26 Nisan 2017 - Çarşamba

B A S I N

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 6 dk.
3738 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

 

 

                   Basın,bir ülkede belirli zamanlarda çıkan gazete, dergi gibi şeylerin bütünüdür. Eskiler Matbuat derdi. Halkımız  sık sık duyar, bir yerlerde okur örneğin : ”Basın bildirisi”, ”Basın özgürlüğü” nedir üç aşağı beş yukarı bilir. Rahmetli Burhan Felek bir yazısında aynen şöyle yazmış:”Açıkcası,basına ve basının seslerine kulak asmayanlar bunun ceremesini  eninde sonunda çekerler” Bu gerçekten doğru bir teşhis. Keşke halkımız  basına ve basının seslerine gerçekten kulak verebilse.”Basın  mensuplarının her birinin birer Basın Kartı vardır. Yani basın kartı hamilidirler.Bu kart  onlara ilgili  bakanlıkça verilir. Bu kartlar Basın mensuplarına bazı kolaylıkları da berabe  rinde getirir .Örneğin bende Kütahya Gazeteciler Cemiyeti’nin  sarı renkli bir kimlik kartı var. Bu da benim Basın kartım. Bayağı da işimi kolaylaştırıyor. Spor karşılaşmalarını izleyebiliyor, toplantılara , konferanslara , Basın toplantılarına katılabiliyorum. Nüfus Kimlik Belgemi yanıma almamışsam onun da yerine geçebiliyor. Çıkarıp gösteriyorum,  sorun olmuyor.

                   Gazete, okuyucularına çeşitli konularda haber ve bilgi vermek için genellikle günlük, bazı hallerde haftalık ve on beş günlük olarak çıkarılan yayın organıdır. Eskiler ceride derdi. İl, ilçe, belde merkezlerinde  küçük tirajlı yerel gazeteler vardır. Bunlar sadece yerel konuları ele alırlar. Bir yerel gazetede genelde  dünyadan haberler bulamazsınız. Ama  dar bir çevreden inanılmaz haberleri  okuyabilirsiniz..Yerel gazetelerde bir haberi isterseniz her gün manşet yapabilirsiniz. Ulusal Basın’da böyle bir lüksünüz olamaz. Okuduğunuz  bir haberi ertesi günü bulamazsınız. Bir kez yayımlanmıştır o kadar.

                     Gazeteci, Gazete  çıkaran kimsedir. Örnek verecek olursak Tavşanlı’da haber yazan Tuna İşleyen bir gazetecidir. Çalıştığı gazete için haber toplar, yazı  yazar, gazetenin hazırlanmasına  yardımcı olur. Bu işi meslek edinmiştir.  Bakınız ben 1959 yılından bu yana bir çok yerel gazetede, Ulusal Basın’da tirajı büyük gazetelerde, ajanslarda muhabir, köşe yazarı olarak çalıştım Anadolu Ajansı Muhabiriyken  ajansa   sürekli haber geçerdim. Halen hem haftalık “Tavşanlı Ekspres  Gazetesi”nde hem  de  günlük “ Medya Kütahya”da  köşe yazarıyım. Araştırarak yazdığım için de  beni araştırmacı-yazar olarak  tanıyorlar. Bazı arkadaşlarımız yazılı basında, bazıları görsel basında bazıları da hem yazılı hem görsel basında hizmet veriyor.

                     Gazetecilik, Gazetecinin mesleği, gazetecinin yaptığı iştir. Hiç kimse bir gazetecinin hangi şartlarda gazete çıkardığını bilemez. Ne zor koşullarda bu işi yaptığını bilmediğinden gazetecinin  nasıl   ayakta  durduğunu  asla  anlayamaz.  

                     Şimdi büyük gazeteler ve küçük gazetelerin en büyük sorunu :” Nasıl ayakta kalabiliriz?”   Bu nedenle gazete sorumluları  sürekli arayış halindedirler. Gazeteler üç-beş kayıp ilanı, vefat ve doğum günü , kandil, mevlit  kutlamalarıyla  ayakta kalamazlar. Ne kadar abonesi olursa olsun bu da önemli değildir. Gazeteleri yaşatan  büyük ilanlardır. Her gazete her istediği zaman ilan da alamaz. Onun da bir  prosedürü var.

                     Bırakalım diğer yerel gazeteleri. Tuna İşleyenin bir eşi ve çocukları var. Bir bürosu bulunuyor. Hem ailesini geçindirmek hem de  masraflarını karşılamak için  desteklenmesi gerekiyor. Destek nasıl olacak? Bakınız Tavşanlı’da köy ve mahalle muhtarları var. Resmi daireler,okullar,kafeler,sendikalar,odalar,vakıflar,cemiyetler,koo-peratifler var. Bırakın ilan vermeyi bunların  kaçı  “ Tavşanlı  Ekspres Gazetesi” ne  abonedir? Bir bildiri yayımlanacak bakıyorsunuz bir gazetede. Ver kardeşim diğerlerine de. Yerel gazeteler hiçbir siyasi partinin yayım organı değildir. Her görüşten, her siyasi partiden, her kesimden gelen haberlere sayfalarını açarlar. Bulundukları yerlerin gören gözü, işiten kulağı, tutunduğu baston, acı ve tatlı günde  dostlarıdır. Şimdi merak ediyorum acaba Tavşanlı T Tipi Kapalı Cezaevi’ne yerel gazeteler giriyor mu? Muhtarlarımız bir yerel gazeteye abone midir? Kimler yerel gazetelerin ayakta kalabilmeleri için  gayret içindedir? Kimler okudukları bir yerel gazeteyi eşine, dostuna, arkadaşına, çoluğuna, çocuğuna da vermektedir? Kimler bir yerel  gazetede  hakkında bir haber çıktığında açıp ilgili gazeteye teşekkür etmektedir? Hiçbir şey yapamıyorsak  gazetelere abone olarak, ilanlar vererek, onlara bir nebze katkıda  bulunabiliriz. Gazetecilik te tıpkı balıkçılık gibi karın doyurmayan bir meslektir. Çünkü gazeteci iyi ve güzel yazarsa baş tacıdır. Olumsuz, kötü bir haber geçerse  vay haline. Ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranamaz. Ben rahmetli Abdurrahman Börekoğlu’nun ve Kamil Güvenç’in ne zorluklarla gazetelerini nasıl yaşatmaya çalıştıklarının canlı tanığıyım. Yerel Basın mensupları değerli insanlardır. Büyük bir görev ifa etmektedirler. Ne şekilde destek verirsek verelim. Bir şekilde yerel gazete mensuplarını kendi hallerine bırakmak hem ayıp hem de günahtır. Tavşanlı’da yerel basın mensuplarının araçlarına otoparklarda ücretsiz bir uygulama yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Çevre illerimizde ve birçok yerde bu ücretsiz uygulama devam etmektedir. Tavşanlımızda da birçok ücretli otopark bulunmaktadır. Bir gazetecinin aracını nereye park edeceği bazen belli olmuyor. Sayın yetkililerin bu konuda hassas davranacaklarını ümit ediyorum. Hizmetin küçüğü büyüğü olmaz.

                 Köşe yazılarını niçin yazıyoruz? Herkes öğrensin, bilsin, okusun, birbirine anlatsın, duymayan anlamayan bilmeyen kalmasın diye. Ne, nerede, ne zaman, niçin, nasıl, kim sorularını soran tek meslek dalı gazeteciliktir.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları