16 Haziran 2019 - Pazar

YKS Sonrası

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 6 dk.
1648 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

            Merhabalar dostlar! Şimdiye kadar hep sınav öncesi stres yönetimi ile alakalı paylaşımlar ve çalışmalar yapıldı hep. Ben de dedim ki, bu sefer değişiklik olsun ve YKS’ye giren kardeşlerim ve ailelerine, YKS sonrası moral ve motivasyon yönünden destek olacak bir yazı tertipleyeyim istedim. Uzun lafın kısası, bu haftaki konumuz: “YKS sonrası motivasyon”

            Sınava hazırlandın. Geceni gündüzüne kattın, çalıştın! “Ama yine de içimde bir endişe var.” diyen bir çok kardeşim var, tahmin etmek güç değil! ;) Hazırlanmaya bir sene veya daha da öncesinden başladın belki. Denemeler, testler havada uçuştu. “Ya sınavdan düşük bir puan alırsam? Ya kaydırma yaptıysam? Veya istediğim üniversiteye gidemezsem?” diye sürekli içinde bir korku var kardeşim. Sana bişey diyeyim mi kardeşim, bu korkuyla yaşanmaz! :) “Öyleyse git kendini camdan aşağıya at” veya “boşver be kardeşim sana sınav mı yok!”  demiyeceğim tabi ki :) Bırak elalemi şunu bunu! Eğer kendini kandırmıyorsan; yani elinden gelenin en iyisini yaptığına, kendin inanıyorsan; artık yapman gereken tek şey kaldı kardeşim. Ne o biliyor musun? “Rahman sureleri, ayetel kürsîler, 1001 yasini şerifler okumak” (!)  Tabi ki bunlar da değil! :)

Sen yapacağını yaptın mı? Yaptın. Geceni gündüzüne kattın, geceler sana haram oldu belki. Peki sence de bir şeyi eksik bırakmadın mı? Bak kardeşim “iman hem nurdur, hem kuvvettir!” (Yani inan kardeşim!) “Hakiki imanı elde eden adam, kainata meydan okuyabilir. Ve imanının kuvvetine göre, hadisatın tazyikatından, yani baskısından kurtulabilir. Tevekkeltü alâllah der.” (Kuran tefsiri Risale-i Nur’dan) Yani, ben yapacağımı yaptım, gerisini artık Allah’a bıraktım der ve rahatlar kardeşim. Ama sakın zannetme ki tevekkül etmek demek, sebepleri; yani sınava çalışmayı, esbabı bütün bütün reddetmek demek değildir. “Belki esbabı, dest-i kudretin perdesi bilip riayet ederek, neticeleri Allah’tan istemek demektir” kardeşim tevekkül. Yani, bir nevi tarlayı süren çiftçi misali. Ne yapar çiftçi? Eker, biçer, sular, sürer ve sonra mahsulü vermek, tüm kainat ve güneş sistemi elinde olan ve kün(ol) emriyle sert taş ve toprağın içinden, ağaçların ipek gibi yumuşacık kök ve damarlarını çıkaran Allah’a işini havale eder kardeşim tevekkül eden!          İşte sevgili kardeşim! Eğer sen de çalıştı isen ve cidden “ben yapacağımı yaptım, hatta Fatih Sultan Mehmet Han’ın dediği gibi, imkanımın sınırını görmek için imkansızı dahi denemeye çalıştım.” diyorsan, artık senin yapacağın tek şey kaldı kardeşim. “Tevekkül ve dua et!”

            Belki sen çok çalıştığın ve denemelerde dahi yüksek aldığın halde, belki yaptığın bir kaydırma ile veya aceleden doğru bildiğin soruyu yanlış şıkkı işaretleyerek, bir şekilde sınavdan istediğin neticeyi alamayacaksın? Ne kadar kötü bi durum gibi görünüyor değil mi kardeşim bu? Çok çalıştığın halde istediğin puanı alamamak? Boşver kardeşim takma kafana! Çünkü ayette Rabb’imiz buyuruyor ki: “Sizin hayır bildiklerinizde şer vardır, şer diye bildiklerinizde de hayır vardır. Ama siz bilmezsiniz.” (Bakara-216.ayet) Kupkuru ağaçtan yemyeşil çiçekler çıkaran Cenab-ı Allah, elbette senin hakkında hayırlı olan netice ne ise, sana onu nasip edecektir kardeşim. Dert etme!

            YKS’ye giren veya tekrar hazırlanmayı planlayan kardeşim! Unutma ki bu sınav dünyanın sonu değil! Her meslek üniversite kazanılarak garanti edilemediği gibi, üniversiteyi bir şekilde bitirerek veya bitirmeyerek de olsa; insan başkalarına yük olmayacak şekilde çalışacak meslekler edinebilir. Örneğin üniversitede Bilgisayar Mühendisliği veya yazılım alanında eğitim görmemiş, hatta zamanında lise terk etmiş ve şu an Türkiye’nin ünlü yazılım şirketlerinden yazılım üreten.. Görsel tasarım vb. bölümleri okumamasına rağmen, merakı ve kabiliyeti üzerine yoğunlaşarak kendini eğitsel video ve kurslarla geliştirerek, şu an kendi sevdiği mesleğini yapan; kısacası üreten, mutlu ve milletine katma değerli projeler üreten arkadaşlarım var! Bunlarla sizleri dilerseniz tanıştırabilirim de.. Ama mesele bu değil! Mesele şu ki: Ey aileler! Ve ey üniversiteye meslek edinmek için girmek isteyen kardeşlerim! Öncelikle şunu bilmelisiniz ki; üniversite kazanç kapısı değil ve sana meslek garanti etmez! İş sende bitiyor! İkinci olarak da; evladınızın istemediği ve sizin egonuzu tatmin için bir yeri kazanarak; yıllarca huzursuz bir yaşama sahip olmasını isterseniz, o zaman yarış atı gibi sürün evlatlarınızı ne diyeyim..

Ha bu arada; asıl sınav, bu dünyada iken ahireti kazanabilmek. Üstelik bu sınavda, kitabı yani Kur’ânı açıp bakmak da serbest kardeşim. “Elbette en bahtiyar o’dur ki: Dünya için ahreti unutmasın! Ahiretini dünyaya feda etmesin! Hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın! Kendini misafir telakki edip, misafirhane sahibinin(Rabbimizin) emirlerine göre hareket etsin! Selametla kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin!” Hadi eyvallah!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları