12 Şubat 2019 - Salı

TAVŞANLI’DA İZ BIRAKAN ABDULLAHLAR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 13 dk.
2704 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

  TAVŞANLI’DA  İZ BIRAKAN ABDULLAHLAR
 
                  Durup dururken Abdullahlar da nereden  aklıma geldi?  Ahmetler’i  Mehmetler’i yazdığımda  çok ilginç dostlar ,arkadaşlar  bulmuştum. Abdullah adında yıllar içinde tanıştığım,selamlaştığım,bir yerde oturup sohbet ettiğim,çay yudumladığım,yeri geldiğinde ellerinden öptüğüm ve yeri geldiğinde yanaklarından öpüp sarıldıklarımı anımsadım.Bu yazımı Tavşanlı’daki Abdullahlar’a armağan ediyorum.
                  Birisine birkaç Abdullah say desen bir anda çıkaramaz. Ama ne Abdullahlar var .Kütahya’nın sadece Tavşanlı İlçesi sınırları içinde  benim yazdıklarımdan daha fazla Abdullah olduğunu  söyleyebilirim.Hayatta  olanlara en derin selam ve sevgilerimi iletiyorum. Aramızda olmayanlara rahmet ,rahatsız olanlara şifalar diliyorum.
                 Tavşanlı’da bugün itibariyle  Tavşanlı Müderrisi  Çerizade  Abdullah Efendi,Moymul Müderrisi Kasabalızade  Abdullah Efendi ve  Tavşanlı Nahiyesi’nin ünlü vukuat katibi Abdullah Efendi’yi kime sorarsanız sorun  yanıt alamazsınız.Araştırmasaydım ben de bilemezdim.
                  Bir Abdullah Öğüt var. Tavşanlı Belediyesi’nin bir zamanlar gururu olan Mehteran Bölüğü’nde hanende takımındaydı.Bir Abdullah Efendi daha var. 2. Redif  Ordusu,23. Alay 2.Tavşanlı Taburu  2. Bölük’te yüzbaşıydı.Kasım Abdullah benim ev sahibimdi. Numune Sokak’ta kendisine ait apartmanın bodrum katında kiracıydım.A.B.D’leri’nde vefat etti ve kabri bu ülkede bulunuyor.Av. İrfan Bali emekli bir albay ve avukattı. Babamın meslektaşıydı.Uzun süre Tavşanlı sokakları’nda sabahın erken saatlerinde koşmuştu. Nihayet bir askerdi.Abdullah Taktak ünlü bir ressamımızdı. Devlet Sanatçısıydı. Yeşilin 8 tonunu yağlı boya eserlerinde kullanırdı.Molla Abdullah mekanı Cennet olsun aile mensuplarını yitiren ailelerin her zaman yanında olurdu.Abdullah Demiroğlu Un Fabrikası sahiplerindendi. Dedelerli Abdullah Kaya  muhabbet adamıydı. Kemanını  konuştururdu.Beyköylü Abdullah Avcı Üç Eylül İlkokulu Müdürüydü. Ağaçseverdi.Sofu Abdullah eski belediye altında  esnaftı.Moymullu saatçı Abdullah dostumdu.Bulgurların Abdullah Altunbay kira evimize komşuydu.Öğretmenler, Abdullah Davarcı,Abdullah Öztoprak,Abdullah Toyran,Abdullah Emrem,Abdullah Taşkesen meslektaşlarımdı. DDY çalışanlarından drezinle hat kontrolleri yapardı Abdullah Çavuş( Şahin)  bir defasında beni Tepecik Köyü yakınlarında azgın mandalardan kurtarmıştı. Derecikköylü Yakupların Abdullah belediye başkanımızın babasıydı.Yine aynı köyden Haytaların Abdullah ve Perişanların Abdullah ta dostlarımdı.Abdullah Nuri Ünal  Akseven Sokak’ta yıllarca komşumdu.Dümbek Abdullah( Konuşlu) şofördü.Hamutçuların Abdullah(Dural)  berberdi.Abdullah Arık’ı dostum Mestan’ın  oğlu olduğu için severim.Terzi Abdullah Uygur  aziz dostum Ahmet Efendi’nin oğluydu.Abdullah Esen Derecik Köyü’nden öğrencimdi. Hasmillerin Abdullah ile  evlerimiz yan yanaydı.Dondurmacı Abdullah’ın az mı dondurmasını yememiştik? Hafızalilerin testici Abdullah babamın dostuydu.Abdullah Dağıstanlı sevgili Ahmet’imin babasıydı.Şapşap Abdullah ile komşuyduk. Cuma namazlarına birlikte çıkardık.Abdullah Taktakoğlu şofördü.Abdullah Akbaba ve Abdullah Çomuk Kıbrıs Gazilerimizdir.Abdullah Ekmekçi,Abdullah Uygun,Abdullah Akgün, Abdullah Yüksel,Abdullah Efedayı, Galiplerin Abdullah Mutlu ( futbolcuydu.),Abdullah Gökçay, Abdullah Girgin(futbolcuydu),Abdullah Özden, Abdullah Dinç, Abdullah Karakafa, Abdullah Kıyıcı,Bitim Abdullah,Abacıkların Abdullah,Kulluk Abdullah,Abdullah Ertekin, Abdullah Şenol,Abdullah Burukoğlu,Semerci Salih’in Abdullah,Ayvalılı Abdullah Vurmaz,Ellezlerin Abdullah Koyuncu,Moymullu Abdullah Koşar,Bir ara Derecik Köyü Muhtarıydı öğrencim Abdullah Gürsu,Vergi Dairesi Müdürü Abdullah Kaya,eski PTT Müdürlerimizden Abdullah Özbakış, Eski çobanköy muhtarı Abdullah Eser , Köprücek İlköğretim Ok. Md. Abdullah Öztürk,Aliköylü Abdullah Soyer,Yörükoğlu Abdullah Eşenli,Sakallıoğlu Abdullah,Danacıoğlu Abdullah,Abdullah Dikici,Beyköylü Mütevellioğlu Abdullah ,Abdullah Çakır,Abdullah Tok,Abdullah Ekiz,Efe Abdullah, Abdullah Tokgözlü, Abdullah Karaay(Ahçı),Sepet Abdullah,Abdullah Özden( Fırıncı),Abdullah Çıtak ,Abdullah Burukoğlu(Şoför),Tatar Abdullah( Moymullu),Abdullah Eruslu,Abdullah Baştürk Almanyalı),Abdullah Bayır( Leblebici),Abdullah Kulluk,Sofu Abdullah( Sezer),Heybeli Abdullah( Eğrigözlerin),Sakallıların Abdullah,Abdullah Uslu( Derecikli),Abdullah Kara( Derecikli),Şefikelerin Abdullah( Derecikli)Havlucaların Abdullah( Derecikli),Tavşanlı’da iz bırakan Abdullahlardan bazılarıdır..Unuttuğum,adlarını yazamadığım Abdullahlar varsa özür dilerim.Tavşanlı’da bu kadar çok Abdullah olduğunu bilmeyenlere de selam ve sevgiler…

    ÇALIŞAN   GAZETECİLER    GÜNÜ  

               Her  yıl,1O Ocak günü  uyandığımda cep telefonuma düşen ilk mesajın mutlaka  değerli dostum Taktak Hoca’dan geldiğini adım gibi bilirim veya tahmin ederim. Neden? Çünkü o gün “ Çalışan Gazeteciler Günü” dür de onun için Sevgili dostum,arkadaşım.”Çalışan Gazeteciler Günün kutlu olsun” mesajını atmayı bugüne kadar hiç aksatmadı.O’nunla yıllar boyu amatörce gazetecilik yaptık., O da bir zamanlar THA Muhabiri ve “ Müstakil Tavşanlı Gazetesi”nin fahri çalışanlarındandı. O ,benim  efsane müdürümdür.Bugün emeklidir.Tavşanlılı O’nu İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü yaptığı  yıllardan daha iyi tanır. İhsan Tandoğan’dan  söz  ediyorum. .Bu defa da öyle oldu.İlk mesaj yine O’ndan  geldi. Kendi kendime  hep demişimdir “ Neden biz  gazeteciler  geniş bir aile olduğumuz  halde bu günü coşkuyla  kutluyamıyoruz?. Ne bileyim örneğin bu bir yemek, bir  eğlence, bir balo, bir otelde birkaç günlük bir tur,,bir dinlenceye  sessiz sedasız bir moral  gezisi  olamaz mı? Hayır. Olamaz….. Avukatlar,doktorlar,mühendisler,bir çok meslek grubunda  bu mümkün olabildiği halde biz çalışan gazeteciler bir fırsat yaratmakta zorlanırız. Gazeteci de  tıpkı bir doktor gibi gecenin bilmem ne vakti kapısının  her an çalınabileceğini bilir Tam.” Şuradayım”der, biraz sonra bakarsınız  sesi uzak bir yerden  gelir..Telefonu ise  hep meşguldür. 
               Bakınız gazeteciler hep hareket halinde olan insanlardır. Elleri,gözleri,kulakları,beyinleri,bütün organları hareket eder.Kimisi tabana kuvvet, kimisi bisikletle, motosikletle, kimisi pikap,minibüs, otomobil ,traktörle,otobüsle,uçakla,vapurla,kayıkla,tekneyle olay yerine ulaşmaya çalışır. .Çünkü gazeteci uyursa  bilinir ki  olaylar da uyutulur. İnsanın  altından yavaşcacık çekilen halı ve kilimi bile ilk fark eden hep gazeteciler olmuştur. .Gazeteci haklarını iyileştiren yasanın yürürlüğe girdiği 1O Ocak 1961  gününü  “ Çalışan Gazeteciler Günü” olarak ilan edenler  belki yılın bir gününde bu çilekeş,vefakar,cefakar insanları da  mutlu edelim demiş olabilirler. Tıpkı “ Anneler ve Babalar Günü”nde olduğu gibi. Bir çok kişiden en  parlak,cilalı, gıcıklayıcı,övücü sözcükleri her yılın ocak ayının 1O.gününde  duyabilirsiniz. .Ben ilk kutlamanın yapıldığı tarihte  24 yaşında bir delikanlıydım.Gazeteciliğin G’sini  bile bilmiyordum. İşimi kolaylaştıran Kütahya Lisesi’nin rahmetli muhteşem öğretmenleri başta Davut Akpınar olmak üzere Edebiyat öğretmenlerimden aldığım eğitimdi. Edebiyat dersinde notlarım “1O” dan aşağı hiç düşmezdi.Kompozisyon  notlarım da aynıydı.      Belki kader beni.” Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler” misali  bu gizemli Basın Dünyasına  ittirivermişti..Öyle ya bir yerde bir şeyin çok değerlisini bulamayınca ne yapılır?Az değerlisini bulup  yerine  monte ediverirler  196O Askeri Darbesi ardından  sonra  kendimizi  arkadaşlarımla birlikte  Kayseri’de buluvermiştik.Aslında hepimiz üniversitelerin çeşitli fakültelerinde öğrenciydik. Kayseri  İli, Erkilet Bucağı(belde) Emmiler Köyü’nde biri meslekten başöğretmen,biri  özel şartlar gereği  bir eğitmenin görev yaptığı  iki öğretmenli  köy ilkokulunda  Yedek Subay öğretmen olarak görev yaptım Bir diğer  özelliğim de 1959 yılında Tavşanlı’da  yayımlanan haftalık” Müstakil Tavşanlı Gazetesi’nin  askere gönderdiği ilk muhabir olmamdır.” En büyük asker bizim asker” sloganlarıyla epeyce bir süre havalara atıldıktan sonra posta trenine bindirilmiş ve  uğurlanmıştım.Çaktırmadan ağladığım da olmuştur.. Rahmetli babam ,Kütahya Barosu’nun ilk üyelerinden Avukat  Hüsamettin Alpagut  ki  aynı yerel gazetenin Fahri Avukatı  ve köşe yazarıydı.  ,27 mayıs 196O’da  Cuma  günü Ordumuz bir askeri darbe yapmıştı. O gün sokaklarda dolaşan nadir insanlardan birisiydim..Zamanın kaymakamı  rahmetli Ahmet Ülkü Onursal(Aktuğ) bana  dışarıda sorunsuz dolaşabilmem için özel bir  belge yaptırmıştı.Bu belge sayesinde hareket kabiliyetim de artmış oldu.Bir anlamda  ben darbe ardından askerle  muhatap olan  ilk yerel  gazeteciyim...
              Bugüne kadar yani 6O yıl içinde gazeteci arkadaşlarımla  sadece birkaç kez bir araya geldiğimi anımsıyorum. .Basın’ın,toplumun sesi olma işlevini yerine getirebilmesi ,basın çalışanlarının çalışma şart ve koşullarının en mükemmel şekilde düzenlenmiş olmasına bağlıdır O sıralarda Tavşanlı’da bu şartları haiz iki gazete vardı. Birisi Müstakil Tavşanlı,diğeri de Tavşanlı Postası..Düşünce  ve ifade  özgürlüğünü  savunmak uğruna, bugüne kadar Tavşanlı’da dişe dokunur bir faaliyetimizin olduğunu söyleyemem. .Gazeteci neden didinir,debelenir,koşar koşuşturur?Tek derdi,herkesin öğrenmesi ,bilmesi ,okumasıdır,bilen bilmeyene  anlatırsa,,duymayan da  kalmamışsa mesele tamamdır. 1959 yılı sonu itibariyle bugüne kadar hem mesleğimin gereğini yaptım,yani  öğrenci okuttum(İlkokul,ilköğretim okulu,lise)  hem de  haber muhabiri,köşe yazarı olarak çalıştım.Rahmetli  AP İlçe Başkanı  Mustafa Ayaş’lının ricasını kıramadığım için bir süre Son Havadis Gazetesi’ne,yine bir dostumun ısrarıyla Bizim Anadolu Gazetesi’ne haberler gönderdim. .Eskişehir İstikbal Gazetesi’nde rahmetli Ziya Surol zamanında  yazılarıma yer bile bulmuştum.  Kütahya Postası, Müstakil Tavşanlı, Bizim Tavşanlı ,Haber Tavşanlı yazılarımı  yayımladı.Bugün  Medya Kütahya ve Tavşanlı Ekspres te aynı konukseverliği gösteriyor. Uzun zamandır da TGK Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’Ankara) ve Basın Konseyi( İstanbul) üyesi Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’nin şerefli bir  üyesiyim  Sağ olsun ,Erkan Sağlam Bey ve değerli yönetimi  beni  cemiyetin onursal(fahri) üyesi   yapmışlar. Nazik bir  yönetim kurulu kararı. Teşekkür ediyorum.Daha önce de ,. eski başkan ,hısımım,değerli insan İhsan Tunçoğlu döneminde  .Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’nden   bir Teşekkür Belgem vardı. Hemen ardından yıllarca hizmet verdiğim Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nden de bir onur belgesi gelince üç değerli  belgem oluverdi.. .Her üç  belge de  benim için çok  değerli.  Manevi  değeri yüksek belgeler.  Ama rahmetli  ağabeyim Hasan Bilcan ile birlikte birer kez Basın kartlarımızı  kaybetmiştik. İki haber sonunda cezalandırılmıştık ta sonra güç bela kartlarımız iade edilmişti..İyi bilirim ki bir yazı,bir cümle ,yerinde bir harf bile gazetecinin namusudur Hep.kalemin  aklın dili olduğunu, .aklın öldürüldüğünde tüm ülkenin bundan ne kadar büyük  zarar göreceğini de  düşünmüşümdür . Ona göre hareket Etmişimdir..Kırıcı olma yerine yapıcı olmayı yeğlemişimdir. Haberlerimin çoğunu  yazmadan önce  teyit ettirmiş,sonra   yayınlatmışımdır.Ama bir gazeteci olarak hiçbir zaman aynı anda bir hakim ve c.savcısı olmadım. Bir olayın aydınlatılmasında ,hizmetin gerçekleşmesinde,yanlış yapılmışsa dönülmesinde  emeğim olmuşsa  kendimi mutlu addederim.   
               Gazetecilikten  doğru dürüst para  da kazanamamış biriyim.. Anadolu Ajansı’ndan gönderdiğim haberler karşılığında belli miktarlarda ödemeler gelirdi.. Ajans, bana  telefon konuşmalarında 5O indirim  sağlardı.. Rahmetli arkadaşım Ahmet   Körhasan’ın  da  zaman zaman verdiği harçlıkları  ve dini bayramlar öncesinde hazırladığı gıda poşetlerini de asla  unutamam.. Amacım hiçbir zaman  para kazanmak  olmamıştır.,  Tavşanlı’nın adını  ilçe  dışında duyurmakta katkım olmuşsa buna da sevinirim. ..Bu arada  Anadolu Ajansı’na gönderdiğim 25 klasör tutarında Tavşanlı Haberlerim  var.Yer bulamadığım için yıllardır görev yaptığım bir derneğin Göbel Kaplıcaları’ndaki  TV Aktarıcı İstasyonu binasındaki çelik dolabındalar. Bir gün bir yerlerden isterlerse verebilirim. Nereye bakılsa Tavşanlı’nın çeyrek asırlık haberleri bu klasörlerde.Yüzlerce kitabımı da  yeri geldiğinde yine bir kütüphaneye  hediye edebilirim. 
                İrticalen konuştuğum kadar hazırlıksız da  haber ve köşe yazısı yazabiliyorum. .Sadece konuyu bulayım yeter.Noktalama işaretlerine öğretmenlikten gelen bir hassasiyetim vardır 5N+1K Formülünü iyi kullandım. Bu formül bana A.A’nın verdiği bir formüldür. .Ne,nerede,ne zaman,niçin,nasıl,kim? Sorularını kapsar. 
                Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle  Kütahya il bazında tüm gazeteci dostlarımı,çalışanlarını sayın başkanım Erkan Bey’in şahsında tekrar kutluyorum.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları