14 Nisan 2024 - Pazar

TAVŞANLI’DA TARİH GERÇEKTEN KAYIT ALTINDA MI

TAVŞANLI’DA TARİH GERÇEKTEN KAYIT ALTINDA MI

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 13 dk.
47 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

        TAVŞANLI’DA TARİH GERÇEKTEN KAYIT ALTINDA MI _?
            Tavşanlı Medeniyetlerin  ortasında  bir yerleşim birimi. Bugün Göbeklitepe’den sonra en önemli  yerlerden birisi Tavşanlı’da ortaya çıkarıldı.  Ada Mesireliği’nde  bir Höyük  uzun vadede bir medeniyetin beşiğini ortaya çıkaracak gibi görünüyor.  Arkeolojik çalışmaların uzun süreceği ve  sonuç itibariyle Tavşanlıı’nın  Arkeolojik olarak haklı olduğu yeri bulacağı konuşuluyor. Önemli olan buluntuların tamamının Tavşanlı’da muhafaza edilmesidir. Bunun  için de bir müze gerekli. Bu düşünülüyor mu bilmiyorum.  Açıkhava Müzesi de olabilir.  Yakışanı da budur. Tavşanlı’da bulunan Tavşanlı’da sergilenmelidir,koruma altına alınmalıdır. Bir zamanlar Protokol  Amiri s ıfatıyla yaptığım ziyaretlerde ilginç durumlarla karşılaşıyordum.  Bir yerde bir mezartaşı parçası,bir çeşme alnı,bir mozaik yer döşeme,bir yerde  sütun başlığı ve  kitabeler. Bunların içinde merhum Fevzi Coşgun döneminde  toplanıp Asri Mezarlık giriş kapısı önüne konulanlar da vardı.  Zaman içinde bu  tarihi taşlar kayıplara karıştı. Alah7tan bazı hemşehrilerimiz mezartaşlarını  bir yerlere atmamışlar,çeşmelerin  alınlarına yerleştirmişler ve böylece kaybolup gitmelerini önlemişler. Tavşanlı İlçesi’nde sınırlar içinde alan tüm yerleşim birimlerinde büyük bir seferberlik yapılmalıdır. Göreceksiniz camilerimizin giriş kapılarının yanlarında ve üstlerinde bile tarihi taşlar bugün de vardır.  Köylerimizin sayın muhtarları bu konuda işe yarayabilir. Onlar köylerinde nerede ne tür buluntu olduğunu bizden daha iyi bilirler.  Bence ilk etapta bütün buluntular bir yere kaydedilmeli ve sonra da neler yapılabileceği düşünülmelidir. Sayın Kaymakamımız  bu konuda   harekete geçebilir.   
   BEYİN CERRAHI  HEMŞEHRİMİZ EGEMEN NURSOY
                                         KÜTAHYA’DAN İSTANBUL’A  TAYİN OLDU 
           Kütahya Barosu’nun Gedizli üyelerinden Av. Suat Nursoy’un oğlu  Kütahya Evliya Çelebi Hastanesi Beyin Cerrahı Egemen Nursoy İstanbul Bahçelievler Devlet Hastanesi’ne atandı. Üç yıldır Kütahya’da onlarca operasyona katılan ve yine çok sayıda hastamızı tedavi eden ve sağlığına kavuşturan  bu güzel evladımıza yeni görevinde başarılar diliyorum. Aslında bu atama Kütahya açısından bir kayıptır. Böyle güzide uzman,mütehassıs hekimlerimize ihtiyacımız var. Sevgili yeğenim Egemen  Nursoy  genelde İstanbul’da yoğunlaşan ailenin gurbetteki bireylerindendi.  Bir ara Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Vural Kavuncu’nun da kendisinden övgüyle söz ettiğini bilirim. Bu büyük yeteneğimiz   inşallah İstanbul’da da başarılarına yenilerini katar.  Bahçelievler Sakinlerinin sevgili Egemen’i çok seveceklerine inanıyorum.  
           Sevgili  Egemen, Tavşanlı’nın Eniştesi olarak adlandırılan eniştelerimizden birisi,sevgili Avukat  Suat Nursoy’un sevgili oğlu.  Suat Nursoy  Tavşanlı’da uzun yıllar görev yapan DDY Mensuplarımızdan  Tahir ve  sevgili eşi  Vedat Hanım’ın damadıdır. Uzun yıllar Numune Sokak ve Tayyare Sokak ‘ta oturanlar bu aileyi iyi tanırlar.  Kızımız Firuzan Erinç’i  sevgili Suat Nursoy’a   verdikten sonra  bu  aile zaman içinde  Tavşanlı’dan ayrıldı.  Merhum Kral Foto İlhan’ın eşi de aynı ailenin kızlarındaydı. Aldığım duyumlara göre sevgili Egemen Nisan ayı başlarında yeni görevine başlayacak.  İstanbul’a yolu düşen hemşehrilerimiz çekinmeden bu değerli evladımıza uğrayabilirler. Egemen Nursoy Kütahya’yı çok sevmişti. Kütahyalılar da kendisini  sevmişlerdi.  İşte diyorum ya; Egemen Nursoy’un Kütahya’dan ayrılması kocaman bir  kayıptır. 
            KÜTAHYALI 28 MART 1970 TARİHİNİ ASLA UNUTMAMALI 
                HATTA BUNDAN GEÇ TE OLSA BİR   DERS  ÇIKARMALIDIR            
 
    Bakın  28 Mart 1970 tarihinde  Kütahya ve Havalisi ,Gediz merkezli bir deprem yaşadı.Aradan tam tamına  54 yıl geçti. Ben o tarihte Tavşanlı’nın Derecik Köyü’nde müdür yetkili sınıf öğretmeniydim.  Günlerden cumartesiydi. Gece saatlerinde saat 23’ü 3 dakika geçmişti ki  Tavşanlı 21 saniye süreyle sallanmıştı.  O tarihte merhum Ahmet Kocatürk’ün,şimdiki Tavşanlı İş Bankası Şubesi karşısındaki ahşap iki katlı evin  üst katında  kiracıydık.  Komşularım  Destanlar,merhum gözlükçü Halil Palabıyık,Sarıadamların merhum   Hüseyin Efendi,  Gökmehmetlerin Ahmet Efendi, terzi Halit, Curamanlar,Bulgurlar, Azmi Sirel, Göcenler, Hasmiller, Kavuncular, Kasım Abdullah, Kayalar,Kirazlar,Carsanlar,Tarhanlar  kısacası çevremizdekilerin tamamı  depremin başlamasıyla birlikte sokağa dökülmüştük.  Ben eşime çocuklar(ı birisi 3 diğeri 5 yaşında) almadan evden ayrılmamasını isterken ,büyük bir sorumsuzluk örneği gösteriyor ,tek başıma kendimi sokağa atıyordum.  Meydan Sokak’ta ilk sokağa fırlayanlar arasında merhum Halil Palabıyık ve ben vardım. 
      Allah var! Evimiz kagir,tahta ağırlıklı  mükemmel bir binaydı.  Bu 21 saniye süren depremde de saç teli kadar bir çizik,yarık,çatlak oluşmamıştı. O zaman Ayşe Hanım Çeşmesi,şimdi Mücahit Mutafoğlu’nun işyeri önündeydi.  Buraya ilk kez nereden geldi bilemem bir traktör eşliğinde bir römork yanaşmıştı. İçi insan doluydu.  Merhum Göcen Süleyman’ın bahçesine birçok kişi sere serpe yerlerdeydi.  Kimseler evlerine giremiyordu.  Depremin tekrar olması  olasılığına  karşı tedbirliydiler. Allah bu 7.3 şiddetinde,Gediz merkezli 796 hemşehrimizi  kaybettiğimiz,842 hemşehrimizi yaralayan  depremi bir daha bizlere yaşatmasın.  Asıl sevindirici olan Tavşanlı Belediye sınırları içindeki mahallelerde  tek bir evin yıkılmamış olmasıydı. Sadece İstasyon Caddesi üzerindeki PTT Hizmet binasında çatlaklar oluşmuştu. Keza DDY Gar Müdürlüğü binası da çatlamıştı.  Her iki bina da zaman içinde yıktırıldı ve yenilendi.  Tavşanlı PTT Müdürlüğü ,  hemen  karşısındaki (bugün mevcut değil)Vergi Dairesi Müdürlüğü Bahçesi’ne  taşınmıştı. Ama nasıl? En az 6 çadır kurulmuş,bütün faaliyetler bu çadırlardan  yürütülmüştü. Zamanın  PTT Müdürü Cevdet Ekineken  bir süre bu çadırlardan birini makam odası olarak değerlendirmiştir.  Deprem aralıklarla,daha hafif şiddette uzun süre devam etti.  Tavşanlı Halkı  uzun süre bahçelerde,arazide  kurduğu çadırlarda ikamet etti.  Yani anlayacağınız depremde Tavşanlı büyük bir şans eseri  depremi ucuz atlattı.  Tavşanlı zemininin sağlam olmasının,fay hattının şehrin merkezine biraz uzaktan geçmesinin,Tavşanlı’nın  altında iki ters yönde aktığı ifade edilen yer altı akarsularının  depremin hızını,vereceği tahribatı azalttığı uzun yıllar konuşuldu.  Tavşanlı7da çok katlı binaların 1970’li yıllarda bugünkünden çok daha az olması da  durumun hafif atlatılmasında etkili oldu. Ama hiç kimse kendisini kandırması; bu belki tarihi bir uyarıdır.  Çünkü fay hatlarının  birbirine karıştığı ülkemizde   her an bir deprem olma olasılığı bugün de   vardır.  Kütahya ,deprem haritasında altında  bazı faylar olan iller içindedir.  Belediyelerimiz hiç olmazsa bugünden sonra şehir imar planlarını bir daha gözden geçirmelidirler.  Kütahya’da çok katlı yapılar her halükarda  yıkılma riskiyle karşı karşıyadır.  Tavşanlı’da da  artık karkas olmak kaydıyle  en çok 4 kata izin verilmelidir.   Beni en çok korkutan yapı ise yıllara meydan okuyan Palazoğlu Yıldız Sitesi’dir.  Böyle bir site bir daha yapılmamalıdır.  Çünkü bu yapı tarzı Tavşanlı için  risklidir. Bilindiği gibi  insanlarımızı   depremler değil,riskli binalar öldürmektedir.  Tavşanlı hiçbir zaman  doğru olanı yapmaktan kaçınmamalıdır. Yani  inşaatları yaparken hakkını vermelidir.  İnşaatlarda maliyetten kaçınmamalı ve gerekeni yapmalıdır. Bugün bildiğim kadarıyle  Tavşanlı’da en sağlam yapılardan birisi Adalet Sarayı’dır.  Kulakları çınlasın zamanın C. Başsavcısı Cevat Barutçu’nun temelinden çatısına ilgi gösterdiği bu yapı 8-9 şiddetinde depremlere göğüs gerebilecek  güçte inşa edilmiştir. İddia ediyorum; jeolog,yer bilimci değilim ama,gördüğüm kadarıyle  Tavşanlı  eşeğini kazığa bağlayarak yatmalıdır.  Allah göstermesin,son yaşadığımız deprem gibi  bir depremi yaşarsak, bu  asla  ilk yaşadığımız Gediz Depremi  gibi olmayacaktır.Değerli kardeşim İnşaat Yüksek Mühendisi Ahmet Özerdem her sıkıştığımda kendisinden bilgi edindiğim hemşehrimizdir.  Beni değerli açıklamalarıyle mutlu ediyor.  Öğrendiğim kadarıyle Tavşanlı’da 19 mahalle sınırları içindeki onlarca yapı  uykuları kaçıracak kadar  güvensizdir. Bakın sizlere şaka gibi gelecek; şu Cumhuriyet Meydanı’nın büyük bir bölümünü kaplayan Belediye binamız ve ekleri var ya   Allah bilir ama 7-8 derece bir depreme kesinlikle dayanamaz durumdadır. Halep oradaysa  arşın burada. Alın karot değerlerini görün. Belediye binamızda ve eklerinde  görev yapanlar,işyerlerinde oturanlarda  kocaman birer yürek olduğunu söyleyebilirim. Hele hele 2007 yılında  çıkan Deprem Yönetmeliği Tavşanlı için alarm çanlarını çalıyor. Koca yürekli emniyet mensuplarımız  da Moymul altındaki halkımızın Mermer Saray olarak dillendirdiği ,iki ay kadar oluyor yıktırılan İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası’nda  çalışmalarını sürdürdüler.  Onları da Allah korudu.Milli Emlak’a ait arsanın üzerine  kaliteli malzeme ve işçilikle yeniden mutlaka bir İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası yeniden aynı yerde inşa edilmelidir.  Çünkü Tavşanlı Emniyet’i  şu anlamda birkaç yerde parçalı bir hizmet vermek durumunda kalmıştır. Keza İlçe Jandarma Komutanlığı Hizmet binası ve ekleri de  derhal  yıktırılmalı,Tavşanlı gerçek anlamda,modern,kaliteli bir Jandarma İlçe Komutanlığı Hizmet Binasına kavuşturulmalıdır.  İddia ediyorum; Tavşanlı’da bazı okullarımız bile bugün tehdit oluşturmaktadır.  2007 Deprem Yönetmeliğine göre  derhal boşaltılmalı ve yerlerine yenileri yaptırılmalıdır. Maalesef İmar Barışları amacı dışında  geliştiğinden ülkemize sorunlar yumağı getirmiştir.  İmar Barışı sırasında  halkın beyanı esas alınmış,maalesef bir mühendisin görüşü dahi alınmamıştır.  Bu memleket artık yeni İmar Barışları istemiyor. Olmamalı da…  Bakın tekrar ediyorum, Tavşanlı 1970 yılında bir kez uyarılmıştır.  Ama ikinci kez uyarılmadan gerekenler bugünden yapılmalıdır.  Biz artık yeni yeni depremzedeler görmek istemiyoruz. Yapılarımız,eski bile olsa 1975’te yayımlanmış Deprem Yönetmeliğine göre  en az  C 18,1998 tarihli   Deprem Yönetmeliğine göre en az C 20 sınıfı  beton  kullanılarak inşa edilmesi gerekirken buna   istisnalar dışında uyulmamıştır. Çünkü en azından C 20 beton kullanımı gerekiyordu.  2018 Deprem Yönetmeliğine göre en az C 25 sınıfı beton kullanımı gerekiyor.. Hatta C30 veya C 35 te olabilir.Yine bakıyorum 2019 verilerine göre ; ülkemizde 20 milyonun üzerinde konut görünüyor.  Bunların da bazılarına göre % 35’i,bazılarına göre % 50’si hatta hatta  bazılarına göre de % 80’i  depreme dayanıklı değildir. Ülkemizin kanımca artık tek büyük sorunu budur.  Herkes,her şey yerine göre şakayı kabul eder. Ama inşaat şakayı kaldırmaz.  Şu kolon kesme meselesi de artık ağır cezai müeyyidelerle önlenmelidir. 
           Tavşanlı Gediz Depremi  hissedildiği andan itibaren seferber olmuş belki de Kütahya’nın tek ilçesidir.  Gediz ve havalisine ilk ekmek Tavşanlı’dan götürülmüştür.  Yapılan yardımların ağırlık merkezi Tavşanlı olmuştur.  Hayırsever Tavşanlı Halkı  üzerine düşeni fazlasıyle yapmıştır.  Maddi ve manevi yardımlarımız birçok hemşehrimize nefes aldırmıştır.  Tam 54 yıl önce yaşanan bu  unutulmaz depremin yıldönümü münasebetiyle sevgili Gedizli Hemşehrilerimize kazasız belasız sağlıklı nice yıllar diliyorum.  

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları