TAVŞANLI’DA İZ BIRAKAN ABDULLAHLAR
Bülent Alpagut
- 05062218413
TAVŞANLI’DA İZ BIRAKAN ABDULLAHLAR
Durup dururken Abdullahlar da nereden aklıma geldi? Ahmetler’i Mehmetler’i yazdığımda çok ilginç dostlar ,arkadaşlar bulmuştum. Abdullah adında yıllar içinde tanıştığım,selamlaştığım,bir yerde oturup sohbet ettiğim,çay yudumladığım,yeri geldiğinde ellerinden öptüğüm ve yeri geldiğinde yanaklarından öpüp sarıldıklarımı anımsadım.Bu yazımı Tavşanlı’daki Abdullahlar’a armağan ediyorum.
Birisine birkaç Abdullah say desen bir anda çıkaramaz. Ama ne Abdullahlar var .Kütahya’nın sadece Tavşanlı İlçesi sınırları içinde benim yazdıklarımdan daha fazla Abdullah olduğunu söyleyebilirim.Hayatta olanlara en derin selam ve sevgilerimi iletiyorum. Aramızda olmayanlara rahmet ,rahatsız olanlara şifalar diliyorum.
Tavşanlı’da bugün itibariyle Tavşanlı Müderrisi Çerizade Abdullah Efendi,Moymul Müderrisi Kasabalızade Abdullah Efendi ve Tavşanlı Nahiyesi’nin ünlü vukuat katibi Abdullah Efendi’yi kime sorarsanız sorun yanıt alamazsınız.Araştırmasaydım ben de bilemezdim.
Bir Abdullah Öğüt var. Tavşanlı Belediyesi’nin bir zamanlar gururu olan Mehteran Bölüğü’nde hanende takımındaydı.Bir Abdullah Efendi daha var. 2. Redif Ordusu,23. Alay 2.Tavşanlı Taburu 2. Bölük’te yüzbaşıydı.Kasım Abdullah benim ev sahibimdi. Numune Sokak’ta kendisine ait apartmanın bodrum katında kiracıydım.A.B.D’leri’nde vefat etti ve kabri bu ülkede bulunuyor.Av. İrfan Bali emekli bir albay ve avukattı. Babamın meslektaşıydı.Uzun süre Tavşanlı sokakları’nda sabahın erken saatlerinde koşmuştu. Nihayet bir askerdi.Abdullah Taktak ünlü bir ressamımızdı. Devlet Sanatçısıydı. Yeşilin 8 tonunu yağlı boya eserlerinde kullanırdı.Molla Abdullah mekanı Cennet olsun aile mensuplarını yitiren ailelerin her zaman yanında olurdu.Abdullah Demiroğlu Un Fabrikası sahiplerindendi. Dedelerli Abdullah Kaya muhabbet adamıydı. Kemanını konuştururdu.Beyköylü Abdullah Avcı Üç Eylül İlkokulu Müdürüydü. Ağaçseverdi.Sofu Abdullah eski belediye altında esnaftı.Moymullu saatçı Abdullah dostumdu.Bulgurların Abdullah Altunbay kira evimize komşuydu.Öğretmenler, Abdullah Davarcı,Abdullah Öztoprak,Abdullah Toyran,Abdullah Emrem,Abdullah Taşkesen meslektaşlarımdı. DDY çalışanlarından drezinle hat kontrolleri yapardı Abdullah Çavuş( Şahin) bir defasında beni Tepecik Köyü yakınlarında azgın mandalardan kurtarmıştı. Derecikköylü Yakupların Abdullah belediye başkanımızın babasıydı.Yine aynı köyden Haytaların Abdullah ve Perişanların Abdullah ta dostlarımdı.Abdullah Nuri Ünal Akseven Sokak’ta yıllarca komşumdu.Dümbek Abdullah( Konuşlu) şofördü.Hamutçuların Abdullah(Dural) berberdi.Abdullah Arık’ı dostum Mestan’ın oğlu olduğu için severim.Terzi Abdullah Uygur aziz dostum Ahmet Efendi’nin oğluydu.Abdullah Esen Derecik Köyü’nden öğrencimdi. Hasmillerin Abdullah ile evlerimiz yan yanaydı.Dondurmacı Abdullah’ın az mı dondurmasını yememiştik? Hafızalilerin testici Abdullah babamın dostuydu.Abdullah Dağıstanlı sevgili Ahmet’imin babasıydı.Şapşap Abdullah ile komşuyduk. Cuma namazlarına birlikte çıkardık.Abdullah Taktakoğlu şofördü.Abdullah Akbaba ve Abdullah Çomuk Kıbrıs Gazilerimizdir.Abdullah Ekmekçi,Abdullah Uygun,Abdullah Akgün, Abdullah Yüksel,Abdullah Efedayı, Galiplerin Abdullah Mutlu ( futbolcuydu.),Abdullah Gökçay, Abdullah Girgin(futbolcuydu),Abdullah Özden, Abdullah Dinç, Abdullah Karakafa, Abdullah Kıyıcı,Bitim Abdullah,Abacıkların Abdullah,Kulluk Abdullah,Abdullah Ertekin, Abdullah Şenol,Abdullah Burukoğlu,Semerci Salih’in Abdullah,Ayvalılı Abdullah Vurmaz,Ellezlerin Abdullah Koyuncu,Moymullu Abdullah Koşar,Bir ara Derecik Köyü Muhtarıydı öğrencim Abdullah Gürsu,Vergi Dairesi Müdürü Abdullah Kaya,eski PTT Müdürlerimizden Abdullah Özbakış, Eski çobanköy muhtarı Abdullah Eser , Köprücek İlköğretim Ok. Md. Abdullah Öztürk,Aliköylü Abdullah Soyer,Yörükoğlu Abdullah Eşenli,Sakallıoğlu Abdullah,Danacıoğlu Abdullah,Abdullah Dikici,Beyköylü Mütevellioğlu Abdullah ,Abdullah Çakır,Abdullah Tok,Abdullah Ekiz,Efe Abdullah, Abdullah Tokgözlü, Abdullah Karaay(Ahçı),Sepet Abdullah,Abdullah Özden( Fırıncı),Abdullah Çıtak ,Abdullah Burukoğlu(Şoför),Tatar Abdullah( Moymullu),Abdullah Eruslu,Abdullah Baştürk Almanyalı),Abdullah Bayır( Leblebici),Abdullah Kulluk,Sofu Abdullah( Sezer),Heybeli Abdullah( Eğrigözlerin),Sakallıların Abdullah,Abdullah Uslu( Derecikli),Abdullah Kara( Derecikli),Şefikelerin Abdullah( Derecikli)Havlucaların Abdullah( Derecikli),Tavşanlı’da iz bırakan Abdullahlardan bazılarıdır..Unuttuğum,adlarını yazamadığım Abdullahlar varsa özür dilerim.Tavşanlı’da bu kadar çok Abdullah olduğunu bilmeyenlere de selam ve sevgiler…
ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ
Her yıl,1O Ocak günü uyandığımda cep telefonuma düşen ilk mesajın mutlaka değerli dostum Taktak Hoca’dan geldiğini adım gibi bilirim veya tahmin ederim. Neden? Çünkü o gün “ Çalışan Gazeteciler Günü” dür de onun için Sevgili dostum,arkadaşım.”Çalışan Gazeteciler Günün kutlu olsun” mesajını atmayı bugüne kadar hiç aksatmadı.O’nunla yıllar boyu amatörce gazetecilik yaptık., O da bir zamanlar THA Muhabiri ve “ Müstakil Tavşanlı Gazetesi”nin fahri çalışanlarındandı. O ,benim efsane müdürümdür.Bugün emeklidir.Tavşanlılı O’nu İlçe Gençlik ve Spor Müdürlüğü yaptığı yıllardan daha iyi tanır. İhsan Tandoğan’dan söz ediyorum. .Bu defa da öyle oldu.İlk mesaj yine O’ndan geldi. Kendi kendime hep demişimdir “ Neden biz gazeteciler geniş bir aile olduğumuz halde bu günü coşkuyla kutluyamıyoruz?. Ne bileyim örneğin bu bir yemek, bir eğlence, bir balo, bir otelde birkaç günlük bir tur,,bir dinlenceye sessiz sedasız bir moral gezisi olamaz mı? Hayır. Olamaz….. Avukatlar,doktorlar,mühendisler,bir çok meslek grubunda bu mümkün olabildiği halde biz çalışan gazeteciler bir fırsat yaratmakta zorlanırız. Gazeteci de tıpkı bir doktor gibi gecenin bilmem ne vakti kapısının her an çalınabileceğini bilir Tam.” Şuradayım”der, biraz sonra bakarsınız sesi uzak bir yerden gelir..Telefonu ise hep meşguldür.
Bakınız gazeteciler hep hareket halinde olan insanlardır. Elleri,gözleri,kulakları,beyinleri,bütün organları hareket eder.Kimisi tabana kuvvet, kimisi bisikletle, motosikletle, kimisi pikap,minibüs, otomobil ,traktörle,otobüsle,uçakla,vapurla,kayıkla,tekneyle olay yerine ulaşmaya çalışır. .Çünkü gazeteci uyursa bilinir ki olaylar da uyutulur. İnsanın altından yavaşcacık çekilen halı ve kilimi bile ilk fark eden hep gazeteciler olmuştur. .Gazeteci haklarını iyileştiren yasanın yürürlüğe girdiği 1O Ocak 1961 gününü “ Çalışan Gazeteciler Günü” olarak ilan edenler belki yılın bir gününde bu çilekeş,vefakar,cefakar insanları da mutlu edelim demiş olabilirler. Tıpkı “ Anneler ve Babalar Günü”nde olduğu gibi. Bir çok kişiden en parlak,cilalı, gıcıklayıcı,övücü sözcükleri her yılın ocak ayının 1O.gününde duyabilirsiniz. .Ben ilk kutlamanın yapıldığı tarihte 24 yaşında bir delikanlıydım.Gazeteciliğin G’sini bile bilmiyordum. İşimi kolaylaştıran Kütahya Lisesi’nin rahmetli muhteşem öğretmenleri başta Davut Akpınar olmak üzere Edebiyat öğretmenlerimden aldığım eğitimdi. Edebiyat dersinde notlarım “1O” dan aşağı hiç düşmezdi.Kompozisyon notlarım da aynıydı. Belki kader beni.” Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler” misali bu gizemli Basın Dünyasına ittirivermişti..Öyle ya bir yerde bir şeyin çok değerlisini bulamayınca ne yapılır?Az değerlisini bulup yerine monte ediverirler 196O Askeri Darbesi ardından sonra kendimizi arkadaşlarımla birlikte Kayseri’de buluvermiştik.Aslında hepimiz üniversitelerin çeşitli fakültelerinde öğrenciydik. Kayseri İli, Erkilet Bucağı(belde) Emmiler Köyü’nde biri meslekten başöğretmen,biri özel şartlar gereği bir eğitmenin görev yaptığı iki öğretmenli köy ilkokulunda Yedek Subay öğretmen olarak görev yaptım Bir diğer özelliğim de 1959 yılında Tavşanlı’da yayımlanan haftalık” Müstakil Tavşanlı Gazetesi’nin askere gönderdiği ilk muhabir olmamdır.” En büyük asker bizim asker” sloganlarıyla epeyce bir süre havalara atıldıktan sonra posta trenine bindirilmiş ve uğurlanmıştım.Çaktırmadan ağladığım da olmuştur.. Rahmetli babam ,Kütahya Barosu’nun ilk üyelerinden Avukat Hüsamettin Alpagut ki aynı yerel gazetenin Fahri Avukatı ve köşe yazarıydı. ,27 mayıs 196O’da Cuma günü Ordumuz bir askeri darbe yapmıştı. O gün sokaklarda dolaşan nadir insanlardan birisiydim..Zamanın kaymakamı rahmetli Ahmet Ülkü Onursal(Aktuğ) bana dışarıda sorunsuz dolaşabilmem için özel bir belge yaptırmıştı.Bu belge sayesinde hareket kabiliyetim de artmış oldu.Bir anlamda ben darbe ardından askerle muhatap olan ilk yerel gazeteciyim...
Bugüne kadar yani 6O yıl içinde gazeteci arkadaşlarımla sadece birkaç kez bir araya geldiğimi anımsıyorum. .Basın’ın,toplumun sesi olma işlevini yerine getirebilmesi ,basın çalışanlarının çalışma şart ve koşullarının en mükemmel şekilde düzenlenmiş olmasına bağlıdır O sıralarda Tavşanlı’da bu şartları haiz iki gazete vardı. Birisi Müstakil Tavşanlı,diğeri de Tavşanlı Postası..Düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmak uğruna, bugüne kadar Tavşanlı’da dişe dokunur bir faaliyetimizin olduğunu söyleyemem. .Gazeteci neden didinir,debelenir,koşar koşuşturur?Tek derdi,herkesin öğrenmesi ,bilmesi ,okumasıdır,bilen bilmeyene anlatırsa,,duymayan da kalmamışsa mesele tamamdır. 1959 yılı sonu itibariyle bugüne kadar hem mesleğimin gereğini yaptım,yani öğrenci okuttum(İlkokul,ilköğretim okulu,lise) hem de haber muhabiri,köşe yazarı olarak çalıştım.Rahmetli AP İlçe Başkanı Mustafa Ayaş’lının ricasını kıramadığım için bir süre Son Havadis Gazetesi’ne,yine bir dostumun ısrarıyla Bizim Anadolu Gazetesi’ne haberler gönderdim. .Eskişehir İstikbal Gazetesi’nde rahmetli Ziya Surol zamanında yazılarıma yer bile bulmuştum. Kütahya Postası, Müstakil Tavşanlı, Bizim Tavşanlı ,Haber Tavşanlı yazılarımı yayımladı.Bugün Medya Kütahya ve Tavşanlı Ekspres te aynı konukseverliği gösteriyor. Uzun zamandır da TGK Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu’Ankara) ve Basın Konseyi( İstanbul) üyesi Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’nin şerefli bir üyesiyim Sağ olsun ,Erkan Sağlam Bey ve değerli yönetimi beni cemiyetin onursal(fahri) üyesi yapmışlar. Nazik bir yönetim kurulu kararı. Teşekkür ediyorum.Daha önce de ,. eski başkan ,hısımım,değerli insan İhsan Tunçoğlu döneminde .Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’nden bir Teşekkür Belgem vardı. Hemen ardından yıllarca hizmet verdiğim Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü’nden de bir onur belgesi gelince üç değerli belgem oluverdi.. .Her üç belge de benim için çok değerli. Manevi değeri yüksek belgeler. Ama rahmetli ağabeyim Hasan Bilcan ile birlikte birer kez Basın kartlarımızı kaybetmiştik. İki haber sonunda cezalandırılmıştık ta sonra güç bela kartlarımız iade edilmişti..İyi bilirim ki bir yazı,bir cümle ,yerinde bir harf bile gazetecinin namusudur Hep.kalemin aklın dili olduğunu, .aklın öldürüldüğünde tüm ülkenin bundan ne kadar büyük zarar göreceğini de düşünmüşümdür . Ona göre hareket Etmişimdir..Kırıcı olma yerine yapıcı olmayı yeğlemişimdir. Haberlerimin çoğunu yazmadan önce teyit ettirmiş,sonra yayınlatmışımdır.Ama bir gazeteci olarak hiçbir zaman aynı anda bir hakim ve c.savcısı olmadım. Bir olayın aydınlatılmasında ,hizmetin gerçekleşmesinde,yanlış yapılmışsa dönülmesinde emeğim olmuşsa kendimi mutlu addederim.
Gazetecilikten doğru dürüst para da kazanamamış biriyim.. Anadolu Ajansı’ndan gönderdiğim haberler karşılığında belli miktarlarda ödemeler gelirdi.. Ajans, bana telefon konuşmalarında 5O indirim sağlardı.. Rahmetli arkadaşım Ahmet Körhasan’ın da zaman zaman verdiği harçlıkları ve dini bayramlar öncesinde hazırladığı gıda poşetlerini de asla unutamam.. Amacım hiçbir zaman para kazanmak olmamıştır., Tavşanlı’nın adını ilçe dışında duyurmakta katkım olmuşsa buna da sevinirim. ..Bu arada Anadolu Ajansı’na gönderdiğim 25 klasör tutarında Tavşanlı Haberlerim var.Yer bulamadığım için yıllardır görev yaptığım bir derneğin Göbel Kaplıcaları’ndaki TV Aktarıcı İstasyonu binasındaki çelik dolabındalar. Bir gün bir yerlerden isterlerse verebilirim. Nereye bakılsa Tavşanlı’nın çeyrek asırlık haberleri bu klasörlerde.Yüzlerce kitabımı da yeri geldiğinde yine bir kütüphaneye hediye edebilirim.
İrticalen konuştuğum kadar hazırlıksız da haber ve köşe yazısı yazabiliyorum. .Sadece konuyu bulayım yeter.Noktalama işaretlerine öğretmenlikten gelen bir hassasiyetim vardır 5N+1K Formülünü iyi kullandım. Bu formül bana A.A’nın verdiği bir formüldür. .Ne,nerede,ne zaman,niçin,nasıl,kim? Sorularını kapsar.
Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle Kütahya il bazında tüm gazeteci dostlarımı,çalışanlarını sayın başkanım Erkan Bey’in şahsında tekrar kutluyorum.