06 Aralık 2024 - Cuma

GÖNÜLLERDE YAŞAYANLAR

GÖNÜLLERDE YAŞAYANLAR ASLA ÖLMEZLER

Yazar - Bülent Alpagut

Okuma Süresi: 10 dk.

275 okunma

Bülent Alpagut

- 05062218413

Ben doğduğumda ATATÜRK yaşıyordu. Bir yaşımdayken fiziken aramızdan ayrılmıştı. Maalesef Atatürk’ü hayatta olduğum halde, henüz çok küçükken göremeyenlerdenim. Merhum asker dedem Tuğbay Hasan Tahsin Alpagut ve 10 arkadaşına soyadlarını o vermiş. ALPER,ALPERTUGAN,ALPASLAN,ALPUĞAN,ALP,ALPAGU,ALPAGUT,ALPTUĞ soyadları subaylarına verdiği soyadlarından.Merhum dedem ile beraber bizim aile bireylerimizin soyadları da O’nun verdiği günden bu yana hep ALPAGUT’tur.

Bugün O’nu fiziken kaybettiğimiz 10 Kasım 1938 tarihinde 86.ncı kez andık. Her yıl daha büyük bir sevgi,saygı ve hasretle anmayı sürdürüyoruz. Son anma törenleri sırasında Anıtkabir’e ziyarete gelenlerin sayısının bir milyonu aşması bunun en güzel örneğidir. ATATÜRK bu aziz vatanda son Türk kalıncaya kadar anılmaya devam edecektir.

Akiko Mikasa :” Her ülkenin bir lideri vardır.Ancak her ülkenin bir ATATÜRK’ü yoktur” diyerek bizim bir çoğumuzun söyleyemediğini yıllar öncesinde söylemiştir.ATATÜRK,’ün taviz vermediği iki ilkesi; Cumhuriyetçilik ve laiklik’tir.Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti,ancak laik kurumlarla ancak Cumhuriyet rejimiyle kalkınabilir. Ekonomik büyümesi bile bunlara bağlıdır da onun içindir ki bu iki konuda kesinlikle taviz vermemiştir.

O Türk Milleti’nin bugünlere gelmesindeki en önemli fırsattır. İyi ki ATATÜRK gibi bir liderimiz var.İlk Cumhurbaşkanımız, büyük Kahraman, Milli Mücadele’nin lideri,devrimleriyle ülkemizi modern dünyanın bir parçası haline getiren, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK bir yandan da dünyanın gelmiş geçmiş en büyük siyasetçilerindendir. Birçok insanın oturduğu evin bir odasındaki pencerede sadece perdeyi görmesinin ötesinde O,perdenin arkasındakileri de görendi O,. Bugün sadece 85 milyonun değil,milli sınırlarımız dışında, Türk olmayanların da gıpta ile baktıkları,sevdikleri,saydıkları bir devlet adamıdır.

O,sonsuz sevgi,özlem ve minnetle hep bizimleydi.Bugün de öyle. Öyleyse ebediyete kadar hep bizimle kalacaktır. Türk Milleti’nin Atatürk’ün ebediyete göçtüğü günden bu güne yaşadığı en büyük matem 10 Kasım günüdür. O BİZİM MİLLİ ŞEFİMİZDİ. O kalplerimizde yaşattığımız sevgisiyle ve mirasıyle her zaman gönüllerimizde kalmayı sürdürecektir. Yıllar içinde O’nu kaybettiğimiz 10 kasımlarda hep ağlardık. Ama yanlışmış. Bugün artık O’nu eserleriyle anarken gururlanıyoruz. O’nun sevdiği şarkıları ve türküleri biz de mırıldanıyoruz.O’nun sevdiği yemekleri yiyerek ruhunu şadediyoruz. Eserlerini gördükçe içimiz ferahlanıyor. Hiçbir lider tüm varlığını ATATÜRK gibi bırakıp gitmemiştir. O,her şeyini bu aziz millete bırakıp gitmiştir.

ATATÜRK’ün konuştuğumuz Türkçe ile olan güzel sözlerini hangimiz hatırlıyoruz? 1928 Yılında,” Güzel dilimizi ifade etmek için yenİ Türk harflerini kabul ediyoruz. Bizim ahenkli ,zengin lisanımız, yeni TÜRK HARFLERİYLE kendini gösterecektir.diyen O’dur. 1929 yılında :” Türk Dili, Türk Milleti İÇİN KUTSAL BİR HAZİNEDİR. Çünkü, Türk Milleti geçirdiği sayısız felaketler içinde ahlakının,geleneklerinin,hatıralarının.,çıkarlarının,kısaca her şeyin dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili ,Türk Milleti’nin kalbidir,zihnidir” diyen O’dur.

O ,Bilge Konfüçyüs’ün ,ünlü Çin Bilgesinin günümüzden yaklaşık 2500 yıl önce söylediklerini kısacık yaşamının en güzel köşesine altın harflerle yazdırandır. Ne demişti Konfüçyüs?” Dil bozulursa ülkenin kültürü bozulur. Kültür bozulursa aile bozulur. Aile bozulursa ahlak bozulur. Ahlak bozulursa hukuk ve siyaset bozulur. Hukuk ve siyaset bozulursa DEVLET ÇÖKER,ülke yıkılıp yok olur!” ATATÜRK her bilgenin kitabını okumuştur. Türk Devletleri’nin mareşalı olarak nitelendirilen İmparator TİMUR’un savaş taktiklerini bile okumuştur. O’nun savaşlarda uyguladığı taktiklerin aynısını Kurtuluş Savaşı’nda bizzat uygulamıştır. O,Nisa Suresi’ni sık sık okurdu. Ne diyor Nisa Suresi’nin 58.nci ayeti?.” “ Allah sizlere emanetleri mutlaka ehline vermeniz ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor”.

O , sporcunun bile ahlaklısını severdi. Bir sporcunun önce ahlaklı sonra çevik ve atılgan olmasını isterdi. Türk İnsanı’nın dürüst olmasını isterdi. En çok sevdiği bir şarkı vardı;” Mani oluyor halimi takrire hicabım. Üzme yetişir üzme ,firakınla harabım.Utancım halimi anlatmaya engel oluyor.Üzme artık,ayrılığınla harabım”. Zeybek oynamasını severdi. Bir gün Rus elçisini İzmir’de kabul ettiğinde Rus Elçisi’nin yemek arasında kalkıp milli oyunları Kazasko oynamasının ardından o da kalkıp zeybek oynamış,ardından:” bizim de böyle güzel bir oyunumuz vardır” demişti. Yabancı temsilcileri karşılamazdı. Yabancı temsilciler salona alınır ardından Atatürk içeri girerdi. Dolyısıyle yabancı temsilciler Atatürk’ü görünce oturdukları yerlerden kalkarlardı. O ayağa kalkmazdı. Ayağa kaldırırdı.Bir gün bir yemekte bir askerimizin sofraya yemek getirirken sendelemesi ve yere düşmesi üzerine konuk İranlı davetlisine :” Daha acemi, Ben bu millete her şeyi öğrettim hizmetçiliği öğretemedim” diyerek tarihi bir yanıtı vardı.57 yaşında hayata veda etti. Ama herkesin gönlünde hiç gitmemiş gibi. Köylümüze en büyük değeri veren O’dur.” Köylü milletin efendisidir”diyerek Türk Köylüsü’nü onore etmiştir.

Aziz naşı, 21 Kasım 1938’de mermer lahidin üzerine konuldu. 09 Kasım 1953’te ise tam 15 yıl önce aziz naaşı tahdit edilen ATATÜRK’ün naaşı tabuta konulmuştu.Naaşı beyaz kefene sarılmış, Anıtkabir’e konulmuştu. Dolayısıyle lahid de sökülmüştü. Naaşı tabuttan çıkarılmış madeni sandukaya yerleştirilmişti. Naaşın gazı alınmış,beyaz kefen açılmış ve 15 yıl sonrasında mübarek yüzü tekrar görülebilmişti.

Batılılaştırmada en büyük adımı atan Atatürk’tür.O’na göre bir asgari müşterekte birleşmek bile başarı olacaktır.Cumhuriyet ,temelinde laiklik olan özgür düşünme, özgün ifade ve özgür yaşama biçimini anlatan Cumhuriyet özel isimdir. Türkiye 1975’lerden beri Avrupalı bir devlet olmayı kendisine stratejik bir hedef olarak seçmiştir. Türkiye bir İslam devleti değildir ama halkı Müslümandır. Laiklik, Türkiye ile Avrupa arasında bir ortak paydadır. Yapılacak iş, Türkler’in Avrupa Uluslarıyla birleşmesini sağlamak olmalıdır.

Bir gün mutlaka Atatürk’ün çizdiği yolda ilerleyerek biz de Avrupalı olacağız. Bizim yerimiz Avrupa’dır.

Anıtkabir inşaatı, 09 Ekim 1944 tarihinde başlamıştır. Bugün TÜRK MİLLETİ için en büyük anıt mezardır. Önemli bir ziyaretgahtır. Türk Milleti için vazgeçilmezdir. George Pampideu ne diyor?.” Devlet adamı,kendisini halkın hizmetine veren, adayan politikacıdır. Gerçek lider, ülkenin geleceğiyle ilgili kararlara odaklanır. Ve onları gerçekleştirmeye çalışır.” İşte Atatürk böyle bir liderdi.

Çok az Tavşanlılının yıllar öncesinde aziz Atatürk’ü bir kez olsun Tavşanlı’da gördüklerini söyleyebilirim. Birkaç kez de Eskişehir- Balıkesir arasında özel treninin Tavşanlı’dan geçtiği biliniyor.Tavşanlı’da halen Cumhuriyet Alanı’nda bulunan” At üzerinde Atatürk Anıtı” 19 Mayıs 1982 yılında görkemli bir törenle açılmıştı. Tavşanlı’da en çok Atatürk Fotoğrafları’nın bulunduğu kuruluş Garp Linyitleri İşletmesi Ana binasıdır. Zemin kattan üst kata çıkarken merdiven boyunca duvarlar hep Atatürk’ün fotoğraflarıyle süslüydü. Şimdi hala öle midir bilmiyorum. Bir zamanlar merhum Emmi’nin Halkevi binasının geniş salonunda faaliyet gösteren sinemasının sahnesinin sağında Atatürk’ün,solunda da İsmet İnönü’nün dev fotoğrafları asılıydı.Bu fotoğraflar Halkevi binası yıktırılırken nereye alındı bilmiyorum. Tavşanlı’da Atatürk adı taşıyan bir lise ve bir ilköğretim okulu var. Birçok yerde ise Atatürk büstleri mevcut. Tavşanlı’da kendi imkanlarıyle ilk kez Atatürk Maskı üreten öğretmen Atatürk İlkokulu merhum Müdürü Kazım Girgin olmuştur. Üretilen masklar tüm okullara dağıtılmıştı. Ben o tarihte ilgili okulda sınıf öğretmeniydim. Bu masklarda benim de elimde hala alçı izleri vardır. Tavşanlı’da her etkinlikte Cumhuriyet Alanı’ndaki at üzerindeki Atatürk anıtını yıkatan da merhum BELEDİYE BAŞKANI Enver Girgin olmuştur.

Mekanın cennet olsun aziz Atatürk. 23 YIL BOYUNCA HER ETKİNLİKTE SENİN ADINI ANDIM. Senin manevi huzurunda saygı duruşu yaptırdım. Senin şiirlerini okudum.Andımızı okuttum. BU MUTLULUK BANA YETER……

Yorumlar (0)

Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.