1 HAZİRAN DEYİNCE
1 HAZİRAN DEYİNCE
Bülent Alpagut
- 05062218413 1 HAZİRAN DEYİNCE
AKLIMA GELİVERDİ
1 Haziran 1453 tarihinde,bir başka ifadeyle İstanbul’un Fethi’nin henüz 2.günü olan Cuma gününde İstanbul’da binlerce kişinin ( asker ağırlıklı)Ayasoya Camii’nde( Ayasofya önce kiliseydi ve daha sonra cami olarak ibadete açılmıştı) Cuma namazı kıldığını bilen kaç kişi var?O muhteşem Cuma namazından çok az yerde bilgi vardır. Bilindiği gibi Çağ açıp çağ kapayan Fatih Sultan Mehmet Hanfethin ilk ve ikinci gününde bazı kendini bilmezlerin Ayasofya’yı yağmalama girişimlerini kesin bir emirle yasaklamış,burasının artık Osmanlı’nın mülkü olduğunu ,böyle bir teşebbüs halinde hiç çekinmeden bunu yapanların kellelerinin alınacağını emretmişti. Fethin hemen ardından gerekli hazırlıklar 48 saat içinde sonlandırılmış, camiye dönüştürülen Ayasofya’ya sağdan soldan hediye edilen halılar,kilimler,yaygılar zemine döşenmiş ve Müslümanların ibadet etmeleri sağlanmıştı. Ayasofya 1453’ten beri Türk’ündür. Bir ara Ayasofya müzeye dönüştürülmüşse de bugün yeniden bir bölümü ibadete tekrar açılmıştır. Ben öğrencilik yıllarımda İstanbul’dayken Ayasofya’yı hasbelkader gezenlerdenim.
1 Haziran 1911 tarihi Türk Hava Kuvvetleri’nin kuruluş tarihi olarak tescillidir. O günden bu güne bu tarihte bu gün çeşitli etkinliklerle kutlanır. Nerede özellikle Askeri Havaalanı olan bir ilimiz varsa bu etkinlik oralarda daha güzel programlarla kutlanıyor.Burada beni ilgilendiren tek husus Tavşanlı’nın bugüne kadar Türk Hava Kuvvetleri’ne kazandırdığı tek isim 30 Kasım 2015 tarihinde yitirdiğimiz Molla Abdullah Efendi’nin oğlu Gazi Hv. Plt Kd. Alb. Zeki Gürbüz’dür. Tavşanlı’nın bu güzel evladı ne zaman Tavşanlı semalarından geçse ilçe merkezinde büyük bir heyecan oluşurdu. Merhum annesi Hasmillerin Hacer Hanım evinin kapısı önüne çıkar.” Ey! Komşular hazır olun. Zeki biraz sonra üstümüzden “der hepimizi kapıya dökerdi. Merhum Zeki Albay gerçekten birkaç dakika sonra Eskişehir’den havalanır savaş uçağı ile Tavşanlı merkezinin üzerine gelir,evlerin çatılarını sıyırırcasına,korkunç bir gürültü bırakarak tekrar kalktığı havaalanına geri dönerdi. Genelde bu uçuş Cuma günleri olurdu. Merhum Zeki Albay Kıbrıs’a da çeşitli defalar uçağıyle gidip gelmişlerdendir. Kabri Tavşanlı’dadır. Mekanı cennet olsun. Tavşanlı merhum Zeki Albay’la birlikte havacı subaylarla da tanışmıştır. Bunlardan birisi merhum bir zamanlar Tavşanlı Askerlik Şubesi başkanı ve ilçenin Garnizon Komutanıydı Hv. Plt. Kd. Alb. Remzi Diren’dir. Her ikisinin de mekanları cennet olsun derim.
1 Haziran günü dünyada süt günü olarak kutlanıyor. Bu günü son yıllarda bizler de kutlamaya başladık. Ama en çok bizi üzen böyle bir günde canlı hayvan varlığımızın eskilere göre çok az oluşudur. Türkiye son yıllarda canlı hayvan ihraç eden bir ülke konumunda. 85 milyonluk ülkemizde istenildiği taktirde canlı hayvan popülasyonunun artırılması mümkünken maalesef üreticinin küskünlüğü giderilememiştir. Süt konusunda ajandamda sadece ülkemizin 2022 ve 2023 yılı üretimleri var: 2022 yılı üretimimiz 21 milyon 563 bin 492 ton, 2023 yılı üretimimiz ise 21 milyon 481 bin 567 ton olarak görünüyor. Bu arada canlı hayvan varlığımızla ilgili şunları söyleyebilirim; Büyükbaş ve Küçükbaş olarak 2022 yılında 73 milyon 472 bin 214 ,2023 yılında ise 69 milyon 106 bin 753 7lık bir canlı hayvan popülasyonuyla karşı karşıyayız. Azalma buradan da kolaylıkla görülebiliyor.
SEVGİLİ ZİRAAT YÜKSEK MÜHENDİSİ AKIN
KARAVEYİSOĞLU’NU ÖZLÜYORUM
Sevgili arkadaşım,dostum Ziraat Yüksek Mühendisi Akın Karaveyisoğlu’nun iki yıldır aramızda olmadığının farkındayım. Bana bir ara Harmancık’taki Akaryakıt İstasyonunun bahçesindeki doğal ürettikleri salatalıklardan,domateslerden,uzun yeşil biberlerden,hatta kavunlardan ikram etmişti. Pandemi dönemi ardından bir kez daha bu akaryakıt istasyonunun bahçesinde bir araya gelme sözü vermiştim.Ama gelin görün ki sevgili arkadaşım,hala birçok hemşehrimizin eczacı olarak bildiği ,aslında eşine ait eczanede çalışan ziraat yüksek mühendisi Akın Karaveyisoğlu değerli bir mühendisti. Güzel Almancası,biraz Fransızca ve İngilizcesi vardı. Hatta kendisini bir ara Tavşanlı S. S. Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini bile vermiştik. Akın Karaveyisoğlu dönemi kooperatifin altın yılı olmuştu. Binin üzerinde TIR, Ağır kamyon bu kooperatifin dev filosuydu. Yıllar içinde Tunçbilek’te üretilen Liniyit kömürünü bu araçlarla yurdun dört bir yanına göndermiştik. Bu kooperatif merhum Karaveyisoğlu döneminde ülkemizin en büyük birkaç kooperatifinden birisi olmuştu. Merhum Karaveyisoğlu bir ara Almanya’da kendi alanında araştırmalar yapmış,Danimarka’da mesleğini geliştirmişti. En çok kendisi ni ziyaret eden de merhum Moymullu Prof. Dr. Cemal Sarıcan olmuştur. Her ikisi de bilgi ve beceri sahibiydi. Fikir alışverişi yapar-lardı . Bugün bu iki değer artık hayatta değil.
Merhum Akın Karaveyisoğlu Anap Dönemi’nin de önemli isimlerindendi. Sevgili Akın devletin en üst kademesinden en alt kademesine kadar birçok bürokratla yakın bir ilişki içindeydi. Bu ilişkilerin Tavşanlı’nın sosyal,ekonomik ve kültürel başarılarında önemli bir yeri olduğunu söyleyebilirim. Akın Karaveyisoğlu sayesinde Tavşanlı’ya birçok üst bürokrat gelmiştir. Merhum Akın’ın öyle güzel hayalleri vardı ki hangi birini anlatayım? Bir kara Tavşanlı- Tunçbilek arasında Beyköy( bugün mahalle) altında kooperatif hizmet binası ve eklerinin olduğu alanda şoförler sitesini hayata geçirmeyi planlıyordu. Bu site gerçekleşseydi bugün Tavşanlı’da onlarca şoförün dairesi ve en azından bir sitesi olacaktı. Bu site sayesinde bugün Bey Mahallesi Tavşanlı’nın en güzel mahallelerinden birisi olacaktı.
Merhum Akın Karaveyisoğlu Tavşanlı’da bir laboratuar arzuluyordu. Bu laboratuarda çeşitli bitki hastalıklarının teşhis ve tedavisi gerçekleşecekti. Sevgili Akın Karaveyisoğlu sadece bitkilerle değil büyükbaş ve küçükbaş hayvan populasyonu ile de yakından ilgileniyordu. Tavşanlı’da çevreye zarar vermeyen örneğin keçi üretiminin Tavşanlı için yararlı olacağını biliyordu. Moymul Ovası7nın ilçenin tek doğal merası olduğunun farkındaydı. O’na göre bu ova bir nimetti. Bu ovada yüzlerce büyükbaş bir araya getirilebilir, bu doğal mera,büyük bir çiftliğe dönüştürülebilirdi. AB Normlarında muhteşem bir projeye imza atılabilirdi. Çünkü artık Kocaçay’ın taşması diye bir şey söz konusu değildi. Kocaçay, Kayaboğazı Barajı sayesinde dizginleşmişti. 28 Mayıs 2022 tarihinde yitirdiğimiz bu dev adam sevecendi. Dostu,candı. Eşinin eczanesi O’nun dostlarının mekanıydı. Gönül Hanım gibi fevkalade bir hanımefendi eşiydi. Merhum Akın’ın merhum babası Saffet Karaveyisoğlu da değerli bir hemşehrimizdi. Bugünkü Balıkpazarının bulunduğu alan bu merhumun özverisi sayesinde Tavşanlı’ya kazandırılmıştır. Göbel Köyü Halkı için Karaveyisoğlu Ailesi önemli bir ailedir. Merhum Akın YSD Hizmet binası yanında bir ev inşa ettirmişti. Bir Tavşanlı sevdalısı olduğunu göstermişti. Tavşanlı O’nun için önemliydi. Koyu bir BJK’lıydı. Hatta bu kulübün Kongre üyesiydi. Hayatta olsaydı Tavşanlı’da futbol belki de merhum Akın sayesinde daha da gelişebilirdi. BEŞİKTAŞ ile TAVŞANLI arasında bazı güzellikler yaşanabilirdi. Tavşanlılıları bilemem ama ben sevgili,merhum arkadaşımı özlüyorum. Erken gittin be kardeşim! Mekanın cennet olsun.