18 Nisan 2021 - Pazar

İntiharı düşünen çocuklar

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 7 dk.
918 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

İntiharı düşünen çocuklar! (#sosyalzehir -5-)
"Çocuk intihar mı düşünürmüş?" demeyin! Düşünmeyi geçin, Allah korusun bunu gerçekleştirenleri var!
“Benim çocuğum öyle şeyler düşünmez, yapmaz!” da demeyin! Şaka gibi gelmesin size bu yazıdakiler, ama
maalesef bu bir gerçek ve bunu gerçekten çözüm sanıyorlar. Peki “çocuklar neden intiharı düşünüyorlar?”
YouTube’da yayınladığımız bir videomuz var, “intiharın son ve tek çare olmadığını” ispat ettiğimiz ve
insanları bundan uzaklaştırmaya çalıştığımız terapi niteliğinde anlatımlar yer alıyor bu videoda. Bu videoyu, intihar
ile alakalı düşünceleri olan, hatta “intihar yöntemleri ararken bu videonun karşılarına çıktığını” bize yazan
kardeşlerimiz oldu. Kendilerini bire bir destek almak için, sosyal medya hesaplarımızdan ulaşmaya davet
ediyorum genellikle bu kardeşlerimi. Ve yazdıklarını görünce anlıyorum ki: İnsanlar bir şeyleri içine ata ata, deyim
yerindeyse her dert bir tuğla gibi ve neredeyse kalın duvarlar örüyorlar her içine attıklarıyla. O duvarı ne
yıkabiliyor ne de aşabiliyorlar. Üstelik bunları kimseyle paylaşmayıp, paylaşsa da kimseden ne derdine deva bir-iki
soluk, ne ördükleri bu duvarı aşabilmeleri için ne de içine düştükleri kuyudan tutup çıkarmak için uzanan bir el
bulamadıkları için de, soluğu internette aldıklarını görüyorum. Şükür ki, bu videoyu izledikten sonra veya izleyip
bize yazdıktan sonra bu düşünceden vazgeçtikleri yönünde güzel mesajlar aldık bu kardeşlerimizden, hamdolsun.
Fakat şu çok dikkatimi çekti. Son haftalardaki intihar konulu mesajların 90’ını 10-15/12-19 yaş
aralıklarındaki çocuklarımız teşkil ediyordu. İlk önce şaşırdım doğrusu. Anladım ki bu iş içinde bir iş var. Videodaki
yorumlarını görünce onları da aynen büyükler gibi muhatap alıp hemen bire bir iletişime geçmeye davet ediyorum,
konuşuyoruz ve şükür ki vazgeçiyorlar. Bunların 99'unun sorunlarının ailevi olduğunu ve çözümün intihar
olacağı düşüncesinin de bazı video ve müziklerden onların bilinçaltına yerleştiğini gördüm. Sorunlar genellikle
şunlardan müteşekkil: “Aileleri tarafından baskı kurulması(özellikle sınavlara hazırlık için)… Düşüncelerinin
dikkate alınmaması… Kendilerine yönelik hakaretler… Diğer kardeşlerle aralarında yapıldığını düşündükleri
ayrımcılıklar… Ebeveynler tarafından konulan bazı sınırlamalar… Anne ve babalarının birbirini aldatmaları ve
çocukların bu durumdan perişan olması ve daha neler…” Lakin şu da var ki; internetten bize ulaşamayıp da
konuşamadığımız ve intiharı seçen çocuklar da var maalesef, ki bunları haberlerden öğreniyoruz. :(
Mesela; sınav baskısı. Bunun çaresini “Ailem çok üstüme geliyor” konulu yazımda işlemiştim. Özetle
ifade edeyim ki: “Çocuklarınızı DİN-LE-YİN! Neyi görmek istediğinizi değil, onların ne olmak istediklerini dinleyin
ve ona göre onları bir PDR uzmanıyla istişare ederek (bana da yazabilirsiniz) yönlendirmeyi deneyin. Unutmayın
ki onların herkesin yaptığı işi yapmaları, herkesin kazandığı yeri kazanmaları, onların da ‘bu herkes’ gibi mutlu
olacaklarını garanti etmez! Mutluluk herkeste değil, herkesin kendi içinde ve kendi kabiliyetlerinde!
Bir diğer husus; düşüncelerinin dikkate alınmaması… İster onların istikbali, isterse evin veya
odalarının düzeni ile alakalı olsun; onları fikirlerini söylemeye ve böylelikle istişare etmeye alışmalarını sağlamaya
çalışın. (Diyelim ki size çok absürd gelen fikirleri mi var? Ya da manevi değerlerinize ters mi düşünüyorlar? Bu
gayet normal! Önce onların düşüncelerini ifade etmelerine olanak tanıyın sonrasında da yanlış olabilecek
fikirlerinin doğrusunu, hikmetleriyle birlikte onlara aktarmayı deneyin! Karşınızdaki küçük de olsa bir insan
sonuçta, mutlaka anlayacaktır sizi! Yeter ki siz sesinizi ve belinizi onların seviyesine indirip onlarla konuşun!
Diğer bir konu; kardeşler arası ayrımcılıklar. Bunu elbette yapmıyor olabilirsiniz. Lakin, çocuk bu
sonuçta taş değil ve bazen etkilenebiliyor… Bir kardeşe alınan çikolatanın ambalajının renginin farklı olmasından
bile. :) O yüzden, bu duyguyu onlardan htiğiniz anda mutlaka onlarla konuşun. Sadece bu konuda değil, her
konuda! Çünkü özellikle 10-20 yaş arası akıldan ziyade hisler çok baskın olduğu için, her meseleyi duygusal
değerlendirebiliyor. İşte siz, onların akıllarından giderek gönüllerine girmeye çalışmalısınız onlarla konuşarak!
Hakaret konusuna hiç değinmiyorum bile! Dediğim gibi karşınızdaki taştan, demirden değil; veya
çelikten bakırdan bir makine değil! Onların da duyguları var! Mesela siz hata yapsanız, sizin ondan özür dilemeye
hakları dahi var. Çocuk bu deyip geçmeyin, o içine atar geçer çünkü sizin küçük gördüğünüz her şeyi…
Gelelim sınırlamalara… Arkadaşlıklarına, gezip dolaşmalarına karışıldığını; kimileri ellerinden tablet ve
telefonlarının alındığını; kendilerine bazı sınırlamalar getirildiğini ve fikirlerinin HİÇ DİNLENİLMEDİĞİNİ
söylüyorlardı. Bakın sevgili anneler babalar! Evet, sınırı olması gerekir bir şeylerin lakin bu sınırlar, onlara bunların
sebep ve hikmeti ayrıntılarıyla, onların yaşına inerek aktarılmalıdır. Bu esnada kendilerinin de anlattıklarınızla
hemfikir olup olmadıkları konusunda onayları sorulmalıdır. Diyelim ki; arkadaşlarından bazılarının yanına
göndermemenizi “onların küfürlü konuşmalarını tek sebep olarak” bilmelerine rağmen, onlara küfürlü konuşmanın
ve bu kişilerle arkadaşlıklarını devam ettirmelerinin zararlarını, çok yönlü olarak onlara aktarmadığınız müddetçe
sizi sürekli olarak arkadaşlarıyla arasında erimeyen bir buzdağı olarak görmeye devam edecekler.
Onlara bir iş yaptırmak için de yasaklar koymayın kesinlikle. Elbette ki ödüller ve cezalar olmalı, ama
bunlar şart olarak koşulmamalı çocuklara. Örneğin namaz kılmazsan tablet/bilgisayar yasak vb. DEMEYİN!
Çünkü namazı, SIRF tableti elde etmek için kılacak. Namaza olan ruhi ihtiyacını bilmeyecek. Ona namaza dair bu
ihtiyacını hmesini sağlayın. Ama namaz kılmalarını teşvik edip, akabinde onun haberi olmadan ona
alacağınız bir dondurma, bir sürpriz, hatta beraber oynayacağınız bir basit oyun bile onun namazla arasını
ısındırmaya yetecektir. Aynı şey yemek yemeleri için de geçerli. Yemeğe olan bedeni ihtiyacını hmesini
sağlayın! Hülasa: “Siz şimdi onları dinleyip muhatap alın, yoksa onlar bir ömür boyu sizi hiçbir zaman dikkate
almayacak ve alamayacaklar!” Bunu sakın unutmayın!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları