Kadir Gecesi Ne zaman ?
Abdussamet Öztan
-
Yola gideceksin.. Uzun bir yola.. Öyle ki, yolculuk esnasından farklı mevsim şartlarıyla karşılaşabilirsin ve bu durumlar seni zorlayabilir. Çıkarsın yola.. Yolun artık son kısımlarındasın. Dik bir yamaç çıkar karşına. Yol desen çamurlu, hava fırtınalı.. Ama az kaldı, bir an evvel mahal-i maksuduna erişmek için o son yamacı, ne kadar zor da olsa aşman gerek! Kendi kendine dersin ki ‘haydi oğlum son bi gayret, haydi bismillah’ deyip araziye vitesi aldın mıydı çıkarsın hayırlısıyla. Ama tabi gayret lazım biraz değil mi? Yoksa pes etmek olmaz!
İşte bizler de artık son viraja, son yamaca girdik sayılır.. On bir aylık uzun bir yoldan gelen misafir, geldi ve gitmek üzere bile. Ve bin aydan hayırlı olarak Kur’ân’da müjdelenen Kadir gecesine de yaklaşıyoruz. Peki Kadir gecesi hangi gün ve hangi gece?
Kadir gecesi gizli olmasına rağmen, ben kendimi bildim bileli bu gece ülkemizde ve alem-i İslâm’da Ramazan’ın 27.’nci gecesi olarak bilinir ve o gece değerlendirilir. Ama Efendimiz sav’in hadislerine baktığımızda Kadir gecesi ile alakalı “Ramazan’ın yarısında, diğer bir rivayette ise son on gününde, diğer bir rivayette ise tek gecelerde arayın(Buhari Leylet’ül Kadir 3, Müslim Sıyam 216)” manasında ifadelerin yer aldığını görmekteyiz. Doğrusunu Allah ve Resulü bilir ama; sanki ümmet tek bir geceye ehemmiyet gösterip Ramazan’ın diğer gecelerinde Kur’ândan, zikirden, Allah’ı anmaktan kısacası ubudiyetten gaflet etmesin diye sanki gizlenmiş gibi duruyor. Neyse, işin hikmet boyutu bu olabilir de olmayabilir de, ama biz hadiste müjdelenen işte o son yarısına girmiş bulunuyoruz.
Kur’ân’da yer alan ifadesiyle: tam 1000 ay, yaklaşık olarak 83 küsur yıllık bir ibadete karşılık gelen bir gece bu gece! Hadisin rivayetlerinde ‘Kur’ân’ın sair vakitlerde her harfine mukabil 10 sevabı’ olduğu ve Ramazan’da ise bunun 1000’lere, Kadir Gecesi’nde ise 30 binlere çıktığı bildirilmiştir. Düşünsenize, ortalama insan ömrünün 60-80 yıl olduğu çağımızda sadece bir gecede tam 83 yıllık ibadet sevabı alıyorsunuz. Bazı peygamberlerin ümmetleri (mesela Nuh as gibi) yüzlerce yıl yaşadıkları rivayet ediliyor. Onların o kadar uzun zamanda yaptıkları ubudiyetlerine bizler nasıl yetişelim ki gibi bir soru aklımıza gelecek olursa; bu sefer de alemlerin Rabbi rahmet ve merhametiyle, içerisinde Kadir Gecesi’ni gizlediği ve 83 yıllık bir ibadete denk tuttuğu bir ay ile, Ramazan ile bizi müjdeliyor! Hesaplarsak; 8-10 yıl ve o her yılda tek bir ay(Ramazan), onun içinde de bir tek gece.. Yani 8-10 yılda 8-10 kadir gecesi demek, 800 küsur yıl ibadetle geçirilmiş olarak Allah’ın kabul ettiği bir 8-10 yıllık ömür demek.
Bu günlerde yapılması gerekenleri sıralayacak olursak: TV reklamlarındaki indirim reklamlarını kaçırmamak, e-postalarımıza gelecek e-ticaret sitelerinin indirim kodlarını bi kenara not etmek, AVM’lerdeki bayram fırsatlarını ve yüzde 70’e vardığı söylenen ama gerçekte varamadan yarı yolda kalan fırsatları yakalamak; bu fırsat ve indirimlerden haberdar olmak ve son gün indirimlerini yakalamak için mağaza mağaza gezmek değil tabi ki de. Yapılması gerekenler ilmihal ve siyer kitaplarımızda mevcut. Oradan bakabilirsiniz. Ama en güzeli özellikle hangi gece olduğu kesin bilinmeyen Kadir Gecesini, hazır şu son 15 gün içerisinde iken her günü Kadir imiş gibi düşünüp; Kur’ân okuyarak, dinleyerek, salavâtla, kaza namazı ve tevbe istiğfar ile geçirmek sanırım en güzelidir. Her günü böyle geçirebilmeye çalışmaya çalışmak bile güzel. Böylece Kadir gecesini yakalayabiliriz desek, sanırım abartmış olmayız. Peki 27’si olamaz mı? Olabilir kardeşim. “O gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasından bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadr’i tahsis etmişler. Hakiki olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor, inşâallah hakiki hükmünde kabule mazhar olur.” diye ifade eder Bediüzzaman.
Uygun adımlarla gelen Ramazan; koşar adımlarla gitmekte. Arkasından gelecek bayram var ki, o da bir nevi ödül mahiyetinde. Alvarlı Efe Hz.’nin dediği gibi “Cürm-ü hata gide, bayram o bayram ola.. Mevlâ bizi afvede, bayram o bayram ola..” İnşâallah maddi-manevi temizlenme, affedilme ayı olan Ramazan, bizim affımıza, tevbelerimize vesile olsun.. İşte o zaman, bizim için hakiki bayram demektir. Şu şartla ki: Ramazan’da kazandıklarımızı, hemen harcamaya başlamayıp ömrümüzü Ramazan gibi geçirmek, en azından geçirmeye çalışmaya gayret edelim. Ömrümüz Ramazan olsun ki, ahiretimiz de bayram olsun inşâallah!
