polyester plastik çember çemberleme makinası ankara acil dişçi plastik çember satış ankara güneş enerjisi islami sohbet almanya sohbet sohbet siteleri mobil sohbet komatsu yedek parça servisi hollanda sohbet belçika sohbet
deneme bonusu veren siteler deneme bonusu deneme bonusu veren siteler
13 Temmuz 2025 - Pazar

HAZİRAN AYI İÇİNDE MUHTELİF YILLARDA NELER OLMUŞ

HAZİRAN AYI

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 20 dk.
130 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

                                               

HAZİRAN AYI İÇİNDE MUHTELİF YILLARDA NELER OLMUŞ
2025 Yılının 6.ayı, Haziran Ayı içinde muhtelif yıllarda neler yaşanmış,neler olmuş,kimler doğmuş Kimler ölmüş ve başkaları hakkında hiç kimse yeterince bilgi sahibi değildir. Ben bile araştırmasam samimiyetle ifade etmem gerekirse bunlardan ben de bihaberim.
Haziran Ayının ilk on günü gelip geçti bile. Ayasofya’da ilk Cuma namazının 01 Haziran 1453 tarihinde,yani fetihten bir gün sonra ki fetih Perşembe günüydü, kılındığını bugüne kadar hutbelerde dahi duymamış biriyim. Göğsümüzü kabartan kartallarımız, TÜRK HAVA KUVVETLERİ’nin 1911 yılının Haziran ayının ilk günü kuruluş günü olduğunu da kimse bilmez. Son yıllarda bütün dünyada,01 Haziran günü DÜNYA SÜT GÜNÜ olarak kutlanır. 2023 yılı verilerine göre süt üretimi 21 milyon 481 bin 567 litreydi. Bu miktarın azaldığını düşünüyorum. Tavşanlı’da modern tesislerde süt üreten iş insanımız Süleyman Yılmaz’ı bu vesileyle saygıyla anmak isterim.
03 Haziran 1089 tarihinde, İlk Haçlı Seferinde 8 aylık bir kuşatmanın ardından Antakya’ya giren Haçlılar, Müslüman halkı katletmişyler ve şehri yağmalamışlardı. Son yıllarda 02 Haziran günü başlayan ve 9 Haziran günü sona eren hafta AÇLIKLA MÜCADELE HAFTASI OLARAK KUTLANIYOR.Açlık , dünya nüfusunun her yıl biraz daha artmasıyle gündem olmayı sürdürüyor.Ünlü şair Nabi 02 Haziran 1711 tarihinde vefat etmişti. Kozan ilçemiz de 02 Haziran 1920 tarihinde düşman işgalinden kurtulmuştu.
HAZİRAN AYININ GÖTÜRDÜKLERİ VE GETİRDİKLERİ VE KENDİLERİYLE İLGİLİ BİRKAÇ ANEKDOT
Kütahya Barosu’nun Tavşanlılı üyelerinden merhum Cemal Dosdoğru 05.06.1941 Doğumluydu. Doğum gününde kendisini mutlaka arardım. Merhum avukatlarımızdan Tarık Dosdoğru’nun avukat oğluydu. Bir Tavşanlı sevdalısıydı. Öyle olmasaydı Tavşanlı’da yıllarca kalır mıydı? Dr. Melih Onat,sevgili ağabeyim, merhum milletvekilimiz Ahmet Kavuncu7nun damadı Polat Onat’ın sevgili oğlu 01. 06. 1975 Doğumludur. Halen yurdumuzun bir cennet köşesinde doktor olarak hizmet veriyor.Hiç ihmal etmem,kendisini mutlaka ararım. Nitekim aradım da….Sevgili İngilizce Öğretmeni Şevki Eser Hocamız Haziran ayının ilk günü ,yani 01.06. 1949 doğumludur. Birçok öğrenci yetiştirmiş, bir kardeşimizle evli ve Tavşanlı’da yaşamını sürdürüyor. Tek özelliği Tavşanlı’nın tatlı ve acı günlerinde yapılan tüm etkinliklere katılmak. Sadece Öğretmenevi konusunda bile tek başına bir ordu desem yeridir. Her doğrunun yanında,her yanlışın karşısındadır. Tavşanlılı,Abdullah Ünal kardeşimizin oğlu Bülent Ünal halen Sivas’ta polis olarak görev yapıyor. Eşi de Cumhuriyet Üniversitesi’nde. Pırlanta gibi bir evladımız. 20 Haziran 1984 doğumlu. O’nu da kutlarım. Ama asıl flaş olay ne? Bülent Hoca ile eşi Mediha Hanım’ın 27 Haziran 1964 tarihinde nişanlanmaları. Yani bendeniz dünya evine girme yolunda o tarihte ilk adımı atmışım. Miraç Tuma kim? Karanlık Ekrem( Erdemir)’in torunu.. Öğrencim Nesime’nin oğlu. 16 Haziran 2012 doğumlu. Her pasta kestiğinde bana da bir dilim kesiyor. Ömürlü olsun. Merhum Polat Onat’ın torunu Küçük Polat Onat( Dr. Melih Onat’ın oğlu) 11 Haziran 2008 tarihinde doğdu. Buraya kadar iyi. Ama plağın arkası var; yani yitirdiklerimiz…..
Kütahya Barosu7nun değerli üyelerindendi .Emetli,merhum Avukat Hüsnü Davutoğlu’nun değerli eşi,mali müşavir Ömer,emekli büyükelçi Ali ve Dr. Bilge’nin anneleri Mukadder Hanım’ı 15 Haziran 2015 tarihinde yani 10 yıl önce kaybetmiştik. Ben merhum mezarı ABD’de olan Kasım Abdullah’ın Numune Sokak7taki apartmanının bodrum katında otururken komşumdu. Çocuklarımın küçüklüğünde bizlere gösterdiği ilgi ve ihtimamı asla unutmadık. Dularımız hep O’nunla oldu.Aysberg’in su üzerindeki parçası eski belediye başkanlarımızdan eğitimci-yazar,TEMA Tavşanlı Gönüllü temsilcisi, Dünya Dendorolji Derneği üyesi öğretmen Fevzi Coşgun’u 11 Haziran 2012 tarihinde kaybemiştik. Ünlü botankçi,Tema Onursal Başkanlarından yeşil dostu,Hayrettin Karaca’yı Tavşanlı’nın fahri hemşehrisi yapmıştı.Mekanı cennet olsun.Bedri Öngören( Kürt Bedri) GLİ mensuplarındandı, yine Dr. Muzaffer Akyel GLİ Müessesesi doktoruydu aynı günde aynı saatlerde 29 Haziran 1966 tarihinde vefat etmişlerdi. Aynı günde defnedildiler. Merhum Bedri Bey, ünlü eleştirmen,yazar ve oyuncu Vasıf Öngören’in ,babasıydı. 29 Haziran 2011 tarihinde sevgili Kemal Öğütçü’yü yitirmiştik. Zeytinlerin Kemal Termik Santralın ustabaşısı, TTSO’ nın yetkililerindendi. Sevgili Esin’in babası, sevgili Namık Koyuncu’nun kayınpederiydi. 04 Haziran 2021 tarihinde kızkardeşim Emel’i kaybetmiştik. 12 Haziran 2018 Tavşanlılı,Moymullu Prof. Dr. Cemal Sarıcan’ın vefat ettiği tarihtir. Kabri İzmir’de Bornova Mezarlığı’ndadır. İstiklal İlköğretim Okulu’nun müdürlerinden öğretmen Mehmet Yiğit O1 Haziran 2019 tarihinde ebediyete göçmüştü. Sevgili okul arkadaşım, Yaşar Yakış Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarlarının ilk Dışişleri Bakanıdır. Kütahya Lisesi’nde Fransızca öğretmenimiz merhum Kasım Tarım’ın prenslerindendi. Hasbelkader ben ve bir ara PTT Daire Başkan yardımcısıydı merhum Ali Öztürk ve ben de Lisenin iyi-kötü Fransızca bilenlerindendik.Merhum Yaşar’ın yanından ayrılmazdık. 17 Haziran 2015 tarihinde 9. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’i kaybetmiştik. “ Ananı öpen kadı ise kime şikayet edeceksin?Eğer bir fırıldak,rüzgarsız havada dönüyorsa,arkasında üfleyen biri vardır. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in elini sıkması üzerine kendisini eleştiren bir gazeteciye.”Ya ne yani; neresini sıkacaktım?” esprileriyle unutulmayan cumhurbaşkanımızdı.
.... Bir ara Kozan’da hakimdi. Merhum kızkardeşim Emel Kozan’ da doğmuştu. Acı biberin hasını bu ilçede doğal değirmenlerde üretirler. 03 Haziran 2016 tarihinde ünlü boksör Muhammed Ali vefat etmişti. İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kuruluşu da O3 Haziran 1889 tarihinde olmuştur. 04 Haziran 1876 tarihinde Sultan Abdülaziz Han şehit edilmişti. 04 Haziran 1898 tarihinde Cihan Pehlivanı Koca Yusuf’u kaybetmiştik. Sırtı yere gelmeden bu fani alemden göçmüştü. O5 Haziran 1086 tarihinde Kutalmışoğlu Süleyman Şah aramızdan ayrılmıştı. Her yıl o5 Haziran ile 12 Haziran günleri arasındaki haftada DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ kutlanır. 05 Haziran 1967 tarihinde İsrail ile Mısır,Ürdün ile Suriye arasında 6 gün süren savaşlar olmuştu. 06 Haziran 1475 tarihinde KIRIM,Kefe Kalesi fethedilmişti. Bugün Kırım Rusya sınırları içindedir. O6 Haziran 1944 tarihinde ünlü Normandiya çıkarması gerçekleşmişti. 07 Haziran 1557 tarihinde gururumuz,atalarımızdan bize kadar gelen ve geleceğe mirasımız Süleymaniye Camii ibadete açılmıştı. 07 Haziran 1933 tarihinde TC’ye ait ilk madeni para basılmıştı. Bu paralar bugün sadece koleksiyoncularda var. O8 Haziran ( 12 Rebiulevvel 11- M.632) Peygamber Efendi’mizin (s.a.v) dar-ı bekaya irtihalidir. 09 Haziran 1617 tarihinde Sultanahmet Camii ibadete açılmıştı.O9 Haziran 1915 tarihi Anafartalar Zaferi’nin kazanıldığı tarihtir. 09 Haziran 632 tarihinde Hz Ebubekir(r.a) ilk halife seçilmiştir. 10 Haziran 1773 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi kurulmuştur. 10 Haziran 1923 tarihinde ünlü Fransız Yazar pierre Loti ölmüştür. 11 Haziran 1868 tarihinde Kızılay( Hilal-i Ahmer-Osmanlı Mecruhin-i Askeri Muavenet) cemiyeti kurulmuştu. 11 Haziran 1534 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman İran Seferine çıkmıştı. 12 Haziran 1966 tarihinde Keban Barajı’nın temeli atılmıştı. Aynı zamanda 12 Haziran günü DÜNYA ÇOCUK İŞÇİLİĞİ İLE MÜCADELE GÜNÜ olarak kutlanıyor. 12 Haziran 1830 tarihinde Fransa Cezayir’i işgal etmişti. 13 Haziran 1854 tarihi tarihte Silistre Müdafaası olarak geçer. 13 Haziran 1550 tarihinde Süleymaniye Camii’nin temeli atılmıştır. 14 Haziran 1839 tarihinde Zaptiye( Jandarma) Teşkilatı kurulmuştu. 14 Haziran 1643 tarihinde Avustralya Kıtası Keşfedilmiştir. 15 Haziran 622 tarihinde Ezan-ı Muhammedi Bilal-i Habeşi tarafından ilk kez okunmuştur. 15 Haziran 1961 tarihinde Ünlü yazarımız Peyami Safa vefat etmişti. 16 Haziran 1535 tarihinde Preveze Zaferi kazanılmıştı. 16 Haziran 1919 tarihinde Yörük Ali Efe ve arkadaşları Yunan müfrezesini imha etmişti. 17 Haziran 656 tarihinde Halife Hz. Osman şehit olmuştu. 17 Haziran 1950 tarihinde Ezan aslına çevrilmiştir. 18 Haziran 1904 tarihinde Şemsettin Sami vefat etmişti. 18 Haziran 1953 tarihinde Mısır’da cumhuriyet ilan edilmişti. 20 Haziran 1284 tarihi Nasrettin Hoca’nın vefat tarihidir. 20 Haziran 1890 tarihinde Erzurum’da Ermeniler ayaklanmıştı.Kuveyt 20 Haziran 1961 tarihinde bağımsızlığına kavuşmuştu. 21 Haziran 1037 tarihinde İbn-i Sina vefat etmiştir. 21 Haziran 1921 tarihinde Adapazarı ve Zonguldak işgalden kurtulmuşlardı. 21 Haziran 1934 tarihinde Soyadı KANUNU KABUL EDİLMİŞTİ. Alpagut soyadını dedem merhuma bizzat Atatürk vermiş. Dedem merhum emekli tuğbaydı. 22 Haziran 1780 tarihi Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin vefat tarihidir.23 Haziran 656 tarihinde Hz. Ali Halife seçilmiştir. Aynı günde 1565 yılında Turgut Reis şehit olmuştur. 23 Haziran 1534 tarihinde Van fethedilmiştir. 23 Haziran 1939 tarihinde Hatay Türkiye’ye katılmıştır.24 Haziran 1884 tarihinde Beyazıt Devlet Kütüphanesi açılmıştır. 24 Haziran 1534 tarihinde Diyarbakır fethedilmiştir. Aynı günde 1645 yılında Girit Adası fethedilmiştir. 25 Haziran 1950 tarihinde Kore Savaşı başlamıştır. Merhum amcam Necmettin Alpagut bu savaşlara katılmıştı. 26 Haziran 1945 tarihinde Türkiye, BM Antlaşmasını imzalamıştır. 26 Haziran 1645 tarihinde İstanbul’da büyük bir yangın çıkmıştı.27 Haziran 628 tarihinde Hayber Kalesi fethedilmiştir. 27 Haziran 1587 tarihinde Kılıç Ali Paşa vefat etmiştir. 28 Haziran 1565 tarihinde Sokullu Mehmet Paşa Sadrazam olmuştur. 28 Haziran günü Kara Kuvvetleri günüdür. 28 Haziran 1921 tarihinde Kocaeli işgalden kurtulmuştur. 29 Haziran 1773 Silistre Zaferidir. 29 Haziran 1698 tarihinde ilk buhar makinesi icad edilmiştir.30 Haziran günü EMEKLİLER GÜNÜ olarak kutlanır. 30 Haziran 1921 tarihinde Çocuk Esirgeme Kurumu kurulmuştur. 30 Haziran 2004 tarihinde DGM’ler kaldırılmış, yerine Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri konulmuştur. 30 Haziran 1839 tarihinde Sultan ikinci Mahmud Han vefat etmiştir.
MERHUM ŞEVKET ‘İN KAYIĞINI YÜZDÜRDÜĞÜ ADA
MESİRELİĞİ’NDEKİ KOCAÇAY NE ZAMAN ACABA
GONDOLLARA AÇILACAK
Bakın! Ada Mesireliği Tavşanlılıların vazgeçilmezlerindendir. Bu mesire yeri yıllarca binlerce Tavşanlılının kahvaltı yaptığı, yemek yediği, oyunlar oynadığı,koşturduğu, balık tuttuğu, sohbet ettiği,bayanlarımızın gün yaptığı,bulaşıklarını yıkadığı, içine girip yıkandığı, Kayıkçı Şevket’in kayığı’nın insanımızı gezdirdiği ,ünlü güveçlerin tüketildiği, merhum halkımızın gazozcu Veli olarak bildiği Veli Abimin,üzerine 15 çocuğu bindirerek geldiği, altına oturduğu Eğri Sögüt’ün içinde yer aldığı yerdir. Ada Mesireliği kadınlarımızın,kızlarımızın,çocuklarımızın güvenle gelip gittikleri evimizin bir parçasıydı. Çokgöz köprüsü, üzerinden geçen araçlara el salladığımız, Çardaklı Mahallesi( eskiden köydü),Tepecikköy( halen belde) sakinlerinin, Göbelli hemşehrilerimizin, Emet’e, Göbel Kaplıcaları’na gidip gelenlerin üzerinden geçtiği köprüydü.Bu yaşlı taş köprünün üzerinden yıllarca merhum Ahmet Yumurtacı’nın aile bireylerinin ürettikleri ünlü Tepecik Kiremit ve tuğlalarını taşıyan kamyonlar geçti.Bu köprüden merhum Saffet Karaveyisoğlu geçerdi. Bu köprüden nice siyaset adamları geçmişti. Nice kurbanlıklar hayvan pazarlarına bu köprüden geçerek ulaşmışlardı. Ada Köprüsü restore edildikten sonra bugün artık yayalara tahsis edilmiştir. Yanına ayrıca bir başka köprü inşa edilmiştir. Ama her ikisinin de altında Kocaçay’ın suları akar.
Tavşanlı Belediye Başkanlarının gündeminde her zaman Ada Mesireliği7nin kıyısındaki Kocaçay sularının bir set ile yükseltilmesi ,şişirilen akarsuda kayıkların ve gondolların halkımızı gezdirmesi fikri olmuştur. Ama bu düşünce maalesef gerçekleşmemiştir. Yani icraat yoktur. Ta sevgili Hüsnü Ordu ve Ali İhsan Çakır , M. Zeki Akcan,Mustafa Güler dönemlerinde Ada Mesireliği’ne el atılmış,bir ara merhum Tavşanlı nın fahri hemşehrisiydi BÜYÜK BOTANİKÇİ, AĞAÇSEVER Hayrettin Karaca’nın dostu merhum Fevzi Coşgun döneminde Ada Mesireliği için güzel şeyler düşünülmüştü. Belki bugünün Ada Mesireliği dünün Ada Mesireliği nden fiziki olarak daha güzelse de eski Ada Mesireliği’nin ruhu maalesef bedende yoktur.
İstenildiği taktirde Ada Mesireliği Ege Bölgesi’nde bir Allah’ın gizli bahçesi olabilir, o hale getirilebilir. Böyle bir malzeme başkalarının elinde olsa inanın en lezzetli tatlıyı yaparlar. Doğal güzelliğiyle Kocaçay ve çevresi bakire bir kız gibidir. Bu güzelliği taçlandıracak olanları görmek hepimizin hakkıdır. Ada Mesireliği’ni halkımızın 7/24 gidebileceği,huzur bulacağı, büyük bir dinlence merkezi konumuna getirmek elimizdedir. Ben merhum kayıkçı Şevket’in kayığını en azından bu mesirelikte görmek isterim.Birileri çıkıp ta gondolları getirirse Onlara da saygı duyarım. Tekrar etmek isterim, istenilirse Tavşanlı Ada Mesireliği’nden Moymul Altına kadar büyük bir su yolu gelecek kuşaklara bırakılacak en güzel armağan olacaktır. Tıpkı Eskişehir’deki Porsuk Çayı gibi bir güzergahı Tavşanlılı da pekala yapabilir. Ama şu iyi bilnmelidir; Tavşanlı’nın en ortalık yerinden süzüle süzüle Apolyont Gölü’ne dökülen Kocaçay( Adranos) özenle korunmalı,kirletilmemeli, eskiden olduğu gibi kıyılarındaki eşmelerden eğilip su içilebilecek duruma getirilmelidir. Yine o görkemli Yayın Balıkları gecenin bir vaktinde suyun üzerine kadar çıkıp,sıçrayıp,oynayabilmelidir. Canım Sazanlar, Kasmalar, Mercanlar, Bıyıklılar yeniden oltalara gelebilmelidir. Kocaçay Tavşanlılılara Allahın bir armağanıdır. Sadece Ada Mesireliği’ni koruyup kollamak ve gelecek kuşaklara bırakmak bile bir hizmettir. Su Allah’ın insanlara,canlılara en büyük hediyesidir. Ada Mesireliği’ne bugüne kadar el atan herkese sonsuz selam ve sevgilerimi sunuyorum. Kocaçay kıyılarında yıllar içinde olta atan merhum babam Hüsamettin Alpagut, Abeş Mustafa, Açkarınların Halil, Karga Ahmet, Belediye Çavuşu Nazım Çavuş, terzi Seyfettin, Hakim Ali Bey, Hakim Davut Bey, Hakim Emin Bey, Tellal Hicabi, postacı Necdet, Sahilmuhafaza Zeki, Trenci Ruhi, Baba Ali, Bahar Ali’nin ruhları bugün bile Kocaçay kıyılarında dolaşıyor….
TAVŞANLI’DA MÜFTÜLER
Tavşanlı, Cumhuriyetten bu güne tam tamına sayın İlçe Müftümüz Mevlüt Hakan Asan ile birlikte 19 sayın müftü ile tanışmıştır. Ama içlerinde en duayen olanı hiç şüphesiz merhum Ali Rıza Eren olmuştur. Merhum Eren 1936-1966 yılları arasında yani 30 yıl Tavşanlı Müftüsü olarak yaşamıştır. Çok renkli bir muhteremdi. Merhum babamı çok severdi. Zaman zaman babamın Esiflerin merhum Hakkı Efendi’nin evinin altındaki yazıhanesine gelirdi. Ben de merhum avukat babamın yazıhanesini beklerdim. Çiçekleri sular,yerleri paspaslardım. Gelen müşterilere çay-kahve ve diğerlerini en yakındaki kahvehaneye gider söylerdim. Zaman içinde merhum babamın ihtiyaçlarını alır getirirdim. Bu vesileyle yazıhaneye gelenlerin anlattıklarını dinlerdim. Merhum Müftü Ali Rıza Eren bir keresinde yazıhaneye geldiğinde,merhum babama selam vermişti. Fakat babam daktilosunun başında meşguldü. Selamı almamıştı. Bir selam daha geldiğinde yine selama ilgisiz kalmıştı. Kendini demek ki yazdığı yazıya vermiş olmalıydı. Ben merhum müftü efendiye yer gösterdiğim halde ayağını yazıhanenin kapısından içeri atmamış selamda ısrarcı olmuştu. Bir ara ağzından şu sözler dökülüverdi.” Dombey sıçtı,teker geçti; yarısı bir yana,öte yarısı bir yana ayrıldı. Birazı da sıçradı gitti öteye bulaştı” der demez merhum babam söylenenleri ilginç bulmalı ki kafasını kaldırıp,sayın müftüyü görüp “ Ve aleykümselam sayın müftüm” demiş,yerinden kalkıp,özür dilemiş,kucaklaşmıştı.
Merhum müftümüz Ramazan Arslanbaba ile sık sık muhabbet ederdik. Okul dönüşü kendisini Ulucami Karşısındaki eski belediye binasında Müftülükte makamında ziyaret ederdim. Bir keresinde kendisini birisini şikayet etmek için uğramıştım. O zamanlar Tavşanlı Devlet Hastanesi’nin yanında bir Sağlık Ocağı inşa edilmek isteniyordu. 1 numaralı Sağlık Ocağı için halktan para toplanacaktı. Yanımda iki pratisyen doktor ile birlikte dükkan dükkan esnaftan para toplamaya başlamıştık. Doktorlar beni öne ittiriyorlar,arkamda kalıyorlardı. Para istemenin ne denli zor bir şey olduğunu herkes bilemez. Çünkü yeri geldiğinde beklenmedik bir yanıt alabilirsiniz. Bir esnafımızın dükkanına girip kallavi bir selam vermiştim. Ama merhum esnaf önündeki defterle meşguldü. Selamımı almamıştı. İkinci kez vermiştim. Yine ilgilenmemişti. Doktorlara işaret ederek “yavaşca dışarı çıkalım “demiştim.Ama bu moralimiz bozmuştu. Yardım faaliyeti bir süre aksamıştı. Bu durumu merhum müftümüz Ramazan Arslanbaba’ya mutlaka anlatmam gerekti ve öyle de yapmıştım. Merhum müftümüz Ramazan Arslanbaba yüzümden bir şeylere sıkıldığımı anlamıştı. Durumu izah etmiştim. Merhum Arslanbaba bana hiç unutmam .” Bülent Bey sakın üzülme. Selam alınmıyorsa kendin yavaşca alacaksın. Belki o esnaf seni duymamıştır. Ama duyduğunu düşünelim, şunu unutma; ölüler bir şeyler veremezler. Zira ölüdürler” demişti.
Daha nice anekdotlarım var. Tavşanlı Cumhuriyet’in ilanından bu yana yukarıda ifade ettiğim gibi halen görev yapan müftümüzle beraber 17 müftü efendi görmüştür. Hiçbirinden şikayetçi olmadık. Hem de kendilerini sevdik. Haklarımızı helal ettik. Kimisi aramızdan ayrıldı. Kimisi yaşıyor. Örneğin Diyanet Başkanlığı Başmüftülük ünvanı alan sayın Galip Akın Bey ve diğerleri yaşıyor olmalılar. Ama vefat edenler olmuşsa mekanları cennet olsun. Bu vesileyle sevcgili müftülerimiz Halil Zeyrek, Ali Rıza Eren, Rıza Deniz, Ramazan Arslanbaba, Mustafa Kutlu, Kamil Turhan ,Şerif Bedirhan, Necati Alagöz, Baki Yıldız, Ümit Çmen, Yahya Polat, Galip Akın, İlyas Gümüş, Mecit Amil ve Hüseyin Aksoy’u burada anmak isterim. Sayın müftümüzün şahsında tüm müftülük çalışanlarına da sağlık dolu günler dilerim.
 
 
 
Beğen
 
 
 
Yorum Yap
 
 
Paylaş
 

           

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları