08 Mayıs 2023 - Pazartesi

BİR ZAMANLAR TAVŞANLI’DA 23 NİSAN’LAR

BİR ZAMANLAR TAVŞANLI’DA 23 NİSAN’LAR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 16 dk.
230 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News
  BİR  ZAMANLAR  TAVŞANLI’DA 
23 NİSAN’LAR 
 
     23 Nisan  Milli Egemenlik ve Çocuk  Bayramı bu yıl  Ramazan Bayramı ile  birlikte kutlandı.  Ama büyük olasılıkla çocuklarımız bu kendi bayramlarını yine doyasıya  kutlayamadılar. Çünkü  23 Nisan  aynı zamanda  hem Ramazan Bayramı içinde kaldı. Hem de ülkemiz hala yaşadığı büyük felaketlerin stresi altında. 
     Ben ilk 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı  Tunçbilek’te Köprübaşı’ndaki Termik Santral’a komşu İlkokulda  öğretmen vekili olarak kutladım.  27 Mayıs 1960 yılındaki Askeri Darbe ‘den sonra da  Yedeksubay öğretmen olarak görev yaptığım   Kayseri’nin Erkilet Bucağı Emmiler Köyü’ndeki ilkokulda  iki öğretim yılında bu bayramı bu kez iki defa Yedek subay öğretmen  olarak    kutlamıştım.Yd. Sb öğretmenlik görevimi bitirdikten sonra atandığım Tavşanlı ‘nın   Derecik Köyü İlkokulu’nda yine 10 öğretim yılında bu bayramı  kutladım.  1972/1973 Öğretim yılından 1992/1993 Öğretim yılı   başına kadar  geçen yaklaşık 20 yılda,20 Öğretim yılında da Tavşanlı Atatürk İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olarak  kutladım.Ama Tavşanlı’da görevli iken aynı zamanda protokol Amiri olduğum için bu bayram kutlamalarıni okulumla kutlayamadım.  Törenleri yönettim.  
     1 MART 1963 tarihinde  eğitim ve öğretime açılan  ATATÜRK İLKOKULU’nda  merhum Veli Korkmaz,merhum Kazım Girgin,merhum öğrencim Ahmet Benli   ile birlikte çalıştım.  Benim bir özelliğim de   bu ilkokulda görev yaptığım süre içinde  Andımız’ı, İstiklal Marşımız’ı  söyletmekle görevli olmamdır. Bu nedenle gerek Andımız’ı gerekse İstiklal Marşımız’ın 10 kıtasını  ezbere  bilirim. Bu  bende alışkanlık halini aldığından zaman içinde yıllarca birçok etkinlikte  İstiklal Marşı’nı  bir müzik öğretmeni gibi hep ben söyletmişimdir. Her sabah okulumda Andımız da  tarafımdan söyletilmiştir. 
     Yazımın başlığından anlaşılacağı üzere, Tavşanlı’da yıllar içinde özellikle 23 Nisan’larda bu bayram gelmeden öncesinde   şahsen özel çabamla öğrencilere şeker dağıtımı hususunda gayretim olmuştur. Ne yapmışımdır? Esnafları,kurum ve kuruluşları (sendika,cemiyet,dernek,cemiyet,vakıf) gezerek öğrencilerimizin tümü için yardım toplamışımdır.  Bu yardımlarla ilçe merkezindeki ve köylerdeki tüm öğrencilere en azından bir külah şeker, bir çikulata  dağıtılması mümkün olmuştur. İlçe  Milli Eğitim Müdürlüğü’nden her okulun kaç öğrencisi,öğretmeni ve çalışanı olduğunu öğrenir, gönderilecek paketleri özel olarak çoluk-çocuk hazırlardık. 
     Bu arada ilçemizin gururu,gelişmesinde en büyük pay sahibi Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi’ni (halen işletme müdürlüğü) anmadan edemem.  23 Nisan günü Cumhuriyet Alanı7nda Atatürk Büstü ve Anıtı’na konulacak çelengimizi bu müessese mensupları hazırlardı.  Bu kuruluşumuz,23 Nisan  Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı öncesinde tahin helvası  ve ekmek siparişi yapardı. Bunlar özenle paketlenir ve genelde merkezdeki okullara gönderilirdi.Yüzlerce öğrenciye dağıtılırdı.  Törenlerin bitiminde  okul öğrencilerine  okullarına döndüklerinde bu helva-ekmek paketleri birer birer dağıtılır ve öğrenciler sevindirilirdi. Bu örnek davranışı yıllar içinde sadece bu  kuruluşumuzda gördüm. 
      Zaman içinde bu ekmek-helva paketinin yerini bir külah şeker aldı. Bu da gün geldi bitti.İşte bu  gelenek  sona erince  sıra bana geldi. Ben de Allah bilsin, yorulmadım diyemem, ama  yaptığım işle her zaman öğünürüm.  Topladığım paralarla temin ettiğim şekerleri,çikulataları,Çam sakızı Çoban Armağanı   dağıttım. Bugün olsa yine yaparım.Ama Bülent Hoca emekli olunca her şey bitti.  1992 YILINDAN SONRA Tavşanlı7da öğrencilere şeker ve dierlerinin dağıtımı da  sona erdi.  Yani harç bitti yapı paydos oldu.  Bizim çocuklarımız Polyanna gibidir. En küçük bir hediyeye tebessüm eder. Yeter ki Onları sevindirebilelim. Bugün  eskiye oranla durumumuz daha iyi,ekonomik gücümüz daha yüksek olmasına karşın 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramları’nda , böyle bir organizasyonu yapabilecek birçok kurum ve kuruluşumuz varsa da  bunun idraki içinde olanlarımız olmadığı için çocuklarımız 1992 yılından bugüne kadar kutladığı 23 Nisanlar’da bir daha  en küçük bir hediye ,içecek ve giyecek  görmemiştir. 
       Yıllar önce Tavşanlı Cumhuriyet Meydanı  mevcut okullarımızın öğrencileriyle,öğretmenleriyle bir çiçek tarlasını andırırdı. Bugün  bu çiçek tarlasını  bu sevgiyi, bu ilgiyi,bu  geleneği göremiyorum. ULU ÖNDER Aziz Atatürk’ün Türk Çocukları’na armağan ettiği bu güzel bayramımızın bu yıl 103.yılını idrak ettik. .  Dünyada çocuklarına bayram hediye eden bir başka ülke ve millet yok. Bu şeref,bunun gururu bizlere ait. Bu nedenle Cumhuriyetimizin kurucusu aziz Atatürk’ü bu vesileyle bir kez daha rahmetle ve saygıyla anmak isterim. 
       Tavşanlı’da 1972 yılından itibaren emekli olduğum 1992 yılına kadar  nice 23 Nisan’lar,nice öğretmenler,okul müdürleri,nice öğrenciler gördüm. Üstelik bu bayramı 1978 yılı   23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramını i emekliye ayrıldığım 1992 yılına kadar bizzat yönettim. Tavşanlı bana  teveccüh gösterdi. Kaymakamlarımız bana saygı ve sevgiyle yaklaştılar.  Beni Protokol Amiri olarak,sunucu ve törenler komutanı olarak görevlendirdiler.  Hiçbir zaman  ilçenin en büyük yönetim  görevlisi sayın Mülki İdare Amirleri,  kaymakamlarını  mahcup  edecek bir yanlış yapmadım. Görevimi en iyi şekilde yaptım.  Ben bir anlamda Tavşanlı’nın son sunucusu,törenler komutanı ve Protokol  amiriyim. 
        23 NİSAN MİLLİ EGEMENLİK ve ÇOCUK BAYRAMI ,öğrencilerimize,öğretmenlerimize ,milletimize kutlu olsun…..
 
 
 
 
      21-28  NİSAN GÜNLERİ ARASINDA KUTLANAN
          EBELER HAFTASI  BU YIL  DOĞRU DÜRÜST
                                KUTLANAMADI             
 
 
    Her dünyaya gelenin bir ebesi vardır.  İstisnalar bunun dışındadır.Kimseleri de leylekler getirip kapıya bırakmamıştır.  Ebelik müessesesi kutsal bir müessesedir. Bugün ülkemizde  binlerce ebe çeşitli sağlık kuruluşlarında(Devlet Hastanesi, Şehir Hastanesi,  Aile Hekimliği, dispanser,Sağlık  Merkezi)  görev yapıyor. Ebeler çantadan yetişme  ve okul mezunu olarak ikiye ayrılır. Yıllar öncesinde Atadan gördüklerini icra eden  ebe hanımlar  bu görevi istisnalar dışında başarıyla yapmışlardır. Örneğin benim ebem Bursa’da Tophane’de Billurcu Cemal Bey’in evinde beni dünyaya getiren ebedir. Ama maalesef aile büyüklerime bir fırsatını bulup sormadığım için kendisini asla öğrenemeyeceğim. Bir kardeşim  Tavşanlı’da doğdu. Onu da dünyaya getiren ebe kimbilir kimdi?Merhum annem sağ olsaydı bilirdi.Merhum Perihan Ebe, merhum meslektaşım Kamil Çil’in eşiydi. Saygıdeğer bir Hanımefendiydi.  Birçok iğnemizi yapmış,fakat   eşinin  meslektaşı olması hasebiyle  gittiği evlerden ücret talep etmemiştir.  Tavşanlılı,Nesrin Ebe’yi, Nermin Ebe’yi, Kifayet Ebe’yi, Şenay Ebe’yi,  Tabak Ebe’yi,  Fatma Ebe’yi iyi bilir.  Hayattalar mı yoksa bu yalan dünyayı bırakıp gittiler mi? bilmiyorum. 
    Bugün sadece bayanlardan değil erkeklerden de ebeler var.  Örneğin her  doğum yaptıran doktor da bir anlamda ebedir. Diplomalı doktor ve ebelerin  yaptığı doğumlar  sorunsuz oluyor. Ama çantadan yetişme bazı ebelerin ölümlere neden olduklarını da işitiyoruz.  Dünyaya her gelen  bebek   normal bir doğum neticesinde gelmiyor.Bazen  operasyonlarla geliyor.  Fakat  doğum yaptıran her ebenin bizlerde  hakkı vardır.  Nasıl bir  çocuk ilkokulda  kendisini okutan öğretmenini ,bir asker komutanını unutmazsa  kendisini dünyaya getiren ebesini de unutmamalıdır. Ama  bakın ben bilmiyorum dedim. Ki daha niceleri de ebelerini bilmemektedir.  EBELERİN ALDIKLARI ÜCRET HELALDIR. Halen alanlar hakkını tam anlamıyle alabiliyorlar mıdır? Sanmıyorum. Umarım bu hafta bazı etkinliklerle taçlandırılmıştır. Ebeler  sadece Ebeler Haftası’nda gündeme geliyor. Ebelerin sorunları  her halükarda masaya yatırılmalıdır.  Ama  şu  hem  yaşanan doğal felaketler  nedeniyle, hem de yaklaşan genel seçimler nedeniyle ebelerin gündeme geldiğini sanmıyorum. Bu  kargaşada  bir Ebeler Haftası’nın kutlandığına ihtimal vermiyorum.  Bugün en azından yurdun ücra köşelerinde kar,tipi,yağmur,sıcak,soğuk  demeden hem de  at sırtında  dağları tepeleri aşarak doğuma giden ebeleri hatırlayalım yeter. Elleri öpülesi bu aziz insanları  en azından analım derim.
 
 
             TAVŞANLI  İKİ  DEĞERLİ İNSANDAN LAYIKIYLE
                                           YARARLANAMAMIŞTIR
 
 
        Tavşanlı’da genç  kuşaklar  hatırlamazlar. Ama orta yaşlı ve yaşlı Tavşanlılılar iyi hatırlarlar; halen hayattadır, eski Tavşanlı Kaymakamları’ndan Cevdet Ekmekçi( sonra vali yardımcılığı görevinde bulundu) döneminde bir İlçe Tarım Müdürü  vardı.  Sağlıklı günlerinde   tüm köylerimizi karış karış gezerdi. Çiftçinin sorunlarını dinlerdi. Onlara  elinden geldiğince  hizmet ederdi.  Onlara öğütler verirdi.  Tavşanlılı üretici   killi,kireçli, kumlu,organik topraklarda neler yetiştirileceğini O’nun sayesinde öğrenmişti.  Öyle ya!  hangi meyve hengi toprakta yetişir? Bunu bilmek gerekmez mi?  Baden ağacı, Kestane ağacı, Portakal-Mandalina ağacı,Limon ağacı   Tavşanlı’da olur mu? Olamaz. Çünkü Tavşanlı Ne Ege Bölgesi’nde,ne de İç Anadolu Bölgesi’ndedir.Tam ifadesiyle,İç Batı Anadolu Eşiği’ndedir. Yazlar uzun,ama ilk ve sonbaharlar kısadır. Bazen hava o kadar soğuk olur ki Erzurum olur.Afyonkarahisar olur.  Bazen hava o kadar sıcak olur ki denize girmenize gerek kalmaz. Kararıverirsiniz. Bazen Karadeniz şehirleri gibi sürekli yağmur görür.  Tam oh! Pazar günü geliyor şöyle bir piknik yaparız dersiniz  bakarsınız “ şor şor şor”olur. Piknik kursağınızda kalır.  Merhum Ayper Toper  aynı gün sayın Kaymakam Ekmekçi ile iki araç halinde Tavşanlı-Kütahya arasında seyrederken trafik kazası yapmıştı.  Bir süre hastanelerde kalmıştı. Daha sonra  felç geçirmişti.  Başarıları dikkate alınarak kendisine uzun süre izin verilmişti. Biraz iyileşince de  eşinin kollarında günlerce Hükümet Konağı’na gelip gitmişti. Sadece bir projesi tutsaydı,bugün Tavşanlı “Kültür Mantarı” üretiminde  parmakla gösterilecek bir ilçe olacaktı. İlk çalışmasını ilçeye bağlı  Göbel Köyü’nde başlatmıştı. Başarılı da olmuştu. Göbelli merhum H.Hüseyin  ERKÖSE  evinin altında  bu mantarı üretmişti.  Bu mantardan merhum ilçe Tarım Müdürü ile birlikte alıp evimize dahi getirdiğimizi,afiyetle yediğimizi fade etmek isterim. . Merhum Erköse bu mantarı üretmek için ta Yalova’ya kadar bile gitmişti. Bu işi yapanlarla kontak kurmuş,yeterli bilgi almıştı.  Ne oldu,ne bitti?  Bugün ne tarım müdürü Toper,ne üretici Erköse ne de kültür mantarı  var.  Keşke  merhum müdürün,üreticinin elinden tutulabilseydi.  Üreti sayısı artırılabilseydi.  Tavşanlılı Kültür Mantarı’ndan   rant sağlayabilseydi. İlçeye girdi  söz konusu olabilseydi…….
      Yine bugünün gençleri hatırlamazlar; Bir Veteriner Hekim Yaman Köroğlu vardı.  BÜYÜKBAŞ VE KÜÇÜKBAŞ NİCE  HAYVANLARI ameliyat etmişti.  Bu ameliyatları gerçekleştirdikten sonra çok sayıda fotoğraf çekmiş,hatta A.A’ ya bile haber yapıp göndermiştim.  Bugün İzmir/Karşıyaka’da ikamet eden Tavşanlı sevdalısı Köroğlu  Tavşanlı ilk Hayvan Hastanesi için  öneride bulunan veteriner hekimdir. Diyeceksiniz bir hayvan hastanesi Allah aşkına! bir atla bir deve midir ki gerçekleştirilemedi. Evet maalesef ciddiye bile alınmadı. Şimdi soruyorum böyle bir hastanemiz olsaydı,mutlaka bunun laboratuarı da olacaktı;  Tavuk populasyonunun büyük olduğu ilçemize  faydası olmaz mıydı? Yakın ve uzak çevreden gelecek hayvanlar bu hastanede  operasyon geçirseler fena mı olurdu? Tahliller Tavşanlı’da yapılsaydı  başımız kel mi olurdu?
       İnsan bazen üzülüyor. Böyle fırsatların kaçtığına tabiatıyle.  Bugün ilçe bazında nüfusu 100 bini aşan Tavşanlı İlçesi’nde yaşayan  hemşehrilerimin,hepimizin  artık   kaçan fırsatları değil, ilçeye güç kazandıracak   fırsatları düşünme zamanıdır.  Milletvekili fakiri durumundaki Tavşanlı’nın  bu genel seçimlerde de  aklını başına alması gerekmiyor mu? Hangi siyasi  partinin listesinde olursa olsun  evlatlarımızı destekleme zamanı değil midir? Akıllı olma zamanı değil midir? Yazımı böyle bir paragrafla bağlamak istedim. …..
 
     TAVŞANLI BELEDİYEMİZ BİR HAYBULANS
                                                              HİZMETE SOKAMAZ MI 
 
      Ambulans,yaralı,hasta insanlarımızı  en yakın sağlık kuruluşlarına taşıyor. Zamanımızın vazgeçilmezi oldu.  Ama bu dünyada sadece Allah’ın kulları yaşamıyor. Allah’ın yarattığı hayvanlar da yaşıyor.  Artık hayvanlara da hizmet babında Haybulanslar hizmet vermeye başladı. Ülkemizde nerelerde  ne kadar var bilmiyorum.  Ama bu bir hizmet zincirinin  en önemli halkalarından. Gönlüm ister ki çok yeni de olmasına gerek yok,allanır,pullanır,biraz bakım ve onarım görür bir Haybulans  Tavşanlı’da hizmete sokulabilir. Bunu da güçlü Tavşanlı Belediyesi mutlaka   yapabilir .Mustafa Başkan,inanıyorum bu konuda da  hizmet envanterine bunu da sokacaktır. Bu da bugüne kadar yapılan hizmetleri taçlandıracaktır. Tavşanlı’da Sokak hayvanları için belediyenin ne denli çaba harcadığını biliyorum.  Ama  Tavşanlı ve havalisinde bugün binlerle ifadesini bulan bir köpek populasyonu var.  Bu da böyle bir Haybulansı  gerekli kılıyor. Benden söylemesi. Teklif benden,icraat sevgili şehir Planlamacısı belediye başkanım Mustafa Güler’den….. 
 
                   TÜRK HAVA KURUMU  YENİDEN ESKİ GÖRKEMLİ
                         GÜNLERİNE KAVUŞACAK GİBİ 
 
 
              Aldığım duyumlara göre THK  yakın bir gelecekte bir genel kurula hazırlanıyormuş.Bilindiği gibi bu Atatürk’ün direktifleriyle Cumhuriyetimizin ilk yıllarında kurulan  kuruluş, bir süredir Kayyım tarafından yönetiliyordu.  Kutsal bir görev ifa eden bu yüce kurum yeniden asker kökenli   genel başkanına,yönetim kuruluna ,denetleme kuruluna kavuşacak.  “Nerede kalmıştık?” denilecek  ve yeni  bir ruhla hizmet yarışını sürdürecek. Tavşanlı THK Şubesi  bu kurumun  vazgeçilmezlerindendir.  Bugüne kadar kuruma  büyük gelir sağlayan,hatta bir ara iş hanı da vardı  THK  Tavşanlı Şubesi belki yeniden kendi mülküne sahip olabilecektir.  Halen sayın şube başkanı  Hüsnü  Çelik’in ve özellikle yılların başarılı çalışanı Nuri Duğan’ın omuzlarında olan bu şube  tekrar  eski görkemli günlerine tekrar kavuşabilecektir. Ben de hasbelkader bu yüce kurumun Tavşanlı Şubesi’nin bir neferiyim. Bugün sadece Tavşanlı’ya değil,ile bağlı dört ilçeye de hizmet veren Tavşanlı THK Şubesi   Ramazan Fitrelerini,zekatlarını toplamakla meşgul.  Bu THK’nun şanlı armadası   yine de   kendinden söz ettirecektir. Bugüne kadar biri dışında şube başkanlığı yapan tüm  vefakar,cefakar,muhterem  vefat etmiş başkanlarımıza Allah’tan rahmet  diliyorum.
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları