14 Ocak 2022 - Cuma

Kıssadan hisse

Yazar - Muhammet Uygun
Okuma Süresi: 5 dk.
713 okunma
Muhammet Uygun

Muhammet Uygun

mehmetuygur299@gmail.com -
Google News
Kıssadan hisse Sizlere bu yazım için seçtiğim kısa ama güzel hikayelerden bahsedeceğim. Buyurun... Bir nefeste iki nimet gizlidir İtalya'da yaşayan 93 yaşındaki bir adam kronik bir rahatsızlığından dolayı hastaneye yattı, uzun süre kaldı ve iyileşti. Hastaneden çıkarken yoğun bakımda takılan solunum cihazını kullanma bedelini ödemesi istenince, yaşlı adam ağlamaya başladı. Doktoru, "Fatura yüzünden ağlama" dedi... Yaşlı adamın söyledikleri tüm doktorları ağlattı. "Ödemem gereken para yüzünden ağlamıyorum. Tüm bunları ödeyebilirim. 93 yıldır Tanrı'nın havasını soluyorum ve bunun bedelini hiç ödemedim diye ağlıyorum. Hastane solunum cihazını bir günlüğüne kullanmak için 500 euro istendi. Tanrı'ya ne kadar borcum var biliyor musunuz? Ve ben bunun için Tanrı'ya teşekkür bile etmedim. Ağrısız ve hastalıksız olarak havayı özgürce soluduğumuzda kimse havanın değerini bilmiyor. Ama hastaneye, yoğun bakıma girdiğimizde nefes almanın parayla olduğunu öğreniyorsunuz. 93 yıldır her gün nefes alıp, nefes verdiğim için Allah'a sonsuz şükürler olsun!." * "Ciğerlerimize çekilen hava ömrü uzatır. Bırakılan soluk bedeni rahatlatır. Öyleyse bir nefeste iki nimet gizlidir ve her bağış bir 'Şükür' gerektirir." Sadi Şirazi Hukuk dersi Hukuk Fakültesi 1. sınıfında yılın ilk dersine giren profesör, bir öğrenciye adını sorar. "Ali" der, öğrenci. Hoca bir anda, "Defol bu sınıftan, bir daha asla dersime gelme" diye bağırır. Neye uğradığını anlamayan Ali sınıfı terk ederken bütün öğrenciler şaşkınlık içindedir.. Hoca sınıftaki sessizlik sürerken sıralar arasında başlar. Bütün öğrencileri şöyle bir süzer ve derse başlar... "Kanunlar ne için vardır?" diye sorar.. Bir öğrenci düzeni korumak, diğeri toplumda yaşayan bireylerin hak ve hürriyetini sağlamak, insan haklarını sürdürmek, bir başkası devlete güveni, insana o devletin saygın bir vatandaşı olduğunu göstermek, bir diğeri her yerde hakkını yasalar çerçevesinde arayacağını bilmek ve vatandaşa haklarını nasıl arayacağını göstermek için, der... Hoca "Başka" diye tekrar sorunca öğrenci "Adalet için" diye yanıt verir.. Hoca sınıfa sorar.. "Peki o zaman!. Az önce arkadaşınıza adaletsiz mi davrandım?" Tüm öğrenciler aynı yanıtı verirler.. "Evet hocam". Hoca, sınıf kapısını açarak dışarıdaki öğrenciyi içeri alır ve yerine geçebileceğini söyler ve gene sorar.. "Peki, bu adaletsizliğe hepiniz şahit oldunuz da, neden hiç tepki göstermediniz, bir açıklama istemediniz, arkadaşınızın hakkını savunmadınız!?" Sınıftan çıt çıkmaz.. Hoca "Bakın sevgili arkadaşlar, bu olaydan hepinizin çıkarması gereken bir ders var. Bunu size 100 saat ders versem anlatamazdım" der ve dersini bağlar.. "Asla bana dokunmayan yılan bin yaşasın zihniyetinde olmayın, o yılan bir gün mutlaka sizi de sokacaktır. Adaletsizliğe şahit olup göz yuman insanlar haysiyet ve onurlarını kaybetmeye mahkûmdur. Bir insana yapılan haksızlık, herkese karşı yapılmış bir tehdit demektir." *** Adalet mi cesaret mi? "Büyük İskender, hocası Aristoteles'e sormuş.. 'Lider için, adalet mi daha önemli, cesaret mi?' Aristoteles, fazla düşünmeden 'Adaletin olduğu yerde, cesarete gerek kalmaz' diye cevaplamış." Büyük İskender'in babası Kral Filip'in, oğluna hoca olarak niye çağın en büyük filozofu Aristoteles'i tuttuğunu biliyor musunuz?. "Çünkü Filip, 'Filozoflar kral olamadığına göre, krallar filozof olmalı' diyordu." Behlül Dânâ kıssası Behlül Dânâ bir gün devrin halîfesi Hârûn Reşîd ile karşılaştı. Halîfe; “Seni gördüğüme çok sevindim. Uzun zamandır seninle konuşmayı arzu ediyordum” dedi. Hazret-i Behlül gülerek: “Benim böyle bir arzum yoktu” cevâbını verdi. Buna rağmen Hârûn Reşîd kendisinden nasîhat istedi. “Ne nasîhatı istiyorsun? Şu sarayına bak, bir de kabirlere bak! Bunlardan ibret almayan, nasîhat almayan nelerden alır! Hâlin ne olacak, ey müminlerin emîri! Yarın Cenâb-ı Hakk'ın huzûruna çıkacaksın. Büyük küçük yaptığın her şeyden suâl olunacaksın. Bunlara nasıl cevap vereceksin iyi düşün! Bu hesap zamânında aç ve susuz olacaksın, çıplak bulunacaksın. Orada bulunanlar sana bakıp gülecekler. Perişan hâlin orada meydana çıkacak, başka nasîhatı ne yapacaksın?” dedi. TEBESSÜM Delinin biri, akıl hastanesinin bahçesinde, el arabasını ters çevirmiş, öylece sürükleyip duruyordu.. Bir ziyaretçi sordu, doktor da anlattı: "- Umutsuz hasta, bıraktık peşini!.." Ama ziyaretçi sabretti, bir fırsatını kolladı.. Deliye sordu.. "- El arabasını neden doğru sürmüyorsun?." Deli eğilip kulağına fısıldadı.. "- Deli miyim ben?.. Doğru sürersem, içine taş dolduruyorlar!.." Sevdiğim Laflar "İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için uyandırmak gerekir." Tolstoy
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.