06 Haziran 2020 - Cumartesi

YKSye hazırlananların hali ne olacak? (#evdekal -4-)

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 7 dk.
1197 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

                YKSye hazırlananların hali ne olacak? (#evdekal -4-)

Merhabalar değerli dostlar. #evdekal serimizin dördüncü yazısıyla devam ediyoruz bu hafta. Bu sefer ise, özellikle genç kardeşlerimin genelinin belki de bir kısmının; kendi gelecekleriyle alakalı tek belirleyici olduğuna inandıkları YKS ile alakalı biraz konuşalım. Malum sınav tarihleri önce bi ileri tarihe alınmıştı, şimdi ise son açıklanandan farklı bir tarihe tekrar geri çekildi. Peki YKSye hazırlanan gençlerin hali ne olacak?

                Tabi bu durum, çoğu genç kardeşimde medcezir ve gelgitlere sebebiyet verdi ister istemez. Ve bu virüs, haliyle gençlerin geleceklerini de etkileyecek gibi. Ne dersiniz? İlk açıklamayla birlikte; bazıları belki sınava hazırlık programıyla alakalı mini bir plan değişikliğine giderken, kimilerini de rehavete atmıştı bu erteleme. Şimdi ise son güncellemeyle birlikte, her iki kesimin ruh halinde de bir güncelleme meydana geldi gibi.. Yani çoğunda bir karamsarlık hali meydana geldi gibi sanki. Ne dersiniz gençler? Gelin biraz konuşalım sizinle!

                “Sınava hazırlandım. Geceni gündüzüne kattın, çalıştım! Ama yine de içimde bir endişe var.” diyen bir çok kardeşim var. Bunu biliyorum.. Hazırlanmaya bir sene veya daha öncesinden başladın belki. Denemeler, testler havada uçuştu. Ama şimdi “ya sınavdan düşük bir puan alırsam, ya kaydırma yaparsam, ya istediğim üniversiteye gidemezsem, ya sınav bu sene iptal edilirse?” gibilerinden sürekli içinde bir korku var belki kardeşim. Sana bişey diyeyim mi, bu korkuyla yaşanmaz! :) “Öyleyse git kendini camdan aşağıya at” veya “boşver be kardeşim sana sınav mı yok!”  demiyeceğim tabi ki :) Bir sınav uğruna hayatını ve hatta geleceğini ona bağlamak ne kadar doğru? Buraya birazdan tekrar geleceğim kardeşim. Şimdi beni lütfen dikkatle dinler misin?

Bırak elalemi şunu bunu! Kim bu elalemi bi say bakalım kardeş! Sen bu dünyadan göçüp gittiğinde hangi elalem seninle beraber girecek ki o kabre? HİÇKİMSE! O zaman, bırak elalemi!.. Sen eğer kendini kandırmıyorsan; yani elinden geleni yaptın mı? Yaptın. Geceni gündüzüne kattın, geceler sana haram oldu belki. Peki sence de bir şeyi eksik bırakmadın mı? Bak kardeşim: “İman hem nurdur, hem kuvvettir!” (Yani inan kardeşim!) “Hakiki imanı elde eden adam, kainata meydan okuyabilir. Ve imanının kuvvetine göre, hadisatın tazyikatından, (yani baskısından) kurtulabilir! Tevekkeltü alâllah der.” Yani, ben yapacağımı yaptım, gerisini artık Allah’a bıraktım der ve rahatlar kardeşim! Bunu yapmalısın artık!

Ama sakın zannetme ki tevekkül etmek demek, sebepleri; yani sınava çalışmayı, esbabı bütün bütün reddetmek demek değildir. “Belki esbabı, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek, neticeleri Allah’tan istemek demektir” kardeşim tevekkül. Yani, tarlasını süren çiftçi misali. Ne yapar çiftçi? Eker, biçer, sular, sürer ve sonra mahsulü vermek, tüm kainat ve güneş sistemi elinde olan ve kün(ol) emriyle sert taş ve toprağın içinden, ağaçların ipek gibi o yumuşacık kök ve damarlarını çıkaran Allah’a işini havale eder kardeşim tevekkül eden! İşte sevgili kardeşim! Eğer sen de çalıştı isen ve cidden “ben yapacağımı yaptım, hatta imkanlarımın sınırlarını bile zorladım” diyorsan, ohooo senin yapacağın tek şey kalmış kardeşim: “Tevekkül ve dua etmek!”

                Belki sen çok çalıştığın ve denemelerde dahi yüksek aldığın halde, belki ya bir kaydırma ile, ya aceleden doğru bildiğin sorunun cevabını yanlış işaretleyerek, ya da bir sebep olacak ve bir şekilde sınavdan istediğin neticeyi alamayacaksın diyelim ki.. Ne kadar kötü bi durum gibi görünüyor değil mi kardeşim bu? Çok çalıştığın halde istediğin puanı alamamak? Boşver kardeşim takma kafana! Dünyanın sonu mu kardeşim? Elbette DEĞİL! Çünkü ayette Rabb’imiz buyuruyor ki: “Sizin hayır bildiklerinizde şer vardır, şer diye bildiklerinizde de hayır vardır. Ama siz bilmezsiniz.” (Bakara-216.ayet) Kupkuru ağaçtan yemyeşil çiçekler çıkaran Cenab-ı Allah, elbette senin hakkında hayırlı olan netice ne ise, sana onu nasip edecektir kardeşim. Dert etme, dua et!

                Son olarak iki şey daha söyleyeceğim sana! 1- Unutma ki bu sınav, dünyanın sonu değil! 2- Üniversite kazanç kapısı değil ve sana meslek garanti etmez! Gel bunu biraz açalım şimdi. Her üniversite kazanan kişi çok iyi bir meslek yapacak ve iyi paralar kazanacak diye bir kural yok! Üniversiteyi bir şekilde bitirerek veya bitirmeden de; insan başkalarına yük olmayacak şekilde çalışacak bir meslek edinebilir elbette! Sana iki örnek vereyim mesela, kendi arkadaşlarımdan. Herhangi bir üniversitenin bilgisayar mühendisliği veya yazılım alanında eğitim görmemiş hatta liseyi terk etmiş olmasına rağmen, şu an Türkiye’nin ünlü yazılım şirketlerinden birinde yazılımcı arkadaşım var.. Şimdilerdeyse, inşaallah kendi şirketini kurma hazırlıklarında! Yaşı 27-28! Ayrıca görsel tasarım vb. bölümleri okumamasına rağmen, merak ve kabiliyeti üzerine yoğunlaşarak kendini video ve kurslarla geliştirerek, şu an kendi sevdiği mesleğini yapan; üretken, mutlu ve milletine katma değerli projeler üreten arkadaşlarım da var! Onlar da aynı yaştalar. Yani iş sende bitiyor! Bir 3’ncü olarak da, anne babalara bi çift sözüm var: Evladınızın istemediği ve sizin egonuzu tatmin için bir yeri kazanıp; yıllarca huzursuz bir yaşama sahip olmasını isterseniz, o zaman yarış atı gibi sürün evlatlarınızı ne diyeyim..

Bu arada; asıl sınav, bu dünyada iken ahireti kazanabilmek. Üstelik bu sınavda, kitabı yani Kur’ânı açıp bakmak da serbest kardeşim. “Elbette en bahtiyar o’dur ki: Dünya için ahireti unutmasın! Ahiretini dünyaya feda etmesin! Hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın! Kendini misafir telakki edip, misafirhane sahibinin(Rabbimizin) emirlerine göre hareket etsin! Selametle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin!” Hadi eyvallah! Kafaya takma, hayırlısını iste! Her şey, olacağına varır kardeşim! Selametle!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları