Parayı veren düdüğü çalar
NASRETTİN HOCA PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR FIKRASI
Tuna İşleyen
tunaisleyen@hotmail.com - 0Parayı veren düdüğü çalar
Türk Mizahında çocukların gönlünde ve hafızasında yer eden Nasrettin Hoca'nın fıkraları ders niteliğindedir.
Almanya'da ilk okula başladığımda , Freiburg 'a bağlı Mülheim Şehrine bağlı Neunburg Kasabasında Alman okuluna giderken bir diğer taraftanda yanlış hatırlamıyorsam Cuma Günleri Türkler için Türkiye'den gelen öğretmenlerin dersleri oluyordu. Türkçe okuma yazma öğreniyorduk. O yıllarda Türkçe okuma yazma öğrendiğimde ilk okuduğum fıkralardandır " Parayı veren düdüğü çalar". Emeğin karşılıksız olmayacağını , bedava peynirin de fare kapanında olacağını hatırlatır bana.
İşte internetten alıp aktardığımız o fıkra........
NASRETTİN HOCA PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALAR FIKRASI
Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca'nın etrafını sarmış. "Hoca, bana düdük al!" demiş biri. "Bana da, bana da!" demiş bir diğeri.
Diğerleri de sırayla:
– Ben de düdük isterim!
– Bir tane de bana!, demişler.
İçlerinden sadece biri Nasreddin Hoca'ya düdük parası vermiş. Hoca, parayı alıp pazara gitmiş.
Hoca, akşam pazardan dönünce çocuklar etrafını sarmış. Her biri düdüğünü istemiş. Cebinden bir düdük çıkaran hoca, parayı veren çocuğa vermiş.
Diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırmış:
– Hani bizim düdüğümüz?
Nasrettin Hoca gülerek,
– Parayı veren düdüğü çalar, demiş