09 Temmuz 2020 - Perşembe

İŞİ GÜCÜ OLANLARA İKİNCİ BİR ÜCRETLİ MAAŞ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 10 dk.
3350 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

BU  ÜLKEDE  İŞİ  GÜCÜ  OLANLARA  İKİNCİ   BİR ÜCRETLİ MAAŞLI 
  GÖREV VERİLMEMELİDİR       
    Memlekette bu kadar işsiz güçsüz insan varken birilerinin birkaç yerde çalışması,birkaç yerden ücret,maaş,ikramiye,prim alması  içimizi acıtıyor. Avukat avukatlığını,öğretmen öğretmenliğini,doktor doktorluğunu,sendikacı sendikacılığını,kooperatif başkanı kooperatifteki görevini  yapsın.. Pırlanta gibi çocuklarımız,hem de birkaç dil bilen,lisans ve lisans üstü belgeli gençlerimiz işsizken birilerinin birkaç yerde çalışarak,yüzü kızarmadan   paralar kazanmasına Allah ta razı olmaz.  Ben öğretmen olarak-halen 83 yaşındayım -  devletimin bana layık gördüğü emekli maaşımla yaşamımı sürdürüyorum Yıllar içinde  sadece Anadolu Ajansı’ndan  muhabir olduğum dönemlerde cüzi miktarda haber başına komik denilecek kadar küçük primler,  61 yıllık  gazetecilik yaşamımda da   rahmetli  Gazeteci Ahmet Körhasan’dan  birkaç  ay  el emeği,göz nuru çalışmalarım karşılığı küçük  paralar aldım. Devletim bana  öğretmenlik yaptığım süreleri dikkate alarak emekli maaşı  bağladı Allah bereket versin. Allah devletime ve milletime zeval vermesin. Ama bir görevi varken birkaç yerden para alanlar  ellerini vicdanlarına koyarak  ne yaptığını, işsiz güçsüz on binlerin bulunduğu ülkemizde  başkalarının haklarına tecavüz ettiklerini düşünmelidirler.  Aldıkları haksız kazançlar onlara hastalık,umutsuzluk,acılar olarak geri dönecektir.Kazandıkları boğazlarında düğümlenecektir. Düşünün bir kere, bu insanlara, milyonlarca  işsiz   insan bir anda “Allah belanı versin” veya” kazandıklarınız sizlere  Zehir zıkkım olsun” diye beddua  etse ne olur? Ben söyleyeyim Arş sallanır.Bu beddualar kurşun olur gelir bu vurdumduymazların göğsüne saplanır.  Haksız kazanç peşinde olanların,hakları olmadığı halde başkalarının ekmeğini yiyenlerin  kazandıkları bu paralar yüzünden  bunlar bunun faturasını en sevdikleriyle imtihan edilerek ödeyeceklerdir. En büyük yargıç Allah’tır. Ben bunları Allah’a havale ediyorum. Allah gereğini yapar. 
 TAVŞANLI’DA PAPATYA DAN GELİR ELDE EDİLEMEZ Mİ 
                                        BU DENEMEYE DEĞMEZ Mİ 

          Tavşanlı,zengin bir  bitki örtüsüne sahiptir. ” Tavşanlı’da araziye İnsan eksen biter”sözü boşuna söylenmemiştir. Ama Tavşanlılı yıllarca linyit madenlerinden kömür çıkararak işin kolay tarafını seçmiştir. Topraklarını  kaderine terk etmiştir. Ata topraklarını terk ederek bir dairenin çalışanı olma yolunu seçmiştir . Burdur’da Lisinia Doğa Proje Alanı’nda  papatyadan yağ elde ediliyormuş.Bu haberi  bir yerde okuyunca  hem sevindim hem üzüldüm. Sevindim çünkü papatya bir gelir kapısı olmuş. Üzüldüm çünkü Tavşanlılı yıllar yılı papatyayı toplayarak vazosuna koydu.  İstenildiği taktirde Tavşanlı’da da böyle bir proje alanı yaratılabilir. Papatya,Yunanca Papadia,birleşikgillerden 20-50 cm  yükseklikte,baharda çiçek açan,taç yaprakları beyaz,ortası sarı kömeçli,bir yıllık  otsu bir bitkidir. (Matricaria chamomilla)  Kütahya’da papatya falında değerlendiriliyor. Kütahyalı olarak  bizler  bu papatyayı elimize  alıp  fal baktık.. Her yaprağını birer birer kopararak  “ Ayşe  beni seviyor –sevmiyor”diye yapraklarını  teker teker koparıp   yere attık..” Seviyor” çıktığında sevindik..” Sevmiyor”çıktığında üzüldük. Ben bile yıllar önce Tavşanlı’nın Derecik Köyü’nde bu papatyaları öğrencilerime toplatıp,küçük buketler yaptırdığımı ,okulumu teftişe gelen ilköğretim müfettişinin üzerine  attırdığımı,gelen ilköğretim müfettişine sevgi  gösterilerine alet ettiğimi unutmuyorum. Ama gördüğüm,anladığım kadarıyla , Burdurlu öyle yapmıyor. Papatyadan yağ elde diyor. 8 ton papatyadan  bir litre yağ  üretiyor.Bu ürettiği yağı pazarlıyor. Gelir elde ediyor. Ülke ekonomisine karınca kararınca katkıda bulunuyor.  Uluslar arası   piyasada bir litre papatya yağının kilosunun  40 bin TL. olduğunu kaçımız biliyoruz?
        Ben olsam,  Burdu r’daki Lisinia Doğal Yaşam Alan Kurucusu  Öztürk Sarıca’yı alel acele Kütahya’ya dav et  ederim. Bilgi ve deneyimlerinden yararlanırım.Giderken  de güzel bir çini gülyağı çini sürahiyi koltuğunun altına sıkıştırıp uğurlarım.  . Biz de Kütahyalı  olarak  benzeri bir doğal yaşam  alanı oluşturabiliriz Baharın gelmesiyle birlikte  açan papatyaları  ekolojik üretim yapılan alanlardan ve nadasa bırakılan  arazilerden toplayıp,damıtma  alanına getirip Burdurlular gibi papatyalardan  yağ çıkarabiliriz. Özellikle Mayıs papatyasının yağının değerli olduğunu unutmayalım. . Bu yağdan üretilen leke kremleri çok beğeniliyormuş. Uluslar arası  piyasada çok ciddi  rağbet görüyormuş. 
           Yetkilileri göreve çağırıyorum. Kütahya iklim açısından  papatya için müsait bir il.  Kütahya ilinde de uygun görülen ilçelerde Burdur usulü birer doğa proje alanı yaratılabilir. Kütahya da bu proje  kapsamında papatyadan üç beş kuruş kazanabilir.  Özellikle Tavşanlılının  bu konuda harekete geçmesini beklerim. Tavşanlı Kaymakamı Yüksel Kara Bey’in konuya ilgi duyacağını ümit ediyorum.Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız sayın Davut Efe  yeter ki istesin. Ben olacağı kanısındayım.  

    BAZI  BİLİNMEYENLER

            Araştırmacı olmak zor bir iş. Çünkü bir şeyleri doğru yazmak için mutlaka araştırmak zorundasınız. Bunu yapmazsanız yani araştırmadan bir şeyi yazarsanız bu eksik bilgi olarak kalıyor.Ben 61 yıllık gazete yazarıyım.Memur olmama rağmen çizgiyi aşmadan yıllar içinde iktidardaki birçok yetkiliyi eleştirmişim. Yanlışların yanında doğruları da   yazmışım.Yeri gelmiş bazı kişilerin hedefi olmuşum.Bazılarını kızdırmışım.Ama samimiyet içinde hareket etmişim. Art bir düşünceyle hareket etmemişim.   Bazen ben de araştırmadan,bilgi dağarcığıma dayanarak bir şeyler yazdığım için eksik bilgi verdiğim olmuştur. Ama bunu bir sonraki yazımda düzeltmişim.  Sevgili gazeteci kardeşim Necati Doğru’nun dediği gibi,Kimseyi vurmak ,korumak,okur dalkavukluğu,gizlenenleri örtmek, gerçeği saptırmak,muhalefet yapmak,karanlıklar dağılsın diyerek hareket etmemişim. Zaman zaman sevgili dostlarım,arkadaşlarım,bürokratlar ve diğerlerince  uyarılmışsam da   darılmamışım ve kırılmamışım.  Özür dilemesini de bilmişim. . Geçtiğimiz günlerde  de iki konu üzerinde eksik bilgi yazdığım için iki dostum beni uyardı. Kendilerine ilk fırsatta eksik hususları gidereceğim sözü verdiğim için iki konuya değinmek istedim. Birçok Tavşanlılı hemşehrimin bilmediği iki hususta yazmak istedim.  
             TÖMİŞKO ile ilgili köşe yazımı okuyan bir dostum  bir konuda  açıklamalarda bulundu.  Tömişko, Tavşanlı’da öğretmen+işçi  işbirliğiyle hayata geçirilen,uzun süre Tavşanlı’nın ekonomik alanda  nefes almasına yardımcı olan bir kooperatiftir.  Bu kooperatife en büyük desteği verenin ,gölge koruyucunun  rahmetli  Galip Mutlu olduğunu öğreniyorum. .Rahmetli,  Galip Mutlu Tavşanlı’da Kurşunlu Cami yanındaki marketin patronuydu. .O zamanlar Tömişko ,daha yeni bir  kooperatif.  Örneğin kırmızı mercimek alınıyor. Hem de 20 çuval. Tavşanlı’da kırmızı mercimek öyle pek te revaçta değil. Rahmetli Galip Mutlu bunları koperatiften  alıyor yerine yeşil mercimek veriyor. Şeker mi yok? pirinç mi kalmadı?Kooperatife gönderiyor. Bunu kim yapar? zamanı geliyor kooperatifin önüne her türlü gıda maddesini gönderiyor. Yani sırf kooperatif ayakta kalsın istiyor. Bu taktirin de ötesinde  bir davranış. Yani kooperatifin  başı ne zaman  sıkışsa rahmetli Galip Mutlu orada.  Mekanı Cennet olsun.
             İkinci, köşe yazım  Kayaboğazı  Barajı ile ilgiliydi. Ama bilinmesi gereken bir ayrıntıya sonra ulaştım. . . Bu baraj rahmetli Başbakanımız Süleyman Demirel döneminde gündemde ki  86 barajdan biriydi.  1973 yılında eski Tavşanlılı Kütahya  CHP Milletvekili merhum   Eczacı Haşim Benli Kayaboğazı Barajı için hemşehrisi  eski Tavşanlılı Bakan merhum , iktidar milletvekili  Av. H. Cav it Erdemir’i  sürekli rahatsız ettiği günlerdeyiz. Rahmetliler ikisi de  Ankara’ya giderler. Amaçları programlanan 86 barajın içinde olan Tavşanlı Kayaboğazı Barajı’nı ilk beş içine aldırmaktır. Rahmetl  Başbakan Süleyman Demirel’i makamında  ziyaret ederler.  Rahmetl Av. H. Cavit Erdemir ölmeden dostlarına  CHP Kütahya Milletvekili hemşehrisi eczacı Haşim Benli’nin bu baraj için gösterdiği çabaları  unutmanın mümkün olmadığını  dile getirmiş. Ne güzel bir siyasi olgunluk. . Yani barajın gerçekleşmesinde rahmetli milletvekili Haşim Benli’nin bu barajın gerçekleşmesinde pay sahibi olduğunu  doğrulamış.  Rahmetli Başbakan Demirel’in bu ziyaret ardından  ilgililere Tavşanlı Kayaboğazı Barajı’nın yapılacak ilk beş baraj arasına alınmasını emrettiği ni de öğreniyoruz.  (KAYNAK KİŞİLER: İbrahim Ayaşlı, Ahmet Mutlu, Av. Muammer  Uslu) Hatta  barajın küçük çapta elektrik üretmesi için zamanın  Göbel Muhtarı’nın da çaba sarfettiği  bilgisi de var. Kısacası  rahmetli  CHP Kütahya  Milletvekili Eczacı Haşim Benli’nin Kayaboğazı Barajı çorbasında tuzu  olduğunu ben de yıllar sonra öğrenmiş oldum. Gazeteci  eksik bilgi verebilir. Ama önemli olan kalan eksik noktaların giderilmesidir. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları