29 Temmuz 2023 - Cumartesi

HALİT DESTANOĞLU

ANALAR HER ZAMAN BİR HALİT DESTANOĞLU DOĞURAMAZ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 9 dk.
269 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News


    ANALAR HER ZAMAN BİR HALİT DESTANOĞLU
                                   DOĞURAMAZ 
      
     Tavşanlı  upuzun bir film şerididir. Bu şeridin  renkli kareleri vardır.  İnanın, hangi birinden söz edeyim? Ajandamı karıştırırken karşıma  16 Temmuz 2021 tarihinde kaybettiğimiz  Halit Destanoğlu çıkmasın mı?  
      Ben merhumu   gazetecilik yaşamımdan tanırım.  Merhum bir Tavşanlı sevdalısıydı. Tavşanlı’nın sorunlarının çözümü için  karınca kararınca çabaları olmuştur.En üst bürokrattan en küçük memura,sendikacısından, cemiyetçisinden, kooperatifçisinden, dernek yetkilisine,vakıf temsilcisinden  çalışanına,emeklisine    tanımadığı  yoktu. İnsanlara hitabederken.” Alo!”  diye seslenirdi. “ alo”  deyince ilk aklıma gelen o dur.  Yıllarca içinde  hemen hemen her siyasetçiyle  bir şekilde kontak kurup,bir vesileyle  konuşma fırsatı yaratmıştır. Sayın valiler,sayın kaymakamlar,sayın il ve ilçe  müdürleri,  kendisini yakinen tanırdı.  Bir ara Yerel Basın  sayfalarını ona  tahsis etmişti.  Köşe yazılarında  muhakkak bir yerlere,kişilere dokunurdu.  Merhum Gazeteler Başbayii Mehmet Gülseren’in  yanına uğramadan etmezdi.  Merhum duayen milletvekili Av. Cavit Erdemir’den ayrılmazdı. Ben merhumun nice hükümetleri yıktığını,nicelerini kurduğunu bilirim.  Seçim tahminleri de hayret verici  biçimde üç aşağı beş yukarı doğru çıkardı.  Günün büyük bir bölümünde ayak basmadığı yer, girip çıkmadığı makam kalmazdı.  Her yere  rahatlıkla girer ve çıkardı.  Sebze ve meyve pazarlarında, camlilerde,tüm sosyal etkinliklerde ,sportif  alanlarda, kendisini görmek mümkündü.  Bence dolu dolu yaşayanlardandı.  Sanki dokunulmazlığı vardı.  Merhum Halit Destanoğlu’na   selam vermeden geçilmezdi.  Aslında çok  enteresan bir kişiliğe sahipti.  Kendisiyle ilgili çok anılarım var. Sabahtan akşama  anlatmaya kalksam bitiremem.  Ama yazımın başlığı doğrudur; Gerçekten hiçbir ana bir daha bir Halit Destanoğlu doğuramaz.  Ben Tavşanlılı olup ta Tavşanlı’nın sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda   sorunlarını dillendiren merhum Destanoğlu gibisini asla görmedim. Bence geride büyük bir boşluk bırakmıştır. Doldurulması gerçekten zordur.  Kırıldığı  ,kırdığı insanlar,hemşehrilerimiz mutlaka vardır.  Allah bile  yarattığı hiçbir kulunun  parmak izlerini birbirine benzemez yaratmıştır.  Her yiğidin de bir yoğurt yiyişi vardır.  Biz de zamanında,sağlığında  merhum Halit Destanoğlu’nu öyle  kabul edenlerdeniz.  Allah rahmet eylesin.  Bakın vefatının ardından  henüz iki yıl geçmesine karşın  bana hala yaşıyor gibi geliyor.  Çok mesajlaştık. Çok telefonlaştık. Beraber gazete haberleri hazırladık.  Aynı gazetede beraber çalıştık.  Merhum Abdurrahim Börekoğlu da merhum Kamil Güvenç(Tatar Kamil) de  kendisini iyi tanırdı.  Artık Halit Destanoğlu hoş bir seda olarak kalmalıdır derim. 

 


       
 T.H.K’NA  TAVŞANLI’DAN 80 BİN TL
                  DERİ GELİRİ       
       Tavşanlı T.H.K  Şubesi   hizmete girdiği  tarihten, yani 1949 yılından bu güne  milyarlarca deri,zekat,fitre geliri elde etmiş ve bunu doğrudan Başkanlığın hesaplarına aktarmıştır. Önümüzdeki haftalarda yeniden genel kurula hazırlanan T.H.K  ‘na  bağlı onlarca şubeden   ne kadar paranın başkanlık hesaplarına yattığını varın siz hesaplayın….
        Bir süredir Kayyım tarafından yönetilen bu Atatürk’ün direktifleriyle kurulmuş kurumun Tavşanlı’da bir iş hanı dahi vardı.  Ama gelin görün ki bu güzel,altın yumurtlayan tavuk misali kuruma büyük gelir getiren iş hanı  zaman içinde satıldı. İşin ilginç yanı,bu binanın sahibi kurum bugün binayı satın alan merhum Mehmet Tarhan’ın  kiracısı konumundadır.  Merhum vicdan sahibiymiş de  satın aldığı binada kurumun faaliyet göstermesine izin  vermiştir.  T.H.K Tavşanlı Şubesi ,  adı geçenin  varislerine belli bir miktarda bir süredir  ödeme yapmaktadır. Ama en yakışanı nedir biliyor musunuz?  T.H.K  Genel Merkezi  ne yapıp yapıp Tavşanlı’ya vefa borcunu ödemelidir.  En azından mütevazi bir bina inşa edip bunu Tavşanlı Şubesi’ne armağan etmelidir. Bu isteğimi  yeniden genel kurula gitmeye hazırlanan kurumun  sorumlularına tekrar hatırlatacağım. 
         Kurumun 40 küsur yıldır eli-kolu olan,en vefalı çalışanı  sayman Nuri Duğan’dan Kurban Bayramı bitiminde  deri konusunda bilgiler aldım.  Öğrendiğime göre Tavşanlı Halkı köylüsüyle,beldesiyle,merkeziyle  toplam   kestiği kurbanlıkların derisini  eskiden olduğu gibi  yine kuruma hediye etmiş. Çam sakızı çoban armağanı   1500 adet koyun-keçi derisi ile , 223 adet sığır derisi   Tavşanlı T.H.K Şubesine  teslim  edildikten  sonra özenle tuzlanmış,geçici depoya yerleştirilmiş.  İhale ile satılacak olan bu kadar deriden beklenen gelirin  80 bin TL  kadar olacağı ifade ediliyor. “ Az veren candan,çok veren maldan”derler,Eskilerde yani 1949 yılından  itibaren  Tavşanlı’da T.H.K Şube Başkanı olarak görev yapanlardan  özellikle  Hüseyin Tarhan döneminde( 1960-1984),Cemal Eker döneminde( 1993-2008),Ahmet Gürsoy döneminde(1984-1993)  en çok deri,fitre ve zekat geliri elde edilmiştir.  Zaten bu üç merhum şube başkanı  kurumun  47 yılına damgasını vurmuş başkanlar  olarak bugün de rahmetle anılmaktadırlar. Üstelik Tavşanlı Halkı’nın  T.H.K’na bir de armağanı uçak vardır. 
          T.H.K Şube Başkanları  görevlerini  tek kuruş para almadan yürütmüşlerdir. Diğer başkanlar da,bugünkü başkan da öyledir. Yani kurum bir saygı ve sevgi nin tezahürü olarak ayakta kalmıştır. Ben de hasbelkader bu yüce kurumun bir neferi olarak hizmet verenlerdenim.  Zaman zaman T.H.K Tavşanlı Şubesi Ankara’dan gelen müfettişlerce denetlenmiştir.  Her defasında da yönetim alnının akıyle bu teftişleri  bitirmiştir.  Tavşanlı T.H.K Şubesi ‘nin kimselere verecek bir hesabı da olmamıştır. Bu yüce kurumun çalışanları,fahri ,gönüllü neferlerinin emekleri kesinlikle ödenmez. Ben bile zaman olmuştur; Kurban Bayramı  günlerinde en azından bir gün şubenin önünde kurban derisi toplamış,gerekeni yapmışımdır. Köy ve mahalle muhtarlarıyle oturup çay içmişimdir. Yine sayın  T.H.K  Tavşanlı Şubesi’ne katkı sağlayan   başarılı,çalışkan köy ve mahalle muhtarlarına,okul müdürlerine  hazırlattığı teşekkür belgelerinin törenlerini bizzat yönetmişimdir.
           Merhum  sayman Cemal  Turan ve halen görev başında duayen   sayman Nuri Duğan’ın gerçekten haklarını  ne kurum ne de bir başkası ödeyemez. Böyle iki nefer bir daha asla gelmez ve iddia ediyorum  gelmeyecektir.  Asıl kurumca ödüllendirilmeleri  gerekenler bu ikisidir. Gerçi biri aramızda değildir ama bunun da çaresi var, Bir taktirname hazırlanır ve ailesine sunulur.
           Bu vesileyle   bir konuya da değinmeden  geçemem; T.C. Devleti   bir süredir onbinlerce kurban derisinden bir anlamda vazgeçmiştir. Bu milli geliri görmezden gelmektedir. Kurban derileri cemaatlerin,derneklerin,kulüplerin, cemiyetlerin   eline bırakılmıştır. Bu işi doğrudan devletimiz yapabilirdi.  Deriler özenle toplanabilir,tuzlanıp,depolanabilir,ihaleye çıkarılabilirdi. Bu deri gelirleriyle neler neler yapılmazdı? Bu hata  en kısa sürede   düzeltilmelidir.  Bu kurban derilerinde saçı bitmedik insanlarımızın hakkı vardır. Kimselere peşkeş çekilemez.  Allah için bir sayın milletvekili,bir sayın bakan,bir devlet büyüğü çıkıp ta bu işe çözüm bulamaz mı?  Yazık olmaktadır.  Milyarlarca liramız heba olmaktadır.  Bunu ben  görebiliyorsam birilerinin de görmemiş  olması sizce  mümkün müdür? Bir   Allah’ın kulu bu işe el atar da bu   gelir  devletimizin  hazinesine  girer diye düşünüyorum. 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları