26 Aralık 2017 - Salı

YILBAŞI DEMİŞKEN

Yazar - Abdussamet Öztan
Okuma Süresi: 5 dk.
2561 okunma
Abdussamet Öztan

Abdussamet Öztan

-
Google News

Sahi yılbaşı demişken bu geleneksel adet nereden geliyor? Anlamakta güçlük çektiğim bir şey var: Biz Müslümanların bu güne önem vermemizin sebebi nedir? Hediye almalar, çekilişler, özel restoranlardan çift kişilik yer ayırtmalar vs… Bu neyin telaşıdır? Müslüman insanların yaşadığı bu Müslüman memleketinde bu batıl gelenek kimlerden, nereden çıkıp geliyor?

Şöyle çevreme bir bakıyorum da yılbaşına verdiğimiz ehemmiyet ve telaş kadar kendi özel dini günlerimize önem veremiyoruz maalesef. Büyük ikramiyelerin kandil gecelerinde 1’e karşılık 100, bazen 1’e 1000 ve hatta Kadir Gecesinde 1 hayırlı amele, örneğin bir Kur’ân harfine 1’e 30000 olduğu rivayet edilen sevap puanlarını kazanmak için bu büyük ikramiye gecelerinde bu büyük ikramiyeleri elimizin tersiyle itip, nedense erkenden uyuma çabalarına giriyoruz.

            Fakat iş yılbaşına gelince günahların su gibi aktığı o günde kimseyi uyku tutmuyor özellikle, bu zamanın gençlerini… Anlam veremiyorum ters giden bir şeyler var! Tüm dünyada Hristiyanların Noel haftasını da içine alan yılbaşı kutlamaları büyük bir coşku ile kutlanırken, maalesef biz Müslüman aleminde de bu kutlamalar bizim dinimizde yeri olmamasına rağmen aynı coşku ile kutlanmakta. Belki tek fark, bizde Noel babalar yok :) Unutmamak gerekir ki Fahr-i Kainat Hz.Muhammed(sav) Ffendimiz buyuruyor ki; “Kim bir kavme(topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır.” Bu hadis-i şerifi mantık çerçevesinde, akıl terazisiyle iyice kavrayıp hayatımıza tatbik edebilmemiz gerekli. Yoksa “herkes yapıyor ne var ki canım bunda, sizde iyice bizi kafir yaptınız” gibi nefsimizi temize çıkarmaya çalışanlar da neyin derdindeler, anlamış değilim.

Aklıma gelmişken Bediüzzaman Hz’nin çok güzel bir ifadesini sizlere nakledeyim. Diyor ki: Ey nefsim! Deme, ‘Zaman değişmiş, asır başkalaşmış; herkes dünyaya dalmış, hayata perestiş eder, derd-i maîşetle sarhoştur.’ Çünkü, ölüm değişmiyor; firâk bekâya kalbolup, başkalaşmıyor. Acz-i beşerî, fakr-ı insanî değişmiyor; ziyâdeleşiyor. Beşer yolculuğu kesilmiyor, sür’at peydâ ediyor. Hem deme, “Ben de herkes gibiyim.” Çünkü, herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık eder. Herkesle musîbette beraber olmak demek olan teselli ise, kabrin öbür tarafında pek esassızdır. Ne de güzel ifade etmiş değil mi? ‘Herkes’ dediğimiz kişiler bizlere kabir kapısına kadar arkadaşlık edecek, peki ya sonra sormazlar mı adama madem herkes sen gibi ise, ya sen kimlerdensin?

            Kişinin kendine ait milli ve manevi değerlerini unutarak yitirerek, başka dinleri ve milletleri taklit etmesi, tek cümle ile kişinin hakiki anlamda tahkiki imanı elde edemediğinin, inandığı gibi yaşayamadığının göstergesidir. Uyandırayım dostum! Yılbaşı gecesi olarak adlandırılan 31 Aralık gecesi, Müslüman bir insan için dün ile bugün arasında bir takvim gününün rakamsal değişmesinden başka bir farklılık oluşturmamaktadır.

            İlla ki de ‘biz yılbaşını kutlarız, ne var ki bunda Müslüman da kutlasa’ diyecek olanlar çıkabilir. Onlara da bir çift sözüm olacak:

            Bir gün öncesinde yemediğin, içmediğin, giymediğin şeyleri o gün yerli yerine hepsini yaparak ve sana gözü veren Allah’a o göz için binlerce kez şükretme, dua etme hakkın varken yılbaşı gecesi o göz ile haramlara, affedersiniz ama dansözlere bakarak haram tarzda kendini eğlendirerek, sarhoş ederek Cenab-ı Allah’a “ben seni takmıyorum, bugün senin kuralların geçmez!” diyorsun. Dilinle demiyorsun belki ama, halinle ve o geceki yaşayışınla bunu söylüyorsun. Yani diyeceğim o ki dostum; yılbaşında yapacak bir şey bulamayıp eğlenceye, sefahate dalmak hoşuna gidebilir. Peki ya hiç düşündün mü? Bu yaptığın fiil ve faaliyetler seni Yaratan Rabbinin hoşuna gider mi?

            Unutma dostum Hakiki Müslüman şayet Müslümansa, ‘Müslüman gibi’ değil ‘tam manasıyla Müslümansa’, inanıyor ve inandığı gibi yaşıyor, yaşamaya gayret ediyorsa eğer Noeli de yılbaşını da kutlamaz!

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları