26 Ağustos 2017 - Cumartesi

Kurbana ne gerek var

Yazar - Abdussamet Öztan

Okuma Süresi: 6 dk.

2603 okunma

Abdussamet Öztan

Ve işte, beklenen an geldi çattı! Televizyonlarda reytingleri yükselten, Google aramalarında trendlere giren, beyin yakan soruların açık oturumlarının yapıldığı Zilhicce ayının ilk 10 günü içerisindeyiz, yani Kurban Bayramının arifesindeyiz! Ama şeytan, yine iş başında! Şeytan Bros. Gururla Sunar: “Kurbana ne gerek var? Yazık değil mi güzelim hayvanlara? Katliam değil mi bu ama” diyenler var. Gerçekten neden?

Bizde âdettir her sene konuşulur. Bugünlerde Twitter’da gündeme girmesi bile yakındır. Diyorlar ki: “Sonuçta bir canlının canına kıyıyorsun kardeşim, hani kurbana vereceğimiz parayı bir yere hayır yapsak olmaz mı?” Öncelikle şunu ifade edeyim ki: Anlamıyorum yani, ne oluyor da; hani hayır yapma hormonların Kurban Bayramı geldiğinde hiperaktif bir şekilde çalışmaya mı başlıyor da, Kurban gelince Kurban kesmek yerine hayır yapma düşüncesine giriyorsun bi anda? Tamam yapacaksan yap hayrını, kimse sana mani değil engel de olamaz hani! Ama bir emr-i ilâhi olan Kurbanı kesmek yerine yerine alternatif yollar aramak; (Allah korusun) bu bildiğin, emr-i ilâhiye ve o emri bize emreden Alemlerin Rabb’ine düpedüz kafa tutmak!

Daha başka? “Kurban katliamdır, kurban hayvan haklarını ihlaldir” vs. gibi hashtagler. Merak ediyoru, hayvan haklarını ihlal ediyorsunuz diyenler; acaba kasaptan aldığı etler, sucuklar ağaçta mı yetişiyor sanıyorlar? Bu şekilde kurbanı bir katliam olarak kendini inandırıp, başkalarını da kandırmak isteyenler de var ya hala.. Arkadaşım bi bitin artık, Allah rızası için! Gidin başka çöplükte ötün, Müslüman ülkede gavur muamelesi yapmayın! Sorsak onlara; lafa gelince herkes Müslüman, herkes Hz. Ömer; ama icraata ve pratiğe gelince bir anda oluveriyor turist Ömer :) Düşüncelere her daim saygılıyız, ama bunun cazgırlığını yapmak da neyin nesi? Bu düşüncede olanlara iki çift sözüm var, biraz ağır gelebilir ama: “Siz hadi gidin, az ötede oynayın!” Müslüman bir ülkedesiniz ve kurbanı katliam olarak görüyorsanız, o zaman 4 günden 9 güne varan tatillerini de kullanmayın madem! Çok sevdiğiniz batıda bunu uyguluyorlar bile! Noeli kutlayanlar tatil yaparken, buna inanmayan başka inançtakiler ise çalışmaya devam ediyorlar. Her şeyi batıdan almaya hevesliyiz ya, haydi bunu da alın madem ve Kurban’da çalışmayı bi deneyin! :)

Daha başka? Tavuktan, horozdan kurban olur mu? Bak kardeşim, ben hoca falan değilim fetva âlimi de değilim. Ama şu kadarını söyleyeyim ki: Eğer bu gibi sorularla merak edilen husus gerçekten; kurban olarak kesilebilecek hayvanlar ise, bunlar zaten bellidir. Diyanet İşleri Başkanlığımızdan, din görevlilerinden veya ufak bir araştırma ile bunları öğrenebilmek mümkün. Ama her nedense özellikle sosyal ve görsel medyada bu işi sulandırmak, belki de fırsata dönüştürmek isteyenler çok fazla! Kurbanın ibadet olduğu yönüyle tam manasıyla ilgilenenler de yok değil ama, onlar da ön plana çıkarılmıyor, gündeme getirilmiyor! Belki de kasıtlı olarak! Emr-i ilâhi kardeşim bu, başka kaçarı, kazası, alternatifi yok; dinen zenginsen, o zaman zaten mükellefiyet yok! Sanırım bu sorunun cevabını da, yukarıda arz etmeye çalıştığım noktadan rahatlıkla anlayabiliriz. Çünkü mesele gayet açık ve net! Madem Allah emri, sen de emrolunduğun gibi dosdoğru ol ve kurbanını, Allah yolunda kurban et!

Kurbana ne gerek mi var? Kurban ki; yaklaşmaktır, teslim olmaktır İbrahim’ce(as)! Boyun eğmektir İsmail’ce(as)! Sınanmaktır ki; Allah için neyden, nelerden geçebileceğini göstermek demektir. Yoksa ayette de belirtildiği gibi “ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşmaz” kestiğimiz kurbanların! “Senin ‘ol’ emrinle geldiğim şu dünyada, bana; sana iman etmek ve İslamiyet gibi bir nimeti veren, sonrasında hayatım için lüzumu olan olanca nimeti hiç umulmadık tarzda, umulmadık yerlerden gönderen Rabb’im! Sen sınadın İbrahim’i(as) ki, o sınavla yaklaştırdın onu kendine daha da! Beni sınadın yeri geldi mal mülk ile, para pul ile, eşim ve çocuklarımla! İşte Rabb’im! Onların hepsi sendendi, hala da senden. Onlarla beni sınadın ve sabrı emrettin, ben sabrettim! Şimdi de bambaşka bir sınavdayım! Üstelik senin izninle aldığım maaşımdan, kenarda köşede biriktirdiğimden, yine senin için ve yine sen emrettiğin için veriyorum, senin yolunda sana yaklaşmama vesile olması için kurbanımı kurban ediyorum. Kabul eyle ey Rabb’im!” demektir kurban; İbrahim’ce(as).. Allah kurbanlarımızı kabul etsin inşâallah! Hayırlı Bayramlar!

Yorumlar (0)

Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.