29 Nisan 2025 - Salı

ERTUĞRUL FİRKATEYNİ

ERTUĞRUL FİRKATEYNİ

Yazar - Muhammet Uygun
Okuma Süresi: 5 dk.
120 okunma
Muhammet Uygun

Muhammet Uygun

mehmetuygur299@gmail.com -
Google News

ERTUĞRUL FİRKATEYNİ
1887 Yılıydı, Osmanlı İmparatorluğu dönemin uzak doğu ülkeleriyle diplomatik ilişkileri geliştiriyordu, o dönemin Japon İmparatoru Meiji’nin amcası Prens Komatsu İstanbul’a gelmişti. II. Abdülhamid, Japon Prensin İstanbul'u ziyaret etmesinin ardından Japonya’ya bir heyet gönderilerek iade-i ziyaret yapılmasını emretmişti.
Osmanlı donanması gemileri içinde bu seyahate en uygun geminin Ertuğrul olabileceğine karar verildi. Ayrıca, bu gezi sayesinde Deniz Mühendis Okulu mezunu talebeler de yabancı sahilleri görerek bilgi ve tecrübelerini arttıracaklardı.

 


Ertuğrul Firkateyni 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan Miralay (Albay) Osman Bey’in komutasında 609 kişilik mürettebatıyla Japonya yolculuğuna başlar.
Ertuğrul güzergahı boyunca çeşitli limanlara uğrayarak seyahat ediyordu, yol boyunca uğranılan Bombay, Kolombo, Singapur ve Hong Kong gibi yerlerde ülkelerin halkları ve Müslümanlar tarafından görkemli sevgi gösterileriyle karşılanıyor, gemiyi kimi zaman binlerce kişiden oluşan gruplar ziyaret ediyordu. 
Gemi, 11 ay sonra 7 Haziran 1890 tarihinde Japonya’nın Yokohama Limanına vardı.
Ertuğrul’un Yokohama’ya girişi çok muhteşem olmuştu. Bir taraftan selam topları atılırken diğer taraftan binlerce Japon “Banzai… Banzai (Yaşasın… Yaşasın…)” sesleriyle limanı inletiyor ve Ertuğrul’u daha yakından görmek için uğraşıyordu. Osman Paşa, karaya çıktıktan sonra İmparator Meiji tarafından kabul edilmiş ve Sultan Abdülhamid Han’ın gönderdiği nişan ve hediyeleri sunmuştu. Muhteşem bir kabul gören Ertuğrul’un subay ve erleri üç ay boyunca el üzerinde tutulmuşlardı. Ertuğrul’un sağ salim Japonya’ya ulaşması, İstanbul’da büyük bir sevinçle karşılanmış, firkateyn kumandanı Osman Paşa bu muvaffakiyetinden dolayı tebrik edilmiştir.
Firkateyn, 15 Eylül 1890’da Yokohama’dan hareket etti. 16 Eylül’de Kumanonada’ya giren Ertuğrul, güneybatıya doğru seyrediyordu. Hava bulutlu ve pusluydu. Bir müddet yol alan gemi, kısa süre sonra büyük bir fırtınaya yakalandı. Makinesi bütün gücüyle çalışmasına rağmen dağ gibi yükselen dalgalar ve rüzgar, gemiyi Kushimoto açıklarında ki  Funakura kayalıklarına sürüklüyordu. Kaptan ve mürettebatın olağanüstü gayretleri netice vermedi ve gemi 16 Eylül 1890’da saat 21.00 sularında Funakura kayalıklarına çarptı. Kayalıklara çarpar çarpmaz ortadan ikiye bölünen Ertuğrul, yavaş yavaş sulara gömülmüştü.
Kazadan 609 denizciden yalnızca 69 denizci kurtulabilmişti. Yaralılara ilk yardımı köylüler yapmışlardı. Diğer taraftan köylüler, denizdeki naaşlara ulaşabilmek için geceli gündüzlü çalışarak 260 şehidimizin naaşına ulaşabilmişlerdi. Şehitlerimizi Funakura kayalıklarını gören tepeye defnetmişlerdi. Kushimoto köyü geçimini balıkçılıkla sağlamasına rağmen şehit olan denizcilerimizin naaşlarının sonradan kıyıya vurması nedeniyle 3 yıl boyunca balıkçılık yapmamışlardır.
Hayatta kalan 69 denizci ise Japonya İmparatorunun talimatıyla iki askeri gemi ile İstanbul’a gönderilmiştir. 
Kazada ölenlerin anısına Kushimoto’da bir Anıt yapılmıştır. İlk anıt Japonlar tarafından 1891’de dikilirken, 1929 yılında yine Japonlar tarafından genişletilmiştir. Şehitlik Anıtı, 3 Haziran 1929 tarihinde Japon İmparatoru tarafından da ziyaret edilmiştir. 1937’de Türkiye tarafından restore edilen anıt önünde her yıl düzenli olarak anma törenleri yapılmaktadır.
Kushimoto kasabası Mersin ile kardeş şehirdir. Kushimoto’da bir de müze bulunmaktadır. 1974 yılında inşa edilen "Türk Müzesi"nde Ertuğrul Firkateyninin maketi, gemideki asker ve komutanların fotoğrafları ve heykelleri bulunmaktadır.
Bu halkın fedakarlığı üzerine Türk Hava Yolları bir yolcu uçağına Kushimoto ismini vermiştir.
Hatta bu konuda 2015 yılında yayınlanmış “Ertuğrul 1890” isimli sinema filmi çekilmiştir. 
Bu hikayeyi her Türk vatandaşının bilmesi ve hatırlaması gerektiğini düşündüğüm için bu şekilde sizlere naklettim.
Selam ve Dua ile görüşmek üzere…

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.