek ise bir  meseleydi. Temizlemek  te yetmezdi. Hindi derisinin üzerindeki ince kılların yakılması gerekirdi.  Bir güzel haşlar,suyuna çorba yapardık. İçine pirinç  doldurup  hindiyi  daha cazip hale getirirdik. . Bu fırında olursa daha da  güzel olurdu.            Gecenin bir  vakti ki genelde  tam eski  yılın gittiği ve yeni yılın girdiği an olurdu; bakardık karşımızda bir dost,elinde bir tabak,içi çiğköfte dolu. Sevinirdik. Televizyon yeni  sayılırdı. Siyah/beyaz ekranı etrafında kümeleşirdik.  En heyecanlı an  tam yeni yıl girmeden bir dansözün ortaya çıkması olurdu.Ne yalan söyleyeyim,hacısı da hocası da bu dansözü seyretmiştir. Seyretmediğini söyleyenlere fazla itibar etmeyin. Yılbaşı geceleri  içkinin her çeşitinin su gibi içildiği gecelerdir.”Göz görmeyince gönül katlanır” denilir ya;  Yılbaşı geceleri   zarar etmez diyerek birkaç kadeh atanların sayısı küçümsenmemelidir. Ben renk renk  içkiyi şurup niyetine içenleri çok gördüm.Arkasından da;”Amanın Mehmet bi hoş oluyom”diyenleri de ….
           Aslında Yılbaşı lanettayn  bir gecedir. Diğer gecelerden bir farkı yoktur. Bu geceyi dejenere edenler,abartanlar  tamamiyle bizleriz. Bu yıl Allah’tan salgın hastalık nedeniyle kısıtlamalar var da Yılbaşı konusunda pek konuşan yok.  Her aile kendi içinde karınca kararınca bu geceyi kutladı. . Kol kırılacak yen içinde kalacak. Ne oldu ne bitti kimse haberdar olmayacak.    Eskiden bu Yılbaşı geceleri öncesinde  hediyeleşme adetti. Büyük küçüğe,küçük büyüğe hediye alırdı. Eskilerde olduğu gibi havai fişek gösterileri de olmadı. . Yani yılbaşı  değişik bir atmosferde kutlandı. Ben yeni yılın hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah sağlığımız bozmasın. Allah’ın verdiğini yedik,Allah’a  şükrettik.  2021 yılı için herkesin beklentileri var. İnşallah herkes umduğunu bulur. Ama  hep söylüyorum; Allah bir daha 2020 gibi bir yıl bizlere göstermesin.  
   YENİ  YILDA   TABELALARA  YENİ İSİMLERE NE DERSİNİZ 
    Bazı tabelalarda, Üzerinde tanıtıcı,belirtici  bir yazı,açıklama,işaret  veya  resim bulunan tahta, sac  v.b  den  yapılan  levhalara tabela diyoruz. Bir yere ad koyma  yetkisi,bir  teamül olarak  genelde o beldenin,ilçenin ve ilin belediye meclislerinin meselesidir.  Belediye başkanı teklif eder,belediye meclisinin üyeleri kabul eder, böylece bir tabelanın,levhanın adı  değiştirilir. 
    Bakınız Tavşanlı’da Avrupa normlarında,gece karşılaşmalarının da oynanabileceği  bir stadımız  var. Adı” Ada Stadı”  Allah aşkına bu adı değiştirelim artık.  Adı” Atatürk mü, Menderes mi, Demirel mi  Arslanbey mi, Tavşanlı mı olacak?”Ne olacaksa  yeni bir ad bulalım.   Benim yıllar içinde oturduğum(Tavşanlı İş Bankası Şubesi’nin   karşısındaydı),Karatürklerin  yıktırılan ahşap evinin adresi :” Meydan Sokak “ diye başlıyordu. Peki “ Meydan” ile “ Sokak” nasıl bağdaşıyor?   “Meydan sokak “  diye bir garip sokak adı başka nerede var ki?   Tavşanlı’da ne değerler var. Bakın  Tahsin  Buruk ,rahmetli bir belediye başkanımızdı. Adını bir caddemize verdik. Daha önce bu caddenin adı” Eski PTT Caddesi” olarak geçiyordu. Eyvallah. Peki yılların “ Recep Peker Bulvarı” tabelası birilerine battı da mı kaldırdık ta yerine”İstasyon Caddesi”  levhasını astık?. Kabul görmüş.  Şu son aylarda Kütahya  Sağlık Bilimleri Üniversite’sine tahsis edilen tarihi ortaokulun tabelasının bir köşesine  Allah rızası için” Ali Akseven” adını eklesek kafamız kel mi olur?Bu binanın rahmetli,zamanın Tavşanlı Kaymakamı Ali Akseven ile  özdeşleştiğini bilmiyor muyuz?Tavşanlı’da  Devlet Hastanesi’ne  ilgili bakanlıkça  “Doç. Dr. Mustafa Kalemli “ nin adı verilmiştir. Simav’da da  Devlet Hastanesi’nin tabelasında Simav’ın evladı,zamanın Sağlık Bakanlarından “ İsmail Karakuyu” nun adı yok mu?.Değerlerimizin adlarını bir yerlere vermekle ne kaybımız olabilir ki?  Bu konuda cimri davranmak ta neyin nesidir?Geçtiğimiz yıl,Karakova’da sporcu gençliğin emrine sunulan üç mini stada” Sabri Tevfik Okyayuz,Cemil Sarıfedai ve Fevzi Coşgun”un adları verildi. Fena mı oldu?  Hiç tepki  aldık mı? Tavşanlı’da nice değerler var.Koyun adlarını bir yerlere. Buralarda yaşasınlar. Merkez Karakol Amirliği binası yenilendi.  Bu binanın tabelasına  ne olurdu,” Şuayip Doğanç” adları da eklenip,Türkiye’de ilk kez bir ilçeye,o da Tavşanlı’dır ilçe emniyet müdürü olarak atanan,daha sonra TBMM Koruma Amiri olan bu güzel  insan bu binada ölümsüzleştirilemez  miydi? Mevcut Adalet Sarayımızın mimarı,eski C. Başsavcımız Cevat Barutçu’nun bu eser inşa edilirken ne büyük fedakarlıklarda bulunduğunu  unuttuk mu? Bu adalet sarayı levhasının bir köşesine”Cevat Barutçu”adları eklenemez miydi?Bana göre “ Tunçbilek Beldesi’nin başına “ Mehmet”sözcüğü unutulmuştur. Bu belde bal gibi “ Mehmet Tunçbilek Beldesi” olarak anılabilirdi. Bana göre Belediye Müzesi’ni kuran rahmetli meslektaşım,arkadaşım ,eski belediye başkanlarımızdan Fevzi Coşgun adı bu belediye müzesi levhasında yer almalıydı. Balık Pazarı’nı girişine bir levha asılabilir,üzerine de  rahmetl hemşehrimiz,ziraat yüksek mühendisi Akın Karaveyisoğlu’nun babasının adı “ Saffet Karaveyisoğlu” nun adı da ilave edilebilirdi. Çünkü yer bu ailenindi. Bence Tavşanlı7da bir kültür komisyonu kurulmalı,sayın kaymakamımız,belediye başkanımız,ilçe milli eğitim müdürümüz bu komisyonda yer almalı, Tavşanlı’daki bazı levha ve tabelalar tekrar gözden geçirilmelidir. Ben gönüllerde yer aldığım için tabela,levha falan istemiyorum. Ama  bu konu ciddiye alınmalıdır.    
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları