Ateist VS MÜSLÜMAN
Abdussamet Öztan
-
Allah’ı bilmeyen bir insana, Allah’ı nasıl anlatabilirsiniz? Mesela bir arkadaşınız ateist veya deist diyelim. Nereden girersiniz konuya? Ona nasıl anlatırsınız Allah’ı ve ahireti, ölüm ve sonrasını?
Diyebilirsiniz ki, ya hu arkadaş benim çevremdeki herkes elhamdülillah Müslüman! Ben de öyleyim (elhamdülillah!). Buna eyvallah.. Peki, hadi yakın çevrenizde ateist veya deist kimse yok diyelim; ama öyle biriyle bir yerlerde karşılaştınız veya birileri ‘Allah yok’ diye tartışırlarken kulak misafiri oldunuz. Ne yaparsınız? Adamın alnının tam çatına iki kaşının ortasına bi tane vurmak mı mantıklı olan, yoksa anlatmak mı? Tabi ki anlatmak! Dinimiz bize bunu emrediyor, anlatmak! Tebliğ etmek, öğretmek! ‘Emri bil ma’ruf, nehy-i ani’l münker’ gereğince ‘iyiyi emredip(tebliğ edip) kötüden vazgeçirmek’ var bizim dinimizde, kaba kuvvet değil! Ama neyi anlatacağız; ve nasıl yapacağız bu işi? Bu sefer de diyebilirsiniz ki, ya hu arkadaş bizim memlekette öyle insan denk gelmez, sen ne diye tırıvırı yapıp duruyorsun! Hadi öyle olsun, hayatınızda hiç bir şekilde bir ateist veya dinsizle karşılaşmayın, rüyada bile denk gelmeyin. Bu konuyu şimdilik kapatalım :)
Peki, ateist veya deist kimdir? N’apar, ne yer ne içer biliyor musunuz? Hemen cevap vereyim: O da tıpkı siz biz gibi iki ayağı, iki eli, iki gözü olan bir insan işte. Bir insan ne yerse, o da onu yer; ne yerse, o da onu içer.. O da sen ben gibi çarşıdan pazardan giyinir. Peki derdi ne bu adamın Allah ile, din ile? Ne mi dostum? Bak şimdi.. O da bi insan.. Buna eyvallah! O da her insan gibi yer içer, ama bir Müslüman gibi yiyip içmez; helal ve haram nedir bilmez, dikkat etmez! O da çarşıdan pazardan giyinir, ama bir Müslüman gibi giyiminde de işin helal-haram boyutunu düşünmez. Yani bu adamın bizden farkı aslında, Allah’ı inkar etmesi ve inanmaması ve tabi haliyle Allah’ın mükerrer emirlerine, namaza da aldırış etmemesi. Yani, kâfir bir insan tanımlamasına cup diye uyuyor bu insanlar. Çünkü kâfir Allah’ı tanımaz, bilmez, inanmaz ve inanmadığı için de yaşamaz!
Peki ya Müslüman kimdir? N’apar, ne yer ne içer? Nasıl giyinir? Bunu bilemeyecek ne var ki canım? Kur’ân’da(Hûd S.-112) “emrolunduğu gibi dosdoğru olur”, ki öyle olması gerekir.. “Haramı helal, helali de haram kılmazlar”(Nahl S.-116), ki öyle yapması gerekir.. “Yeryüzündeki helal ve temiz olan şeylerden yerler”(Bakara S.-168), ki zaten haram yiyecek hali yok ya! Ha bri de şu fark var ki Müslümanlar “Rabb’lerinin çağrısına uyarlar ve namazı (dosdoğru) kılarlar.”(Şûra S.-38), ki zaten çoğu cumalarını kaçırmazlar(!)
Durun bi dakika! Bu Cuma, hani o; bizim buralardaki damadın bayramı gibi olan ve enva-i çeşit yemeklerin hazırlandığı kaynanaya gitme günü olan cuma değil tabi ki; ‘cuma namazı’.. Peki genel manada değil ama, bir Müslüman neden sadece cumalarını kaçırmaz ve kaçırmamaya çalışır? Çünkü özel bir durum vardır kimilerine göre, 3-4 kere ard arda cumaya gitmeyen dinden çıkar diye bi hurafeye inanır çoğu da ondan dolayı.. Peki ya diğer namazlar? Bunlar da olaya biraz iyimser yaklaşıp ‘vakit buldukça kılmaya çalışırım’ diyenler ile ‘henüz kendimi hazır hmiyorum’ diyenler olmak üzere ikiye ayrılıyor.
Hatırlarsanız yazımın en başında bir ateist arıyorduk; hani Allah’ı anlatacağımız, ona dinimizi namazı ve gereklerini izah edeceğimiz birisini.. Kâfir birisi işte yani! Peki söyler misiniz şimdi bana; namaz kılmayan kâfir olmaz, amennâ saddaknâ! Ama, kâfir de namaz kılmaz? Bir fark olması lazım değil mi sizce de? Alnını korkak alıştırma kardeşim! Farkını ortaya koy ve secdeye var! Kimseyi kafirlikle, dinsizlikle, ateistlikle suçlamıyoruz; ki suçlamaya da ne hakkımız var, ne de yetkimiz. Amacımız sadece aynanızdaki pusu temizlemenize yardımcı olmak; ki kendinizi görmenize ve hoop ben n’apıyorum, kimim, nereden geldim nereye gidiyorum diyerek dinimizin gereği olarak, kendinizi sorgulamanıza yardımcı olabilmek.
Peki ‘Müslüman neden namaz kılmaz? Namaza başlamak için n’apması lazım?’ Bunu da inşâallah bir sonraki haftaki yazımda ele almak istiyorum, Allah izin verirse tabi. Allah’a emanet olun.
