Barış Pınarı için
Abdussamet Öztan
-
‘Kim bu Cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda’ demiş ya hani merhum Mehmed Akif! Hani deriz ya her karış toprağı şüheda ecdadın kanıyla sulanmış, sınırları masa başında kalemi mürekkebe batırarak değil ecdadımızın kanıyla çizilmiş olan aziz vatanım! Cennet vatanım! Üç tarafı denizlerle, dört yanı düşman ve hainlerle çevrili güzel ülkem.
Takvimler, İstiklal Harbi’ni gösteriyor.. İngiliz Sömürgeler Bakanı Lord Cruzon. Nihayet son sözünü söylüyor ve İngiliz avam kamarasında ve elinde Kur’an’ı göstererek: “Bu Kur’ân, Müslümanların elinde kaldıkça biz onlara hakiki hakim olamıyoruz! Ya Kur’an’ı onların elinden almalıyız veya onları Kur’an’dan soğutmalıyız” diyor. Gerçek şu ki: “Biz Müslümanların, Kur’ân’a sarıldıkça ve emirlerine imtisal ettikçe, yani biz secdede vav gibi eğildikçe İslâm’ın bayraktarı olan bu kahraman millet elif gibi dimdik daha da doğruluyor!” elhamdülillah! Onlar bizdeki gücün top tüfek değil, Kur’ân ve imanımızdan mütevellid manevi bir güç olduğunun farkında. Ama uyuyan Osmanlı onların daha çok işine geliyor ve bu ruhu uyandırmamak için ve uyanarak tekrar şahlanmasına vesile olacak olan her vesileyi de bir şekilde ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Neler neler yapmıyorlar ki.. Film, dizi, yarışma programları ve internet ile teknolojik savaşlar. Sürekli beynimizi, bize alıp yedirme gayreti içerisindeler! Bunu yaparken de kendilerince çok akıllıca davranıyorlar! Belli zamanlarda ortaya çıkardıkları oyuncaklarla 7’den 70’ine kadar herkesi oyalarken, onların kalplerinden imanlarını alıp çıkarıverecek planlar yürütüyorlar. Bunu başaramayacaklar inşâallah!
Peki neden bizimle uğraşıyorlar? Bediüzzaman’ın ifadesiyle: “Alem-i İslâm’ın kapısı, kilidi Türkiye!” Bu kilit açılacak ve Alem-i İslâm açılacak! Bilmem fark ettiniz mi, daha bugünlerde Mekke-i Mükerreme’de namaz sonrası Türkiye için ard arda edilen dua ve aminler.. İslam devletlerinden gelen beraberlik mesajları… Bi düşünün, yüzyıllarca dünyaya barış ve huzur getiren bir dinin halifeliğini yapan ecdad ve bu ecdadın torunlarından başka, tekrar bu İslâm’ı ve bu dinin huzur ve barışını halifenin torunları olan bu kahraman millet götürmeyecek de kim götürecek? Bu, yıllardır hatta yüzyıllardır birilerinin işine gelmiyor!
Risale Ofis olarak biz siyasetle uğraşmıyoruz! Ama bu meseleler siyasi veya bir parti meselesi olmayıp; bu vatan, bu millet ve asırlardan beri bu dine hizmet etmiş olan kahraman ecdadın torunlarının yaşadığı bu topraklar olunca, sizlere iki mühim müjde vermek istiyoruz! Öncelikle bilelim ki ve kesin inanalım ki “Sizin şer gördüklerinizde, hayır vardır” diyor Rabb’imiz.. Bunun için biraz sabır ve dua.. Diğer müjde: “Ümitvâr olunuz! Şu istikbal inkılâbatı içinde en yüksek gür sadâ, İSLAM’ın sadâsı olacaktır!” Çünkü “Allah, nurunu muhakkak tamamlayacaktır!” Onu da bu millet eliyle yapacaktır inşâallah!
Şehit ecdadımızın kanıyla çizilen hudutlarımızın içinde de, ecdadımızın gittiği yere huzur ve refahı götürdüğü hudutlarımızın ötesinde de; ama ne olursa olsun her zaman her yerde bizim varlığımız, en azından varlığımızdan haberdar olmaklığımız istenmiyor! Dediğim gibi yıllardır mışıl mışıl uyuttuk sanılan Osmanlı’nın ruhu artık uyanıyor! Şimdilerde de Barış Pınarı harekatımızda aslan Mehmedim vatanı, bayrağı, dini, imanı için siperde! Bizler de boş durmayalım, cephemizi terk etmeyelim! Onlar oradayken bizler de bi arka cephede; el pençe divan durup; dualarla, Fetih Sureleriyle, onlara artçı manevi kuvvetler gönderelim! En azından günde beş vakit! Bizleri güzel günler bekliyor! Çok uzakta değil! O zaman haydi, hep beraber #BarışPınarı için ordu kuruyoruz. Ne ordusu mu? Dua edelim, yaşayalım ve dinimize, vatanımıza bayrağımıza sahip çıkalım. Çünkü ‘dua ordusu olmadan, kılıç ordusu eksik kalır’ der Selahaddin Eyyûbi. Vira bismillah! Lâ gâlibe İLLALLAH!
