04 Nisan 2018 - Çarşamba

Bu adamın suçu ne?

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 5 dk.
2017 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

            Diyelim ki sevdiğin bir arkadaşın var. Bir yerde buluştunuz, çay kahve içeceksiniz. Ama ne arkadaşının dediklerine konsantre olamıyorsun. Kafan dağınık, kafan bi milyon! Ve arkadaşın bir ara sana diyor ki: “Kardeşim, biliyor musun bugün seni rüyamda gördüm!” O zaman ne yaparsın? Kafan başka yerlerde de olsa yüzünü arkadaşına tevcih edip demez misin: ‘Ee, anlat bakalım hayırdır inşaallah!’ diye. Yani kim olsa aynını yapar değil mi? İnsanda ister istemez bir merak uyandırır o ‘seni rüyamda gördüm’ cümlesi ve kayıtsız kalamaz o anda.

            Peki kardeşim, ben sana şöyle desem: Birisi var, hani önceden adını duydun mu tanıyor musun bilmiyorum ama; o birisi var ya, o birisi!.. İşte o birisi; “senin için zehirlenmiş!”, hem de defaatle; 19 kere! Ve seni görmediği halde senin için dertlenmiş, sırf senin için oturmuş kitap yazmış. Ve bu kitaplarını yazarken de hiç ama hiç gün yüzü gösterilmemiş bir adam bu! Senin için hapislerde yatmış.. Yine senin için işkencelere maruz kalmış.. Hem; senin için, yazdıklarını sana ulaştırabilmek için çıktığı bu yolda yolu kesilmiş, önüne sıra dağlar gibi engeller duvarlar örülmüş bir adam! Ulaştırabilmek için sana bu yazılarını ve mektublarını; türlü tahakkümlerle karşılaşmış ve hapisle kalmayıp bir de sürgün yemiş sürekli.. Kayıtsız kalabilir misin?

            Böyle bir adamdan bahsetsem ve ‘var’ desem.. Kimseye yalan borcumuz yok çok şükür! Yukarıda anlattıklarım TAMAMEN GERÇEK! Yani kardeşim, şu an bu yazıyı okuyan SEN için, SENİN geleceğin(ebedi hayatın) için, SENİN imanın için dertlenen; sürgünden sürgüne sürüklenen, senin imanını selamette görürsem Cehennem alevleri arasında yanmaya razıyım diyen bir adam! Milletimin imanı selamette olsun da, bunun için ben feda olayım diyen bir adam..

İnsan merak etmez mi, sormaz mı? En azından bari kulak kabartmaz mı: “Ya hu arkadaş, bu adamın zoru neymiş de benim için bu kadar uğraşmış?” diye? Hadi her şey bir kenara, ZEHİRLENMİŞ bir de üstelik defaatle! Zehir bu zehir.. Ne için verilir? Adamın varlığını ortadan kaldırmak için! İşte bu adam, zamanındaki bazı insanlarca anlaşılmamış olsa da; bulunduğu zamandan günümüze Kuran’ı bir projektör misali bize doğrultan, yolumuzu Kuran’ın içindeki İMAN ve KURAN hakikatleriyle aydınlatan; asrı güzelleştiren, bize  HAKİKİ İMANIN bu dünyada da ahirette de saadet ve mutluluğa sebep olacağını anlatan adam! Bizi meydanda deviremeyenlerin, masa başında diplomasilerle ve bu milletin insanlarını, gençlerini oynadığı oyunlarla devirmeye çalıştıklarını gören.. Kuran’dan ve imandan bizi ırak tutup DİNSİZ BİR NESİL haline getirerek; cephede eyvallah etmeyen ecdadın TORUNLARI olan bizleri, kendi kendimize düşmana teslim-i silah etmemizi isteyenleri fark eden.. Ve tüm bunlara birer çare taharrisi içerisinde eserlerini, Kur’an tefsiri Risale-i Nurlar’ı telif eden.. Ve Bize HAKİKİ imanı elde eden adamın, kainata meydan okuyabileceğini(Osmanlı ruhunda olduğu gibi) ve imanın kuvvetine göre hadisatın tazyikatından kurtulabileceğini ispat eden bir adam! O adam, BEDİÜZZAMAN!

Kimileri gerici, yobaz diye; kimileri devletin nizamını dini esaslara dayandırmak istiyor, devleti devirmek istiyor, dini siyasete alet ederek halkı hükümet aleyhine teşvik etmek istiyor diye; kimileri Kürt millyetçisi diye yaftaladılar, ama tüm bunlardan dolayı muhakemeye alındığı 100lerce bilirkişi raporlarını havi mahkemeden de ber’at alan; ve yazdığı Risale-i Nur eserleri hem alem-i İslam çapında hem de devletimizce şimdi sahip çıkılarak Diyanet İşleri Başkanlığımız’ca resmen basılmakta olan bir adam ve davasından bahsediyoruz! Vefatının 58.yıl dönümü(23Mart1960) vesilesiyle onu, rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Bu yazımızı da, hani bir nebze olsun size “merak uyandırıp eserlerini, şahsını direkt Risale-i Nurları elde edip okumanıza, araştırmanıza, tahkik etmenize vesile olursa” düşüncesiyle neşrediyoruz.

Merak ediyorum, adını sıkça duyduğunuz bu adamı; hiç mi merak etmiyoruz? Ya da google’da yaptığımız ve her önüne gelenin yazıp çizebildiği arama sonuçlarına “bize ilim olarak yeter” diye güvenip; bunları devletimizin baskısına izin verdiği yayınevlerinden, hakiki Nur Talebelerinden, olup biteni BİZZAT öğrenmek yerine; aklımızı başkalarının cebine koyup kiraya vererek mi öğrenmek niyetindeyiz? Oysa ki emir; gayet geniş ve kapsamlıyken: “Ne kadar da az düşünüyorsunuz?”(Mümin Suresi-58) derken…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları