MANDA SAYISININ ARTMASI
Bülent Alpagut
- 05062218413 MANDA SAYISININ ARTMASI DEMEK
MANDA SÜTÜNDEN YOĞURT, KAYMAK, TEREYAĞI,
DONDURMA ÜRETİMİNİN ARTMASI DEMEKTİR
Manda; geviş getirenlerden seyrek kıllı,öküze benzeyen,fakat ondan daha iri,siyah derili,memeli hayvandır.Mandaya,su sığırı da denir.Mandalar derileri ince oldukları için haşarattan etkilenmemek için genelde çamurlu alanlarda gezip tozmayı severler. Çamura yatarlar ve derilerini çamurla örterler. Bir başka ifadeyle biraz doğal merası olan,bu merada yeterli suyu olan her köyde en azından 5-10 manda vardır. Tavşanlı’da manda en çok Tepecik Beldesi’nde,Kuruçay Beldesi’nde, Balıköy Beldesi’nde,Aliköy, Devekayası, Kayaarası,Ayvalı,Derecik, Merkezyeniköy , Gümüşgölcük ve Gümüşyeni,Çobanköy, kayıköy,Beyköy ve bazı köylerde bugün de vardır.Yıllar önce Moymul Ovası ve Karakova’da yüzlerce büyükbaş arasında mandalar da ağırlıklı olarak vardı. Camus,Camız ,Dombey de manda adıyla özdeşleşmiştir. Mandanın yavrusuna Malak denir.Tavşanlı’da,Moymul Mahallesi sakinleri’nin özel ilgi gösterdiği mandalar evlerin bahçelerinde,bazılarının zemin katlarındaki ahırlarda yaşardı. Bu nedenle mahallede ister istemez, hem hava , hem de çevre kirliliği yaşanırdı.Tavşanlı Belediyesi’nin mahalle içinde büyükbaş beslenemeyeceği kararı ardından bir anlamda bu mahallede hayvancılık ta ölmüştür.Moymul Ovası’na ve Karakova’ya zamanında 2000’nin üzerinde büyükbaş sürüsü girerdi.Bu sürü,şehrin içinden sabahları yaylıma çıkarken ve dönüşlerinde trafiği olumsuz etkilerdi.Bu yasaktan sonra Moymul Mahallesi ‘nde ailelerin çoğu gelir kaybı yaşamıştır. özellikle bayanların Moymul Mahallesi’nde manda sütünden ürettikleri nefis yoğurt,kaymak,tereyağı hatta peynirini ta Kütahya’dan sebze ve meyva pazarlarına gelerek satın alan Kütahyalılar’da oluşan damak tadına bir daha ulaşılamamıştır. . Bugün için manda sütünden üretilen tereyağının kilosu Tavşanlı’da, 100 liranın,kaymağı 130 liranın üzerinde alıcı bulmaktadır. Öyle ki bu ürünlerin pazarlığı dahi yoktur. Moymul Ovası doğal bir mera olduğu için bugün de istenildiği taktirde en az 2000 büyükbaş için bulunmaz bir potansiyel oluşturmaktadır.Tepecik Beldesi’ndeki manda varlığı sayesinde bu belde halkının ev ekonomileri de bundan olumlu olarak etkilenmektedir.Son birkaç yıldır bu beldede manda sütünden dondurma dahi üretilmeye başlanmıştır. Bu beldede üretilen manda dondurması yani Mando adı verilen dondurma,birçok yerde üretilen ROMA dondurması’yla kıyaslanamyacak kadar kaliteli ve lezzetlidir.Tavşanlı-Emet Karayolu üzerindeki Tepecik Beldesi’nden gelip geçenler bu dondurmadan yemeden edemezler.
Halen Tavşanlı İlçesi’nde kaç manda olduğunu şahsen ben de merak ediyorum.Ama sayın yetkililer mutlaka biliyorlardır. Öğrenmek isteyenler,en sağlıklı bilgiyi İlçe Tarım Müdürlüğü’nden alabilir. .Sayıları giderek azalan mandaların son zamanlarda yeniden eskiden olduğu gibi sürüler haline geleceğine dair işaretler alıyorum ve mutlu oluyorum.Tavşanlı’da ilçeye bağlı Çobanköy’de manda projesi çerçevesinde manda sayısının artmakta olduğunu yerel gazetemiz,benim de aile bireylerinden olduğum Tavşanlı Ekspres Gazetesi’nden öğrendim. Çünkü bu köy ailemin uzaktan mensuplarıyla dolu. Neredeyse tüm köyün eniştesiyim. .Gümüşgölcük Köyü’nden Mustafa Yavuz’un bile uzun süre manda tereyağını tükettik. Mustafa da hısım sayılır. Aliköy’de Kel Berber bile bana enişte derdi. Çünkü eşimin aile büyüklerinden Havva Hanım’ın bir zamanlar,yıllar yıllar öncesinde eski belde bu köyde büyük arazileri varmış.
ORKÖY Kredileri çerçevesinde manda yetiştiriciliğine destek veren bakanlık,Kütahya’nın Tavşanlı İlçesi’nde,Çobanköy’de, 9 aileye 27 manda vermiş. Bunların sayısı mutlaka artacaktır. ORKÖY desteğinden yararlanan bir kardeşimiz, Ayşe Çetin bundan fazlasıyla memnun olmalı ki. “ Mandalarımızdan ürettiğimiz sütle ürettiğimiz manda yağı,kaymağı peyniri,yoğurdu hem ailemize bir gelir kapısı,hem de insanlarımıza bir hizmet ve damak tadı oluyor” demiş.Bu kardeşimiz üç manda almanın sevincini yaşıyor.
Çobanköy Muhtarı Murat Hava ise daha mutlu” ORKÖY desteğiyle 9 kişiye 5 yılda geri ödemeli 27 manda aldık. Bu kadar manda bile köyümüzün ekonomisini olumlu olarak etkileyecektir. Köy halkı memnun.Manda sayısı bir hayli azalmıştı. Artık uzun vadede manda sayımızda artış olacaktır.Böylelikle köyümüzde daha çok manda sütü işlenecek,daha çok manda kaymağı,tereyağı,yoğurdu ve peyniri üretilecektir” demiş. Köy muhtarı ,Çobanköy’ün iklim koşullarının, doğal meralarının manda üretimi için elverişli olduğunu söylüyor. Verdiği bilgilere göre halen yeni mandalarla birlikte Tavşanlı’nın sadece Çobanköyü’ndeki manda varlığının, 230’a çıktığını belirtmiş.
Mandaların erkeklerinin yay gibi boynuzları vardır.Hele hele manda keleleri,Afrika’nın vahşi manda sürülerindekilerine taş çıkartacak kadar güçlü ve kuvvetlidir. Genelde bu büyükbaşların kırmızıyı sevmedikleri,yanlarına yaklaşan kırmızı giysililere tepki verdikleri anlatılır.
Yazıma son vermeden okuyucularıma bir manda öyküsü:1962-1972 yılları arasında Tavşanlı’nın Derecik Köyü’nde müdür yetkili öğretmenim. Tavşanlı ile köy arası 5km olduğu için okuluma bisikletle gidiyorum. Mesai bitiminde de dönüyorum. Derecik Köyü ile Tavşanlı Merkezi arasında o yıllarda sadece toprak bir yol vardı. Moymul Ovası yakınından geçen Kocaçay( Adranos Çayı) taştığında yapay bir göle dönüşür,toprak köy yolu su altında kalırdı. Ben de bu defa alternatif bir başka yerden Eskişehir- Balıkesir Demiryolunu takiben gitmek zorunda kalırdım. Demiryolunun iki yanı kömür curufuyla kaplı olduğu için çamur olmazdı. Bu demiryolu aynı zamanda Tepecik Beldesi Merası içinden geçtiği için, bu beldenin büyükbaş hayvanları bu meranın dört bir yanına dağılmış olarak otlardı. Kimisi de demiryolunun hemen yakınında olurdu. Bir gündü,bisikletimle Derecik Köyü’ne okuluma gidiyorum. Bisikletimi bir ara kenara çekerek karşımdaki muhteşem büyükbaş hayvan sürüsünü izlemeye koyulmuştum. Bir ara bir manda kelesinin(erkek manda) dikkatini çekmiş olmalıyım ki, cüsseli hayvan yattığı yerden doğrularak bana doğru gelmeye başlamıştı. Yapılacak tek şey kaçmaktı. Hemen bisikletime atlamış ve demiryolu boyunca pedal çevirmeye başlamıştım. Manda kelesi birkaç yüz metre arkamdaydı.Olanca gücümle kaçmaya devam ediyordum. Bir ara arkamda bir motor gürültüsü htim.Baktım bir demiryolu derezini. İçinde de mutad hat kontroluna çıkan meslektaşım Hakkı Hoca’nın merhum babası Abdullah Çavuş yok mu? Çocuklar kadar sevinmiştim. Derezin Yanıma kadar gelip durdu. Merhum, bana,” Atla hocam atla yoksa manda sana zarar verecek” demişti .Zaten mandayla aramda 20-25 metre kadar bir mesafe kalmıştı. . Mekanı cennet olsun.Hem beni hem de bisikletimi derezine almış ve beni Derecik Köyü’nün tam karşısında bırakıp yoluna devam etmişti. Hep o günü hatırlarım ve kendi kendime sorarım.” Manda bana zarar verir miydi?” Bilmiyorum ama en doğrusunu yaptığıma inanıyorum.