TAVŞANLI MARKALARINI ÇOĞALTMALIDIR
Bülent Alpagut
- 05062218413
TAVŞANLI MARKALARINI ÇOĞALTMALIDIR
Bir ilçede ne kadar çok marka olursa o ilçe o kadar reklamını yapar.Durup dururken bir ilçenin kendinden söz ettirmesi de mümkün değildir. Bakınız eskilerin tabiriyle:” Eski çamlar bardak oldu” deriz.Halen Kütahya’nın spor elçisi ünvanlı Linyitspor’dan haber alabiliyor musunuz? Çünkü Linyitspor kocaman bir çamdı.Bir çınardı. Bugün bardak misali fotoğraflardadır. CD’lerdedir.Yazılardadır.Anılardadır.Linyitspor’un bir zamanlar Türkiye Milli Ligleri’ndebaşlı başına bir reklam olduğunu söyleyebiliriz.Linyitin bile ,leblebinin bile yapamadığı reklamı yapmıştıAma bugün artık üzeri tozlanmış bir reklamdır.
Halen maddi sıkıntılarla boğuşan,Tavşanlı’nın gururu Şirin Sucuk ta Tavşanlı’nın bir reklamıdır.Keşke ilçemizin dışında bir çok Markette yerini alabilseydiHerkes bu nefis sucuğu tüketebilseydi..Ama Tavşanlılı olarak Abdurrahman Şirin’e gereken ilgiyi gösteremedik.O’na bir yabancı muamelesi yaptık. O “Kol kırılır yen içinde kalır” diyerek kanayan yarasını bizlere göstermedi.o’nun kırılan kolunu göremedik.Büyük bir yatırımdı kurmak istediği tesisler. Ege’nin en büyük et entegre tesislerinin temelini atmıştı.Tavşanlılı Abdurrahman Şirin konusunda evladının yenilmesine göz yummuştur. Boşuna denilmemiştir: Kedi yavrusunu yemek istediğinde onu yenilebilecek bir nesne olarak görür öyle yermiş.Biz Tavşanlı adını marka yapan Abdurrahman Şirin’e borçluyuz.
Ne zaman, kulakları çınlasın Mehmet Harmancıklıoğlu’yla konuşsak hep İmam Bin Mehmetten rahmetle söz ederiz. Kim bu zat? Harmancıklıoğlu’nun dedesinin dedesi.Şeyh Murat Gazi’den el almış bir leblebi ustası.Nohutu şekilden şekle sokan,nohuta nadide renkler,lezzetler katan Harmancıklıoğlu Tavşanlı’nın elçisi olarak geçtiğimiz Ramazanda İstanbul’daydı.Beş altır yıldanberi de hep bunu yapıyor.Kurduğu standda Tavşanlı Leblebisi satıyor,ilçenin bedava reklamını yapıyor. Tavşanlı adını reklam etmeyi sürdürüyor..Diğer leblebi üreten hemşehrilerim gibi Mehmet te üzerine düşeni fazlasıyla yapıyor.
Kaçımız Tavşanlı’da leblebi unundan üretilen Leblebi Kurabiyesinden tüketti?Ben ilk kez Ayyıldız Pastanesi’nde tatmak mutluluğuna erişmiştim. Sevgili Ahmet ağzıma bir kurabiye sokmuş,bana.” Beğendin mi?” diye sormuştu. Beğenmek te ne ki? Bayılmıştım.Meğer ki leblebiden üretilmiş.Tarım Ürünleri Oskarı 1.cilik ödülü almış Tavşanlı ürünüymüş.İddia ediyorum uçaklarda,büyük vapurlarda hatta ekspres trenlerde menüler içine girebilir.
Tavşanlı’nın Tepecik Beldesi’nde bir süredir manda sütünden nefis bir dondurma üretiliyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde bu dondurmanın verdiği damak tadı insanımızı bu beldeye çekiyor.Doğal meyve ürünlerinden de zenginleştirilen dondurmaya kısaca :” Mando Dondurma” adını takmışlar.Bir reklamımız daha oldu.Mando Dondurma üreticisi Ethem Uluçay Tepecik Beldesi’nde uzun yıllar dondurma ürettiklerini belirtirken bu dondurmanın farklı olduğunu söylüyor.İçinde yerli sahlep ve farklı meyveler olan Manda sütünden dondurma yakın bir gelecekte tıpkı Maraş dondurmasında olduğu gibi ilçe dışına çıkabilecek.İlçede en çok manda varlığına sahip bu belde belki de manda dondurması yüzünden mevcut hayvan varlığını ikiye katlayabilecek.Manda sütüne çilek katıldığında çilekli,kavun katıldığında kavunlu,muz katıldığında muzlu dondurma oluyor.El emeği,göz nuru bir üretim.Üstelik Tepecik Üretimi dondurma boya, emülgator,aroma içermiyor.Normal şekerpancarı şekeri ile tatlandırılıyor.Tepecik Beldesi’nde 24 çeşit dondurma üretiliyor.Yani kısacası Tepecik Dondurması kahramanmaraş’ın dondurması kadar ünlenmiş durumda.Tavşanlı’nın marka envanterinde yerini almış bile.
Tavşanlı’nın topak inek ve manda tereyağları da markalaşmada yarış ediyor.Hele hele parmak kalınlığında doğal manda kaymağı tatlı üreticilerinin vazgeçilmezi olmuş.
İlçeye bağlı Göbel Köyü’nde doğmuş,büyümüş, iş adamı Ahmet Baş ta marka olanlardan.Baştaş Grup Tavşanlılıların gururu olmuş durumda.
Mermer üzerine dökülen nefis Tahin helvası son birkaç yıldır küçük kahvaltılık paketlere de girmiş.Helva ustası İsmail Umutlu’ya göre daha Tavşanlı’nın nefis tahin helvasıyla tanışanların sayısı istenilen seviyede değil. Ama İzmir’de bile Kordon boyunda Tavşanlı helvası tüketenler giderek artıyor.
Tavşanlı’nın haşhaş ezmesi konusunda parlayan yıldızı Hüsnü Sakarlı. Gerçek haşhaş ezmesi arayanlara Hüsnü’yü adres gösteriyorum.İzmir’e getirdiğimde kapış kapış gidiyor.Haşhaş ezmesine de hile ve hurdanın karışması Tavşanlı’da üretilen haşhaş ezmelerinin değerini artırmış gibi görünüyor.
Ünlü Hotanlı Suyunun şişelenmesi durumunda ilçeye yeni bir gelir kapısı aralanacak. Şimdilik Tavşanlı içme suyuna ayrı bir tat ve lezzet katan bu suyun yeni içme suyu devreye girdikten sonra Tavşanlı Belediyesi tarafından şişelenmesi durumunda belediyeye önemli bir gelir kaynağı oluşturabileceği düşünülüyor.Kadife kadar yumuşak sıfır kireçli bu su ilgi bekliyor. Markalaşmaya katkı sağlayabilecek.
Yüzde altmış beşlik bir orman varlığına sahip ilçede orman ürünleri entegre tesislerinin açılması sayesinde markalaşmada önemli bir adım atılacağı ifade ediliyor.
BAŞYAZI
KIRIKKALE’DE BAŞLATILAN UYGULAMA YURT
SATHINA YAYILMALIDIR
Son günlerin flaş haberlerinden birisi de mutlaka Kırıkkale’de başlatılan uygulamadır.Nedir bu uygulama? Artık düğünlerde bir polis görevlendirilecekmiş.. Bu polisin büyük bir olasılıkla sivil giysili olacağını düşünüyorum. Doğrusu da bu olmalıdır.
Kırıkkale’de bürokratların hemfikir olduğu bu uygulamanın genişletilerek tüm ülkeyi kapsamasını dilerim.
Ülkemizde düğünlerde,kınalarda,eğlencelerde,yemekli toplantılarda zaman zaman silah atıldığını bilenlerdenim.Hiç unutmam Beyköylü Sarı Ailesinin düğünü vardı.Zamanın kaymakamı halen Tekirdağ Vali Yardımcılarından Bekir Sıtkı Hanlıoğlu’ydu:” Gidecek misiniz?” dediğimde:” Sen git bana olup bitenden haber ver” demişti Muhakkak bir bildiği vardı diye düşünmüştüm.Çünkü akıllı bir kaymakamdı..Benim her halükarda bu düğünde bulunacağımı biliyordu Düğünde sunuculuk görevinin bende olduğunu da..Düğün köy içine sığmayacağından Beyköy Köprüsü yakınındaki geniş harmanyerinde yapılacaktı Sayın kaymakamın neden düğüne gitmek istemediği belliydi. Çünkü düğünlerde genel olarak mutlaka silah atılıyordu. O da bu düğünde o veya bu şekilde mutlaka birilerinin aşka gelerek silah atabileceğini hesaplıyordu. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmak istememesi doğaldı.Rahmetli Beyköylü işadamlarından Remzi Özerdem’le konuşuyoruz. Bana ilçe jandarma komutanının da düğüne geleceğini ama kendisini bir şekilde gelmemesi için uyarmamı istemişti O da sayın kaymakam gibi düşünüyordu..Benim de her bürokrata nazımın geçtiğini bildiğinden bunu benden istemesi doğaldı.Protokol amiriyim ya.. Gerekeni yapmış ve sayın ilçe jandarma komutanından gelmeyeceği sözünü almıştım. İçim rahattı. Düğünde tüm ilçelerin bürokratları,belediye başkanları,il dışından hatta ülke dışından da davetliler vardı.Masalar kurulmuş ve görkemli bir düğün yemeği veriliyordu. Araçlara park yapacak alan kalmamıştı. Düğün sahiplerinin Allah var söylemek isterim benden ricaları arasında silah atılmaması da vardı. Bunu bizzat ben anons edecektim. Gerekeni yapmıştım.. Yemek henüz başlamıştı. Davul-zurna eşliğinde yerel oyunlar oynanıyordu. O da ne? Bir anda onlarca tabancanın gökyüzünü taradığına tanık olmuştuk Ortalık savaş alanı gibiydi. Sanki herkesin bir tabancası vardı.Bir ara korktuğum oldu.Genç ilçe jandarma komutanı yanında iki silahlı jandarma korumasıyla düğüne gelmez mi? Rahmetli Remzi Özerdem koşarak yanıma gelip:” Bülent Hoca yandık.Eğer jandarma komutanının yanında da bu şekilde onlarca kişi gökyüzünü tararsa işler karışabilir” demişti.. Ne oldu? Jandarma komutanının da hazır bulunduğu düğün yemeğinde onlarca kişinin toplandığı harmanyerinde bir kez daha aşka gelenler gökyüzünü taramaz mı? Bir ara sayın komutanın yanıma gelip elimdeki mikrofonu alarak silah atmamaları için hazurunu uyardığını unutmadım. Bana da bir kez daha atarlarsa gerekeni yapacağınıı anons etmemi istemişti. Kulakları çınlasın aziz dostum Dedelerli Adil Uslu bir sandalyenin üzerine çıkmış yapılan anonslara yanıt veriyordu.:” Atma diyenler yanıma gelsin. Sıkıysa atmamıza engel olsunlar” diye bağırıyordu.İşte ne olduysa bundan sonra oldu. Onlarca silah ortalığı çınlattı.Bütün uyarılar sonuçsuz kalmıştı.Rahmetli Remzi Özerdem’in o gece gösterdiği çabaları asla unutmam. Ne yapıp yapıp sayın komutanı ikna etmişti. Askerleriyle düğün alanından uzaklaşmalarını sağlamıştı.Çünkü sayın komutan müdahale edebilirdi. Düğün yarıda kalabilirdi.Tatsızlık yaşanabilirdi.Ben kulağımın dibinden vızlayarak geçen kurşunların altında o gece ne yediğimi bile anlayamamıştım.Bütün güzellikler silah atılmasıyla gölgelenmişti.Bu düğün 1997-2OO1 yılları arasında Tavşanlı’da yapılan en görkemli düğünlerdendir.
Bir gün Sekbandemirli Köyü’nde rahmetli köy muhtarının da hazır bulunduğu bir yemekteyim.O zamanlar Derecik Köyü’nde müdür yetkili öğretmenim.Bir ara rahmetli muhtar belindeki tabancasını çıkarıp kalçamın üzerine değdirip beni korkutmak istemişti. Silahın yüzü soğuk oluyor. Zar zor kendisini ikna edip tabancayı yerine koymasını sağlamıştık.Rahmetli bir süre evvel kaybettiğimiz Atatürk İlkokulu eski müdürlerinden Veli Korkmaz öğretmenler odasında öğretmenlerin de hazır bulunduğu bir sırada Okul Aile Birliği rahmetli başkanlarından Ali Çakır’ın elinde oynadığı zati tabancasından çıkan bir kurşunla vurulmuştu.Kendisini zamanın değerli hekimlerinden Op. Dr. Hüseyin Sekban’ın özel müdahalesi kurtarmıştı.Rahmetli dostum Derecik köylü Çete Mehmet(Korkmaz) bir şaka sonucu ayağından vurulmuştu
Geleneklerimiz arasına girmiş olan silah atma olaylarını frenleyecek ilk uygulamanın Kırıkkale’de başlatılmış olması sevindiricidir. Kırıkkale’de düğünlerde polis bulundurulması uygulamasından ötürü başta sayın valiyi ve Emniyet Müdürüyle Jandarma komutanını kutluyorum.Hatta ülke genelinde çıkarılacak bir genelgeyle bu iş artık noktalanmalıdır.Kütahya’da da aynı uygulama bizi sevindirecektir.Sayın valimiz Ahmet Hamdi Nayir Bey’in bu konuda Kırıkkale benzeri bir uygulamayı başlatması hepimizi memnun edecektir.
Antı parantez bu arada bazı önerilerim de olacaktır.Bir süredir unutulan şehirlerarası otobüslerde,trenlerde,vapurlarda bomba ve benzeri şeylerin aranması işlemi tekrar başlatılmalıdır.Silah taşıma yetkisi olanların tekrar güncellenmesi olumlu olacaktır Spor karşılaşmaları sonucu galeyana gelen sporseverlerin silah kullanmamaları için gerekli önlemler alınmalıdır.Banka şubelerinde özellikle geceleri güvenlik görevlisi mutlaka bulundurulmalı,ATM cihazları bir şekilde gözlenebilmelidir.Bekçilik müessesesi genişletilerek yaygınlaştırılmalıdır.Kamera sistemi genişletilmelidir.Hatta zorunlu hale getirilmelidir.Polisimize ve jandarmamıza bu konuda katkı artırılmalıdır..
SAYIN YENİ MİLLETVEKİLLERİMİZ NEZAKET GEREĞİ
İLK OLARAK TAVŞANLI’YI ZİYARET ETMELİDİR
Tavşanlı,siyaseten milletvekilsiz kaldığı için yaralıdır.Bu nedenle Tavşanlılı seçmenin de verdiği oylarla milletvekili olan sayın yeni milletvekillerimiz Ahmet TAN,ishak GAZEL,Ceyda Çetin ERENLER,Ahmet ERBAŞ ve Fazıl KASAP Beylerin ilk ziyaret edecekleri ilçe Tavşanlı olmalıdır.Neden Tavşanlı? İlk olarak Tavşanlı sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda Kütahya’nın bir numaralı ilçesidir. En büyük nüfusa sahiptir. Tavşanlı bir TBMM Başkanı,bir çok bakanlıklarda bulunmuş Kütahya Milletvekilleri çıkarmıştır.( Rahmetli Erdemir ve halen hayatta Kalemli gibi)Gün gelmiş Kütahya’nın üç milletvekili de Tavşanlılı olmuştur.Hiç unutulmamalıdır ki Tavşanlı nezle olduğunda Kütahya öksürür
Sayın milletvekillerimizin teker teker değil de bir arada yapacağı ziyaretlerin daha anlamlı ve verimli olacağını düşünüyorum.Çünkü Kütahyalı bugüne kadar maalesef tam kadro milletvekilleriyle bir yerde bir araya gelememiştir.Halk onları bir arada ,beraber görmeyi arzuluyor.Sayın Kaymakamımız ilçemizin en büyük yönetim görevlisi olarak bu nezaket ziyaretinde ilk durak olmalıdır.Bir milletvekilimizin bir yerde ikisinin bir başka yerde diğerlerinin daha bir başka yerlerde görünmelerini istemiyoruz.Birisi cezaevine gidiyorsa,diğeri hastanede olmamalıdı r.Tavşanlı Adalet Sarayı,. Tavşanlı Belediyesi,belde belediyeleri,Ticaret ve Sanayi Odası, sayın milletvekillerimizin toplu ziyaretleri için önemli duraklardır...Bir zamanların müessesesi,halen işletme GLİ.Özelleştirilen Termik Santral,Eskişehir-Balıkesir arasındaki en büyük gar,Kütahya’dan sonra Tavşanlı DDY Gar Müdürlüğü,.Tavşanlı Doç. Dr. Mustafa Kalemli Devlet Hastanesi,T Tipi Cezaevi, İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı,Tavşanlı Askerlik Şubesi,odalarımız da birer ziyaret adresi olarak gösterilebilir.Her milletvekilinin mensup olduğu ilçe başkanlığını ziyareti normal olarak görülebilir. Ama tüm milletvekillerinin aynı anda siyasi partilerin ilçe başkanlıklarını ziyareti ise medeni bir durumdur.Çünkü bundan böyle artık sayın AKP Milletvekilleri,sayın CHP Milletvekili ve sayın MHP Milletvekili tüm Kütahya için vardır.Tüm Kütahyalı bu milletvekillerine giderek sorunlarını anlatabileceklerdir.Adalet ve Kalkınma Partili Milletvekili sadece AKP’linin, CHP’li Milletvekili sadece CHP’ linin ve MHP’li Milletvekili sadece MHP’li bir Kütahyalının sorunları için mi koşturacaktır?Artık beş milletvekili de milletin vekilidir.Bizler Kütahyalı olarak asiliz.Onlar bizim vekillerimizdir.Kütahyalının da gidecek herhalde başka kapısı da yoktur. Kol kırılacak yen içinde kalacaktır.Merkez ilçe dahil 12 ilçenin mutlaka çözüm bekleyen sorunları vardır. Hiçbir köşemiz asude bir bahar ülkesi görüntüsü vermemektedir.Kütahya sorunlarını en kolayından en zoruna doğru çözmek zorundadır. Bir zoru bir kolayı çözmeye kalkarsanız sorun yumağını büyütebiliriz.İl genelinde nüfusu 6OO bine doğru ilerleyen Kütahya bu son genel seçimlerde 3+1+1 lik bir milletvekili tablosuyla karşı karşıya gelmiştir. Artık eski tulum milletvekili kazandığımız günler tatlı birer anı olarak kalacaktır. Bir ilin tulum çıkarması ayrı bir şeydir. Ama her zaman mümkün olamamaktadır. Artık yeni milletvekili seçilen hemşehrilerimiz yakalarındaki parti rozetlerini çıkarmalı,yerine Türk Bayrağı rozetlerini takmalıdır. Kütahyalı seçtiği beş milletvektilinden çok şeyler bekliyor. Milletvekilliği koltuğunun tozlu olması eftaldir. Bu milletvekilinin sürekli ayakta olduğunu koşuşturduğunu gösterir.Madem ki milletvekili olmuşlardır koşacaklardır. Koşmaya mecburdurlar.Biz onlara otursunlar diye oy vermedik.Yorulacaklardır. Kütahya için yorulmak ibadettir.Onların Kütahya için yapacakları her hayırlı iş onların zekatları olacaktır.Bana sorarsanız her Kütahya Milletvekili Kütahyalının huzurunda şimdiden mal beyanını açıklamalıdırYerel gazetelerimizin sayfaları bu açıklamalar için açıktır.Milletvekilliği kesinlikle bir geçim kapısı değildir. Şerefli bir görevdir. Milletvekili seçmene güven vermelidir. Seçmen kendisine yürekten inanmalıdır.Verdiği oyun da helal olduğunu görebilmelidir. Sayın milletvekillerimizin yemin törenini müteakip kollarını sıvayarak :” Haydi ya Bismillah”diyerek bir program çerçevesinde bir Evliya Çelebi gibi Kütahya’nın en ücra köşelerine doğru hareketi başlatmalarını bekliyoruz.İnşallah yüzlerimizi güldürürler.Bizlerden beddua değil de hayır dua alırlar.Şu ana kadar hiç birisinin bir bardak çayını içmedim. Sadece kendilerini fotoğraflarından tanıyorum. Kendilerinden asla bireysel bir isteğim olmayacaktır.Ama kendilerini sürekli izleyeceğim.Ankara’dan her döndüklerinde torbalarının,heybelerinin dolu gelmesini bekliyoruz.Şeyh Edebali Hazretleri ne güzel söylemiş.” Oğlum ananı,atanı say,bereket büyüklerle beraber olmadadır.Büyüğünü bilmeyeni Allah’ını bilmez” sözleri çerçevesinde Kütahyalı olarak üzerimize düşeni mutlaka yapacağız. Onlar bize bir gelsinler yeter. Biz onlara iki gideriz. Eski fikirlerle karşımıza gelmesinler.Çünkü eskimiş fikirler paslı çivilere benze r .Söküp atmak çok güçtür “diyen Cenap Şahabetin gibi düşünüyorum.Kütahyalı artık yeni fikirler istiyor.Sayın Milletvekilleri Allah çarşınıza Pazar versin.
.