Veliler neden endişeli?
Eğitim

Tuna İşleyen
tunaisleyen@hotmail.com - 02025-2026 Eğitim-Öğretim Yılında Yardımcı Ders Kitapları: Veliler Neden Endişeli?
2025-2026 eğitim-öğretim yılı başladı ve beraberinde, her yıl olduğu gibi, okul masrafları konusu yeniden gündeme geldi. Özellikle yardımcı ders kitapları, velilerin en çok endişe duyduğu konuların başında yer alıyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından tüm öğrencilere ücretsiz olarak dağıtılan ders kitaplarına ek olarak, okullarda öğretmenler tarafından “tavsiye edilen” ya da “zorunlu” hale getirilen bu ek kaynaklar, aile bütçelerinde ciddi bir yük oluşturuyor.
Bu durum, özellikle birden fazla çocuğu okula giden aileler için ekonomik bir baskı yaratıyor. Her ne kadar bu kitaplar resmi olarak zorunlu olmasa da, sınıflardaki çoğu öğrencinin bu kitapları alması, alamayan öğrencilerin kendilerini dışlanmış hissetmesine veya derslerde geri kalma endişesi yaşamasına neden olabiliyor. Bu da, ailelerin bu masrafı bir anlamda “mecburi” olarak görmesine yol açıyor.
Yardımcı ders kitaplarının yaygınlaşmasının birkaç nedeni var. Öğretmenler, ders programını pekiştirmek, öğrencilerin daha fazla alıştırma yapmasını sağlamak ve sınavlara daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olmak için bu kaynakları kullanmayı tercih edebiliyor. Ancak bu durum, devletin sağladığı ücretsiz eğitim kaynaklarının yeterliliği konusunda da soru işaretleri yaratıyor.
Devletin sağladığı ders kitapları, aslında müfredatı kapsamlı bir şekilde işlemek için yeterli bir zemin sunmalıdır. Eğer öğretmenler ek kaynaklara ihtiyaç duyuyorsa, bu durum ya ders kitaplarının içeriğindeki eksiklikleri ya da müfredatın daha geniş bir destekleyici materyale ihtiyaç duyduğunu gösteriyor olabilir. Bu durumda, çözümün velilere ek masraf çıkarmak yerine, mevcut ders materyallerinin geliştirilmesi veya dijital platformlar üzerinden ücretsiz ek kaynakların sunulması gibi alternatifler üzerinde durulması gerekiyor.
Sonuç olarak, 2025-2026 eğitim-öğretim yılındaki yardımcı ders kitabı tartışması, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda eğitimde fırsat eşitliği ve devletin sağladığı kaynakların etkinliğiyle ilgili derin bir mesele. Bu durum, hem eğitim politikalarını hem de veli-öğretmen-devlet arasındaki iletişimi yeniden gözden geçirmeyi gerektiriyor. Velilerin bu haklı endişeleri dikkate alınmalı ve tüm öğrenciler için daha adil, daha ulaşılabilir bir eğitim ortamı yaratılmalıdır.