Müezzinlerin efendisi

MÜEZZİNLERİN EFENDİSİ

Bu yazımda önemli bir sahabeden bahsetmek istiyorum, yukarıdaki başlıktan
da hangi sahabe efendimizden bahsetmek istediğim bir nevi anlaşılmıştır.
Bilâl-i Habeşî (r.a), ilk müezzin olan sahabe. Önce kısaca Bilâl-i Habeşî (r.a)’nın
hicret dönemindeki hayatından bazı önemli kesitleri aktaracağım…
Medine-i Münevvere’ye hicret yapıldıktan bir müddet sonra Mescid-i Nebî yapılmıştı.
Peygamberimiz (s.a.v) Ashâb-ı kirâma beş vakit namazı cemaatle bu mescitte
kıldırıyordu. Namaz vakti gelince ‘Es-salâtü câmi’a’ denilerek namaz vaktinin girdiği
bildiriliyordu.
Bir gün Abdullah bin Zeyd bin Sa’lebe (r.a) ve Hz. Ömer (r.a) rüyâlarında ezan
okunduğunu gördüklerini söylemişlerdi. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bunu beğenip,
namaz vakitlerinde ezan okunmasını emir buyurmuştu. Bilâl-i Habeşî (r.a)’yi
çağırmış, ezanın O’na öğretilmesini ve O’nun okumasını emretmişti. Hicretin birinci
yılında ilk ezanı okuyan Bilâl-i Habeşî (r.a), yüksek bir yere çıkıp, beş vakit namaz
için ezan okumaya başlamıştı. Böylece ezan okumak sünnet olmuştu.
Aradan geçen belirli bir zaman sonra...
Bilâl-i Habeşî (r.a) bir sabah vakti, namaz vaktinin geldiğini Peygamber
Efendimiz (s.a.v.)’e bildirmek için evinin önüne gitmiş ve: ‘es-Salah...’ diye
seslenmişti. Biraz bekledikten sonra Efendimiz (s.a.v.)’in gelmediğini görünce
tekrar evin önüne giderek; ‘Esselatü hayrün minen nevm, Namaz uykudan
hayırlıdır’ diye iki defa nida etmişti. Resûlullah (s.a.v.) Mescide gelip Bilâl’i
görünce şöyle buyurur: "Bilâl, bu ne güzel söz! Sabah ezanını okurken bunu
da söyle, buyurmuştur."
Artık o günden itibaren her sabah ezanına hep bu söz eşlik etmektedir...
Hz. Bilâl (r.a.), Hicretin 27. yılında teessüründen hastalanmıştı. Hanımı, hasta
yatağındaki Bilâl (r.a)’e bakıp: ‘Ah ne acı’ diye feryat ediyordu. Bilâl-i Habeşî
(r.a) ise ‘O ne tatlı’ diyerek sevincini dile getiriyor ve şu sözü tekrar ediyordu:
‘Yarın sevdiklerime, Muhammed ile arkadaşlarına kavuşacağım.’
Hz. Bilâl (r.a.), altmış yaşlarında iken vefat etti ve Şam’daki Babü’ssağir
mezarlığına defnolundu.
Şimdi günümüze gelelim. Görevim gereği Sivasta bulunuyordum. Sivastayken
Danışmendliler döneminde yapılan Sivas Ulu Camii de Cuma namazı kılmak nasip
olmuştu. Sivas Ulu Camii'nde ise iç ezandan önce bir dua edilmişti ilk kez bir camide
iç ezandan önce bir dua edildiğine denk gelmiştim. Bu duanın ne olduğunu müezzine
sorduğumda ise bu tarz duaların Gülbank duaları olduğunu söyledi.
Bu dualar bu mescidin yapılmasına vesile olan kişilere yapılan duaymış. Başlangıçta
önce Peygamber efendimiz (s.a.v.) sonra o yerin yapımında emeği geçen ve
yapımına vesile olan kişilerin adları sırasıyla okunuyordu. Hatta bu duayı da yazılı
olarak edinebildim.
‘Hazreti Resulü Ekrem ve Nebi Muhterem Sallahu Teâla Aleyhi Vesellem
Efendimiz Hazretlerinin Azîz, Latîf, ruhi Paki Muhammediyyelerine Salevatı
Şerife getirenlerin ilâhi âhir ve akibetleri hayrola...
Seyyidel müezzinin Bilali Habeşi Radıyallahu Anh Hazretlerinin Ruhu için,
Sâhibül hayrât vel hasenât, bu Camiinin Bânisi Rukbettin MelikŞah ve Bânî
Sânî İhramcı Zâde İsmail Hakkı Toprak Hazretlerinin ervâhı için,
Bu camii Şeriften güzerân eden eimme-i Hutabâ, Müezzinîn, Kayyimîn ve
Cemaatinden Ahirete intikâl edenlerin bil cümlesinin ruhları için, hayırların
fethi,şerlerin def-i, milleti islamiyyenin sıhhât ve selâmeti için, Allah rızası için
EL FATİHA.’
Bu dua bu camii'de her hafta yapılıyor hatta bu duanın bir benzeri Ayasofya
Camiinde Fatih Sultan Mehmed’in adı anılarak okunuyormuş. Burada sizlere bir
kıssa anlatıp konuyu bağlamak istiyorum…
Bir gün Bilâl-i Habeşî (r.a) Peygamberimiz (s.a.v)’e: ‘Bizim çocuğumuz yok,
öldükten sonra bizim arkamızdan kim Fatiha okuyacak’ demiş, Efendimiz
(s.a.v) de: “Benim ümmetim her ezandan sonra arkanızdan Fatiha okuyacaktır”
diyerek Bilâl’i teselli etmişti.
Evet Bilâl-i Habeşî (r.a) hiç çocuğu olmadı ama her gün beş vakitte olmak üzere
dünyanın birçok yerinde Ezan-ı Muhammedi okunuyor ve belki de her okunan
Ezan’ın arkasından birçok kişi Bilâl-i Habeşî’yi hatırlayarak hayır dua ediyordur.
Selam ve Dua ile görüşmek üzere…