19 Mart 2022 - Cumartesi
KUSURLARI OLMUŞTUR
Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 21 dk.
1037 okunma
Bülent Alpagut
- 05062218413 HER SİYASİ İKTİDARIN BİR ŞEKİLDE KUSURU VEYA
KUSURLARI OLMUŞTUR
Tarih, 1946 yılı ilkbahar aylarından mart veya nisan ayı. Merhum babam Simav Adliyesi’nde artık hakim değil. Çünkü kendi isteğiyle çok sevdiği görevinden affını istemişti. İsteği Kabul edilmişti. Dımdızlak ortada kalmıştık. Merhum babam mesleğinden ayrıldığı 1946 yılında ilk ciddi teklifi Tavşanlı’dan almıştı. Tavşanlı’da Orman İşletmesi’nde soyadını anımsayamadığım Orhan Bey diye bir işletme müdürü vardı. Merhum babama ta Tavşanlı’dan ilk elini uzatan,Orman İşletmesi avukatlığı teklif eden kişi olmuştu. Mekanı cennet olsun. Merhum babama Tavşanlı Orman İşletmesi Avukatlığı. teklifi bir ilaç gibi gelmişti. Zamanın belki en güzel teklifiydi. Hani Şadi Şirazi’nin dediği gibi:” Allah eğer hikmetiyle bir kapyı kaparsa,rahmetiyle başka kapıyı açarmış.İşte bir zamanların Kozan, Kadirli ,Ceyhan,Acıpayam, Çal Hakimi merhum babama da yeni bir kapı açılmıştı.
Daha ayağımızın tozuyla ayak bastığımız Tavşanlı’da , 5 Temmuz 1946 tarihinde büyük bir heyecan yaşanıyordu. Ben ise bu tarihte,henüz 8-9 yaşlarındayım. Fevzipaşa İlkokulu’nda öğrenciyim. Hiç unutmadım; Tavşanlı’ya,şehrin en ortalık yerine(merhum Şerif Ali Efendi’nin çalıştırdığı park ile halen ayakta olan İstiklal İlkokulu arasına,şimdiki PTT Müdürlüğü karşısına ) bir Yeni Halkevi binasının temeli atılıyordu.Türkiye’de orada burada yükselen Halkevleri,gönüllülük esasıyla herkese açık ve Kültür-sanat etkinliklerine ağırlık veren bir anlamda eğitim ve öğretim yuvalarıydı.Bu Halkevlerinde, bulundukları bölgelerin sorunlarına göre konferanslar düzenlenerek halk bilinçlendiriliyordu. Buralarda ayda en az bir kere halka özel müsamereler veriliyordu.. Salonları, bugün birçok sosyal tesiste olduğu gibi zararlı alışkanlıklara(içki ve sigara) kapalıydı. CHP Kurultayında,1939 yılında Halkevlerinin ulaşamadığı köylere,mahallelere ulaşmak için Halkodalarının da kurulmasına karar verilmişti. En az 50 üye bulunması halinde Halkodaları açılabilecekti. Önemli bir karardı. 1940 yılından itibaren bu odaların köylerde ve mahallelerde kurulması gerçekleşti. 141 Halkodasına ulaşılmıştı. Halkevlerinde 9 Kol vardı. Dil,Edebiyat ve tarih,Güzel sanatlar,Temsil(Tiyatro ve seyirlik oyunları),Spor, Sosyal Yardım, Halk dersaneleri ve Kurslar, Kütüphane ve Yayın, Köycülük,Müze ve sergi kolları insanımızın sosyal ve kültürel gelişmesine katkı veriyordu.
1938’de, ulu önder Atatürk’ü yitirdiğimiz ana kadar, ülkemizdeki Halkevlerinin sayısı 210’a ulaşmış,1946’da yurt genelinde 455 Halkevi,4 bin 066 Halkodamız olmuştu. Halkevleri, 8 Ağustos 1951 tarihinde, DP İktidarı zamanında çıkarılan 5830 sayılı yasayla önce Hazineye devredilmiş, sonra da tamamen kapatılmış, ülkedeki Halkevlerinin ve Halkodalarının ışıkları bir daha yanmamak üzere söndürülmüştür. Yazımın başlığında olduğu gibi siyasi iradenin zaman içinde mutlaka bir veya birkaç hatası söz konusudur. Ben kendi kişisel görüşümdür; Halkevlerinin ve Halkodalarının kapatılmasını asla kabullenememişimdir..
Tavşanlı,Yeni Halkevi Binası’nın temelinin atıldığı tarihte,5 Temmuz 1946’da ülkemizin nüfusu,18 milyon 790 bin 174’tü.(1945-1950 yılları arasındaki nüfus) Temel atma töreni yapıldığı tarihte, Recep Peker Hükümeti iş başındaydı.Hatta Tavşanlı Yeni Halkevi Binası’nın temel atıldığı günün ardından şimdiki İstasyon Caddesi’nin adı da Tavşanlı Belediye Meclisi’nin kararıyla artık ( Recep Peker Bulvarı) olmuştu.
Arşivimi karıştırdım.Fotoğraf Müzesi yetkilisi Metin Ertekin’in gönderdiği üç fotoğrafa baktım,Tavşanlı Yeni Halkevi Binası’nın temel atma törenine zamanın Kütahya valisi T. hadi Baysal ( bir hafta sonra tayin olmuş ve Kütahya’dan ayrılmış), Atatürk’ün sınıf arkadaşlarından Orgeneral Asım Gündüz,GLİ Müessesesi Müdürü,Cemal Rüştü Uysal,Av. Ahmet Bozbay, Enver Üftadeoğlu, Etem Serdaroğlu,Kahveci Ferit Demirtaş,Halil Benli, İbrahim Fevzi Tarhan, Mehmet Diler, Rıza Benli , Sadık Boyacı ,Müftü Ali Rıza Eren de katılmış. Ama bugün maalesef diğer törene katılanları tespit edemiyoruz. Yaşayan hafızalar kalmadı . Çünkü o günü anımsayanlar eğer hayattalarsa en az 75 yaşında olmaları gerekiyor.
Tavşanlılı yıllar içinde bu Halkevi binasını önce kare prizma,sonra da U biçiminde gördü. Zamanın koşullarında ,çimentonun altın olduğu dönemde yapılan bu yığma fakat bugünün karkas binalarına taş çıkartan binanın İstasyon Caddesi’ne bakan sol bölümü Adliye,sağ bölümü geçtiğimiz yıllara kadar Kaymakamlık ve Vergi dairesi olarak değerlendirilmişti.Orta bölümü ise meşhur EMMİ’nin sineması olarak hizmet vermiştir. Bu Halkevi olarak hizmet veren orta bölümün salonu zamanın en büyük toplantı,sinema salonuydu. Hayatta olanlar anımsarlar; Emmi’nin kapalı sineması olarak bilinen Halkevi binasının orta bölümünde kadife boydan boya bir sahne perdesi vardı. Sahnenin sağ tarafında Atatürk’ün,sol tarafında İsmet İnönü’nün 3x2 ebatında dev portreleri bulunuyordu. Bu dev portrelerin Halkevi yıkılıncaya kadar yerinde olduklarını biliyorum. Beni asıl üzen husus 8 Ağustos 1951 tarihinde(Adnan Menderes Hükümeti zamanı) tüm Halkevlerinin önce Hazine’ye devredilmeleri , akabinde de birer ikişer yıktırılmalarıdır. Haydi yıktırılsın buna bir sözüm olamaz ama örneğin Tavşanlı Halkevi Kütüphanesi’nin birçok değerli kitabının Halkevi Bahçesinde( Vergi Dairesi binası olarak kullanılan bölüm önünde,bilinçsiz,bilgisiz ,duygusuz birkaç tutulan kişi tarafından yakılması olayıdır. Bu günü asla unutamam. Mübarekler,bu kitapları Allah rızası için bir yere,bir depoya da mı koyamazdınız? Allah şahidimdir; Elime geçirdiğim bir çuvala, yakılmadan önce bazı kitapları,dergileri toplayarak evime getirmiştim. Hatta bunlardan biri” Kurtdereli”başlığı taşıyordu. Sayın vali Balıkesir’e atandığı zaman kendisine postayla göndermiştim. Çünkü, Kurtdereli kitabı doğduğu yere Balıksir’e yakışırdı .Sayın eski Kütahya Valisi Utku Acun’un gönderdiği teşekkür belgesi hala evde bir yerlerdedir. Keşke öteki kitapları da bir yerlere gönderebilseydim. Bu olayın yıllarca etkisi altında kalmışımdır.Hatırladıkça içim acımıştır..
Lafın özü şudur; Dediğim gibi her siyasi irade,her iktidar birçok hatalar yapmıştır. Hatasız kul olmayacağı gibi hatasız iktidar da söz konusu değildir. Halkevlerinin ve Halkodalarının kapatılmaları yanlış olmuştur. Halkevleri zamanının yüksek okulları,fakülteleriydi. Bunlar sayesinde halkımız kitaba, gazeteye,dergiye,mecmuaya, ulaşabilmiştir. Bunlar sayesinde ülkenin en ücra köşelerine ulaşılmıştır. Halkımızın radyo,sinema,tiyatro,resim,heykel(anıt),çok sesli müzik,opera, bale, piyano,gitar, keman,basketbol,voleybol,jimnastik ile tanışmaları sağlanmıştır.Halkevleri ve Halkodaları, toplumu her türlü olumsuzluğa karşı bilgiyle, kültürle,sanatla çağdaşlaştırmayı amaçlayan aydınlanma kurumlarındandı.Bu ve bunun gibi kurumlar da modern ulus devlet inşasında kilit role sahip olmuşlardır. Halkevleri ve Halkodaları 18 yıl boyunca bu aziz vatanın güzel insanlarını aydınlatmıştır. Keşke Halkevleri, Halkodaları, Köy Enstitüleri bugün de olabilseydi.
Hiç unutmam; Tavşanlı Halkevi binasının yıkımını hemşehrimiz Güneylerin Ziya Günevi( ilkokulda sınıf arkadaşımdı)almıştı. Günlerce balyoz darbelerine karşı duran bu muhteşem binayı yıkamamışlardı. Bir gün merhum arkadaşım Ziya yanıma gelerek ,binanın çatısından bir kamyon dolusu güvercin gübresi topladıklarını,bu gübre satışından epeyi kazandıklarından söz etmişti. Yani binanın çatı katındaki güvercin gübreleri dahi birilerine ekmek kapısı olmuştur.
Halkevlerinin ve Halkodalarının yıktırılması olayında dahli olanları Allah’a havale ediyorum.
OLUMLU BULDUKLARIM
Yerel Basın’dan takip ediyorum. Güzel haberler alıyorum. Örneğin; sayın Kaymakamımız Erdoğan Kanyılmaz,yanında İlçe sağlık müdürü sayın Dr. Yaşar Çakmakçı olduğu halde, Kütahya’nın başarılı sağlık kuruluşlarından Tavşanlı Doçent Doktor Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi’ne giderek 2021 yılının başarılı personeline başarı belgesi (teşekkür-taktirname ve plaket gibi) sunması yerinde olmuştur. Bu aynı zamanda yoğun bir mesai içinde olan personele moral niteliğindedi. Her zaman derim; sayın valilerin ve sayın kaymakamların zaman içinde verdikleri plaket,şilt,teşekkür ve taktirnameler çalışanları mutlu etmekle kalmaz ,Onları manen güçlendirir.eder. Maddi değeri olmayan fakat manevi değeri yüksek bu ödüller ödül alanların aileleri açısından da önemlidir. Ben bile eve getirdiğim 50’ye yakın plaket ve çok sayıda teşekkür ve taktirnameyi koyacak yerim olmadığı için kutulara doldurmuştum.Hatta eşim bir gün bana;” Bunları getireceğine 2-3 kilo külpastı,pirzola getirseydin de yeseydik” diyerek beni tebessüm ettirmişti. Tabiatıyle espri yapmıştı.
Sayın Kaymakam,ilgili kuruluşun özellikle Pandemi döneminde ne denli büyük bir özveriyle hizmet verdiğini , O yaşadığımız sıkıntılı günlerde ne denli sıkıntılar yaşadığını unutmamış. Verilen ödüllerin, çalışanlara daha büyük bir güç,moral ve çalışma şevki vereceği şüphesizdir.
Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi bir başkan açıdan da şanslıdır. çünkü hastanenin sayın başhekimi Uzm. Dr. Sabahattin Altıntaş,başlı başına bir değerdir.Kendisini çok iyi tanırım. Bizim de aile doktorumuzdu. Şifa veren elleri bana da dokunmuştu. “ At sahibine göre kişner”atasözü doğrudur. Tesbihi tutan imamedir. Başarıda sayın başhekimin ekip çalışması inkar edilemez.Kendisi her zaman” Ben” değil” Biz “olarak konuşurdu. İnanıyorum ki Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi 2022 yılında,yani bu yıl da aynı özveriyle çalışacak ve şifa dağıtmaya devam edecektir. Sayın Kaymakam ilk ödülü, 2021 yılında Temas Emzirme ve Anne Sütü Gönüllüleri Derneği tarafından Anne Sütü’nü özendirmek için ülke genelinde düzenlenen video yarışmasında Türkiye 3.ncülüğünü kazanan ekibi, 2021 yılında hasta ve hasta yakınlarının değişik iletişim kanallarında taktirlerine mazhar olan personeli, akabinde de hastane çalışmalarına özverili,gayretli çalışmalarıyla katkı veren 14 personeli, Pandemi sürecinde gayretleri çabalarından ötürü başta Pandemi Yoğun Bakım, Pandemi Servisi, acil olmak üzere çalışanları da unutmamış. Ben bir Tavşanlı sevdalısı,ı,bir Basın mensubu, yıllarını Türk Milli Eğitimi’ne vermiş bir emekli öğretmen olarak sayın kaymakamımıza en samimi teşekkürlerimi sunuyorum. Düşünmeleri yeter. Gönlüm ister ki bu tür ödüllendirmeler diğer kurum ve kuruluşlarımızda da olur.
BİR ANLAMDA KAMU HİZMETİ VEREN SEVGİLİ
SERVİS ŞOFÖRLERİNİ GÖNÜLDEN KUTLUYORUM
Ben özellikle halkımızı bir yerden bir yere taşıyan cefakar,vefakar,güzel insanlarımız,şoförlerimizi bir başka severim. Her halükarda yeri geldiğinde de haklarını vermişimdir. Kulakları çınlasın sevgili Süleyman Ay ile S.S. Tavşanlı Filiz Kooperatifi Minibüsleri’nin Kütahya’ya sokulmadıkları günlerde büyük mücadele vermiştik. Zamanın Belediye Başkanı Mustafa İça ile az mı gerginlik yaşamıştık?.Duyduğum kadarıyla Servis Şoförleri bir çatı altında toplanmaya karar vermişler. İyi de etmişler. “ Servis Şoförleri Servisçiler Derneği’”ni kurmuşlar. Bu bilmiyorum ilçedeki derneklerimiz arasındaki kaçıncı dernektir? Bu derneğin bir özelliği de üyelerinin tamamının istisnalar dışında şoför olmaları.Örgütlenme her zaman bir dernek için önemlidir. Böylelikle birçok sorunun çözümü daha da kolaylaşır.
Kurucu Başkan,Kamil Çınar Tavşanlı Servisçiler Derneği’nin bölgemizdeki iş verimliliğini artıracağını, tedarikçi esnafın şartlarını hem hizmet alan, hem hizmet veren tarafından kaliteyi yükseltip şartların iyileştirilmesi esasını temel hedef alarak yola çıkıldığını belirtmiş.Söz de vermiş:” Amaçlarının, Uzman yönetimimizle işinde tam profesyonel olan üyelerimizle gerek işine giden bir bireye,gerek çocuğunu okuluna gönderen bir veli,gerekse canımız kadar sevdiğimiz ve koruduğumuz çocuklarımıza taşıma hizmeti vermek ,ilk elden en güvenilir haliyle ulaşacağımız noktalara kazasız belasız varmak” olduğunu ifade etmiş.
Servis şoförleri Tavşanlı’mızın öz evlatlarıdır. Çoluğumuzu çocuğumuzu onlara emanet ediyoruz. . Hepsi de dürüst,namuslu,Allah’tan korkan,alnın teriyle ekmek kazanan insanlar. Ömürlerini büyük bölümünü yollarda geçiriyorlar” Ömür biter yol bitmez” derler. Doğrudur. Tavşanlı nice şoförler gördü. Herbiri bir efsanedir. Şu anda saysam bitiremem. Hayatta olanlarına sağlıklı ömür,aramızdan ayrılanlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Derneğin Tavşanlı ve Tavşanlılı Şoförler için hayırlara vesile olmasını dilerim. Allah hiç birinin acısını bizlere göstermesin ve yaşatmasın.
BERBERLER VE KUAFÖRLER ODASI BAŞKANI ONUR
DÜVENLİ’YE BAŞARILAR DİLİYORUM
Sevgili Onur Düvenli,yeniden başkan seçilmiş. Demek ki çevresi,arkadaşları,dostları ve oda ya mensup üyelerce sevilen bir kardeşimiz.” İnsanlar her zaman sevdikleriyle beraberdir” Hadis-i Şerifi doğrudur. . Onur Düvenli de gösterilen teveccühü en iyi şekilde icraatlarıyla gösterecektir. Kütahya Esnaf Odaları Birlik Başkanı sayın İbrahim Yiğit ,siyasi partilerimizin temsilcileri, oda başkanı ve oda üyeleri de genel kurulu katılımlarıyla onurlandırmışlar. Kendisini yalnız bırakmamışlar. 2015 yılından beri üyelerinin her daim yanında olan başkanın görevi süresince aynı hassasiyet içinde görev yapacağına inanıyorum. Yolu açık,işi bereketli olsun. Yol arkadaşları, Ali Altınay, Ahmet Küçük,İsa Yeşil,Ercan Öz, Rıza Dağıstan, Erkan Eryılmaz, Figen Gezer, Özlem Erten ve Hacer Durmuş’a da başarılar diliyorum.
BİR ZAMANLARIN EFSANESİ TAVŞANLI LİNYİTSPOR
FUTBOL TAKIMI’NI YİNE EFSANELER İMAM AHMET
VE BURHAN ZORBA DÜZLÜĞE ÇIKARACAKTIR
Tavşanlı’nın ,dolayısıyle Kütahya’nın adını altın harflerle TFF Tarihi’ne yazdıran ,bir zamanların TFF 1-2-3 Ligleri efsane ekibi TKİ, Tavşanlı GLİ Müessesesi’nin spor kuruluşu,futbol takımı maalesef şu an BAL ligi ekiplerindendir. Yani aslan,layık olmadığı yerdedir. Kükreyememektedir. Yakından bakıldığında pençelerindeki jilet gibi keskin tırnakları görünmemektedir.
Birkaç yıldır Bal Ligi’nde mücadele veren bu efsane ekip en kısa sürede tekrar Türkiye TFF 3. Milli Ligi’ne çıkmak zorundadır. Ligin 2.devresine yeni bir yönetim kadrosuyla çıkılması sevindiricidir. Linyitspor’a ancak kendi çatısı altında zaferler kazandıranlar hizmet edebilir. Ne İmam Ahmet ne de Burhan Zorba yeni görevi para için istememişlerdir. Onların tek amacı bu efsaneyi tekrar layık olduğu yere çıkarmaktır. Allah kendilerine güç,ekibine de şans ve başarı nasip etsin.
SEVGİLİ BEHİÇ BARUT BAYRAĞI KOCABAŞ’A
TESLİM ETTİ
Sevgili Behiç Barut sevdiğim bir ailenin mensubudur. Ben O’nun küçüklüğünü bilirim. Pırıl pırıl bir evladımızdır. Tavşanlı Ülkü Ocakları’nda son yapılan bayrak değişimi sırasında 6 yıldır görev i boyunca her gün öpüp başına koyduğu bayrağı bir diğer ülkücü çocuğumuz Mehmet Kocabaş’a teslim etmiş. Bu bayrak hiçbir zaman yere düşmeyecektir. Artık bayraktar Mehmet Kocabaş’tır. Bayrağın bir elden diğer ele geçmesi sırasında Kur’an-ı Kerim de okunmuş. Kütahya Ülkü Ocakları Başkanı İlker Bükni,MHP İlçe Başkanı Barbaros Öztürk,Balıköy’ün ve Tunçbilek’in MHP’li Belediye Başkanları da sevgili Barut’a yeni yaşamında sağlık ve afiyet dilemişler. Yeni başkanı da kutlamışlar. Ben de bu vesileyle sevgili Barut’a sağlık ve afiyet,yeni başkan Mehmet Kocabaş’a da başarılar diliyorum.,
AK PARTİ KÜTAHYA İL BAŞKANI SEBAHATTİN CEYHUN’UN
GÜNEŞ ENERJİ PANELİ AÇIKLAMASI
AK Parti Kütahya İl Başkanı sayın Sebahattin Ceyhun’un yaptığı açıklama ilgimi çekti. “ Hastalıktan sağlığa,Güneşten enerjiye” projesi yüz güldürmüş. K S B Ü Evliya Çelebi eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne ilgili proje kapsamında Zafer Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle 700 bin TL maliyetle 2016 yılında gerçekleştirilen Güneş Enerji Panelleri 2 bin 700 metre kare kapalı otopark ve bina çatı uygulaması olarak kurulan santral saatte 225 kw,ayda ise 36 mwh enerji üretiyormuş.Yani tavuk altın yumurtlamaya başlamış. İşin güzel yanı santralın maliyetini 4 yıl gibi bir zaman içinde kendini amorti etmesi. Son iki yıldır( 2020-2021) hastanenin elektrik tüketiminin 14’ü bu şekilde karşılanıyormuş. Bu enerji krizi yaşanılan dünya için de hayırlı bir hizmet olmuş. Sayın başkanın ifadesine göre, gerek Kütahya’da gerek se birçok kurum ve kuruluş ve belediyelerimizce yapılan GES Projeleri ,hem şehir,hem de ülke ekonomisine büyük katkılar sunmaktadır. Cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın yerli ve milli üretim konusundaki hassasiyetleri ile de ör tüşmektedir. Sayın başkan, Kütahya’da hayata geçirilen projeler için elini ve yüreğini taşın altına koyanlara da teşekkür diyor.
ÜÇ EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU HALK OYUNLARI EKİBİ
TAVŞANLILILARIN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ
Tavşanlı’nın düşman işgalinden kurtulduğu günü isim olarak alan Tavşanlı Üç Eylül İlköğretim Okulu Halk Oyunları Ekibi’nin Kütahya Dumlupınar Kapalı Spor Salonu’nda yapılan finallerde şampiyon olması münasebetiyle tüm öğretmenlerimizi,okul öğrencilerini sayın meslektaşlarım Aslıhan Ağaçlı ve Rabia Kocabey’in ve de okul müdürü Zekai Kara’nın şahsında yanaklarından öpüyorum. Bu başarılar Tavşanlı’nın altın madalyalarıdır.Sayın ilçe milli eğitim müdürümüz Salim Karaboğa’yı da bu arada kutluyorum. Tavşanlımız için verimli çalışmalar içinde bir kardeşimiz. Tavşanlı’nın kültürel alanda ünlenmesi hepimizi mutlu ediyor. Bu arada okul müdürü Zekai Kara’ya katılıyorum. Okullar,bir anlamda sosyal kültürel ve sportif becerilerin geliştirildiği ortamlardır. Bu tür başarılar asla unutulmaz. Her öğrencinin gönlünde özel bir yeri vardır. Akademik başarılar bazen ikinci planda kalabilmektedir.
KÜTAHYA’DA GETAT HİZMETLERİ VERİLMEYE BAŞLANMIŞ
Bu haberi sayın Kütahya Ak PARTİ İl Başkanı Sebahattin Ceyhun’dan öğreniyoruz. İfade edildiğine göre KSBÜ Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde dünyanın birçok ülkesinde tamamlayıcı tedavi ile alakalı oluşan yoğun talepler neticesinde GETAT( geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) hizmetlerinin verilmesine başlanmış.
Sayın il başkanına göre, Pandemi sürecinde hastaların tedavisi ve yoğun bakım ünitesi ile vatandaşlara hizmet verilmiş. Böylece diğer hastanelerin yükü hafifletilmiş. Sayın İl başkanı Ceyhun, içinde halihazırda obezite okulunu da bulunduran hastane, dünyada nadir bulunan hastanelerden biri. Akupunktur,ozon,terapi,sülük terapisi,proloterapi,kupa terapisi başarıyla yapılıyor. Bu arada KSBÜ Rektörü Prof. Dr Vural Kavuncu da unutulmamış. Çünkü Tavşanlılı olan sayın Kavuncu Kütahya’nın vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.Kütahya’ya, değerli öğretim üyeleri,görevlileri,araştırmacılar kazandırdı. Kazandırmaya da devam ediyor. Ben de bu vesileyle sevgili Kavuncu’ya Başarlar diliyorum.
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları