13 Mayıs 2016 - Cuma

FLÖRT HARAMSA NASIL EVLENECEĞİZ

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 6 dk.
3076 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

            Onu ilk gördüğümde sanki yüreğim yerinden fırlayacak gibiydi. Kendi kendime dedim ki, işte tam aradığım insan! İsmini araştırıp facebook’tan arkadaşlık isteği gönderdim. İsteğimi kabul etti. Her şey beklediğimden çabuk gelişiyordu. Ardından çıkmaya başladık. Sonraları ben ona niyetimin ciddi olduğunu ve evlenmek isteğimi söylediğimde dedi ki: “Daha erken değil mi, birbirimizi daha tanıyamadık bile?” Oysa ki tam 6 ay olmuştu konuşmaya başlayalı. Sonra dedi ki: “Bi şöyle 2-3 sene çıkalım, sonrasında karar verelim bence.” Bu teklif bana da mantıklı gelmişti, en azından birbirimizi daha iyi tanıma imkanı olacaktı. Çünkü birbirimizi tanımadan nasıl evlenebilirdik ki? Gel zaman git zaman bırakın 2-3 seneyi aradan tam 6 yıl geçmişti. Sonra olmadı, yürümedi ve bi sebep oldu ayrıldık ve bitti. Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza demişlerdi arkadaşlar. Ben de iyice ayarı kaçırdım ve kendimi alkole, uyuşturucuya verdim. Yani anlayacağınız gaz fren şanzıman, halim duman! ;)

            Yukarıda bahsettiklerim, bir çok gencin maalesef hayat hikayesi! Bir çoğunun da yaşaması muhtemel. Çünkü hem gençler, hem de gençliğin verdiği bir rehavetle onların gençlik damarı akıldan ziyade, hissiyatı duyguları dinliyor! Akıl ve mantıkla hareket edemiyorlar. Ama daha aklını kaybetmeyen bazı gençler ve ana babalarla biraz konuşmak için yazıyorum bu hafta.

            Diyorlar ki; “flört haramsa nasıl birbirimizi tanıyacağız, nasıl evleneceğiz?” Güzel kardeşim senin anne baban, deden ninen.. Bunlar flört edip de mi evlendi? Bir de diyorlar ki  ‘hem evlenince o işlediğimiz günahlar affedilir’ diye kendini avutanlar var. Kardeşim, insan kendini bile bile arabanın önüne atınca kaza yaptı demiyorlar, intihar etti diyorlar! Sen Allah’ın razı olmadığını bile bile haram işliyorsun ve sonra da Allah’a deyim yerindeyse akıl verir gibi nasıl olsa affedecek diyorsun? Sana ayrı vahiy mi geldi, hayırdır ne bu rahatlık? Sonra da, afedersin ama yediğin haltlar yetmezmiş gibi ‘cehennem ne ki, girip de çıkıveriz canım’ diyorsun. Sen cehennemi, hıdrellez ateşi mi yoksa kaplıca suyu mu sandın? En sıcak kaplıca suyuna bi süre sonra alışıyorsun, ama cehennem ateşinin azabı her anı bir öncekinden daha şiddetli ve alışmak orada yok! Üstelik Efendimiz (sav)’in hadisinde geçen mana ile “Cehennem azabının en hafifi, amcası Ebu Talib’e isabet edecektir. Öyle ki topuğa değdiği anda beyni kaynatır.”

            Hem sana Rabb’in emrediyor ki, ‘Zinaya yaklaşmayın!’ Sen diyorsun; bizim niyetimiz kötü değil. Tankere elinde ateşle yaklaşan adamın da belki niyeti kötü değil, ama yaklaşırsa ne olur? Bum! Farkettin mi sen Allah’ın yasakladığı bu harama aldırmıyorsun, küçük görüyorsun. Bak kardeşim Üstad der ki: “Her bir günah içinde insanı küfre, inkara götürecek bir yol vardır.” Mesela, utandıracak bu günahları gizli işleyen sen, başkalarının seni görmesinden utanırsın. Ama meleklerin varlığı ve senin yaptıklarını kaydetmeleri o sırada sana ağır geliyor. Bir seferden bi şey çıkmaz diyorsun, yakıyorsun ateşi. Karşıdaki da zaten barut. Sonuç: ‘Melekleri kim görmüş ki hem?’ dedin ve buyur sana imanın temellerinden biri gitti. Bu iş git gide, Allah’ı inkara kadar gidecek kardeşim. Buna emin ol! Şunu da unutma ki; günahının küçüklüğüne bakma, hatrını kırdığın Allah’ın kim olduğu, büyüklüğünü ve emrini hatırla!

            Bakın genç kardeşlerim! Evlenmek için flörte gerek yok. Çünkü flörtte kimse birbirini hemen tanıyamaz. Tanıma olayı evlendikten sonra yıllarca devam edecek zaten. Siz bir de evlenince, öncesinde beraber gezip tozduğunuz zamanlardaki ve dizilerdeki gördüğünüz gibi toz pembe olacak sanıyorsunuz. Ama bu öyle değil! Film setinde yaşamıyoruz! Ama Allah’ın istediği tarzda evlilik işini yaparsanız, dünyadaki eviniz de ahiretin bir nevi Cennet iskemlesi gibi olabilir.  Peki nasıl olacak bu iş? Öyle kurbanlık bakar gibi çarşıda sokakta aramakla, internetten facebook’tan yazışmakla olmaz bu işler! Her şeyin bi raconu, şartı, zamanı var! İş, aş, askerlik sonra eş.. Sonra git annene, yakınlarına söyle; ama evleneceğim diye de çarşıda pazarda kısmet ararken göz zinasına girme! Erkek kardeşim, kimse bir işsize veya askerliğini yapmayana kız falan vermez! Hanım kardeşim, 30 yaşına kadar evlenemezsen evde kalacak değilsin. Unutma ki, Peygamber Efendimiz evlendiğinde Hz. Hatice validemiz 40 yaşında idi. Müslüman insan ‘haram ama..’ diye her harama balıklama dalmaz! ‘Ama haram’ der, Rabb’inin rızasını düşünür!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları