07 Nisan 2019 - Pazar

Evlilik Kader midir?

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 5 dk.
2464 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News
  Merhabalar değerli dostlar! “Nasipse gelir Hind’den, Yemen’den; nasip değilse ne gelir elden” deriz ya! Tamam iyi hoş ama, evleneceğimiz kişi de kaderimizde yazılı mıdır? “Evlilik kader midir? Evlilik nasip işi midir?”
 
Meseleye kader cihetinden de bakacak olursak; iki tür kader kavramı vardır. Birisi ızdırarî kaderdir ki; cinsiyetimiz, kimin evladı olacağımız vb gibi. Bunlarda biz müdahil olamıyoruz. Bir de kesbî kader vardır ki; kendi ihtiyar ve irademiz ile bir şeylerin olması yönünde çaba sarfederiz. Mesela, tarlasını süren çiftçi fiilen bir dua yapmış olur ki, Rezzak-ı Kerim’den lisan-ı hâli ile mahsul ister. Yani adam tarlayı sürmese, ağaç altında gölgelense mahsul gelir mi? Gelmez! Mahsulün gelip gelmemesi, hikmet gereği insanın fiiline bağlı kılınmış. Hasta insanın doktora müracaat etmesi, reçete ettiği ilaçlarını kullanması da fiilen bir duadır ki; Şafi-i Hakiki’den lisan-ı hâlimiz ile şifa talep ederiz.  Hasta, doktora gitmese veya ilaç kullanmasa şifa gelir mi? Gelmez!.. Çünkü bu dünya dâr-ül hikmettir. Meyve için tarlaya, şifa için ilaca ve bunları irade edip, istimal etmeye ve kullanmaya muhtacız. Bu iki örnekten yola çıkarsak; mahsülün gelip gelmemesi de şifanın gelip gelmemesi de kesbî kader nokta-yı nazarından insanın cüz’i iradesine bağlı kılınmış. 
 
İşte evlilik de, tam da öyle sevgili kardeşim! Kişinin kiminle evleneceği, hangi kimse ile Cennet arkadaşı olacağı kişinin adım atmasına, gayretine bağlı! Adım atmak derken internette, sağda solda karşı cinslerde evlenmelik adaylar aramak demek değil tabi bu! :) Diyelim ki birisi, sana bir başkasını uygun görmüş önermiş. Sen de onunla görüşürsün İslâmi sınırlar dairesinde. Olursa nasibindir, olmazsa da nasibindir. Nasip, illa ki görüştüğünün olması hali değil, olmaması hali de nasiptir. Yani senin önüne gelen bu teklif, sonuçta gökten inmedi kardeşim birileri İRADE ETTİ; o öneriyi getirmeyi, getirmemeye tercih etti. Sen de karşıda görüşmeyi İRADE ETTİNİZ! Görüştünüz, olumlu bir hava olup da birbirinize ısınır ise kalbiniz, işte o noktada o kişi ve siz evlenme için kesbî kader noktasında kaderinizi evlenme yönünde şekillendirmiş oluyorsunuz. Tam tersi halde de, kaderinizi evlenmeme yönünde şekillendirmiş oluyorsunuz. Dolayısıyla evlilik hususunda insanların HÜR İRADELERİ, kaderlerini belirleyici oluyor. Nitekim Rabbimiz Kur’anında buyuruyor ki: “Biz insanın kaderini, kendi boynuna doladık.”(İsra S.-13) Yani, kaderimiz bizim kendi çabamıza bağlı kardeşim. Ama unutmamak lazım, ızdırarî olup da bizim müdahale edemediğimiz kısım değil bu kader! Mahsul ve şifa örneklerinde olduğu gibi, evlilik de kesbî kader noktasında bizim irademizle gerçekleşiyor!
 
“Tamam da, biz şimdiye kadar evliliği kader diye biliyorduk bu yanlış mıydı?” Yok kardeşim, aksine tamamen doğru! Siz “şimdi kafam iyice karıştı birader!” demeden hemen olayı aktarayım. Bediüzzaman bu kader hususunu Kuran tefsiri Risale-I Nur’da bakın nasıl izah etmiş. 
 
Evlilik kaderdir, nasiptir doğru. Çünkü “kader ilm-i ilahinin bir nev’idir.” Allah’ın sonsuz ilminin bir türüdür kader ilmi. Ve bu ilim cihetiyle, Allah’ın bizim ne yapacağımızı bilmesi (yani kaderimizde varmış dediğimiz olay) bizim yapacağımız şeyi engellemiyor. Çünkü İRADEMİZ söz konusu! “Cenab-ı Hakk, Hakîm-I Mutlak; (insandaki) zaif cüz’I iradeyi, irade-I külliyesinin taallukuna bir şart-I âdi yapmıştır. Yani mânen der: ‘Ey abdim! İhtiyarınla hangi yolu istersen, seni o yolda götürürüm. Öyle ise mes’uliyet sana aittir.’” Bu hususu şöyle düşünebiliriz, motora ilk hareketini veren marşa basmak fiili gibi. Marşa basmazsan aracın motoru nasıl harekete geçecek ve araç seni istediğin yere götürecek?
 
Şimdi gelelim evlenmek isteyip de fiili adımlar atıp, bir türlü evlenemeyenlere. Tam olacak derken olmadı diyenlere.. Varsın olmasın kardeşim! “Hayırlısı buymuş; henüz uygun zaman, uygun insan çıkmamış karşıma demek ki” de.. Yukarıda aktardıklarımızdan da anladın ki; demek ki kaderin şu an evlenmemek yönünde. İleride belki de kaderin, evlenmek yönünde olur kim bilir? Şimdi ise “kader kısmet” de, “nasip” de ve hayırlısını iste! Çünkü nasip, bizim yara bandımız! Elhamdülillah!..
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları