20 Nisan 2024 - Cumartesi

Ömür törpüsü nedir

Gurbetçi

Yazar - Hüseyin Artun
Okuma Süresi: 4 dk.
2040 okunma
Hüseyin Artun

Hüseyin Artun

huseyinartun77@gmail.com - +90 542 392 35 79
Google News
Ömür törpüsü nedir hiç kendinize sordunuz mu? Sanırım bu ikilemeyi en iyi hisseden gurbetçilerdir. Yani sizin tabiriniz ile "Alamancılar" !! Bu gün sizlere yurt dışında yaşamını sürdürmek zorunda bırakılan bir nesli anlatacağım dilim döndükçe. Türkiye ekonomisinin sıkıntılı bir süreçten geçtiği dönemde Almanya’dan gelen işçi talebi ülkenin iktisadi açıdan rahatlaması, işsizliğin azaltılabilmesi ve döviz girdisinin arttırılabilmesi için bir fırsat olarak görülmüş, Almanya’ya işçi gönderilmesine karar verilmiştir. 30 Ekim 1961’de Almanya ile işçi gönderilmesine dair bir protokol imzalanmış ve toplu işgücü göçü bu protokol çerçevesinde olmuştu. Almanlar işçi taleplerini ve teminini İstanbul’da kurdukları Alman İrtibat Bürosu vasıtası ile gerçekleştirmişlerdir. Almanya’da çalışan Türk işçiler, sosyal ve kültürel açıdan önemli bir uyum sıkıntısı çekmişler; lisan problemi dolayısıyla sosyal haklarının takibinde zorluk yaşamışlardır. Dönem içerisinde Almanya’ya gönderilen işçi sayısı her geçen gün artış göstermiştir. Almanya’ya gitmek için talebin çok fazla artması ve yoğunluk oluşması ile birlikte bu konu üzerinde fırsatçılık ve dolandırıcılık olaylarına rastlanmıştır. Dönemin sonlarına doğru Almanya’ya işçi göçünde bir nebze olsun azalma yaşanmış, ancak bu azalmaya rağmen 1964 ve 1965 yıllarında Almanya’ya en çok işçi gönderen ülke Türkiye olmuştur. 1970 Gediz Depremi sonrası memleketimiz Kütahya'ya Almanya tarafından deprem evleri yapılmış ve işçi alımında Kütahya iline öncelik verilmiştir. İşte bu kaotik dönemde hem deprem hemde ekonomik çöküntü hem de 1961 darbesinin izlerinin sürmesi, sağ sol çatışmaları eşliğinde 12 Eylül 1980 darbesinin yolunun açıldığı yıllarda Türk işçisi Almanya’yı bir kurtuluş reçetesi olarak görmüştür. Ne yazık ki karşılaştıkları durum hiç de bekledikleri gibi olmamıştır. "Pis Türkler" Almanlar için kurtarıcı olsa da o nazi kafalılar bunu anlamakta çaba göstermemişlerdir. Pis Türk ikilemesini kayın pederimden duydum. Bize aynen bu şekilde hem Türkçe hem de Almanca seslenirlerdi demişti. O gün bu gün Almanları sevmem.!! Biz halen PAKİSTAN halkına olan minnetimizi beyinlerimizde sımsıcak tutarken onların bu ihaneti kabullenemez! Gurbet kelimesi gurbeti iliklerine kadar yaşayanlar için korkunçtur. Rahmetli dedem şöyle derdi. "Oğlum gurbette köpeğin kuyruğu bacak arasında durur" diye.. Ben hep gülerdim bu deyişe.... Şimdilerde daha da net anladım. Keza gurbeti ben öz topraklarımda yaşamışken!!.. Günümüz siyaset arenasında "Gurbetçiler" için nefretsi bir algı oluştu. Kimine göre almancı, kimine göre görgüsüz kimine göre de çok bilmiş , bana göre ise kaderin zillesinde bıkmadan korkusuzca yeni bir Çanakkale cephesinde savaşan şahindi onlar... Ekonomik bozguna yitirilen nice canlar..... Onları Tren istasyonunlarında el sallayarak gönderenler, şimdilerde uçak bagajlarında iki çivi ile çakılmış tahta icinde yollarını gözler oldu. Onlar benim gözümde birer kahraman, kimin gözünde ne olduğu çokta önemli değil. 4. Nesil Gurbetçiler kendilerine öz Türkçe aksanları ile farklı kimlikleri ile de olsa benim için her zaman Türk oldular ve Türk kalacaklar. H.ARTUN
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.