Resmileşti Dikkat !
Abdussamet Öztan
-
Resmileşti Dikkat !
“T.C. Başbakanlık Personel ve Prensipler Müdürlüğü’nün 16.02.2016 tarih ve..” diye devam eden paylaşımları facebook’ta muhtemelen siz de görmüşsünüzdür. Bundan önce de bu tarz paylaşımlar yapılmıştı. Ama bu seferki yazıyı kim hazırladıysa tebrik etmek gerek. Neden mi? Bir kere daha insanları oltaya getirmeyi başardılar. Hem de öyle cümleler kurmuşlar ki; hayali genelge, kanun ve maddelere de atıfta bulunarak yazıya ciddiyet kazandırmışlar.
Bunu facebook’ta sıkça görmeye başlamıştım. Hele bir de; ‘bu arkadaşım her gördüğü şeyi paylaşmaz, araştırmacıdır, gazeteci gibi bir ruhu vardır’ dediğim kişiler bile duvarında paylaşıvermişler bunu. Nasıl inandılar bilmiyorum ama, galiba biraz korku biraz da paylaşımın başlığındaki ‘resmileşti’ kelimesi olsa gerek, insanların birbirinden görerek bu paylaşımı kopyalayıp profillerinde paylaşmalarına yetmiş de artmış bile.
Bununla beraber bir kez daha gördük ki, insan olarak hayvandan bizi farklı kılan fonksiyonumuzu, yani irade ve düşünme kabiliyetimizi yine başkalarının cebine koyduk. Yine doğruluğu ve gerçekliği hakkında NET bilgimiz olmayan bir olay hakkında, belki de arkadaş listemizdeki çoğu insanın paylaşması etken oldu ve ‘o kadar insan paylaştıysa, vardır bi şey’ diyerek hemen bir çokları tarafında paylaşıldı.
Şimdi size iki önemli haberi aktaracağım. Hem de güvenilirliği kesin doğrulanmış profillerden, kaynaklardan!
Birisi; Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz’in ifade ettiği hani o ‘lezzetleri tahrip edip acılaştıran ölümü çokça zikrediniz.’ buyurduğu ÖLÜMÜ şimdi size hatırlatsam ve ‘öleceksiniz’ desem. Ya da şöyle desem ki: Başınıza bir dava açılmış. Hem de öyle bir dava ki kazandığınızda ebedi mutluluk, kaybettiğinizde ise ebedi hüsran ile sonuçlanacak bir dava: “İmanla kabre girip girmeme davası başınıza açılmış!” Hem de resmen! Resmi olduğuna delil mi istersiniz? 124 bin Peygamber ellerinde nişane-i tasdik olan mucizeleri, bir çok Allah dostu ellerinde keşif ve kerametleri ve milyonlar, milyarlarca Müslüman kalplerinde sarsılmaz delillere dayanan imanları.. Bu kadar insan yalan söylüyor olamaz! Dikkat edin ki herkes aynı selektörü yapıyor bize. Üstelik farklı zamanlarda gelmelerine rağmen..
İsterseniz gidin google amcaya da sorun. Hatta sözüne, nefesine güvendiğiniz insanlara danışın. Hatta, hani o aklınıza gelirse Cuma akşamları Yasin’in olduğu yeri bulabilirseniz okuyabildiğiniz Kur’ân-ı Kerim’i açın bakın bakalım, oraya da sorun. Size ne cevap verecekler? Her biri kendine has diliyle diyecek ki: “Ahiret var, Cennet ve Cehennem var. Hakiki imanı sağlam elde etmezseniz bu davayı kaybedeceksiniz!”
Peki ya şu habere ne demeli? Hani mış’lı miş’li şeyleri, mışıl mışıl dinliyor ve yargısız hemen kabulleniyoruz ya. Bu dilden bir haber veriyorum şimdi size, sıkı durun: “Namaz, kalbi temiz olanlara da FARZ(mış)!”
Hadi şimdi gelin, bu iki haberi de yayın profilinizde. Kesin haber bunlar ama ha! Hele hele doğrulanmış profillerden, sayfalardan, Kur’ân sayfalarından; hadis ve tefsirlerden alıntı yapılan haberler bunlar! Ama siz yine de bu verdiğim habere de hemen peşin peşin doğru haber deyip hemencecik paylaşmayın bence! Neden mi? Araştırmacı olmayı öğrenmek için yukarıdaki satırlarda yazdıklarımı iyice, tekrar tekrar bi düşünün. Kendi akıl süzgecinizden geçirin, araştırın, didik didik irdeleyin ve sonra karar verin ve paylaşın! Unutmayın ki, bunların doğruluğuna karar vermeniz için illa ki kanun çıkması, bir çok insanın paylaşmasına da gerek yok.
