03 Haziran 2018 - Pazar

Teravih Sünnet mi Değil mi_?

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 6 dk.
2435 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

            Yine bir Ramazan ayındayız ve yine akıllarda soru işaretleri: Kimileri ‘nasıl olsa sünnet değil mi, kılmasak da olur’ derken; kimileri de ‘ne sünneti arkadaş, hani ayet mi var onunla alakalı?’ diyorlar! Kimilerinin de rek’at sayısı kafasını kurcalıyor! Gerçekten teravih sünnet mi değil mi? Sünnet ise, kılmasak olmaz mı? Ve kaç rek’at?

            İlk önce; teravihin sünnet olup olmadığına bi bakalım. Diyorlardı ya; ‘teravih sünnet değildir, Kur’ân’da nerede geçiyor?’ diye! Doğru, Kur’ân’da geçmiyor! O zaman kılmayalım mı? Peki, günlük 5vakit farz namazların da nasıl kılınacağı vs. geçiyor mu Kur’ân’da? Geçmiyor! O zaman, namaz da mı kılmayalım? Ne alaka mı? Çünkü namazın farz olduğu ve vakitleri Kur’ân’da yer alırken, Efendimiz(sav) de namazın nasıl kılınacağını tarif etti. Çünkü dinin iki ana kaynağı vardır; bunlar Kuran ve Sünnet’tir. Delilimiz şu manadaki ayetlerdir: “Ey iman edenler! Allah ve Resulüne itaat edin! Allah’ın elçisine karşı gelmeyin!” (Enfal-20, Nisa-59, Nisa-14, Al-i İmran-31/32)

            Şimdi sadede gelelim; Efendimiz sav hadislerinde “Ramazan’da gündüz vakti oruçlu, gece vakti ise kıyamda geçirilmesi” manasında tavsiye buyurmuş. (İbn Mâce, İkametü's, Salâ, 173; İbn Hanbel, I,191 vd.) Kıyam; ayakta olma/uyanık kalma/ibadet etme manalarındadır. Diğer bir hadisinde de “Kim, inanarak ve sevabını Allah'tan bekleyerek ihlâsla oruç tutar ve kıyam ederse (teravih namazı kılarsa), annesinden doğduğu günkü gibi günahlarından temiz hâle gelir.” buyurmuştur. (Nesai,sıyam 40, İbn Mace,ikame 173; Müsned 1/191.) Ve dahi Efendimiz(sav)’in Sahabe Efendilerimize, günlük farz namazlardan farklı bir namaz olarak, Ramazan’a özel ve bizim teravih ismiyle kıldığımız o namazı; cemaat halinde kıldırdığı, bazen de evinde tek halde kıldığı rivayet edilir. Efendimiz(sav)’den hemen sonra, Hz. Ebubekir(ra) ve Hz. Ömer(ra) zamanlarında da bu sünnet devam ettirilmiştir. Nitekim; Hz. Ömer(ra) halifeliği döneminde Ramazan ayında Efendimiz sav’in kıldığı bu namazı, mescide gittiğinde insanların dağınık hallerde kıldığını görerek birlik ve cem olmak manasında cemaat halinde kılınmasına başlatmıştır. Teravih namazı şüphesiz sünnettir ve bu namazı Efendimiz(sav) kıldı ve kıldırdı; sahabe efendilerimiz de onun her halini takip ettikleri için bunu da aynen uyguladı ve Hz. Ömer(ra) döneminde, cemaatle kılınmaya düzenli olarak başlandı! ‘Efendimiz(sav) zamanında cemaatle kılınmıyordu, şimdi de kılmayalım o zaman’ diyenler için ise Efendimiz sav’in şu hadisi, son noktayı koyar: "Benden sonra benim sünnetimden ve râşit halifelerin sünnetinden ayrılmayın" (Tirmizî, İlim, 16; İbn Hanbel, IV, 126).

Peki teravih kaç rek’at? Efendimiz(sav)’in sekiz ve yirmi rek’at da kıldırdığı görülmüş lakin Hanefî, Şafiî ve Hanbelî fakihlerin çoğunluğu, Hz. Peygamber (asm)'in vitir dahil yirmi üç rekat namaz kıldığı yolundaki rivayetten (İbn Ebu Şeybe, Muşannef, 2/164; Beyhaki, Sünen, 2/496) ve sahabe uygulamasından hareketle teravihin yirmi rekat olduğu görüşünü benimsemiş ve Hz. Ömer(ra) Efendimiz zamanından itibaren de bu sünnet yirmi rek’at ve cemaatle kılınarak devam ettirilmiştir.

Peki gelelim; “sünnet ya, kılmasak olmaz mı” sorusuna!   Buyuruyor ki Rabbimiz: “De ki(ey Muhammed): Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.”(Âl-i İmran-31) Yani ayet bize açıkca: “Eğer Allah’a muhabbetiniz varsa, Habibullah’a ittibâ edilecek. Eğer ittibâ edilmezse, netice veriyor ki Allah’a muhabbetiniz yoktur.” diyor! Çünkü Rabb’ini sevme iddiasında olan bir kimse, elbette ki ona iman ediyordur. Cenab-ı Hakk’a iman eden, elbette ona itaat etmesi gerekir. Ve itaat yolları içinde en makbulü ve en mustakimi, en kısası ise Habibullah’ın gösterdiği ve takip ettiği yoldur. (Lem’alar-s.53) Sünnetin envâı var! Teravih de bu sünnetlerden bir tanesi. Kılmış ve kıldırmış Kainatın Efendisi(sav).. Hem hadisin manasında vardır ki: “Benim sünnetime temessük edip yapışan, 100 şehidin ecrini sevabını kazanabilir(fesâd-ı ümmet zamanı olan şu ahir zamanda)” (Taberânî, el-Mecmeu’l-Kebîr, 1394; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 7:282) Onun için; teravih de bir sünnet olduğu için bu sünneti seniyesini de, diğer sünnetleriyle birlikte kendine âdet haline getiren, âdetini ibadete çevirmiş olur ve inşâallah Efendimiz(sav)’in bu müjdesine ulaşabilme yolunda gayret etmiş oluruz!

Vakit çok değerli! Ve belki de bu Ramazan, senin son Ramazan’ın ve son teravih şansların! O yüzden “işini şansa bırakma, işini sünnete; işini secdeye bırak” kardeşim!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları