12 Haziran 2021 - Cumartesi
HERKES BİR ŞEY SÖYLÜYOR
Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 17 dk.
1364 okunma

Bülent Alpagut
- 05062218413 HERKES BİR ŞEY SÖYLÜYOR; BENİM TEKLİFİM
ZAFER ULUSLAR ARASI HAVALİMANI
TSK’LERİNE TAHSİS EDİLEBİLİR
Bir süredir Kütahya-Afyonkarahisar – Uşak İlleri’ni yakından ilgilendiren Zafer Uluslar arası Havalimanı’yla ilgili haberler çıkıyor. Birgün, Sözcü Gazeteliri’nde de çıktı. Benim gazetem Kütahya Ekspres te de okudum. Haberin başlığı:” YOK MU BU ZAFER ‘İN ÇARESİ”’ydi.
Zafer Havalimanı’na son dört ayda sadece 61 yolcu gelmiş. Yıl sonunda da uçmayan yolcular için(buna ben de dahilim) ödenecek garantiler ile şirketin 50 milyon avroluk yatırımının tamamı ödenecekmiş. Bilindiği gibi bu Zafer Uluslararası Havalimanı, Yap- İşlet Devret modelinin şaheserlerinden ve simge yatırımlarından birisi olarak nitelendiriliyor. Bu havalimanına 2044 yılına kadar yolcu garantisi verilmiş. 2021 yılının ocak-Şubat-Mart-Nisan ayları için garanti edilen ortalama 440 bin yolcuya karşı sadece 61 yolcu uğramış. IC İçtaş, kendi açıkladığı rakamlara göre Zafer Uluslar arası Havalimanı için 50 milyon Avro yatırım yapmış.Havalimanı hizmete açıldığından bugüne kadar geçen 9 yılda havalimanından 10 milyon 233 bin 144 yolcunun gideceği öngörülerek şirkete garantı verilmiş.
Ancak havalimanını kullanan yolcu sayısı bu dönemde 318 bin 996’da kalmış. Üstüne üstlük Pandemiyle birlikte havalimanındaki trafik te durma aşamasına gelmiş. Covid 19 salgını nedeniyle düşen yolcu sayısı da dikkat çekiyor.Bu havalimanı,Kütahya-Afyonkarahisar- Uşak İlleri üçgeninde bulunuyor. Üç orta ölçekli ilimizde yaşayan bir milyonun üzerinde vatandaşımıza sunulan bir hizmet.Bu havalimanını 2020 yılında 16 bin 645 yolcu kullanmış. Bir milyon 279 bin 352 yolcu için garanti verildiği için şirkete uçmayan yolcular için 6 milyon 738 bin Avro garanti ödemesi yapılmış. 2021 yılı,yani bu yıl için, verilen garanti ise, önceki yıla göre 38 bin 381 yolcu artışıyla bir milyon 317 bin 733 olarak belirlenmiş.
Yukarıda ifade ettiğim gibi bu yılın ilk dört ayında verilere göre sadece 61 yolcu görülüyor. Yani Kütahya’dan şehirlerarası yolcu taşıyan bir yolcu otobüsünün taşıdığı bir seferdeki bir buçuk otobüs yolcusu kadar! 2021 yılı içinde, Ocak-Şubat-Mart aylarında hiçbir yolcu gidiş-gelişi yok. Yurtdışına çıkış yapan bu 61 yolcuyu merak ettim. DHM İşletmesi’nin verilerine göre, yolcu trafiği tahminlerdeki sapma 95 ‘in altında görülüyor. Bu ,yıl sonunda 100 olacak gibi. 2012 yılından,yani açılıştan bu yana sapma da 96 olarak kesinleşmiş. Havalimanını yapan ve hizmete sokan şirket yatırımlarının karşılığını fazlasıyla almış görünüyor. Ezcümle; ilgili şirkete, 9 yıl boyunca ödenen para,45 milyon 891 bin 152 Avro olarak görülüyor. Devlet kasasından IC İÇTAŞ’a 2044 yılına kadar yapılacak ödemenin tutarı ise 208 milyon 131 bin 332 Avro’yu bulacakmış.
Sayın Milletvekilimiz Ahmet Erbaş ta bu konuda şunları söylemiş:” Zafer Havalimanı Hesapsız Kitapsız Yapılmış Bir Şey” demiş.Sevgili Erbaş,bizim çocuğumuz. Çok ta doğru söylemiş. Sayın milletvekiline göre Zafer Havalimanı 50 yıl boyunca Kütahya’da konuşulacak,sürekli gündemde olacaktır. Bugün doğan Kütahyalı bir bebek 50 yaşına geldiğinde de bu gündemde kalacaktır. Sayın milletvekiline göre Zafer Havalimanı bu kafayla ve düşünceyle bir yere varamaz. Sayın milletvekilinin bu konuda hiçbir toplantıda olmaması da ilginç. Davet dahi edilmediğini, çağırılmadığını da ifade ediyor. Üstelik sayın Erbaş, Turizm alanında göz ardı edilemeyecek bir kardeşimiz. Sayın Erbaş,THY Yöneticilerine gerekli bilgileri göndermiş. Hassasiyetlerini dile getirmiş. Ulaştırma ve Altyapı sayın Bakanı’na dahi konu hakkında sakıncalarını anlatmış.
Sayın valimiz Ali Çelik Bey’in de bir açıklamasını okudum. Uçak seferlerinin başladığını ,İstanbul’dan Zafer Uluslararası Havalimanı ‘na Pazar,Pazartesi, Çarşamba –Perşembe uçuşlar olacağını, ifade etmişler. Bu kadar kötü bilgilere göre sevindiren bir haber. İnşallah başta Kütahya olmak üzere bölge illerimize hayırlı olur. Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı sayın Ceyhun da:” Artık günü birlik İstanbul seyahatimizi konforlu bir şekilde gerçekleştireceğiz” demiş. Hiç şüphesiz sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu,milletvekillerimiz Ahmet Tan, İshak Gazel, Ceyda Çetin Erenler, THY Genel Müdürü Bilal Ekşi , Kütahya valisi sayın Ali Çelik Bey’in de bu son gelişmelerde payı olmalı.
Kütahya Milletvekili,değerli kardeşimiz Ahmet Tan’ın da Zafer Uluslar arası Havalimanı için duygu ve düşüncelerine yer vermek isterim. Sayın milletvekiline göre Yatırım itibarsızlaştırılmak isteniliyor. Özellikle bu havalimanı üç ilin ortak bir havalimanı Sayın milletvekiline göre,” Devletin yapmış olduğu havalimanları sanki kar ediyor. Hepsinin üç aşağı beş yukarı zararı söz konusu. Zafer Havalimanı’nın işletme giderleri biraz fazla olabilir. Şu anda devletin bir işletme maliyeti söz konusu değil. Devlet 30 yıl sonunda 205 milyon Avro öderken, kaç milyon Avro’dan,faizden kurtulacak? Bunu hesaplayan var mı? Yap-İşlet- Devret modelini bilmeyenler bu hesapları bilmezler. Devlet elini cebine sokmadan vatandaşa hizmet veriyor. Eğer bu havalimanını devlet yapacak olsaydı; önce yatırım programına alacaktı. İhale süreci başlatılacaktı. 4-5 yıldan önce de bitmezdi. Bana göre, Zafer Uluslar arası Havalimanı Organize Sanayi Bölgeleri’ne,Fabrikalara yaramıştır. Her üç ile çeşitli firmaların gelmesine neden olmuştur.Bu havalimanı üç ilimizin de gelişmesine yardımcı olacaktır.Uçuş sayılarının, rakamların artması beklenmelidir. Zafer Organize Sanayi Bölgesi için bu havalimanı bir hayat öpücüğü,bir taze kandır. Hızlı trene de yakınlık söz konusu. Çünkü hızlı tren bu sanayi bölgesinden geçecektir. Hızlı tren-OSB-Havalimanı entegre olduğunda varın ötesini siz düşünün. Akla ,mantığa uygun olanları kabulümüz. Eksik ve yanlışlar zaman içinde düzeltilir.”
Diyorum ya herkes konuşuyor. İzin verin ben de konuşayım. Bakın bu Zafer Uluslararası Havalimanı gerçekten sorunsa benim de bir önerim var, Türk Silahlı Kuvvetleri ne güne duruyor.? Veririz bu havalimanını Hava Kuvvetlerimizin emrine . Hazır hazırcık bir havaalanı . Pek te güzel olur!
“ÜRETKEN BELEDİYECİLİKTE 730 GÜN”BAŞLIKLI KİTAPCIK
Sevgili dostum,saygı duyduğum Kütahya Belediye Başkanı Prof. Dr. Alim Işık önce bir parlamenter olarak Kütahya’ya hizmet vermiş ,dürüst,içi dışı bir,yalan söylemeyen,namuslu bir insan. Her ne kadar MHP’liyse de Kütahya Belediye Başkanı seçildikten sonra Kütahya Partisi’nin bir mensubu olarak hizmet vermektedir.Her sabah namazı öncesinde kendisine bir mesajım vardır. Sağ olsun yanıt ta verir. Ama bugüne kadar bir bardak çayını içemedim. Çünkü aramızda 500 km kadar bir uzaklık var.Koca koca dağlar var. Kilometrelerce uzunluğunda yollar var.
Kütahya Belediye Başkanı, seçildikten bu güne aradan geçen 730 günde gerçekleştirilen çalışmaları içeren bir kitapçığı tüm Kütahyalılar’ın görüşüne sunmuş. Bu tam anlamıyla dürüst bir insanın ,bir sorumlunun,yapması gereken bir husustur. Bu kitapçığı okuyan Kütahyalılar öyle inanıyorum ki,bilmiyorlarsa ,sayın başkanın çalışmalarından haberdar olacaklardır. Üretken belediyecilik kapsamında 1 Nisan 2019-31 Mart 2021 tarihleri arasında gerçekleştirilen faaliyetler tek tek başlıklar halinde anlatılmış.Lafı gelmişken söylemek isterim; Sayın başkanım bu kitapçıktan bana da ,” Orta Mahalle, Mustafa Kemal Atatürk Bulvarı 1084 Sokak No 5 Özdere-Menderes- İzmir” adresime göndermek nezaketinde bulunurlarsa bundan mutluluk duyarım.
Bu kitapçık,sanırım,Strateji Geliştirme Müdürlüğü tarafından hazırlanmış.Kitapçığın ilk sayfasında sayın başkanın”Birlikte Başaracağız” ve “ Sevdamız Kütahya” önsözleri yer alıyormuş. Başkan bu kitapçıkta öncelikli hedefleri dile getirmiş. Kütahya’nın,milli,manevi,tarihi,kültürel hak ve çıkarlarını korumanın başlıca görevleri olduğunu açıklamış.31 Mart 2019 günü oy verme bitimine kadar MHP rozeti taşıyan Prof. Dr. Alim Işık artık yakasında Türk Bayrağı rozetini taşıyor. Çünkü,artık, Kütahya’da tüm siyasi parti sempatizanlarının,hiçbir siyasi partiye gönül vermeyenlerin,merkezde yaşayan 250 bini aşkın, Kütahyalının ortak başkanıdır. Gönlü MHP’dedir.Ama O da artık şunu iyi biliyor ki yukarıda ifade ettiğim gibi bugün Kütahya Partisi’nin bir sempatizanı,gönüldaşı,hayranıdır.
Kütahya’da her siyasi görüşten Kütahyalı teveccüh göstererek kendisini bu makama getirmiştir. Ben de inanıyorum; Sayın Işık, ilkeli,şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışıyla kadim şehrimiz,kadirşinas Kütahya Halkı’na hizmet vermenin haklı gururunu yaşamaktadır. Sayın Işık,Kütahya’yı hak ettiği seviyelere taşıyacaktır. Kütahya’da sosyal barışın devamını sağlayacaktır. Göçü durduracak,Kütahya’yı büyütecek, Kütahya’yı yaşayanlar ve yatırımcılar açısından ülkemizin,Türkiye’nin tercih edilen 5 şehrinden birisi yapacaktır. Her kesime,herkese saygı ve sevgi çerçevesinde yaklaşmayı sürdürecektir. Kütahya tohumunu çimlendirerek,önce fide,sonra,fidan,ağaçcık ve kocaman bir çınar ağacı yapacaktır. Bence sayın Prof. Dr. Alim Işık, 730 günün hesabını vermekle büyük bir gönül rahatlığı içindedir. Açık kapı belediyecilik anlayışı Kütahya Belediyesi’nde ,birçok belediyeye örnek olabilecek düzeydedir. Katılımcı belediyecilik,şeffaf belediyecilik,sosyal belediyecilik,yerinde hizmet ve buluşmayı merak edenleri Kütahya’ya gelmeye davet ediyorum. Kütahya’da belediyenin birçok vizyon projesi hayata geçirilmeyi bekliyor. En az acil olandan en acil olana doğru peyderpey ele alınacaktır.Sayın Işık,yorulana kadar hizmet yarışını sürdürmeye kararlı görünüyor. Pes etmek yok. Bu maraton yarışından da her halükarda birinci olarak çıkacaktır. Sayın Alim Işık her geçen gün daha da büyümekte,sevilmekte,taktir toplamakta ve yerini sağlamlaştırmaktadır. Kütahyaspor’u bile yerden kaldıran, güçlendiren kendisidir.Kimse Kütahyaspor konusunda sayın başkana tek bir söz söyleyemez. Çünkü O ,üzerine düşeni yapmıştır. Bazen kulüplerin şanslarını yenmeleri gerekiyor. “ Vermeyince Mabud,neylesin Sultan Mahmut” örneği unutulmamalıdır. Felek Kasr-ı Mualla’da Kütahyaspor için yardımcı olmamıştır. Bu da dünyanın sonu değildir.
SAYIN SÜLEYMAN CAHİT CEYLAN’IN ŞAHSINDA TÜM
ECZACILARIMIZIN GÜNÜNÜ GEÇ TE OLSA KUTLARIM
Eczacı;İlaç yapan,hazır ilaçları satan,yerinde basit merhem,diğerlerini hazırlayan, diploma sahibi kimselere denir. Eczacılar,Eczacılık Fakültesi mezunudurlar. Eczanelerinde kendilerine yardımcılık yapanlara da eczacı kalfası denir. Bunlar,eczacı yardımcılarıdır. Ama her halükarda eczacılar kadar da sorumludurlar.Eczacılık;ilaçların hazırlanmasıyla uğraşan uygulamalı bilimin adıdır. Eczacının mesleği veya görevidir. Eskiler “ Eczahane” derlerdi. Bu sözcük Arapça ve Farsça ‘dan alınmıştır.Bir yerleşim biriminde ne kadar çok eczane varsa ,o yerleşim birimindeki insanlar o kadar huzurludur.5. Bölge Kütahya Eczacı Odası Başkanı sayın Süleyman Cahit Ceylan,14 Mayıs Eczacılar Günü münasebetiyle vefakar ve cefakar arkadaşlarını unutmamış. Şunları söylemiş:“ Bugün bu topraklarda, bilimsel eczacılığın kuruluşunun 182. yılını kutluyoruz. 14 Mayıs günü,biz eczacılar için önemli ve simgesel bir tarihtir. 14 Mayıs 1839 tarihinde Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane içerisinde açılan eczacılık sınıfı ile ülkemizde eczacılık,akademik bir mesleğe dönüşmüştür.” Sayın bölge ,oda başkanı, bu günde kaybedilen sevgili meslektaşlarını da unutmamış. Bu konuda da söyledikleri dikkate değer:” Bir yılı aşkın süredir, bütün dünyayı saran,sarsan COVİD -19 pandemisi nedeniyle kaybettiğimiz 415 sağlık çalışanının 50si meslektaşımızdır.19’u da eczane teknisyenidir. Bunları sadece sayıyla,rakamla telaffuz edemeyiz,çünkü bunların her biri , birer,candı.Arkadaştı. Kardeşti. Anne ve babaydı. Evlattı. “. Bu günde ülke genelinde tüm kaybedilen bu değerli insanlar için saygı duruşunda bulunuldu. Bu arada birlik binalarına asılan afişlerde anlamlı sözlere,ifadelere yer verildi.
Sayın Oda Başkanı Ceylan’a göre, eczane tam anlamıyle güven sözcüğüyle adeta özdeşleşmiştir.dir. Konu hele hele insan sağlığı olunca bu daha da önem kazanıyorSayın başkana göre;. Pandemiyle birlikte insanlarımız, haklı olarak kendilerini güvenli hissedilmeleri açısından eczanelere bel bağlamıştır. Ama bu güveni fırsata çevirme eğiliminde olanlar da olmuş hatta bugün de vardır . İstisnalar asla kaideyi bozamayacağı gibi bu tür zihniyette olanlar şiddetle kınanmalıdır. İnternetten satılan ,saklama ve dağıtım koşulları denetlenmeyen, denetimden kaçan, takviye edici ürünler, merdiven altı üretimi ne idüğü belirsiz destek ürünleri, ruhsatsız,kalitesiz maskeler,dezenfektanlar ,yarar yerine zarar vermıştır.Vermeyi de sürdürmektedir.Bunların bir çoğuna herkes tanıktır. Meslektaşlarımızı uyardık. Doğru,güvenilir ürünlerin adreslerini titizlikle meslektaşlarımıza bizzat verdik. Halkımız, vitamin ve gıda takviyelerinin ,eğer bazı ilaçlarla birlikte alındığında etkileşime girebileceğini bilmiyor. Bunlar,kişilerin sağlığını olumsuz etkileyebilir. Bir eczacı olarak şunu kesinlikle ifade etmek isterim; Bazı vitaminler ve gıda takviyeleri ,bazı hastalıklarda ve hali hazırda kullanılan ilaçlarla asla kullanılmamalıdır. Maalesef bugüne kadar, eczane dışında halkımıza sunulan sağlıkla ilgili olduğu ısrarla belirtilen ürünler, ne dağıtımı, ne saklanma koşulları dikkate alınmamış, denetimlerden uzak kalmıştır. Sadece sağlık konusunda profesyonel,kariyer sahibi,bilgili,tecrübeli sağlık mensuplarının doğru gıda konusunda yönlendirmeleri kabul edilebilir. Eğer eczane dışında bir ürün satılabiliyorsa iyi bilinmelidir ki artık ne hekim ne de eczacı danışmanlığı diye bir husus söz konusu edilemez. Çünkü bu beraberinde hatalı kullanımı da getirmektedir. Yasal düzenlemelerle bu yanlış yollardan ilaç,destek ürünleri ve vitamin ve diğerlerinin halkımıza intikali önlenmelidir. Ancak yasal düzenlemeyle bu önlenebilir. Günü kurtarmaya yönelik çözümler durumu daha vahim kılıyor. Eczacılık tarihiyle,insanlık tarihi birbirinden soyutlanamaz. Türk Eczacıları, Lokman Hekim’in, Hipokrat’ın gösterdiği doğru yolu seçmiştir. Nasıl bir doktor Hipokrat Yemini ediyorsa aynısını bir eczacı da yapmaktadır. Biz eczacılar kadim bir mesleğin temsilcileriyiz Her birine,sağlıklı günler diliyorum. Ne insanlarımız hasta olsun ne de eczanelerimiz den yoksun olalım. Halkımız hekimlerine,eczacılarına kesinlikle güvenmelidir. Eczacı hiçbir zaman yanlış yapmaz.Savaşta,seferberlikte,barışta eczacılar olmazsa olmazlarımızdır. Naçizane bir tavsiyem olacaktır; Halkımız sağlık konusunda sadece eczanelere gitsinler. Unutmasınlar ki, eczacılarımız en yakınımızdaki sağlık danışmanlarıdır. “
Bu yazımı kaleme aldığımda Kütahya merkez,merkez ilçe,ilçe ve beldelerinde kaç eczanemiz olduğunu bilmiyordum. Sadece ilk etapta Kütahya’nın en gelişmiş,en büyük ilçesi Tavşanlı’da kaç eczane olduğunu tespit edebildim. Sayın oda başkanımız il bazında kaç eczanemiz olduğunu bir vesileyle açıklarlarsa bundan mutluluk duyarız.
14 Mayıs Eczacılık Günü münasebetiyle memleketim,Tavşanlı’da görev yapan eczacılarımızı saygıyla ve sevgiyle anıyorum.
Tavşanlı’da Şifa, Hatıplar, Tavşanlı, Ömür, Sağlık, Selçuk, Deva, Emek,,Akyol, Şule, Akcan, Ordu, Hülya, Karatürk, Gökkaya, Yeni Hayat, Nilgün, Şerifoğlu, Polen, Zemzem, Nergis, Tolga, Çağlar, Sıla, Limon, Çağla, Özden, Merve, Tunçbilek, ( Tunçbilek Beldesi), Derman( Kuruçay Beldesi), Aksoy( Tepecik Beldesi),Balıköy( Balıköy Beldesi) Eczanelerinin değerli eczacıları,kalfaları, teknisyenleri ve diğerlerini selamlıyorum.
Sayın oda başkanımdan bir istirhamım da olacaktır; Tavşanlı’ya bir ilaç deposu yakışıyor.Çünkü Tavşanlı bunu aslında hak etmektedir. Bu vesileyle Türkiye’ye bir ara Dünya çapında bir ödül kazandıran,bir ara Eczacılar Birliği yönetiminde yer alan duayen eczacı Şerif Boyacı’ya da Kütahyalılar adına en samimi başarı,sağılık dileklerimi iletiyorum. GÜNÜMÜZ KUTLU OLSUN……..
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları