23 Eylül 2023 - Cumartesi

TRABZONLU ALİ ÇAKIR

TRABZONLU ALİ ÇAKIR

Yazar - Bülent Alpagut
Okuma Süresi: 7 dk.
443 okunma
Bülent Alpagut

Bülent Alpagut

- 05062218413
Google News

 TAVŞANLI’DA UZUN YILLAR GLİ MÜESSESESİ’NİN
   TUNÇBİLEK BÖLGESİ’NDE  YER ALTINDA “BARUTÇU”
   OLARAK GÖREV YAPAN MERHUM  TRABZONLU ALİ  
    ÇAKIR’IN TAVŞANLI VE TUNÇBİLEK İLE İLGİLİ DUASI    
     Ali Çakır  Tavşanlı’da doğmayan fakat Tavşanlı’da karnını doyuran.çocuklarını  okutan,iyi-kötü başını sokacak bir ev sahibi olan ,Tavşanlılıdan daha fanatik bir Trabzonlu’ydu. 9 Eylül 2004 tarihinde gözlerini yumduktan sonra   vasiyeti üzerine  Tavşanlı Asri  Mezarlığı’nda toprağa verilmişti. Çok güzel bir tesadüf olmalı; merhum Çakır’ın  mezarı,merhum babamın,annemin,kızkardeşlerim Ülkü ve Emel’in kabirlerine birkaç metre uzaklıktadır. Mezarlarımızı sadece küçük bir yol ayırmaktadır. Yani sizin anlayacağınız merhum GLİ’nin ünlü yer altı barutçusu(dinamitçisi,patlayıcı uzmanı) Ali Çakır mezar komşumuz oldu.
     Merhumun  eşi ; Atatürk İlkokulu’na komşumuzdu, sık sık okula uğrar,okul öğretmenleriyle  sohbet eder,pişirdiklerinden hepimize getirirdi. Ali Çakır da öyleydi; O da o kadar içimizdeydi ki,okulumuzun Aile Birliği Başkanı’ydı. Koruma Derneği Başkanı’ydı.  Sanki Atatürk İlkokulu ile özdeşleşmişti. Özellikle Atatürk İlkokulu’na kalorifer hizmeti getirmek için  yaptığımız faaliyetlerin başında da O vardı. Her öğrencinin evinden,aile mensuplarının iş yerlerinden,resmi kurum ve kuruluşlardan,esnaftan  karton,mukavva,gazete kağıdı,dergi-mecmua, eski okul kitaplarını  toplamış,bunları  özel bir kamyon kiralayarak SEKA’ya göndermişti.  Yani Atatürk İlkokulu’nun kalorifer hizmetinin mayasını O çalmıştır. 
     Okula ne zaman bir ilköğretim müfettişi gelse mutlaka O da okulda olurdu. Okula  konser vermeye gelen engelliler ile yine O meşgul olurdu. Müsamerelerde  yine en önde O olurdu.Okul gezilerinde yanımızdan eksik olmazdı. Okulun çatısında kırık kiremitleri çıkar değiştirirdi. Mekanı cennet olsun….
      GLİ Müessesesi’nin yeraltında   kömür üretimi sırasında  en büyük yardımcılarındandı. Patlatıcılara  müessesede “ Barutçu”denilir.  Merhum Ali Çakır’dan sadece müessese yararlanmamıştır. İlçe bazında en zor görevler için genellikle O tercih edilirdi. Örneğin;Tavşanlı- Tunçbilek arasında yol kısaltma çalışmaları sırasında  Ekmekçi Dede  mevkii’ndeki sert kayalıkların gevşetilmesinde,patlatılmasında yine  O’nu görüyoruz.   Kendisine bu kadar tehlikeli bir işe neden talip olduğunu sorduğumuzda:”Dünyaya bir kez daha gelsem aynı iyi yapardım” derdi. 
      Şahsen ben sevgili Ali Çakır’ın kabrinin Tavşanlı’da olmasından son derece memnun olanlardanım. Sadece benimle sohbet ederken söylediğini zannederdim; Tavşanlı ve Tunçbilek O’nun nazarında Allah’ın gizli bahçeleriydi. “ Ben yoksul bir ailedenim. Gurbete çıkıp iş aradığımda kendimi Tavşanlı’da bulmuştum.  Tavşanlı’nın ve buna paralel olarak Tunçbilek’in  O’nun gözünde değeri o kadar yüksekti ki; dualarında   Tavşanlı ve Tunçbilek hep olmuştur. İnançlıydı. Allah’tan korkardı. Harama el uzatmazdı.  Biz O’nun zamanında  komik bir maaş alırdık.  Cumartesi sebze ve meyve pazarına  çıkmadan önce  kendisine mutlaka uğrar,ödünç para isterdik. O da verirdi. Bizim yerinde babamız,yerinde annemizdi. 
       Tavşanlı ve Tunçbilek için özellikle;” Allah’ım gönlümüzü  karartma,Elimizi daraltma ,Bu güzel Tavşanlı’yı, Tunçbilek’i  koru, beni  senden  başkasına, Tavşanlılıları, Tunçbileklileri kimseye muhtaç etme” diye dua ederdi. Ekmek yediği Tavşanlı’ya,Tunçbilek’e bundan güzel bir dua olabilir miydi? Artık Ali Çakır’a,Ali Usta’ya da Tavşanlı’da  ve Tunçbilek’te  bugün  dua edenler var. Başta ben dua ediyorum. Bana yıllar önce belki 30-40 yıl önce Trabzon’dan özel getirdiği  örme sepeti , bir de hiç çivi kullanmadan bir merdiven yapmıştı  her ikisi de evimde.
        Türk Maden-İş Batı Anadolu Şubesi  yetkililerinden,eski katiplerden sevgili Reşat Aydın ve sevgili öğrencimiz ,halen sendika başkanı Yusuf Yaman ile   konuştuğumda   Ali Usta’yı da anmadan edemedik. 
        Merhum Ali Usta’dan söz ederken  bir nebze GLİ’den de söz etmek iyi olacak,GLİ Müessesesi  ki halen İşletme statüsündedir,sn yıllarda  gerileme  devrini yaşıyor. Ben bu müessesede  ,bölgeleriyle beraber 52 bin kişinin çalıştığını bilenlerdenim.  Hele hele Tunçbilek’te( Tavşanlı merkezi dahil) 12000 maden işçisinin  bir tugay büyüklüğünde  üç vardiya halinde Tavşanlı’ya özel trenle  indiği günleri de çok iyi bilirim. Gli’nin altın devriydi. Üretimin tavan yaptığı  devirdi.  Sosyal,ekonomik ve kültürel alanlarda  Tavşanlı’nın   ışıl ışıl parladığı devirdi. Bugün bu tırnakları olmayan,yelesi düşük,zor yürüyen aslan GLİ ‘nin sadece ve sadece 1250 kamu işçisi var.  O dev hafriyat araçlarından eser yok. O büyük üretimden de keza öyle. 164 kamu işçisi sözü verildiği halde maalesef bırakın bu kadar kamu işçisini Tunçbilek’e sadece 10 kamu işçisi  gelecekmiş. Gelmese de olur.  Artık Tunçbilek’te özel kuruluşlar  devrede.  Görünür 240 milyon ton Linylit rezervini devletimiz işletse fena mı olurdu? GLİ önce kamu işçisini,sonra değeri ölçülemez boyuttaki araç ve gereçlerini,sonra ünlü bandosunu,daha sonra da TFF Ligleri’nin efsane ekibi Linyitspor’u kaybetti.  Kaybedeceği bir şeyi de zaten kalmadı.  Sevgili milletvekilimiz Mehmet Demir’den istirhamım var; Allah aşkına şu GLİ ‘ye bir el at. Sorunlarını çöz. Babanın da  ruhu şad olsun. “ Nil olmasaydı Mısır olmazdı” diyen Mısırlılar haklıymış. “ Tunçbilek yoksa Tavşanlı da yok” desem  yanlış mı olur? Şu gerçeği herkes iyi bilmelidir; Tunçbilek’te saçı bitmedik yetimin hakkı olan milyonlarca ton Linyit kömürü kesinlikle devlet tarafından yer üstüne çıkarılmalı,pazarlanmalı ve  ülke çıkarına değerlendirilmelidir.  Tavşanlılı da bu konuda duyarlı olmalıdır. Yoksa merhum Fevzi Coşgun’un dediği olabilir; Ne demişti?” Bir gün altımızdaki kilimi çeker alırlar haberimiz olmaz”……. Kilim çekilmeden kilimin ucundan sıkı sıkı tutmak zorundayız.

#
Yorumlar (1)
Yusuf çakır
01.11.2023 12:46
Sevgili hocam babamı bu kadar güzel anlattığın için çok teşekkür ederim sağol Allah sağlıklı uzun ömürler versin ellerinden öperim
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları