31 Ağustos 2020 - Pazartesi

Evlatlarımızı zehirliyorlar

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 7 dk.
2486 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News
Evlatlarımızı zehirliyorlar! (#sosyalzehir -4-)
 
 
Merhabalar değerli dostlar. #sosyalzehir isimli serimizin dördüncü yazısıyla devam ediyoruz. Önceki yazılarımda da değinmiştim, fakat serinin konusu gereği yeri geldi tekrar işlemek istiyorum bu konuyu. Çocuklarımızı bekleyen çok büyük bir tehlikeden bahsetmek istiyorum bu hafta: “Evlatlarımızı zehirliyorlar!”
Serinin 3ncü yazısında aktarmaya çalıştığım gibi; sirke küpünden sirke sızar, yani nefsini ıslah etmeyen ise ne başkasını ne de evladını ıslah edemez hakikatlerini, birer nasihat veya özlü sözden öteye taşıyarak gerçekten bunun delilleri ve olası sonuçlarıyla kavramaya çalışmıştık hatırlarsanız. Fakat bir de şu var ki, bizim müdahalemiz alanımız dışında gelişen bir dünya var ki, o dünya çocuklarımızın “ben buyum” diyebilecekleri bir benlik ve kimlik duyusu yönünden, fakir bile diyemeyeceğim şekilde yoksun birer birey halinde yetiştirmekte olan bir dünya ile karşı karşıyayız. Yüzyıldan fazla süredir devam edegelen, özellikle de 2000’li yıllardan bu yana internet çağına girdiğimiz, bâhusus şu son 20-25 yıl içerisinde; çocuklarımız teknolojinin nimetlerinden siz ana-babaları vesilesiyle tam gaz yararlanıyor(!), SANMAKTAYKEN.. Aslında onlara sağladığımız bazı sözüm ona imkanlarla, onları dönüşü imkansız yollara, çıkmazlara sokuyoruz da farkında değiliz! Bebeğine mama yedirmek için eline tablet, karşısına klip açan annelerimiz sonra da bizler; okuldaki ya da Kuran kursundaki başarısıyla vaad edip aldığımız tablet ve telefonlarla yapıyoruz bunu! Tabi bu akıllı cihazlara, bir de internet lazım değil mi! Ee çocuk bu, oyun oynayacak, sosyalleşecek(!) Peki nerede? Tablette! Arkadaşlarıyla toplanıp herkes kendi telefonunda, bireysel oyunları saatlerce  oynayarak, karşısına çıkan her türlü reklamları, videoları vs. izleyerek; hem cinsel, hem ahlaki yönden yozlaşarak! Böyle sosyalleşecek değil mi(!) Sosyalleşsin diye aldığın o kahrolası alet, onu daha da asosyal ve internetteki şeytanlaşmış insanların aleti haline getirecek! Zaten getiriyor da!
TAMAMEN amaçsız, gayesiz, vatan, millet, iman, İslam şuuru olmayan ve tamamen ZOMBİ bir nesil geliyor! “Elimizi çabuk tutmazsak, bu gibi yazıların videoların sayısını artırmazsak; ifsadın, günahın, haramın bu kadar kolay yayıldığı bu düşman silahıyla, video portallarında şu an okuduğunuz bu gibi yazıları, videoları paylaşmazsak!..” Hem vallahi, hem billahi MES’ULSÜNÜZ! MES’ULÜZ!.. Ne sebeple olursa olsun! “Aman bunu paylaşırsam dinci mi derler, yok şucu mu derler!” Geç kardeşim onları geç, kimin ne olduğunu herkes de, devletimiz de çok iyi biliyor, hiiiç korkma! Ve “çocuğuna sağladığın sözüm ona özgürlüklerle, gerçekten ona özgürlük mü sağlıyorsun, yoksa onların İFSAD olmasına mı SEBEP oluyorsun!” Bunu, başını ikin elin arasına al ve HEMEN DÜŞÜN! Ve hemen, tatlı bir dil ile çocuklarına durumu anlat, ikaz et! Gerekli sınırlandırmalarını yap! Gerekirse paketlerini sınırla! Daha da gerekirse elinden telefonunu güzelce izah ederekten, belli zamanlarda vermek üzere al! Çok geçmeden!..Ahh ahhh! Ki, ne ahh!... Küçücük, ilköğretim seviyesinde çocuklardan, siz de deizmle, ateizmle alakalı merakları olduğunu, hatta ailevi olarak gördüklerini düşündükleri bazı baskı ve sıkıntılar ve içine düşmüş oldukları yalnızlık, anlaşılamamak ve aşağılık kompleksi fikirleri sebebiyle “intiharı düşündüklerini” söyleyen 11-12 yaşlarında evlatlarımızın bana mesajla yazdıklarını bir görseniz… Bu mesajları yazanlarla yaptığım konuşmalarda özellikle bu düşünceleri onlara verdiren bazı Netflix filmleri, YouTube kanalları ve bu videolarına koydukları nesne, resim ve argümanlardan.. videolarında çıkan reklamlardan öğrendiklerini ve bu yüzden internette araştırmalar yaptıklarını, karşılarına ateizmi/deizmi/dinsizliği/intiharı aşılayan içeriklerin çıktığını tespit etmiş durumdayım. Bunu tespit edebilmek için sadece “miheng olarak Kuran ve sünnet gözlüğünü” gözünüze takarak “çok boyutlu olarak” bu filmleri, videoları, konularını, araştırmanız yeterli. Hatta şimdilerde reklamı yapılan ve yine bizim milli ve manevi kültürümüzle hiçbir alakası olmayan Netflix yapıtlarını ve “sadece afişlerinde işledikleri mesajları” bile bu gözlükle incelemeniz yeterli. 
        Ama sen kardeşim! Evet sen!  Anne, baba olan sen!.. Sen hala duymadın değil mi? Böyle giderse belki de duymayacaksın, farkına bile varamayacaksın! Hele gözünü TV’den, elindeki o lanet telefonda bi ayır ve çocuğuna bak şu an! Gözünü çevir de bir bak! Şu an neyle meşgul? Eğer ki “ben çocuğumun bi dinsiz, bi ateist, belki de Allah korusun bi hain olmasına; cehennemde yanmasına razıyım, ondan ayrı kalmaya dayanırım” diyorsan; paketini 10GB’a değil, varsa 20GB’a çıkar! Hatta AKN’siz internet ver, imkanlarını seferber ederek! Doğru ya, çocuk senin çocuğun, senin malın ya! İster Cennete, ister Cehenneme atarsın ya! Emanet değil ya sana, Allah da bunu sormayacak ya(!) Öyle sanırsın değil mi? Ya da dur, öyle sanmak bile aklına gelmiyor, ne olduğunun farkında bile değilsin! Çocuğun zehirleniyor! Elinden avcundan kayıp, gidiyor!..
Unutmayın ki: “Bir çocuk, küçüklüğünde kuvvetli bir ders-i imanî alamazsa, sonra pek müşkül bir tarzda İslamiyet ve imanın erkanlarını ruhuna alabilir! Adeta gayr-ı müslim birisinin İslamiyeti kabul etmek derecesinde zor oluyor, yabani düşer.” der Bediüzzaman. Bu sorunun ilk çözüm yeri, aile mektebi. Çünkü “Bilhassa peder ve validesini dindar görmezse ve yalnız dünyevi fenlerle zihni terbiye olsa, daha ziyade yabanilik verir. O halde o çocuk, dünyada peder ve vâlidesine hürmet yerinde istiskal edip çabuk ölmelerini arzu ile onlara bir nevi bela olur. Âhirette de onlara şefaatçi değil, belki davacı olur. Neden imanımı terbiye-i İslâmiye ile kurtarmadınız?” der!.. Allah muhafaza!... Yani evvela kendimizi ıslah, sonra da onlara hakikati izah etmemiz gerek!
                  Sonraki yazımda da kısmet olursa, yukarıda bahsettiğim o “intihar” düşüncesi olan 10-15 yaş civarındaki çocuklarımızın sorunlarındaki ortak problemleri ve nasıl aşılabileceğini işlemeyi planlıyorum kısaca. Benim çocuğum öyle şeyler düşünmez yapmaz demeyin, neler düşünüyor o gencecik beyinler bi bilseniz… Neler neler…
 
 
 
 
(Tavşanlı Ekspres Gazetesi)
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları