14 MAYIS DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ
Bülent Alpagut
- 05062218413 14 MAYIS DÜNYA ÇİFTÇİLER GÜNÜ DE YAŞANAN
OLUMSUZLUKLARIN GÖLGESİNDE KALDI
Birçoğumuz 14 Mayıs gününün “ Dünya Çiftçiler Günü” olduğundan bihaberdir. Hele hele bu yıl, bu gün yaşanan olumsuzluklara denk geldiği için bir çok yerde kutlanamadı da. Önce çiftçinin ne olduğunu bilenlerimizin bile sayısı her geçen gün biraz daha azalmış durumda.
1960 Askeri Darbesi ardından Yedek Subay Öğretmenlik Müesesesi hayata geçirilmişti. 13 bin 500 vatan evladı ki çoğunluğu üniversite öğrencisiydi yurdun dört bir yanına yarı asker,yarı sivil olarak gönderilmişti. Ben de bunlardan biriydim. İstanbul Üniversitesi Iktısat Fakültesi’nde öğrenciydim. Bazı derslerden beklemedeydim.İşte bu nedenle çaresiz bu kervana dahil olmuştum. Ben, Kayseri İli, Milli Eğitim Müdürlüğü emrine verilmiştim. Kuralar çekilmiş, görev yerim,Erkilet Bucağı Emmiler Köyü( bugün merkeze bağlı bir mahalle) İlkokulu olmuştu. Görevim boyunca ki iki öğretim yılı kadardı,ekmek yemeği unutmuştum. Çünkü her öğünde yufka yemek zorundaydım. Ara sıra bazlama tüketiyor,börek vb şeyleri yiyordum.
Bir gün yanıma İstanbul’dan bir arkadaşım gelmişti. Kendisini yer sofrasına oturttuğumda,önüne , daha önceden hafifce ıslattığım yufkalardan üç dürüm kadar koymuştum. Yufka,her evde onlarca hazırlanır ve uygun bir yerde birkaç metre yükseklikte bir kule oluştururdu. Gerektiğinde birkaç tane alınır,özel süpürgesiyle hafifçe ıslatılır,bir beze sarılır,5-10 dakka sonra yumuşacık olurdu. Siz deyin kalınca bir yastık örtüsü,ben diyeyim bir bez bohça görüntüsü verirdi.
Arkadaşım,İstanbul çocuğu ya! Yufkalardan birisini alıp dizinin üzerine yaymıştı. Masa örtüsü sanmış olmalıydı. Hemen uyarmış, bunun yufka olduğunu,yiyecekler bununla yiyeceğimizi söylemiştim.Yüzünün kızardığını lamba ışığında fark edebiliyordum. Olabilir. Belki yufkanın bu şekilde tüketilebileceğini düşünmemiş veya görmemişti.
Bir çoğumuz ,ekmeği hep fırınlarda görmüştür. Ekmeğin nasıl üretileceğini bilmez. Çiftçi,üretici,buğdayı tarlalara ektikten sonra oluşan başakları bir şekilde keser(orak,makine v.b) sonra bunları bir temiz yıkar. Kurutur. Sonra çuvallara doldurur. Un değirmenlerine götürür. Una dönüştürür. Fırıncı bu unu satın alır. Yoğurur,mayalandırır. Ekmeğe dönüştürür.
Her yenilen,tüketilen ekmek parçasında çiftçinin,tahıl üreticisinin alınteri vardır. Çiftçi,geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse,rençberdir. Bugün,dün olduğu gibi ülkemizdeki köylü yurttaşların büyük bölümü çiftçidir. Tarım,rençberlik, ziraat işleri denildiğinde akla ilk gelen çiftçilerdir. Her ülkede devletin en önemli görevlerinden biri, yeter miktarda toprağı olmayan çiftçilikle uğraşanlara toprak sağlamaktır. Çiftçi yoksa,ekmek te yoktur. Sebze de,meyva da yoktur. Karnımızı doyuran bu güzel insanları böyle bir günde ne kadar methetsek,övsek,sırtını sıvazlasak,yanaklarından öpsek azdır. Aslında bu aziz vatanın gerçek sahipleri çiftçilerdir. Vatanın karnını bunlar doyurmaktadır. Çiftçinin darılması en büyük felakettir. Üretimden elini ayağını çeken çiftçinin faturasını hepimiz öderiz. Bu nedenle en azından bu son çiftçi gününde köylü,çiftçi,üretim yapanlar lehinde önemli kararlara imza atmalıyız. Çiftçi ürettiğinden kazanamazsa ekmez. Önce çiftçinin karnı doymalıdır,sonra çiftçi kardeşlerimiz bizim karnımız zaten doyurur . Bir avuç ürettiği sebzeyi satarken:” Teyze,amca bu ne kadar pahalı” demek çiftçiye,üreticiye saygısızlıktır. O da emeğinin karşılığını alacaktır. Türkiye bir zamanlar kendine yeterli bir ülkeydi. Bugün bile istensin,Türkiye birçok ülke insanını doyurabilecek kapasiteye sahiptir. Biz,üzerimize düşeni yaparsak,çiftçimiz de üzerine düşeni yapar. Bundan kaçınmaz. Tavşanlı ,Kütahya’nın en büyük ilçesi. 191 bin 200 kilometre kare bir alanı var. Bu kadar alanda 87 köyümüzde belli oranda arazi ekim-dikim için değerlendiriliyor. Köylü yurttaşlar önce kendi ihtiyaçlarını temin ediyor,fazlasını elden çıkarıyor. En kıytırık,uyduku şeyler fahiş fiyatlarla piyasaya sürülürken en önemli tahil ürünleri komik rakamlarla çiftçiden satın alınıyor. Bugün ülkemizde nadasa bırakılmış,ekilmeyen milyonlarca metre kare ekim alanları var. Ürettiğini maliyetinin altında satan çiftçi dolayısiyle bir daha ekmez oluyor. Verin alınterini çiftçiye hem üretim artsın,hem başka ülkelere ihracat patlasın. Çiftçi alınterinin karşılığını bekliyor. Çiftç inin memnuniyeti ülkemize olumlu yansıyacaktır. Çiftçi kardeşlerimin günleri kutlu olsun.