Altın mı Bakır mı ?
Abdussamet Öztan
-
Merhabalar değerli dostlar, bu hafta RisaleOfis hesaplarımızda her gün gelen onlarca mesaj ve yorumlardan birisini sizlerle paylaşmak istedik. Şöyle ki:
Demiş ki: “Said Nursî’nin Risale-i Nur eserleri akla mantığa uymuyor, yanlış örnekler veriyor. Alıp şahsen okumadım ama, duyduklarıma ve izlediğim videolara göre böyle imiş. Mesela bir iğnesiz usta olmaz derken insanın nasıl iğne yaptığını anlatıyor Said Nursi, ama Allah’ın yarattığından bahsetmiyor.” gibilerinden yazmış.
Cevaben dedik ki: Değerli kardeşim, insan zaten bilmediği şeyin cahilidir; cahillik okuma yazma bilmemek değildir yani. Tahkir manasında söylemiyoruz, yanlış anlamayın! Her ne kadar internette, sosyal medyada bizim gibi hatta bizden daha kaliteli, sünnete Kuran'a uygun içerikler ile ümmeti, insanlığı doğru yola sevketmeye çalışan insanlar olsa da; maalesef ki dini ve dinî duyguları sömüren gizli materyalist insanlar, gruplar vs. de yok değil, gırla gidiyor! O yüzden; internete, TV'ye bakarak ne din öğrenilir, ne de hakikate ulaşılır. Bizim yaptıklarımız ise; internet ve sosyal medya kullanırken Kuran'la, Rabbiyle aralarına mesafe koyan insanlara, ümmete, gençliğimize bir nevi şase yaptırmak, aklında şimşekler çaktırıp yaptığının ve yapmadığının farkında farmasına çabalamak. Sonrası ise bizzat KURANI ELDE EDİP okuyup anlamasına bağlı! İnsanı muhatap alan Rabbinin kelamını, insanın da Kuranı muhatap olmasına bağlı değerli kardeşim! Kuran'ın tefsiri olan Risale-i Nurlar için de öyle! Ağzı olan konuşuyor, kamera karşısına geçiyor, bir iki Allah kitap kelamıyla kelimelerini süsleyip ardından da zehirli cümlelerini insanlara atıyor! Dilinde ise NİFAK, AYRILIK, HUSUMET var kardeşim! Kendi çıkarları uğruna, başkaları ne olursa olsun diye düşünen bir insan tipi bunlar!
Şimdi bunlara bakaraktan biz dini de öğrenemeyiz, hakikati de öğrenemeyiz! Mesela demişsiniz ya "iğnesiz usta olmaz" örneğini veriyor diye Risale-i Nur'da.. İğnesiz usta değil, ustasız iğne olmaz! Onun aslını hemen aktarıyoruz size: "Bir köy muhtarsız olmaz. Bir iğne ustasız olmaz, sahibsiz olamaz. Bir harf kâtibsiz olamaz, biliyorsun. Nasıl oluyor ki, nihayet derecede muntazam şu memleket hâkimsiz olur?” Bu metni okuduğunuzda, aklınıza ne sonuç geliyor? İğneyi mi anlatmış, yoksa iğneyi bile intizamla, amacıyla, gayesine muvafık yapan usta varsa; bir iğneden daha intizamlı, gayeli olan gözümüz önündeki kainat sahipsiz, ustasız nasıl olur? Yoksa bunu mu anlatmış?
Mesela bir başka yerde geçen sadece birkaç cümleyi aktarıyoruz şimdi de: "Nasıl mükemmel, muntazam, san'atlı, saray gibi bir eser, bilbedahe muntazam bir fiile delalet eder. San'atlı bir eser, san'atkârı îcab eder" Bu metni okuduğunuzda, aklınıza ne sonuç geliyor? Sanat eserlerini mi anlatmış; yoksa metinden açıkca anlaşılacağı üzere; bir sanat eserinden yola çıkaraktan ondan daha sanatlı olan kainat, evren ve içindekilerin sanatkârsız, sahipsiz, hâmisiz olmaması imkansızdır. Bunu mu anlatmış?
İşte sizin o duyduğunuz, izlediğiniz adamlar GÖRMEK İSTEDİKLERİ gibi görüyorlar! Ve kendi aynalarındakini, affedersiniz ama midelerindekini istifra ediyorlar ortalığa! Halbuki gündüz vakti kalkıp da güneşin çıktığını söylemeye lüzum olmadığı, çünkü güneşin gündüz vakti aşikâr göründüğü gibi; gündüz vakti gözünü kapayan da sadece kendine gece yapar Bediüzzaman'ın ifade ettiği gibi. İşte bunlar, böyle insanlardır.. Neden namaz kılmıyorsun dersin, der ki Kuran’da namaza yaklaşmayın ayeti var. Dersin ki ayetin devamını okudun mu? Bu sefer de ki ben Arapça bilmem. Halbuki ayette “sarhoşken namaza yaklaşmayın” diye geçmektedir. İşte bunlar, böyle insanlardır. Kaşınır ama, kaşınan elini kaşır! :)
Sözün özü, tahkik ediniz; taklid etmeyiniz! Üstadın dediği gibi her sözün kalbe girmesine izin vermeyiniz, tahkik ediniz! Altın mı bakır mı diye!.. (Bu arada, sizler de instagram, facebook, google ve messenger’da @risaleofis diye aratarak bize her konuda yazabilirsiniz.) Selametle!..
