13 Haziran 2018 - Çarşamba

HOŞ GELDİN EGEMEN

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 19 dk.
3925 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 BAŞYAZI

                          HOŞ GELDİN EGEMEN                       
                                                                                                                             Bülent  Alpagut
                                                                                                                      Gazeteci Araştırmacı Yazar
                                                                                                                                    KÜTAHYA
                                                                                                              Gazeteciler  Cemiyeti Onursal Üyesi 

       Şimdi tüm hemşehrilerim :” Bu Egemen de kim ki?” diyecektir. Egemen’i anlatmak için geriye gitmek gerek. Yıllar öncesine yani.Tavşanlı’da  bir çoğumuzun bildiği  Numune Sokak’ta  rahmetli MİLLETVEKİLİMİZ Ahmet Kavuncu’nun ,rahmetli Kasım Abdullah’ın evlerinin sırasında  Allah kendisine uzun ve sağlıklı ömürler versin Avukat Hüsnü Davutoğlu ile  Emin Sıtkı Uykucuoğlu’nun  evlerinin tam ortasında iki katlı ahşap evde  Tavşanlılıların “ Makasçı Tahir” olarak tanıdıkları  DDY  çalışanlarından rahmetli Tahir Amca( Erinç) ile değerli eşleri Vedat Hanım   oturuyordu. Ben de  yeni evliyim ve rahmetli Kasım Abdullah’ın üç katlı apartmanının bodrum katında kiracıyım.Uykucuoğlu,Davutoğlu ve Destan İbrahim Çavuş( Halit Destanoğlu’nun babası),Ali Osman Kavuncu komşularımızdı.
       Tavşanlı’da uzun yıllar görev yapan rahmetli Tahir Efendi(Erinç)nin beş çocuğu  vardı.Bahtiye,Firü-zan, Füsun,Berrin ve Kemal.Kemal’in mezarı bugün Asri Mezarlık’tadır.Bu aileden halen Tavşanlı’da kimse yaşamıyor.
      Ama ne oldu biliyor musunuz? Yaklaşık bir ay kadar oluyor. İlçemize bir beyin cerrahı atandı. Doç.Dr Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi’nde  göreve başladı.İşte bu yeni uzman doktorumuz,mezun olduğu fakültenK
in başarılı çocuklarından Egemen Nursoy  yıllar öncesinde Tavşanlı’da yaşamış Erinç Ailesi’nin bireylerinden.Halen komşu ilçemiz Yeni Gediz’de avukatlık yapan v e bir ara bu ilçede belediye başkanlığı yapmış Avukat Suat Nursoy’un oğlu.Ben yıllar öncesinde bir köşe yazımda kendisinden:” Tavşanlı’nın eniştesi “ diye bahsetmiştim Çünkü  biz yıllar öncesinde kendisine  Erinç Ailesi’nin bireylerinden Firüzan kızımızı   vermiştik. İşte sevgili Op. Dr. Egemen Nursoy( 8 yıllık bir deneyimi var) bu evlilikten geliyor.Yazımın başlığındaki Egemen bu Egemen’dir. .
      Tavşanlı’ya geldiğini yeni öğrendim. Hemen sevgili babası Avukat Suat Nursoy’u arayarak  gerekli bilgileri aldım ve akabinde de   kendisini görev yaptığı hastanede arayarak başarılar diledim.Tavşanlı’ya gelir gelmez annesi ve teyzesiyle Asri Mezarlık’ta Kemal  dayısının ve  Ardından da rahmetli babamın,annemin ve kızkardeşimin mezarlarını ziyaret etmiş.Allah kendisine güç ve kuvvet versin. Tavşanlımıza yapacağı  değerli hizmetleri için  kendisine peşinen teşekkür ediyorum. Egemen Nursoy artık sevgili Tavşanlılıların misafiridir ve koruması altındadır..Bir başka açıdan Egemen   bir Tavşanlı sevdalısı ailenin de  bireylerindendir”.Hoş geldin güzel doktor” diyorum..
      Ben 1O yıl ilçeye bağlı Derecik Köyü’nde( Belediye Başkanımızın köyü)  müdür yetkili öğretmenken okula bisikletle gidip geliyordum.O zamanlar Moymul Ovası geçit vermiyordu. Sık sık taşan Kocaçay’ın suları bu ovayı geçilmez kılıyordu. Ben de DDY  köprüsünden geçer,demiryolu boyunca rayların sağında ve solunda bulunan kömür curufuyla   yürümeye elverişli kılınmış , keçi yolu gibi yolu takip ederek köyden Tavşanlı’ya ve Tavşanlı’dan köye gidip gelmek zorunda kalırdım. O zamanlar “ Motorlu Tren “ adıyla üç vagonlu bir tren hizmetteydi.Tam benim okuldan Tavşanlı’daki evime geliş saatlerimde demiryolu köprüsünden geçerdi.Bir gün hiç unutmam Göricke marka Alman bisikletimle( Bu bisiklet 1954 doğumludur ve evimdedir) bu köprüden geçmekteyim. Hafif te rüzgar var. Önümden geliyor ve arkamdakilerden habersizim. Tam da demiryolu köprüsü üzerindeki rayların üzerinden cambaz gibi geçiyorum.Köprünün başındaki makasçıların oturduğu bir kabin-kulübeden .” Arkanda tren var dikkat” sesini işittiğimde kendimi demiryolu köprüsünün boşluğundan Kocaçay’a bırakıvermiştim.Bağıran,beni uyaran sevgili uzman doktor Egemen Nursoy’un görmediği dedesi Tahir Efendi’den başkası değildi.O’na bir can borcum vardı. Ben de sevgili Egemen’e bir amca olarak ellerimi uzatıyor  ve yanaklarından öpüyorum.


                      Köşe Yazısı 


                                            SAYIN MİLLETVEKİLİME SÖZ VERDİĞİM İÇİN SSK
                                           HASTANESİNDEN  HİÇ BAHSETMEMİŞTİM.

                                                                                                           

     Sevgili milletvekilimiz Prof. Dr. Vural Kavuncu beni bugüne kadar hiç habersiz bırakmamıştır.Ne zaman habersiz kalsam bana Hızır gibi yetişmiştir. Ben kaynağı belirsiz yerlerden haber üretme yerine kaynağı belli yerlerden haber üretmeyi   yeğlemişimdir.Hatta daha ileri gidip yetkilileri bizzat aramış ve konuyu teyit etmişimdir.Kaynağı belirsiz bir haber yüzünden yıllar öncesinde Anadolu Ajansı Tavşanlı Muhabiriyken Basın kartım iptal edilmişti de zar zor durumu anlatıncaya kadar neler çekmiştim., Kulakları çınlasın zamanın güçlü insanlarından hemşehrimiz Doç. Dr. Mustafa Kalemli olmasaydı kartımı yeniden geri alamayacaktım.
     Sevgili Kavuncu ile zaman zaman uzun uzun konuştuğumuz olmuştur. Bir keresinde benden ricada bulunmuş SSK Hastanesi hizmet binasıyla ilgili haber üretmememi istemişlerdi. Bir nedeni olmalıydı. Yanlış anlamalara  fırsat vermemek için susmuştum.
    Her Cuma namazı öncesinde telefonuma mutlaka bir müjdesi düşer. Nitekim SSK Hastanesi ile ilgili mesajını da yeni aldım.Mesaj aynen şöyle.” Hocam Tavşanlı için bir Ak eser daha geliyor.Eski SSK Hastanesi yerine yeni 75 yataklı  Fizik Tedavi  ve Rehabilitasyon Hastanesi yapılacak. Hayırlı olmasını dilerim”
    Tavşanlılıya uzun yıllar hizmet vermiş olan SSK Hastanesi’nin açılışını ben yapmıştım. O zamanlar eski TBMM Başkanımız ve bakanlıklar yapmış Kalemli vardı.Kendisinin hastane girişinde yaptığı irticalen konuşmasını da unutmadım.Tavşanlı bu hastanede nice uzman hekimlerle tanışma fırsatı bulmuştur.Zaman içinde görevini tamamlayan bu hastanemiz bir süredir kaderine terk edilmiş durumdaydı.Bu hastanenin bir şekilde yeniden hizmete verilmesinin milyonlarca liralık bir harcamayla ancak gerçekleşebileceğini göz önünde bulunduran yetkililerin  kararı yerindedir. Bu bina bakım ve onarımla  yeniden hizmet verebilrdi ama bu yetersiz olabilirdi. Yapılabilecek en doğru şeye karar verilmiştir. Yeni bir hastane kazanacağız. Hem de genç ve modern bir hastane. Bambaşka bir alanda hizmet verecektir. Fizik  Tedavi ve  Rehabilitasyon Hastanesi ilk etapta belki  75 yataklı olacaktır ama ileride yatak sayısı artırılabilecektir.Beni asıl düşündüren husus bu hastanede ısıtmanın nasıl çözümleneceğidir. Büyük güneş panelleri mi ,yoksa doğalgaz mı devreye sokulacaktır. Bunu herhalde düşünmüşlerdir.Göbel Kaplıcaları suları Yoncalı gibi 1OO derece ve civarında olsaydı  bu hastaneye ihtiyaç duyulan sıcak suları bir şekilde getirebilirdik.Ben bu hastanede Afyon bezeri  sıcak su havuzlarının ve  diğerlerinin  olmasını isterim.Çünkü Fizik Tedavi ve Rehabilitasyonunda sıcak suyun da önemli ölçüde katkısı var. İzmir Balçova’daki termal tesislerde çoğu yurt dışından gelen hastalar sıcak sudan azami derecede yararlanıyorlar.Ama diyelim ki sıcak su konusunda bir sıkıntı yaşanırsa hastane başka koşullarda  hizmetini sürdürecektir.
         Ben sevgili milletvekilimiz Prof. Dr. Vural Kavuncu’ya gerek bu konuda gerekse diğer konularda gösterdiği performans ve çabalardan ötürü Tavşanlı Halkı adına teşekkürlerimi arzediyorum.Bunu söylemekle bir vefa borcumu ödemek isterim.Hiç kimse dört dörtlük değildir.Yapılanları Allah biliyor. Kul bilmezse ne yazar? “ Yap bir iyilik at denize. Balık bilmezse Halik bilir” sözü boşuna söylenmemiştir.Ama balıklar her zaman vardır. Ama önemli olan Allah’ın rızasını almaktır. Sayın Kavuncu   Allah katında  yaptıklarıyla  mutlaka değerlendirilecektir.

                            
            

                                                              BAYRAM İKRAMİYESİ TAVŞANLI EKONOMİSİNE
                                                                                TAZE KAN OLABİLİR

                                                                                                       
                                                                                                                                  

       Tavşanlı’da 2O bin civarında emekli var. Önümüzdeki Ramazan Bayramında  bu emeklilere verilecek bayram ikramiyesinin üç aşağı beş yukarı  eski parayla 2O TRİLYON Tl yeni parayla 2O MİLYON TL olduğu düşünülürse  bunun Tavşanlı Ekonomisine  olumlu yansımalarının olacağını söylemek yanlış olmaz. Önümüzdeki Kurban Bayramında da yine aynı miktar ikramiye de dikkate alınırsa karşımıza ortalama 4O MLYON Tl kadar bir sıcak para çıkacaktır.Bu paranın büyük bölümü Tavşanlı’da kalacaktır.Belki ikramiyesini alanlar bu parayı  dövize,altına çevirmeyi düşünebilir. Ama bu para kesinlikle halkın temel ihtiyaçları için bir ilaç niteliğindedir.Başköylü Mehmet Efendi’nin:” İlle param cebimdeki param”  dediği gibi kimse bu paranın hangi kaynaktan karşılanacağını aklının ucuna bile getirmeyecektir. Herkes cebine girecek paraya bakacaktır.Ekonomistlerin ne düşündüğüyle insanımızın çoğu ilgilenmiyor
       Kurban kesmemek için mazeret üreten emekli için küçük bir kurban parasıdır verilecek olan miktar.Ama keser kesmez olsun. İsterse kesebilir.Tavşanlı’nın bir emekliler Cenneti olduğu söylenir. Doğrudur. GLi, Tunçbilek Termik Santralı, DDY, bir çok kurumdan emekli olanlar genelde Tavşanlı’da ikamet ediyor. Yurt dışında çalışmışlar da var. Tavşanlı’da  her halükarda emeklimiz bir şekilde yaşamını sürdürüyor. “ Allah bereket versin” diyenler de var. Devlete millete sıyıranlar  da. Allah devlete  millete zeval vermesin sözünden hareketle  herkes şükretmelidir.Çünkü şükrü edilmeyen nimetin Allah tarafından geri alındığı bilinmelidir.


                                                          ZOR DURUMDA KALAN MÜTEŞEBBİSLEREMİZE 
                                                                    YARDIMCI OLMAK GÖREVİMİZDİR

           Tavşanlı’da da müteşebbisler var. Bunların kimler olduklarını hepimiz bal gibi biliyoruz.Ama kaçımız bu insanların içinde bulunduğu zorlukları görebilmektedir? Yeri geliyor komşumuzun içinde bulunduğu sıkıntıları görebiliyor,anlayabiliyor ve fark edebiliyoruz?.Ama iş çevrelerine bu gözle bakabiliyor muyuz? Adamlar proje üretmişler. İş alanları oluşturmuşlar. Ama sıkıntıdalar. Ama bunu görememek te nedir ?Biz Tavşanlılı olarak etle tırnak gibi değil miyiz? Gözlerimizin önündeki at gözlüklerini çıkarıp etrafa bir bakmaya ne dersiniz? Gerçekleri görmeye var mısınız?Kimse bir iş adamının “ Harç bitti yapı paydos” demesine yabancı kalmamalıdır. Düşenin dostu olmadığı bir gerçek. Düşenleri kaldırmak ise erdemdir.Bir çok kişinin gölge ettiklerini duyuyorum. Gölge  de etmesinler. Çaresiz kalmış insanlarımıza  bakış açımızı değiştirmek zorundayız.

                                                          RAMAZAN AYININ SON 1O GÜNÜNDE 
                                                              İTİKAFA ÇEKİLENLER OLUR

      İtikafa çekilenlerin yaşadıkları çevreyi her türlü felaketten uzak tuttukları söylenir.Kiminin duası kiminin parası geçerlidir.Allah dostlarının özellikle  Ramazan Aylarında son 1O günde itikafa çekildikleri çok görülmüştür.Tavşanlı’da da mutlaka itikafa ç ekilecek olanlar mutlaka vardır.Çünkü Tavşanlılının ağzı dualıdır. Bu Ramazan Ayında Tavşanlı’da itikafa çekilecek olan hemşehrilerime  güç ve kuvvet  diliyorum. İtikafa çekilmek kolay bir şey olmamalıdır. Allah yardım etmeden itikaf olmaz.Ben Tavşanlı’nın başına bir çok felaketin gelmemesini itikaf ehline yoruyorum. Allah kendilerinden razı olsu

                                           VERİLECEK   ZEKATLAR İÇİN BİR KOMİSYON KURULMASI 
                                                                 YERİNDE BİR KARAR OLUR

             Zekat Müessesesi  hassas bir müessesedir. Zekatın kimlere verileceğini bugün bir çoğumuz tam olarak bilmiyoruz. İşin cddiyetine de vakıf değiliz. Tavşanlı’da kimlere zekat verilebilir? Bunu kim bilebilir? Kanımca vakit geçirilmeden bir zekat komisyonu kurulmalı, başına sayın ilçe müftüsü getirilmelidir. Eşraftan seçilecek kişilerin de bir araya gelmesiyle oluşturulacak komisyonun en güzel dağıtımı yapacağından kimsenin şüphesi olmamalıdır.
            “ Önce can,sonra canan” diyerek hareket etmeli ve önce Tavşanlı düşünülmelidir. Benim muhtaç insanlarım dururken ilçe dışındakileri düşünmem yanlış olur. Önce yakın ve uzak çevremizi ele almamız gerekiyor. Kimse alınmasın veya gücenmesin. Tavşanlı’da zekat verilecek birileri yoksa o zaman çıkarsınız ilçe dışına nereye verirseniz verirsiniz.
                Fitrelerimizi de bu yıl TSK’lerine vermenin tam zamanıdır. Fitreler fire verilmeden güvenlik güçlerimize giderse  en doğrusu yapılacaktır.Eskiden fitrelerimizi THK’na verirdik.Ama bu uygulamanın zaman içinde  kaybolması üzücüdür.Damlaya damlaya göl olur diyerek bu konuda da  üzerimize düşeni yapmalıyız..

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları