ESKİLERDE I0 KASIM
Bülent Alpagut
- 05062218413ESKİLERDE I0 KASIMLARDA HEP AĞLAŞIRDIK
10 Kasım yaklaşırken ister istemez gerilere gittim. Çocukluğumda,gençliğimde,öğretmen olduktan sonra ve bugün 10 Kasımları düşündüm Henüz yeni okula başlamıştım. ilk 10 Kasım günü’nü , Simav’da Osmanbey İlkokulu’nda 1946/1947 eğitim ve öğretim yılında kutlamıştık. Merhum hakim babam Simav Adliyesi’nden eve gelerek beni almış,beraberce okulca hazırlanan anma toplantısına getirmişti. O günde merhum babam da bizlerle beraber olmuştu.
Okulun salonunda bir ATATÜRK BÜSTÜ vardı. Büstün etrafında da birçok yanan mum bulunuyordu.Adını unuttuğum okul müdürü ve gerçekten anımsayamadığım sınıf öğretmenim ve diğer öğretmenler,bazı veliler ve tüm öğrenciler sessizdiler.Sessizliği bir öğretmenimizn “ dikkat saygı duruşu yapılacak” anonsu bozmuştu . Hepimiz biliyorduk ki Yüce Atatürk Dolmabahçe Sarayı’nda Saat 9’u 5 geçe aramızdan fiziken ayrılmıştı Bir dakikalık saygı duruşunun ardından öğrenciler İstiklal Marşı’nı söylemeye başlamışlardı. Ben henüz bu marşı tam olarak söyleyemiyordum. Son sınıftan bir abi, Atatürk’ün hayatını anlatmış, birçok öğrenci de ardından sırayla Atatürk şiirleri okumuştu Ama dikkatimi çeken bir husus,törendeki hemen hemen herkesin bir şekilde ağlamalarıydı. Atatürk’ün aramızdan ayrılışından sonra yıllarca bu aziz millet hep ağlamıştır.Keşke Atatürk’ü bir nebze olsun tam olarak anlatabllseydik,anlayabilseydik. O’nun neler yaptığını bir bir sayabilseydik. Bu kez belki ağlamaz,tebessüm eder,yüzlerimiz gülerdi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölmediği halde her yıl ölmüş gibi anılıyor O, gerçekten ölseydi,bugün de ‘ nu yüreğimizde hissedebilir miydik?Unutulanlar,ölüdürler. Unutulmayanlar yaşamaktadır. Hani arılar binbir çiçekten topladıklarını gelip peteklerde bala dönüştürürler ya,onun gibi ben de birçok yerden alıntılar yaptım.Cümlelerimin çoğu alıntıdır. Atatürk ile ilgili o kadar çok kitap var ki. Maalesef bunlardan bir elin beş parmağı kadarını bile okumuyoruz. Okumamışız. Atatürk,kulaktan dolma bilgilerle anlaşılamaz. Bir Atatürk fotoğrafı çizdim. Her şeyden öte,Türk Milli Eğitimi’ne 33 yılını veren bir branş ve sınıf öğretmeni olarak Aziz Atatürk’ü gücümün yettiğince ,aklımın erdiğince,okuyup öğrendiğim kadarıyla öğrencilerime anlattığımı düşünüyorum. Yıllarca pazartesi ve Cuma günleri İstiklal Marşı’nı ben söylettim. Yıllarca Andımız’ı yine ben söylettim.
“Türk’üm,doğruyum,çalışkanım,ilkem;küçüklerimi korumak,büyüklerimi saymak,yurdumu,milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm;yükselmek ,ileri gitmektir.Ey büyük ATATÜRK!Açtığın yolda,gösterdiğin hedefe,durmadan yürüyeceğime ant içerim. Varlığım, TÜRK varlığına armağan olsun. Ne mutlu TÜRK’üm diyene !” diye haykıran öğrencilerim bugün birer meslek sahibi,kimisi ev hanımı,kimisi esnaf,işçi, emekli. En hoşuma gideni ne biliyor musunuz? Beni gördüklerinde önce “ günaydın” hemen ardından da” selamünaleyküm” diyorlar. Beni tebessüm ettiriyorlar.
“ Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben yaşayabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım”” Biz, bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı savaşmayı uygun gören bir mesleği izleyen insanlarız””Görevim bitmemiştir.Bitmeyecektir. Ben toprak olduktan sonra da devam edecektir””Bütün mazlum milletler.zalimleri bir gün mahvu perişan edecektir. Zalim ve mazlum kelimeleri kalkacak,insanlık kendisine yakışan bir toplumsal hale mazhar olacaktır. Cumhuriyet, Atatürk’e göre”imkan” demekti. ATATÜRK 600 yıllık monarşiden,10 yıllık meşruti monarşiden 3 yılda Cumhuriyete ,27 yılda çok partili demokrasiye evrilen siyasal bir düzen kurmuştur. Bu düzen “ sarayın” yerini” meclisin” “ kulluğun” yerini yurttaşlığın,”ümmetin”yerini ”ulusun”,”erkek egemenliğinin “yerini” kadın-erkek eşitliğinin” almasıyla kurulmuştur.
Atatürk:” Memleketler çeşitlidir.Fakat medeniyet birdir ve milletin ilerlemesi için tek medeniyete katılması lazımdır” demiştir. “ En gerçek yol gösterici ilimdir,fendir” demiştir. “ Benim manevi mirasım ilim ve akıldır”demiştir. “ Efendiler,medeniyet yolunda yürümek,başarılı olmak hayat şartıdır.Bu yol üzerinde duraklayanlar veya ileriye değil geriye bakmak cehalet ve gafletinde bulunanlar,medeniyetin coşkun seli altında boğulmaya mahkumdurlar” demiştir. “ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyen O’dur. “ En hakiki mürşit ilimdir,fendir”” Üreten köylü milletin efendisidir”diyen O’ dur .Atatürk,Sümerbank,THK,toprakla buluşan her tohum,demiryolları, her köylünün alınteri , Atatürk Orman Çiftliği, Etibank,hemen hemen tüm fabrikalarımız,Yerli Mallar Haftası, çıkarılan madenler, işçimizin alınteri,İş Bankası, Türkçe terimlerde yaşıyor. Atatürk ülkesini seven her Türk’ün ,Müslüman Türk Halkı’nın dualarında yaşıyor. Bir kardeşimizin dediği gibi:” Atatürk vatan sevgimizde,bağımsız ve laik Cumhuriyet aşkımızda, ulus bilincinde, toplumsal birlik bütünlüğümüzde,kadınlarımızın haklarında ,çiftçimizin alın terinde ,işçimizin emeğinde tüm çağdaş değerlerimizde yaşıyor. Atatürk,bu vatana bu ülkeye, bu cumhuriyete gerçekten bağlı insanlarımızın umudunda,bitmeyen mücadele azminde yaşıyor. Şimdi kim çıkıp ta “ Atatürk artık yaşamıyor”diyebilir ki?Atatürk’ün her zaman doğum tarihi 1881 bilinir de ölüm tarihi bilinmez. Çünkü yaşayan kişinin ölüm tarihi yoktur. Atatürk yıllar içinde Türkiye7de yaşadı. Artık gönüllerde yaşıyor.
Şair,Özbek İncebayraktar şiirinde Atatürk’ü ne güzel anlatmış.” Bir deniz feneri ATATÜRK/Işıklar saçıyor yurda/ Uzaklarda arama O’nu?/ATATÜRK burda /O’nunla başlarız güne/Tarlada,fabrikada,okulda/Gözü her an üstümüzde/ Bakışları gittiğimiz yolda/Beraber söyleriz Andımız’ı/Birlikte gireriz derse/ Bir çocuk gibi sevinir ATATÜRK/ Bizi çalışırken görse/” Mustafa Kemaller tükenmez” dedik bir kez/ Nice Mustafa Kemaller çıkacak aramızdan/ Kutsal Emanettir Atatürk bize/Zübeyde Anamız’dan/Atatürk’e sığın,korur seni/Ne zaman kalırsan darda/ Anıtkabir’e koş selam dur!/Kurtuluş orda/Üzgünsen,çaresizsen,yenilmişsen/Oku! “ Büyük Nutku’nu Atatürk’ün/ ATATÜRKÇE diren her zorluğa/ATATÜRKÇE düşün/ Boşuna arama başka yerlerde/Kök salmış bütün sevgisi bütün yurda/ATATÜRK burda/”
Artık 10 Kasımlarda ağlamayacağız. Ömrünün büyük bölümünü bu aziz vatan,bu aziz millet için harcayan,dünyanın en çalışkan,dürüst,ahlaklı,namuslu,komutan,önderi Gaz Mustafa Kemal Atatürk’ü gelecek kuşaklara iyi anlatmamız gerekiyor. Mümkün olmayanları 57 yıllık bir ömre sığdıran bu muhteşem insan 10 Kasımlarda tebessümle anılmalıdır. En azından bu muhteşem insanın ruhuna bir Fatiha okunmalıdır. İnşallah bu güzel insan hakkını bizlere helal etmiştir. “ Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır,ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” diyen bir ölümsüze en derin saygılarımı sunuyorum. Dünya her yüz yılda böyle insanlar görmüştür. Biz de böyle bir kurtarıcı,devlet adamı,mucizeler yaratan bir fani gördük. En büyük Türk Atatürk Türk Milleti’ne Allah’ın bir armağanıdır.
Aydın bir Tavşanlılı din adamımız,kendisiyle gurur duyduğum dostum bir gün bana aynen.”Bugün peygamber efendimizin doğum günü. Bu günde gönlüm ister ki bütün Müslümanlar sevinç içinde olsunlar. Böyle bir peygamberin ümmeti olduklarını doya doya yaşasınlar” demişti. Ben de diyorum ki; Atatürk’ün ölüm günü ,Türk Milleti’nin gururlandığı,morellendiği, mutluluktan uçtuğu gün olsun. Çünkü Atatürk ölmemiştir. O hep yaşıyor, Asıl önemlisi Türk Milleti ne kadar büyük bir insana sahip olduğunu her zaman hatırlamalıdır. Biz cumhuriyet çocuklarıyız. O’nu iyi anlıyoruz. Gelecek kuşaklara da anlatacağız.