12 Nisan 2013 - Cuma

YORUMA MUHTAÇ ESPRİ

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 11 dk.
5983 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

TAVŞANLILIDAN YORUMA MUHTAÇ ESPRİ SİTEM VE GİZEMLİ

                                             SÖZCÜKLERDEN ZARİF BİR ANI BUKETİ

 

   Kaymakam H.Hüseyin Yazlık’la yıktırılması gündemde olan şimdiki Hükümet Konağı’ndayız.Daireler l5 Şubat l982 tarihi itibariyle taşınma telaşındalardı.Sayın kaymakamın makam odası halen vergi dairesi olarak kullanılan eski Halkevi’nin hayatta kalan son parçasına bakıyordu.Sonraları bu odayı bir çok sayın kaymakam da kullanmıştır.Bir ara dayanamayıp sormuştum:” Sayın kaymakamım yarın bir gün bir devlet büyüğü hasbelkader Tavşanlı’ya gelse ve sizi makamınızda ziyaret etse makam odanızı tenkit edebilirler.Hani bir halı temin edip yere yaysak” dediğimde çok kızmış:” Alpagut devlet bana kaç lira ödenek verdiyse onunla yetiniyoruz.Kimseden,hiçbir kuruluştan bir şey isteyemem” yanıtını vermişti.

   Kaymakam B.Sıtkı Hanlıoğlu ile ilçeye bağlı Ayvalı Köyü’nde bir sebze serasındayız.Kaymakam Hanlıoğlu seradaki salatalıkları eliyle kontrol ettikten sonra muhtara sormuştu” Muhtar salatalıklar yumuşak.Muhtardan yanıt gelmede gecikmemişti” Sayın kaymakamım geceleri sertleşiyorlar.”

   Rahmetli makam şoförü Ahmet Uzun makam otosu olarak değerlendirilen jeeple bizi halen Tunçbilek’in mahallesi Gürağaç ile yine mahalle statüsündeki Demirbilek arasında  dolaştırıyordu.Kaymakam Bekir Ergök yol boyunca sağda ve solda onlarca delik görünce dayanamamış sormuştu” Ahmet bu delikler de neyin nesi?” Rahmetli Ahmet hemen cevabı yapıştırmıştı.” Sayın kaymakamım bunlar kunduz delikleri..Halbuki bu delikler kaçakçıların kömür rezervleri üzerinde açtıkları deliklerdi.Buradan çıkarılan kaçak kömürler orada burada satılıyordu.Ta ki kaymakam B.Sıtkı Hanlıoğlu ve Kütahya Valisi Utku Acun zamanına kadar bu böyle oldu ve daha sonra kömür kaçakçılığı tarihe karıştı.

    Zamanın Kütahya Milletvekili Tavşanlılı eczacı rahmetli Haşim Benli, şimdiki belediye hizmet binası önünde belediye çalışanı rahmetli kalın dudaklı Mustafa’nın güven oylaması konusunda” N’oldu Haşim Ağabey?”sorusunu tepkiyle yanıtlamış” Ananın a……oldu” diyerek  ters bir  yanıt vermişti.

     Zamanın belediye başkanı Enver Girgin ile zamanın ceza hakimlerinden Ahmet Ateş  şimdiki Karaveyisoğlu’nun eczanesi üzerindeki şehir lokalinde tavla oynuyorlardı.Bir ara rahmetli Girgin hile yaptı.Rahmetli hakim Ateş farkına varınca kükremişti.” Bana bak reis meyis dinlemem seni içeri alırım” Rahmetli Girgin ise gayet soğukkanlı bir yanıt vermişti” Sayın hakimim beni halk seçti.”

      Kaymakam Salim Çankırı ile turluyoruz. Şimdiki otogarın olduğu yerde bir lunapark kurulmuştu.Sayın kaymakam çok nüktedan,haşsohbet ve içi sevgi dolu bir insandı.Çadırın birinden bir davet almıştık.Çadırdaki kişi sayın kaymakama elindeki halkayı vermiş “ Atın sayın kaymakamım.Kimin üzerine atarsanız atın halkanın içinde kalan sizindir” demişti.Teklifi kabul etmiştik.İlk halkayı ben atıp bir yabancı sigaranın sahibi olmuştum.Sayın kaymakam ise halkayı gelişi güzel fırlatmış çadırda görevli bir çocuğun kafasına geçirivermişti.Adam demez mi “ Sayın kaymakamım çocuk senin.Kazandın ve al götür” Yerlere yatmıştık gülmekten.

       Şahmelekli Emin Çavuş gerçekten zamanının öz fakat net konuşanlarındandı.Bir gün CHP İlçe Lokali’nde bir konuk yetkili kendisine siyasetin ne olduğunu sormuştu.Yanıt ilginçti” Beyim siyaset iki gidip bir kıç atmaktır”.

        Rahmetli Kaya Osman sabahın erken saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda rahmetli Şerif Ali’nin parkı denilen yerin önünde.Bir nara işittim.” Bu meydan ne deyyuslar gördü” diyor başka bir şey demiyordu. Anlayamamıştım.

        Deli Ahmet Uzunçarşı’nın başına rahmetli Abbas Ağa’nın dükkanı önüne geldiğinde rahmetli Çamçar Ahmet,Tarhan Ahmet,Haydar Ahmet kendisini kızdırınca ağzına geleni söyler” Ben de sizin ananızı,avradınızı….”diyerek tepki verirdi.

        Yandım ilçenin renkli simalarındandır. Rahmetli zararsız bir insandı.Sadece bayanlara ve kızlara ayıp sözler söyler ve akabinde yakınındaki bir ağacın gövdesini siper ederek  sözüm ona saklanırdı.Bir gün kulakları çınlasın kaymakam İdris Kurtkaya ile makam odasındayız.Yengeden bir telefon geldi.O da polis memurunu çağırıp kaymakamlık konutuna gönderdi. Yandım Arifağa Camii karşısındaki lojman yakınında yengeye ayıp sözler sarfetmiş. Birkaç dakika sonrasında polis memuru geri geldi.Kaymakam Kurtkaya’ya “ Efendim önemli bir şey yok.Yengeye laf atılmış.Atan da Yandım.Kimseye zararı dokunmaz” deyince kahkahayı basmıştık.

         Moymullu Koca Şorşor bir mecliste sohbet halinde.Bir ara meclistekilerden biri rahmetliye pantolonunun önünün açık olduğunu söyler.Yanıt ise ilginçtir” Oğlumuz ölü evinin kapısı açık olur”.

        Çukurköyspor Kütahya’dan dönmektedir.Takım yenilmiştir.Bizim Çukurköylü yengelerden biri de oğlu Beytullah’ı karşılamaya çıkar.Kadıncağız araçtan inenlerden birine seslenir” Mehmet,bizim Beytullah ta mı yenildi?”.

        Moymullu Koca Şorşor’un elinde rakı kadehi ufak ufak içmektedir.Tam  o sırada ezan okunmaya başlar.Yakınındakilerden biri uyarır” Ezan okunuyor”der. Şorşor’da yanıt çok.” Oğlumuz sadece burada mı ezan okunuyor?.Daha bin yerde aynı ezan okunuyor” deyiverir.

         Rahmetli Müstakil Tavşanlı Gazetesi’nin sahibi Abdurrahim Börekoğlu’na birkaç kişi “ Neden İl GENEL Meclisi Üyesi olmayı düşünmüyorsunuz?”deyince rahmetli kolları sıvar ve aday olur. Ama tüm sandıklardan tek bir oy çıkınca dayanamaz ve şu tarihi açıklamayı yapar:” Puşttur bu insanlar oğlumuz puşttur.Adamı doldururlar,soyundururlar sonra piç gibi ortada bırakırlar”

          Cumhurbaşkanlarımızdan rahmetli Celal Bayar trenle Tavşanlı Garı’na geldiğinde  kendisini karşılayan askeri ve mülki zevat ile halkı selamladıktan sonra  Tavşanlılı dostu TELLAL Hicabi Tarı’yı aramış:” Hicabi burada mı?” diyerek herkesin şaşkın bakışları arasında rahmetli Hicabi Tarı’yı kucaklamıştı.Çünkü Tarı gerçek bir demokrattı.Bir DP sevdalısıydı.Derler ki genel seçimlerde oyunu silmece DP’ye veren Ayvalı Köyü’nün adı da rahmetli Cumhurbaşkanının cep defterinde kayıtlıydı.

           Rahmetli eski Tavşanlılı bakanlardan Av.H.Cavit Erdemir genel seçimlerde hangi siyasi partinin ne kadar oy alacağını üç aşağı beş yukarı bilirdi.Cenaze töreni,düğün,askere uğurlama,açılış ve uğurlama töreni gibi sosyal konularda titizdi.Bir gün Cemil Kalfa’nın dükkanındayız.Biri genel seçimlere az kaldığını ve köylere ne zaman çıkmayı düşündüğünü  sorunca hemen yanıt vermiş” Endişelenme kardeş, CHP Komünisttir desem yine oy alırız” demişti.

            Destan İbrahim Çavuş klasik daktilosunun başında dilekçe yazmaktadır.Adama sorar” Sana zarar verenin burnunu sürtelim mi” Dilekçe yazdıran” Sürt sürt çavuşa” der.Yine sorar “ Hapislerde süründürelim mi?” der.Dilekçe yazdıran memnun.” Süründürelim çavuşa” der.Ardından yine sorar “ İdam ettirelim mi?” deyince dilekçe yazdıran  insafa gelir” Yok be çavuşam o kadar ileri gitmeyelim.” Der.

           Rahmetli Viskont Atatürk Büstü önünde yerde upuzun yatmaktadır.Genç bir polis memuru  ayağıyla poposuna hafifçe vurarak kalkmasını ister.Çevredekiler de olayı izlemektedir.Viskont’un” Yırt” demesine sinirlenen polis “ Bana bak ben polisim” der.Yerde upuzun yatan Viskont ilginç bir yanıt verir” Öyleyse ağabey ben yırtayım “ diyerek oradan uzaklaşır.

           Rahmetli kaymakam Saip Nalbantoğlu Orman İşletmesi Binası yangınına müdahale eden itfaiyenin başında emirler yağdırıyordu.” Binanın boynuzlarını kırın” deyince etrafta bir dalgalanma oldu.Boynuzlarını kırın da neyin nesidir? Kaymakam bize hakaret etti” diye tepki vermişti.Halbuki bir yanlış anlaşılma vardı ortada.Binanın çatısındaki çıkıntıları kastediyordu.

          Rahmetli Hakim Ali Bey mesai bitiminde ekibiyle birlikte Kocaçay’a balığa çıkardı.Bizim ekipte Açkarınların Halil,Gagaların Hüseyin,Ethem Çavuş,terzi Seyfettin,montör Hüsnü,babam Av.Hüsamettin Bey,Abeşa,karga Ahmet bulunuyordu.İstiklal İlköğretim Okulu köşesindeki akaryakıt istasyonu buluşma noktamızdı.Bir gün yine saat 17.30’da istasyonun önünde karga Ahmet’i bekliyoruz.Ali Bey titiz bir insandı.Dayanamadı konuştu:” Zaten karga olanın burnu boktan kurtulmaz” deyiverdi,

           Rahmetli belediye başkanlarından Enver Girgin eski belediye binasında meydana bakan odasında.İçeri üç beyefendi girdi.El sıkıştık.Sadece “ Merkez” sözcüğünü işitebilmiştik.Biraz hoşsohbet sonrası başkan misafirlere “ Hangi camide görevlisiniz?” deyince gülüşmeler olmuştu.Bir yerde bir yanlış vardı.Hemen zabıta amiri Sarı Mehmet’e sordum:” Mehmet bu beyler  kim Allah aşkına?” Bana :” Hocam üçü de merkez valisi” deyince gerçek ortaya çıkmıştı.

           İhsan Tandoğan İlçe Gençlik ve Spor Müdürü.İçişleri Bakanı Doç.Dr.Mustafa Kalemli ilçeyi ziyaret edecek.Helikopter Ada Stadı’na indi.Taktak Hoca sayın bakana bir buket çiçek sunarken aynen:”Sayın bakanım bir daha stada helikopterle inmeyiniz.”Kalemli şaşkın.” Neden Taktak? Demek zorunda kalmıştı.Taktak Hoca nedenini söyleyiverdi.” Helikopterden sızabilecek yağ zemini bozabilir”.Kalemli dayanamadı şöyle konuştu:” Taktak senin dilin çok uzamış”.

            Rahmetli Osman Bölükbaşı Tavşanlı’da Cumhuriyet Meydanı’nda halka hitab ediyordu.O kadar kalabalıktan sadece bir kişi o da rahmetli Moymullu Ekiz “ Bravo” diye bağırıyordu.Bir ara Bölükbaşı etrafa baktı ve aynen” Tarla iyi görünüyor ama dene yok” deyiverdi.

             Mustafa Gürsoy Subaşı belediye başkanı.Makam odası loş.İçeri girdim.Baktım içeride Kur’an okunuyor.İşin garibi başkanın dudakları oynuyor.” Başkan senin Kur’an okuduğuna ilk kez tanık oluyorum” dedim.Sırıttı. Elindeki küçük pilli radyoyu açmış beni kandırıyormuş.

              Çakıcı lakaplı belediye işçisi şimdiki Üç Eylül Parkı girişindeki noktada gece nöbetçisi.Mustafa Gürsoy Subaşı ile teftişteyiz.Bir ara noktaya telefon etti. “ Kimsin?” dedi. Karşısındaki Çakıcıymış.” Ben Çakıcıyım” deyince başkan onun lakabını bilmediği için” Ben sana çakıcı  demenin ne olduğunu sorarım” dedi.

               Aristofanes”Her taşın altında pusuya yatmış bir siyasetçi vardır” demiş.Tavşanlı’da da her taşın altında bir nüktedan,bir espritüel insan,bir şakacı,bir hoşsohbet,bir muhabbetli insan, bir dost vardır.

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları