15 Aralık 2015 - Salı

BİZ ÜÇ BACAKLI BİR SACAYAĞIYDIK

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 10 dk.
3666 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 

 

                                          BİZ ÜÇ BACAKLI  BİR SACAYAĞIYDIK

 

 

               Deyim yerindeyse Sofu Abdullah( Abdullah Gürbüz) ilçenin hayatta kalmış birkaç çınarından biriydi.Ama her ağaç gibi çınarlar da ölür.Nitekim Sofu Abdullah ta sessiz sedasız aramızdan ayrılıp gitti.Sofu Abdullah’ı büyük yapan neydi veya nelerdi?Hayatı hizmetle dolu,hem de karşılıksız,Allah rızası için dolu dolu geçmiş birisiydi.İlçemizin TSK’lerine armağan ettiği Hv.Plt.Kd .Gazi Alb.Zeki Gürbüz’ün babasıydı.Esnaflık yaparak geçimini  sağladı. Ama asıl önemli yanı ebediyete akıp giden insanların geride bıraktığı ailelerine uzattığı şefkat dolu,sıcacık elleriydi.Çantasında her zaman bir  ölülere sarılan bir beyaz bey(kefenlik),bir sabun gezdirirdi.Bir mezarda defin sırasında kaç tahta parçası gerektiğini,tahtaların üzerine kaç metre naylonun gideceğini,mezarlıkta kimlere para dağıtılacağını v.b her şeyi bilirdi.O, içinde kırk mum yanan gözü yaşlı ailelerin Abdullah Amcası’ydı.                                                                                                                                                                                                                                                                                                                             

               O da hepimiz gibi bu dünyada misafirdi. Denesi tükendi,işi bitti gitti. Kabri Cennet olsun.Ama bir anımı anlatmadan geçemem. Bir gün önüme çıktığında elini öpüp başıma koyduğumda  bana aynen şöyle demişti:” Bülent Hoca bak sen,ben ve Tarha Ahmet( Tahar Ahmet) bir sacayağının üç ayağıyız. Sen yıllardır törenler idare ettin.Kolay bir şey olmasa gerek. Allah senden razı olsun. Bizim Ahmet( Tarha Ahmet’i kastetmişti) memlekette ne kadar eski ev varsa yıllardır onları yıkıyor. Kapanan bacaları açıyor.Binalar ve bacalar ondan korkar. Ben de Allah rızası için ebediyete göçenlerin sorunlarıyla uğraşıyorum.Üçümüzün de görevi ağır. Bizler bir sacayağının üç ayağıyız.” Demiş beni güldürmüştü. Bugün bu sacayağının bir ayağı artık yoktur. Bu sacayağına yeni bir ayak ta takacak usta kalmamıştır.Ahmetle bana dua edin.Sacayağı iki ayağıyla bir süre olsun ayakta kalabilsin. Biz sadece dua istiyoruz.

  TÜRKİYE’DEKİ  TÜM İLÇELERİ ALTI SINIFA AYIRMIŞLAR

                Türkiye’de bugün itibariyle tam 957 ilçe var.İrili ufaklı,gelişmiş,az gelişmiş,sefilleri oynayan ve kendi yağıyla kavrulma çabasında olan ilçeler. Aklıma bir tekerleme geldi. Eşme ile ilgili.:” Eskaza kaza oldu eşme kazası/ Koyun otlatmaktan gelir encümen azası” derler.Evet eskaza kaza olan kazalarımız var. Peki Tavşanlı bunun neresinde?

                  Tavşanlı 80 küsur yıldır ilçedir.16.yüzyılda 1530 yılında nahiye statüsündedir.Bu yıldan sonra zaman zaman kaza yapılmıştır.1841 yılından itibaren Bursa’nın Kütahya Sancağı’na bir nahiyedir. 1906 yılında nahiye olarak Kütahya’ya bağlıdır.Bu tarihlerde Kütahya’nın 8 nahiyesinden biri olarak görülmektedir.1919 yılında yine kazadır.25 Mart 1921 tarihinde yine ilçedir.Bu inişli çıkışlı grafik göstermektedir ki Tavşanlı yukarıda belirttiğim gibi nahiye,kaza,nahiye,kaza  olmuştur.

                   Artık hesabımızı 25 Mart 1921 tarihine göre yapmamız gerekecektir. Çıkın bugünün tarihinden bu tarihi alın size ilçenin yaşı.93 yıl.İnsan ömrü için 93 yıl büyük yaştır.Ama ilçe açısından küçük bir yaştır.Öyleyse Tavşanlı bazı ilçelere oranla genç bir ilçe olarak görülebilir.

                    Cumhuriyet’in ilanından iki yıl  evvel ilçe olduğuna göre  TBMM’nin açılışında ilçeydi.O sıralarda milli sınırlarımız içinde kaç ilçemizin olduğunu araştıramadım.Ama bildiğim bir şey varsa bugün Tavşanlı 957 ilçe arasındadır. Ama zaman içinde siyasi irade ilçeleri de 6 sınıfa ayırmış. Tavşanlı gibi tam 98 ilçe  2.sınıf ilçe olarak  ilan edilmiş. İlimiz Kütahya da yine 28 il arasında ve 2. sınıf il muamelesi görüyor. Yani  sayın valimiz 2.sınıf bir ilde hizmet veriyor. Tavşanlı’nın sayın kaymakamı da 2. sınıf bir ilçenin kaymakamıdır.Ama artık Kütahya’nın  da 1. sınıf iller arasına,yine Tavşanlı’nın da  1.sınıf ilçeler arasında gösterilmesi zamanı gelmiştir.Bunu kim yapacak? Siyasi irade elbette. Kütahya için büyük bir fırsat ortadadır. Neden mi? 13 yıldır ülkeyi kim yönetiyor? AKP Hükümetleri. Son genel seçimlerde Kütahyalı AKP’ye büyük teveccüh göstermiş mi? Fazlasıyla. Kütahya’dan AKP 4 milletvekilinin tamamını almış,tulum çıkarmış mı? Çıkarmış.Eh kusura bakmayın. Kütahya sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun teşekkür edeceği iller arasında olduğuna göre Kütahya’ya gelirken çantasından bir müjde çıkaramaz mı? Bal gibi çıkarır. Ne der Kütahyalılara:” Ey benim aziz vatandaşlarım.Bize her zaman büyük destek verdiniz. % 60-70’lerde oy verdiniz. Sizi 1. sınıf iller arasına alacağız.Ey Tavşanlılılar bize en son % 69 oy verdiniz.Sizi de 1.sınıf ilçeler arasına katacağız. “ İşte bu kadar. Bunları bana Allah mı söyletiyor?

 

          Şimdi bekleyip göreceğiz. Kütahya Türkiye’nin 1.sınıf illeri,Tavşanlı Türkiye’nin 1.sınıf ilçeleri arasına girecek mi girmeyecek mi? Bakın küçük bir örnek veriyorum: Rahmetli Süleyman Demirel yıllar öncesinde Aydın’dadır. Halka  hitabederken kalabalıkların arasından gür bir ses işitilir:” Sayın Başbakanım biz sizlerden deniz istiyoruz” Rahmetli zamanın başbakanı Demirel birden konuşmasını keser ve cebinden küçük bir not defteri çıkarır ve kalabalığa seslenir:” Size denizi getireceğim” der.Ne olur biliyor musunuz?  Didim alınır Aydın’a bağlanır.Alın size deniz.

 

   CHP’DE İLÇE KONGRESİNDE İPİ  FÜSUN AKTAKKA

                                                                      YILDIZ  GÖĞÜSLEDİ

 

        CHP  ilçe kongrelerini tamamlıyor. Sonra sıra il kongresine gelecek.Ardından da kurultay görünüyor.İlçe kongrelerinde il delegeleri,il kongresinde de kurultay delegeleri belirlenecek.Tavşanlılı 14 Mayıs 1950 tarihine kadar CHPliydi. Belki bu tarihe kadar yeni yeni filizlenen Demokratlar da vardı ama.Durum böyleydi.Ama ne zaman çok partili hayata geçildi. Bir baktık dünün  CHP’lileri neredeyse hep demokrat oluvermiş.Şimdiki Tahsin Buruk Caddesi  eski adıyla PTT Caddesi’nde 14 Mayıs 1950 genel seçimlerinin akşamında ben  13 yaşımdaydım.Caddeye meydan girişinden Tahsin Buruk Apartmanı’na kadar olan  yere hep halılar ,kilimler yayılmıştı.Yüzlerce Tavşanlılı yerlere bağdaş kurmuş zaferi kutluyorlardı. Sanırsınız CHP’li bir tek insan kalmamış.

        27 Mayıs 1960 Askeri Darbesi ardından  Tavşanlı’da Demokrat Partili de kalmadı.Kimse :” Ben D.P’liyim” demiyordu.Baktık aynı insanlar Adalet Partili, Doğru Yol Partili, Milli Selamet Partili, Nizam Partili,Saadet Partili,Refah  Partili  oluverdiler. Bazıları SDHP’li,DSP’liydi.Bir ara MHP’liler  göründü.M.P’liler de vardı.12 Eylül 1980 Askeri Darbesi  ANAP’ı  doğurdu. Tavşanlı gömgök Anavatan Partili oldu.Hani “ Binbir surat” diye bir tabir vardır ya.Aynı insanları görüyordum.Ama giysileri değişikti.

        Bir gün Adalet ve Kalkınma Partisi doğdu. Bugün ülkemizi 13 yıldır yöneten siyasi parti. Kimse bana darılmasın,gönül koymasın. Bugün kimi görüyorsam biraz eşelesem bazı uzuvları eski siyasi partilere ait.Ama siyaset bu.Şimdi yeni bir moda çıktı.Bir ailenin bireyleri başka başka siyasi partilerin sempatizanları. Bir dostuma sormuştum:” Sizin her biriniz bir başka partiye mensup.Garip değil mi?”Aldığım yanıta bak:” Hocam gün olur devran döner aileden birinin desteklediği siyasi parti iktidar olur.Yolumuza devam ederiz  ve bir sıkıntımız olmaz”.

        Tekrar Tavşanlı CHP İlçe Kongresi’ne dönelim.Sevgili Mehmet Şentürk ile kızımız Aktakka Yıldız yarıştı.Kütahya CHP Milletvekili adayı olduktan sonra çevresi biraz daha genişleyen,sempatik tavırlarıyla dikkat çeken ve dik duran   bayan Yıldız 108 delegenin 75’inin oyunu almayı başardı.Mehmet Şentürk’e de 33 oy geldi.

        Tavşanlı’da CHP  oyları değişik bir grafik çiziyor.Ahmet Mutlu’nun başkanlığında 2011 yılında ilçe bazında 7300 oy görünüyor.Mehmet Şentürk Başkanlığında ise iki seçimde oylar 2953 ve yerelde 664 olmuş.Bülent Benli Başkanlığında  7 Haziranda alınan oy 6345.1 Kasım 2015 genel seçimlerinde ise oylar ilçe bazında 8235 oluvermiş. Bunda milletvekili adayı Füsun Aktakka Yıldız’ın rolü büyük. İşte bu oy artışı CHP ‘ye gönül verenleri uyandırmış.Demişler ki:”  Füsun Hanım başkanımız olsun”. Öyle de olmuş.Şimdi Tavşanlı’da CHP’nin iki hedefi var. İlk yerel seçimlerde Tavşanlı’da ve beldelerde belediye başkanlıklarını almak.İkinci hedef te Kütahya’ya bir CHP’li milletvekili kazandırmak. Füsun hanım ve 16 arkadaşı,kadın ve gençlik kollarıyla şimdiden kolları sıvamış.Bu arada 25 te il delegesi seçilmiş.Vallahi ben seçmenle zenginin işine akıl erdiremem.Çünkü zenginin ne yapacağı belli olmaz.Zenginler hep züğürtlerin çenesini yormuşlardır.Seçmene de akıl erdiremem. Çünkü sağ gösterir,sol patlatır.Baksanıza Tavşanlı’daki siyasi haritaya.Neler görmüşüz,neler yaşamışız. Hiçbir siyasi partinin sandalyesi sağlam değildir. Şimdi CHP’nin yeni yönetimi  dikenli,taşlı,çamurlu ve tozlu yolları aşmayı ve arzuladığı hedefe ulaşmayı  düşünüyor.Bu kolay olmayacaktır.Ama niyet güzeldir.Ümit olmadan zaten yaşanmaz.Siyaset bisiklet sürmek gibidir. Dengeyi korursanız,düşmez yol alırsınız.CHPliler üç şeye dikkat etmek zorundadırlar. Karşılarında üç insan tipi olacaktır. Bunlardan bazıları anlatılanları anlayabilecek kapasitede olanlardır. Bazıları kendilerine açıklananları,anlatılanları,gösterilenleri anlayan tiplerdir.Ama CHP’liler için en zor olanı anlatılanları,söylenenleri,izah edilenleri,belgelerle,rakamlarla gösterilenleri anlamayanlar ve de  başkalarının aracılığıyle dahi anlayamayanlar olacaktır.Allah işlerini rast getirsin. Bakarsınız CHP  yeniden eski günlerine geri dönebilir.Neden olmasın ki ? Nasıl 1923’ten 1950’ye kadar olmuşlardır. Neden 2015’ten sonra olmasınlar ki?

                                                                                                                                                                                                                                                               

 

 

 

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları