04 Eylül 2022 - Pazar

DEVLET YENİDEN KÖY OKULLARIYLA

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 13 dk.
659 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 2022-2023 ÖĞRETİM YILININ
 BAŞLAMASIYLE 
DEVLET  YENİDEN  KÖY OKULLARIYLA  KÖYLERE     DÖNEBİLİR         
        Diyeceksiniz;“ Bülent Hoca iyi dersin ama köy mü kaldı ki? Doğru söylüyor olabilirsiniz;Eh yine de  biraz kaldı. 2012 yılında,”Büyükşehir Yasası” kabul edilmeden önce ülke genelinde köy ve belde(bucak)   sayımız 36 bin kadardı. Yasa  kabul edildikten sonra bu sayı  bir anda düştü ve  8.600’e kadar geriledi. Böylece  şu anda  köylerimizdeki nüfus da bir hayli azalmıştır. 
        Yazımın başlığında ifade ettiğim gibi, 2022-2023 Öğretim yılı  başı itibariyle  en azından devletimiz  mevcut köy okullarıyle birlikte  köylere geri dönebilir diye düşünüyorum. Bu nasıl olabilecektir?Eğer; Mevcut köylerimizdeki  kullanılabilir olsun,bakıma ihtiyacı bulunsun,yıkılıp yeniden yapılanmaları söz konusu olsun ,köy okullarımızın tamamı  eğitime açılabilirse, uzun zamandır devam eden köyden kente göçler durdurulabilirse ,hatta şehirden köylere göç özendirilebilirse, köylerimiz yeniden canlı yaşam merkezlerine dönüştürülebilirse ,köy çocukları,’Taşımalı  Eğitim’ denilen ucube  sistemden ,bir anlamda  bu zulümden kurtarılabilirse, öğretmenlerimiz tekrar  köylerde köylü yurttaşlara önderlik etmeye  başlayabilirlerse ,Köy okullarında her Cuma günü ders bitiminde  çocuklarımızın  söyledikleri İstiklal Marşımız eşliğinde göndere  şanlı Türk Bayrağı çekilebilir,yine eğitimin başladığı pazartesi günü ders başlamadan önce  “Andımız” ile birlikte,söylenilen İstiklal Marşı  sonrasında yine şanlı Türk Bayrağı gönderden indirilebilirse,Cumhuriyet’in aydınlığı yine  sürekli  kılınabilirse,atama bekleyen yaklaşık 700 bin öğretmenimize bir şekilde ,ülke genelinde  görev verilebilirse, tüm köy okullarımıza kadrolu olmak kaydiyle  en azından bir okul öncesi öğretmeni,bir sınıf öğretmeni,bir müdür yetkili sınıf öğretmeni ,mümkünse, sözleşmeli de olabilir,bir Yabancı dil(özellikle İngilizce) ,bir müzik,bir Resim-İş  ve bir Beden Eğitimi öğretmeni(yetenek dersleri çerçevesinde)  gönderilebilirse, ders saatleri bitiminde  belirli bir süre içinde  yararlanılmak amacıyle  bir Ziraat mühendisi(bu  suretle boş ziraat mühendislerine de istihdam yaratılabilir),bir Veteriner hekim( görev bekleyen veteriner hekimlerine istihdam yaratılabilir) görevlendirilebilirse ki bu sayede  köylü yurttaşlarımızın modern tarım ve hayvancılıkla bilgilendirilmeleri sağlanabilecektir)atanmaları gerçekleştirilebilirse ,Köylü yurttaşlara  her alanda  eğitim kursları açılabilirse, Devlet-millet işbirliği çerçevesinde bu köy okullarımıza birer lojman kazandırılabilirse, terk edilmiş,kaderiyle baş başa bırakılmış,unutulmuş,yetim kalmış,nice değerlerin yetiştiği  köy  okullarımız  fiziki yönden  taçlandırılabilirse, TOKİ’yle  işbirliği yapılarak Köy okullarının yeniden kazanılması sağlanabilirse, köy okullarımızın tamamında bir anaokulu bölümü düşünülebilirse,yine köy okullarımızın hemen bitişiğine,bahçesine,yakınına .sportif ve kültürel etkinlikler için birer salon düşünülebilirse, köy okullarımız çağdaş eğitim teknolojisine  uygun donanıma  sahip olabilirlerse, köy okullarımızda tarım ve hayvancılık,arıcılık,seracılık,konservecilik  ve diğer alanlarda  köylü yurttaşlarımız Halk Eğitim kursları,Yaz kamplarıyla  bir araya getirilebilirlerse ,ATATÜRK’ün:” Köylü Milletin Efendisidir” deyip,sabanı,kılıçtan üstün tutarak köylü yurttaşları,  toplumun en itibarlı,saygın,elleri öpülesi   vatandaşları haline getirilebilirse,her alanda iddialı,bilgili,yaratıcı köylü yurttaşlar  yetiştirilebilirse,hatta hatta Köy Enstitüleri yeniden   hayata geçirilebilirse  ki uzak bir ihtimaldir, Köylü yurttaşlarımız   her alanda  mükemmel hale getirilebilirlerse,köylü yurttaşların en temel ihtiyaçları dahil tüm ihtiyaçlarını kendilerinin üretmeleri sağlanabilir,köylünün sadece üretici olmaları  mümkün hale getirilebilirse, Köylü yurttaşlara rol model öğretmenler yetiştirilebilirse ,köy okullarında görevli  öğretmenler ders saatleri dışında başka alanlarda üretken duruma getirilebilirse,örneğin; tarhana,reçel,konserve,turşu,süt ürünleri ,halı-kilim üretiminde, diğer alanlarda  öğretmenden yararlanılabilirse ,köylü yurttaşların  okullarına sahiplenmeleri  sağlanabilinirse, köylü yurttaşların  milli marşlara, folklora,tiyatroya, milli bayramlara  olan  arzu ve istekleri   karşılanabilirse, köylü yurttaşların okuma-yazma konusunda  ihtiyaçları dikkate alınabilirse  ,köy  okulları sadece öğretmen ve öğrencilerin değil,tüm köy halkının   ortak yaşam  alanı haline getirilebilirse,köylerdeki yaşlı nüfus ile yakından ilgilenilebilirse, köylü yurttaşların  varoşlara,gettolara,gecekondu bölgelerine ,yani kent  kırsalından  uzaklara  konuşlanmaları   önlenebilirse ,köylü yurttaşların ekim alanları sürekli üretken hale getirilebilirse, NEDEN DEVLET YENİDEN KÖYLERE DÖNMESİN?
        Benim 12 yılım köylerde geçti. Ben üstelik  bir köy okulunda tek başına görev yapan bir köy öğretmeniydım. Birleştirilmiş sınıf öğrencilerini,yani beş sınıfı bir dersliğe doldurup okuttum. Yazı tahtasını soba borusu kurumu ve yumurta akıyle  ürettiğim  bir karışımla boyadım. Çocuklarımın beslenme eğitimini bizzat yönettim. Amerikan yardımı süttozlarından süt ürettim. Amerikan yardımı tereyağlarını çocuklarımın ekmek dilimlerine bizzat sürdüm.Öğrencilerimin kalemlerini bizzat çakımla açtım.  Dersliği  süpürdüm. Dersliğin camlarını sildim. Dersliğin  varilden bozma sobasını her gün ben yaktım. Yakacak ihtiyacını çevre kırlarda,bayırlarda,korularda  ve diğerlerinde  topladığımız kuru dallarla,odun parçalarıyle  karşıladım. Yeri geldi köylü yurttaşların isteğiyle,çocuklarımla Yağmur Duası’na çıktım.Yerli Mallar Haftası’nda  yerli ürünlerimizle  günü kutladım. Köylü yurttaşlarla  özdeşleşdim. Onların bir parçası oldum. Benim görev yaptığım köy okulları bugün yok. Benim okullarımda öğrenciler için W.C bile yoktu.  Öğrenciler ihtiyaç gidermek için araziye dağılırlardı.  Bütün olumsuzluklara rağmen  ben köyü,köylüyü çok sevdim. Köylümüzü seviyorsak sorun yok. Ama köyü ve köylüyü  sevmek yetmiyor. Sayıları azalsa da mevcut köylerimiz hepimize  yeter.  En azından geride  kalanları  bari muhafaza edelim. Köylünün yüzü gülerse tüm milletin yüzü güler. Önce köylü sonra şehirli. Köylü tok olursa şehirli de tok olur.  Köy okulları yeniden açıldığında  öyle  inanıyorum ki her şey kendiliğinden değişecektir. Köy çocuğu kendi köyünde,kendi okulunda okuduğunda  bunu daha iyi göreceğiz. Hem de fark edeceğiz. Milletin Efendisi Türk Köylüsü,köy okullarının yeniden açılmasını istiyor. Köylünün isteği devlet için emir telakki edilmelidir. 
      329    KAYMAKAMIN  GÖREV YERLERİ  DEĞİŞTİRİLDİ  
              Bu yıl tüm dünyada  her ülkede   yaz  kurak ve sıcak geçiyor. Pandemi sonrasında  yaşanan en sıcak ayı idrak ediyoruz. Ağustos Ayı geçmiş yıllardaki Ağustos Ayları’na rahmet okutuyor. Piyasalar  sıcak.İnsanlar sıcaklığın verdiği rehavetle  yerine göre  agresif  davranıyor. Stres dolu  günler geçiriyoruz. Aşure  günleri  başladı. Aslında 8 Ağustos günü,yani Muharrem Ayı’nın 10.günü yapılan Aşure bu günü takibeden günlerde de   yapılabiliyor.  Ortalığı ısıtan bir diğer husus ise Yaz Kararnameleri. Emniyet, Hakim ve c.savcıları, Mülki İdare Amirleriyle ilgili  ardı ardına kararnameler çıktı. Son kararname  12 Ağustos günü Resmi Gazete’de yayımlandı. Bu kararname  ile 422 Mülki İdare Amirinın  görev yerleri değiştirildi. Bunlardan 329’u kaymakam. Bu arada vali yardımcısı olan kaymakamlarımız  da  var. Kütahya’nın en büyük ilçesi Tavşanlı, bugüne  kadar görev yapmış 42.  Kaymakamı 
 Erdoğan Kanyılmaz’ı vali Yardımcısı olarak Çorum’a   gönderiyor.  Kendisine  yeni görevinde başarılar diledim. Tavşanlılılar adına haklarını helal etmelerini istedim.  Tavşanlılı da kendisine haklarını mutlaka helal edecektir. Tavşanlı ,  Cumhuriyet Tarihinde 43. kaymakamını ağırlamaya hazırlanıyor. Kütahya’nın Trafik Kodu da 43 olduğundan  bunun bir tesadüf olmadığını  ve bunda bir hayır olduğunu düşünüyorum.
             Tavşanlı İlçesi ile ilgili   ciddi verilere ulaştım.  Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde bulunan tasnif kodu( Meclis-i Vükela) Dosya Numarası  215,Gömlek Numarası  22 olan belgede 1919 yılında Tavşanlı ve komşumuz Emet’in kaza(ilçe) yapılmasıyla ilgili  Bakanlar Kurulu kararına rastladım.  Bu arada bir başka veride de ; “Ankara Hükümeti,25 Mart 1921’de Tavşanlı’yı ilçe yapmıştır.İlk Kaymakamı da Bursalı Kamil Bey’dir “ yazıyor. Böylece  merhum Tavşanlı’nın ilk Kaymakamı  Bursalı Kamil Bey(soyadı kanunu çıkmadığı  için soyadı bilinmiyor)’dir.Merhum  Kaymakamdan bugüne Tavşanlı’da  Çorum Vali Yardımcılığına atanan Kaymakam Erdoğan Kanyılmaz dahil  42 sayın Kaymakam  görev yapmış. Bunların içinde vali olarak görevine devam eden sadece üç kaymakamımız var. Bunlar; Sayın Numan Hatipoğlu( Halen Tokat Valisi)   ilçenin  9. Kaymakamı merhum  Ali Akseven ve  ilçenin 25.Kaymakamı  merhum Erdoğan İzgi . Bu arada  Tavşanlı   Kaymakamlarından  bir kısmı örneğin;  merhum Salim Çankırı,Mehmet Fahri Can,  merhum Ahmet Ülkü Onursal( Aktuğ),Hasan Hüseyin Yazlık,  Cevdet Ekmekçi, İdris Kurtkaya, Şefik Aydın, Bekir Ergök, Hacı Osman Ebiloğlu,Bekir Sıtkı Hanlıoğlu, Erol Türkmen, Mehmet Suat İlhan, Yüksel Kara  vali yardımcısı olarak hizmetlerini sürdürmüşlerdir. Yeni atanan Tavşanlı Kaymakamı Erdoğan Kanyılmaz Bey de  bu kervana katılmıştır.  Vali Yardımcılığı(muavinliği) de kutsal bir görevdir. Sayın valilerimizin  direktifleri doğrultusunda verilen görevleri ifa etmektedirler.  Ben  bu yazımda sadece Tavşanlı’da olan değişiklikten bahsettim. 
             Her sayın valinin,sayın Kaymakamın ve  vali yardımcısının ayrı ayrı hikayeleri var. Ama her zaman kendilerinden şunu duymuşumdur;  Bir yere atanan sayın vali,sayın kaymakam ve sayın vali yardımcısı  çalıştıkları süre içinde yeni dostlar ediniyor,ayrıldıklarında üzülüyorlar. Gittikleri yeni yerlerde yeni dostlar buluyorlar.  Ben birçok il ve ilçede görev yapmış sayın vali ve Kaymakamların,vali yardımcılarının  bu kadar dost,ahbap ve arkadaşı  nasıl olup ta unutamadıklarına şaşırıyorum.  Ben bugün yani 12 Ağustos günü Tavşanlı’nın eski Kaymakamlarından Erol Türkmen’i yaş günü münasebetiyle aradım. Kendisi bir süredir Kınık Kaymakamı olarak görev yapıyordu. Yaş gününü kutlarken, yaş haddinden emekli olmaya hazırlandığını  öğrendim. Kendisine yeni yaşamında huzurlu,mutlu,sağlıklı günler diliyorum.Aliağa’ya yerleşecekmiş. Sayın Tokat Valisi Numan Hatipoğlu dahil, birçok  sayın kaymakamımızla,vali yardımcılarıyle telefonlaşıyoruz. Bu dialogu sürdürmeye  devam edeceğim. Çünkü her biriyle birçok hikayemiz,anılarımız var.   Aliağa’ya yerleşecekmiş. 
               Sayın vali, Kaymakam,Hakim, C.Savcısı, genel müdürler ve daire başkanları ,okul müdürü,birim müdürleri, tüm devlet dairelerinde çalışanlar gün gelir bir yerden bir başka yere atanırlar.” Sürüyü güden kurdu görür “Atasözü ne güzeldir.Yani memursan  bir gün atanacağını bileceksin.  “ Mahkeme Kadıya Mülk Değildir”Atasözü de bir başka güzeldir.Yani devletin memuruysan bir gün oturduğun posttan,sandalyeden,koltuktan   kalkacağını düşüneceksin.  Makam koltukları da  zaman içinde birçok yetkiliye.sorumluya   hizmet etmiştir.Her zaman, gidenler yolcu, makamlar hancıdır.  Merhum Hakim babam ki sonra Avukatlık yaptı, bize her zaman memurun bavulunun hazır olması gerektiğini söylerdi.  Çünkü  özellikle siyasi iradenin ne zaman ne yapacağını kimse kestiremez. Siyasi iradenin  kararı demiri keser. Olmazı olur kılar.  Ben  yeni atanan ,vali yardımcılarımıza, Mülki  İdare  Amirleri sayın kaymakamlarımıza , yeni görev yerlerinde başarılar diliyorum.  Bu devlete,bu aziz  millete hizmet  bir şereftir .Aziz vatanımızın her yeri de mübarektir,kutsaldır.  Ben yeni atandığı yere  ağlayarak giden bir devlet memuru,yetkilisi görmedim.Çünkü yeni dostluklar  kurulacaktır. Yeni güzelliklerle  karşılaşılacaktır. Yeni bir iklim  söz konusudur. Meslek hayatında yeni bir devre  söz konusudur. 
              Tavşanlı’nın yeni kaymakamı sayın  Hayrettin  Baskın Bey’e ayrıca bir hoş geldiniz yazısı yazacağım. Birçok hemşehrilerimin dilek ve temennilerine  tercüman  olacağım. Çünkü bu benim görevim. Ama antı parantez bir hususa değinmeden geçemem; Sayın Kaymakamımız  Tavşanlı’ya,yani Allah’ın gizli bahçelerinden birine atanmıştır. Şanslıdır. Bunu zaman içinde fark edecek ve mutlu olacaklardır.    
                     


  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları