Delikler kapanmaz
Muhammet Uygun
mehmetuygur299@gmail.com -'Delikler kapanmaz'
Evde bir ara eski gazeteleri karıştırırken güzel bir yazıya denk geldim. Yazı yukarıda da gördüğünüz gibi “delikler kapanmaz” başlığı ile başlıyordu ben de yazıda bahsi geçen hikaye’yi aynen size nakletmeye karar verdim.
Buyurun…
Kötü karakterli bir genç varmış... Bir gün babası ona çivilerle dolu bir torba ve bir tahta vermiş, "Bir gün arkadaşlarınla tartışıp kavga ettiğinde, her seferinde bu tahta perdeye bir çivi çak" demiş. Genç ilk gün tahta perdeye 37 çivi çakmış. Sonraki haftalarda kendi kendini kontrol etmeye çalışmış ve her geçen gün daha az çivi çakmaya başlamış.
Nihayet bir gün gelmiş ki hiç çivi çakmamış. Babasına gidip bu durumu anlatmış. Babası onu yeniden tahta perdenin önüne getirmiş ve "Bu günden başlayarak kavga etmediğin her gün için tahtadan bir çivi çıkart" demiş.
Günler geçmiş ve sonunda tahta perdedeki bütün çiviler çıkartılmış.
Bunu gören babası, oğluna "Aferin" dedikten sonra şunları söylemiş:
İyi davrandın, ama bu tahta perdeye dikkatle bak. Birçok delik var. Artık hiçbir şey geçmişteki gibi güzel olmayacak. Arkadaşlarla kavga ettiğin zaman kötü şeyler söylenir ve bunlar her seferinde bir yara bırakır. Arkadaşınla barışabilirsin ama yine de bu delikler kapanmaz.
Kısa hikayeyi nakletmek istememin asıl sebebi evimizde bulunan (birçoğumuzun evinde artık bulunmayan) takvimdeki şu hadis-i şerif’ti:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir heyetle Medine’ye gelmiş olan Münzir el-Eşecc’e şöyle buyurdu: “Sende Allah’ın sevdiği iki güzel haslet var. Onlar da hilm (yumuşak huyluluk) ile teennidir (soğukkanlılık, acele etmemek, düşünerek hareket etmektir.)
Münzir sordu: “Ya Rasulallah, bu güzel huyları ben sonradan mı edindim, yoksa Allah beni bu huylar ile mi yarattı?”
Peygamberimiz (s.a.v.) cevaben buyurdu:
“Allah Teala, seni bu hasletlerle beraber yaratmıştır.”
Münzir, bunun üzerine: “Hamdolsun o Allah’a ki, beni Allah ve Resulünün sevdiği iki haslet üzere yaratmıştır.”
Başka söze ne hacet…