TAVŞANLI’DA TARİH GERÇEKTEN KAYIT ALTINDA MI
TAVŞANLI’DA TARİH GERÇEKTEN KAYIT ALTINDA MI
Bülent Alpagut
- 05062218413 TAVŞANLI’DA TARİH GERÇEKTEN KAYIT ALTINDA MI _?
Tavşanlı Medeniyetlerin ortasında bir yerleşim birimi. Bugün Göbeklitepe’den sonra en önemli yerlerden birisi Tavşanlı’da ortaya çıkarıldı. Ada Mesireliği’nde bir Höyük uzun vadede bir medeniyetin beşiğini ortaya çıkaracak gibi görünüyor. Arkeolojik çalışmaların uzun süreceği ve sonuç itibariyle Tavşanlıı’nın Arkeolojik olarak haklı olduğu yeri bulacağı konuşuluyor. Önemli olan buluntuların tamamının Tavşanlı’da muhafaza edilmesidir. Bunun için de bir müze gerekli. Bu düşünülüyor mu bilmiyorum. Açıkhava Müzesi de olabilir. Yakışanı da budur. Tavşanlı’da bulunan Tavşanlı’da sergilenmelidir,koruma altına alınmalıdır. Bir zamanlar Protokol Amiri s ıfatıyla yaptığım ziyaretlerde ilginç durumlarla karşılaşıyordum. Bir yerde bir mezartaşı parçası,bir çeşme alnı,bir mozaik yer döşeme,bir yerde sütun başlığı ve kitabeler. Bunların içinde merhum Fevzi Coşgun döneminde toplanıp Asri Mezarlık giriş kapısı önüne konulanlar da vardı. Zaman içinde bu tarihi taşlar kayıplara karıştı. Alah7tan bazı hemşehrilerimiz mezartaşlarını bir yerlere atmamışlar,çeşmelerin alınlarına yerleştirmişler ve böylece kaybolup gitmelerini önlemişler. Tavşanlı İlçesi’nde sınırlar içinde alan tüm yerleşim birimlerinde büyük bir seferberlik yapılmalıdır. Göreceksiniz camilerimizin giriş kapılarının yanlarında ve üstlerinde bile tarihi taşlar bugün de vardır. Köylerimizin sayın muhtarları bu konuda işe yarayabilir. Onlar köylerinde nerede ne tür buluntu olduğunu bizden daha iyi bilirler. Bence ilk etapta bütün buluntular bir yere kaydedilmeli ve sonra da neler yapılabileceği düşünülmelidir. Sayın Kaymakamımız bu konuda harekete geçebilir.
BEYİN CERRAHI HEMŞEHRİMİZ EGEMEN NURSOY
KÜTAHYA’DAN İSTANBUL’A TAYİN OLDU
Kütahya Barosu’nun Gedizli üyelerinden Av. Suat Nursoy’un oğlu Kütahya Evliya Çelebi Hastanesi Beyin Cerrahı Egemen Nursoy İstanbul Bahçelievler Devlet Hastanesi’ne atandı. Üç yıldır Kütahya’da onlarca operasyona katılan ve yine çok sayıda hastamızı tedavi eden ve sağlığına kavuşturan bu güzel evladımıza yeni görevinde başarılar diliyorum. Aslında bu atama Kütahya açısından bir kayıptır. Böyle güzide uzman,mütehassıs hekimlerimize ihtiyacımız var. Sevgili yeğenim Egemen Nursoy genelde İstanbul’da yoğunlaşan ailenin gurbetteki bireylerindendi. Bir ara Kütahya Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Vural Kavuncu’nun da kendisinden övgüyle söz ettiğini bilirim. Bu büyük yeteneğimiz inşallah İstanbul’da da başarılarına yenilerini katar. Bahçelievler Sakinlerinin sevgili Egemen’i çok seveceklerine inanıyorum.
Sevgili Egemen, Tavşanlı’nın Eniştesi olarak adlandırılan eniştelerimizden birisi,sevgili Avukat Suat Nursoy’un sevgili oğlu. Suat Nursoy Tavşanlı’da uzun yıllar görev yapan DDY Mensuplarımızdan Tahir ve sevgili eşi Vedat Hanım’ın damadıdır. Uzun yıllar Numune Sokak ve Tayyare Sokak ‘ta oturanlar bu aileyi iyi tanırlar. Kızımız Firuzan Erinç’i sevgili Suat Nursoy’a verdikten sonra bu aile zaman içinde Tavşanlı’dan ayrıldı. Merhum Kral Foto İlhan’ın eşi de aynı ailenin kızlarındaydı. Aldığım duyumlara göre sevgili Egemen Nisan ayı başlarında yeni görevine başlayacak. İstanbul’a yolu düşen hemşehrilerimiz çekinmeden bu değerli evladımıza uğrayabilirler. Egemen Nursoy Kütahya’yı çok sevmişti. Kütahyalılar da kendisini sevmişlerdi. İşte diyorum ya; Egemen Nursoy’un Kütahya’dan ayrılması kocaman bir kayıptır.
KÜTAHYALI 28 MART 1970 TARİHİNİ ASLA UNUTMAMALI
HATTA BUNDAN GEÇ TE OLSA BİR DERS ÇIKARMALIDIR
Bakın 28 Mart 1970 tarihinde Kütahya ve Havalisi ,Gediz merkezli bir deprem yaşadı.Aradan tam tamına 54 yıl geçti. Ben o tarihte Tavşanlı’nın Derecik Köyü’nde müdür yetkili sınıf öğretmeniydim. Günlerden cumartesiydi. Gece saatlerinde saat 23’ü 3 dakika geçmişti ki Tavşanlı 21 saniye süreyle sallanmıştı. O tarihte merhum Ahmet Kocatürk’ün,şimdiki Tavşanlı İş Bankası Şubesi karşısındaki ahşap iki katlı evin üst katında kiracıydık. Komşularım Destanlar,merhum gözlükçü Halil Palabıyık,Sarıadamların merhum Hüseyin Efendi, Gökmehmetlerin Ahmet Efendi, terzi Halit, Curamanlar,Bulgurlar, Azmi Sirel, Göcenler, Hasmiller, Kavuncular, Kasım Abdullah, Kayalar,Kirazlar,Carsanlar,Tarhanlar kısacası çevremizdekilerin tamamı depremin başlamasıyla birlikte sokağa dökülmüştük. Ben eşime çocuklar(ı birisi 3 diğeri 5 yaşında) almadan evden ayrılmamasını isterken ,büyük bir sorumsuzluk örneği gösteriyor ,tek başıma kendimi sokağa atıyordum. Meydan Sokak’ta ilk sokağa fırlayanlar arasında merhum Halil Palabıyık ve ben vardım.
Allah var! Evimiz kagir,tahta ağırlıklı mükemmel bir binaydı. Bu 21 saniye süren depremde de saç teli kadar bir çizik,yarık,çatlak oluşmamıştı. O zaman Ayşe Hanım Çeşmesi,şimdi Mücahit Mutafoğlu’nun işyeri önündeydi. Buraya ilk kez nereden geldi bilemem bir traktör eşliğinde bir römork yanaşmıştı. İçi insan doluydu. Merhum Göcen Süleyman’ın bahçesine birçok kişi sere serpe yerlerdeydi. Kimseler evlerine giremiyordu. Depremin tekrar olması olasılığına karşı tedbirliydiler. Allah bu 7.3 şiddetinde,Gediz merkezli 796 hemşehrimizi kaybettiğimiz,842 hemşehrimizi yaralayan depremi bir daha bizlere yaşatmasın. Asıl sevindirici olan Tavşanlı Belediye sınırları içindeki mahallelerde tek bir evin yıkılmamış olmasıydı. Sadece İstasyon Caddesi üzerindeki PTT Hizmet binasında çatlaklar oluşmuştu. Keza DDY Gar Müdürlüğü binası da çatlamıştı. Her iki bina da zaman içinde yıktırıldı ve yenilendi. Tavşanlı PTT Müdürlüğü , hemen karşısındaki (bugün mevcut değil)Vergi Dairesi Müdürlüğü Bahçesi’ne taşınmıştı. Ama nasıl? En az 6 çadır kurulmuş,bütün faaliyetler bu çadırlardan yürütülmüştü. Zamanın PTT Müdürü Cevdet Ekineken bir süre bu çadırlardan birini makam odası olarak değerlendirmiştir. Deprem aralıklarla,daha hafif şiddette uzun süre devam etti. Tavşanlı Halkı uzun süre bahçelerde,arazide kurduğu çadırlarda ikamet etti. Yani anlayacağınız depremde Tavşanlı büyük bir şans eseri depremi ucuz atlattı. Tavşanlı zemininin sağlam olmasının,fay hattının şehrin merkezine biraz uzaktan geçmesinin,Tavşanlı’nın altında iki ters yönde aktığı ifade edilen yer altı akarsularının depremin hızını,vereceği tahribatı azalttığı uzun yıllar konuşuldu. Tavşanlı7da çok katlı binaların 1970’li yıllarda bugünkünden çok daha az olması da durumun hafif atlatılmasında etkili oldu. Ama hiç kimse kendisini kandırması; bu belki tarihi bir uyarıdır. Çünkü fay hatlarının birbirine karıştığı ülkemizde her an bir deprem olma olasılığı bugün de vardır. Kütahya ,deprem haritasında altında bazı faylar olan iller içindedir. Belediyelerimiz hiç olmazsa bugünden sonra şehir imar planlarını bir daha gözden geçirmelidirler. Kütahya’da çok katlı yapılar her halükarda yıkılma riskiyle karşı karşıyadır. Tavşanlı’da da artık karkas olmak kaydıyle en çok 4 kata izin verilmelidir. Beni en çok korkutan yapı ise yıllara meydan okuyan Palazoğlu Yıldız Sitesi’dir. Böyle bir site bir daha yapılmamalıdır. Çünkü bu yapı tarzı Tavşanlı için risklidir. Bilindiği gibi insanlarımızı depremler değil,riskli binalar öldürmektedir. Tavşanlı hiçbir zaman doğru olanı yapmaktan kaçınmamalıdır. Yani inşaatları yaparken hakkını vermelidir. İnşaatlarda maliyetten kaçınmamalı ve gerekeni yapmalıdır. Bugün bildiğim kadarıyle Tavşanlı’da en sağlam yapılardan birisi Adalet Sarayı’dır. Kulakları çınlasın zamanın C. Başsavcısı Cevat Barutçu’nun temelinden çatısına ilgi gösterdiği bu yapı 8-9 şiddetinde depremlere göğüs gerebilecek güçte inşa edilmiştir. İddia ediyorum; jeolog,yer bilimci değilim ama,gördüğüm kadarıyle Tavşanlı eşeğini kazığa bağlayarak yatmalıdır. Allah göstermesin,son yaşadığımız deprem gibi bir depremi yaşarsak, bu asla ilk yaşadığımız Gediz Depremi gibi olmayacaktır.Değerli kardeşim İnşaat Yüksek Mühendisi Ahmet Özerdem her sıkıştığımda kendisinden bilgi edindiğim hemşehrimizdir. Beni değerli açıklamalarıyle mutlu ediyor. Öğrendiğim kadarıyle Tavşanlı’da 19 mahalle sınırları içindeki onlarca yapı uykuları kaçıracak kadar güvensizdir. Bakın sizlere şaka gibi gelecek; şu Cumhuriyet Meydanı’nın büyük bir bölümünü kaplayan Belediye binamız ve ekleri var ya Allah bilir ama 7-8 derece bir depreme kesinlikle dayanamaz durumdadır. Halep oradaysa arşın burada. Alın karot değerlerini görün. Belediye binamızda ve eklerinde görev yapanlar,işyerlerinde oturanlarda kocaman birer yürek olduğunu söyleyebilirim. Hele hele 2007 yılında çıkan Deprem Yönetmeliği Tavşanlı için alarm çanlarını çalıyor. Koca yürekli emniyet mensuplarımız da Moymul altındaki halkımızın Mermer Saray olarak dillendirdiği ,iki ay kadar oluyor yıktırılan İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası’nda çalışmalarını sürdürdüler. Onları da Allah korudu.Milli Emlak’a ait arsanın üzerine kaliteli malzeme ve işçilikle yeniden mutlaka bir İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binası yeniden aynı yerde inşa edilmelidir. Çünkü Tavşanlı Emniyet’i şu anlamda birkaç yerde parçalı bir hizmet vermek durumunda kalmıştır. Keza İlçe Jandarma Komutanlığı Hizmet binası ve ekleri de derhal yıktırılmalı,Tavşanlı gerçek anlamda,modern,kaliteli bir Jandarma İlçe Komutanlığı Hizmet Binasına kavuşturulmalıdır. İddia ediyorum; Tavşanlı’da bazı okullarımız bile bugün tehdit oluşturmaktadır. 2007 Deprem Yönetmeliğine göre derhal boşaltılmalı ve yerlerine yenileri yaptırılmalıdır. Maalesef İmar Barışları amacı dışında geliştiğinden ülkemize sorunlar yumağı getirmiştir. İmar Barışı sırasında halkın beyanı esas alınmış,maalesef bir mühendisin görüşü dahi alınmamıştır. Bu memleket artık yeni İmar Barışları istemiyor. Olmamalı da… Bakın tekrar ediyorum, Tavşanlı 1970 yılında bir kez uyarılmıştır. Ama ikinci kez uyarılmadan gerekenler bugünden yapılmalıdır. Biz artık yeni yeni depremzedeler görmek istemiyoruz. Yapılarımız,eski bile olsa 1975’te yayımlanmış Deprem Yönetmeliğine göre en az C 18,1998 tarihli Deprem Yönetmeliğine göre en az C 20 sınıfı beton kullanılarak inşa edilmesi gerekirken buna istisnalar dışında uyulmamıştır. Çünkü en azından C 20 beton kullanımı gerekiyordu. 2018 Deprem Yönetmeliğine göre en az C 25 sınıfı beton kullanımı gerekiyor.. Hatta C30 veya C 35 te olabilir.Yine bakıyorum 2019 verilerine göre ; ülkemizde 20 milyonun üzerinde konut görünüyor. Bunların da bazılarına göre % 35’i,bazılarına göre % 50’si hatta hatta bazılarına göre de % 80’i depreme dayanıklı değildir. Ülkemizin kanımca artık tek büyük sorunu budur. Herkes,her şey yerine göre şakayı kabul eder. Ama inşaat şakayı kaldırmaz. Şu kolon kesme meselesi de artık ağır cezai müeyyidelerle önlenmelidir.
Tavşanlı Gediz Depremi hissedildiği andan itibaren seferber olmuş belki de Kütahya’nın tek ilçesidir. Gediz ve havalisine ilk ekmek Tavşanlı’dan götürülmüştür. Yapılan yardımların ağırlık merkezi Tavşanlı olmuştur. Hayırsever Tavşanlı Halkı üzerine düşeni fazlasıyle yapmıştır. Maddi ve manevi yardımlarımız birçok hemşehrimize nefes aldırmıştır. Tam 54 yıl önce yaşanan bu unutulmaz depremin yıldönümü münasebetiyle sevgili Gedizli Hemşehrilerimize kazasız belasız sağlıklı nice yıllar diliyorum.